Akbaş: “Teknoloji geldi, ustalık kayboldu”




Tarih: 2 Mayıs 2021 Pazar 12:38


Mersin Çarşı’da Borsa Kuru Temizleme isimli işletmede gömlekten, cekete, gelinlikten, takım elbiseye kadar her şeyin yıkanması, kurutulması ve ütülenmesi işlemini 50 yıldır beraber yapan Sabri Akbaş ve Yahya Yurtseven, mesleklerine dair sorduğumuz soruları cevapladı. Sabri Akbaş, “Her şeyi makine yapıyor artık. Bu işte de bir sanat var. İşin içine daha fazla teknoloji girince ustalık da kayboldu” dedi.

 

Haber: Harun Bor

Kuru temizleme; giysiler üzerinde oluşan lekelerin çıkarılması ve temizlenmesi zor kumaşların,  temizlenmesi için özel kimyasal kullanılan ve buharlı yöntemlerle temizlik işleminin yapılması anlamına gelmektedir. Günümüzde bu hizmeti sağlayan birçok işletme olsa da geçmişte bu mesleğin günümüz teknolojik nimetlerinden uzak ve oldukça zor şartlarda kuru temizleme yapan az sayıda ustaları da var. Kömürün yakılması ile sobanın üzerinde ısıtılan ütülerden günümüzde sanayi tipi elektirik ile çalışan ütülere kadar neredeyse yarım asır geçtiğini bu ustalar kendileri ifade ediyor. 70 yıldır devam eden bir emek ve büyük bir dostluk hikayesi. Mersin’de kuru temizleme mesleğinin belki de ilk temsilcileri  Sabri Akbaş ve Yahya Yurtseven . Onlar kendileri için ‘yaşayan tarihiz’diyorlar. Kuru temizleme işinin bir ustalık gerektirdiğini ifade eden Sabri Akbaş,  teknolojinin gelişmesinin işlerini kolaylaştırması adına faydalı olduğunu ifade etse de, ustalığın eski değerini kaybettiğini sözlerine ekliyor.

 

AKBAŞ: “ESKİDEN KIYAFETLERİ KURUMASI İÇİN ELLERİMİZLE SIKARDIK”

Kuru temizleme mesleğine başlama hikayesini ilk olarak anlatan Akbaş, 1965’li yıllarda yıkama ve ütüleme işleminin oldukça zahmet ve emek gerektiren bir iş olduğunu ifade ederek, “Mersin’de Bahçe mahallesinde doğdum, Mersin’in en eski mahallesi olur. 7 yaşından itibaren kuru temizleme işini yapıyorum. 77 yaşındayım. Daha çocuk yaşlarda bu mesleğe başladım. Çekirdekten yetişme vardı eskiden ve ben onlardanım. Bu işin dışında küçük yaşlarda hızar işi de yapardım. Hızar, eskiden sandıklar tahtadan yapılır ve ülke dışında ürünler bu sandıklarla taşınırdı. Okul zamanların da hem bu işi hem de kuru temizleme işi yapardım. Okulların kapalı olmasına göre değişiyordu. 1965 yıllarından bahsediyorum. Bu dönemde Gaziantep işi kuru temizleme yöntemi vardı ve benzinle kuru temizleme yapılırdı. Ataş benzini ile yapılırdı ve koku dahi bırakmazdı. Ellerimizle kıyafetleri sıkardık, kurumasını böyle beklerdik, her şey çok zordu eskiden. Akşamları gömlekleri kovaya koyar, sabah ütüsünü yapardık. Yıllar önce ütüleri kömürde ısıtırdık. Bu kömürü de tren istasyonunda alırdık. Taş kömürü artığını sobada yakar ütüyü bunun üzerinde ısıtır, kıyafetleri ütülerdik” dedi.

 

“BİZLER CANLI TARİHİN ÖRNEKLERİYİZ”

Mesleklerinde usta olmanın önemine değinen Akbaş, gelişen teknolojinin nimetlerini zamanla gördüklerini belirtiyor. Yıkama ve ütüleme işleminin kıyafetlerin türüne ve kirli olmasına göre değişiklik gösterdiğinin altını çizen Akbaş, “Burada 4 yıldır hizmet veriyoruz. 1960 yılından son zamanlara kadar Uray caddesindeyim. Atatürk Caddesi olarak bilinen. Dükkanlar o dönemde yıkıldı Güneş sineması dibinde belediye bizlere barakadan dükkan yaptı orada çalıştık. Sonra küçük çarşı yapıldı orada çalıştık. Her yer değiştirdik. Yanımda bana yardım eden diğer ustamız Yahya ile 50 yıldır beraberiz. Bizler canlı bir tarihin örnekleriyiz. Yarım asırdır beraber çalışıyoruz. Bizlerden artık kimse kalmadı eskilerden beri bu işi yapan. Kuru temizleme işinde artık her şey makineye döndü, ilaçla kıyafetler daha temiz ve kaliteli oluyor. Elle yıkama devri bitti, teknoloji çok gelişti. Kömürden, tüpten, gaz ocağından, ileri teknolojiye bizler de sırasıyla şahit oldu ve yaşadık. İşlerimiz daha da kolaylaştı. İlaçlar artık elbiseleri çok temiz yapıyor. Annelerimizin el sabunu ile kıyafet yıkardık.  Detarjan yoktu, biz bunlarla bu  mesleğe başladık. Bir Amerikan şirketinin işini bizler yapardık ve elimizle her şeyi yapardık. Ne zamanlar yaşadık. Örneğin; bir gömleği kaliteli bir gömleği, poplin, koton ve pamuk gibi cinse sahip gömlekler ıslanmadan ütülenmez. Önce spreyle gömlekleri ıslatırız. Buharla hemen açılmaz bu gömlekler, bu işin de püf noktası budur. Naylon bir gömlek ise daha kolay olur” ifadelerini kullandı.

“BİZE GELEN ELBİSELERİN KİRLİ OLMASINA GÖRE UYGULANAN TEMİZLİK DEĞİŞİR”

İş arkadaşı Yahya Yurtseven’le yarım asırdır beraber kuru temizleme yapan Akbaş, kıyafetlerin yıkanmasında kullanılan ilaçlar ve uygulanmasına yönelik bilgiler vererek, “Yahya ile bizim aramızda iyi bir uyum var. Beraber ütü yaparız. Sabahın 5’inde uyanırım dükkanımı açarım, yıllardır bu böyle ve bir bisikletim var hayatımı kurtardı. Her sabah beş kilometre sürerim işe gelmek için. Hareketli bir yaşam insanı genç tutar, oturan insan mezarlığı bekler. Burada kullandığımız ütü sanayi tipi bir ütü ve Türk malı, eskiden Avrupa malı kullanırdık ama şimdi kendi malımızı kullanıyoruz. Kuru temizleme; etilen veya benzon denilen ilaçlar kullanılarak yıkama işlemi yapılmasıdır. Sıvı malzemedir makine ile yıkanır. Bize gelen elbiselerin türüne, kirli olmasına göre de bu işlem değişir. Bu yıkama işlemi makine ile temizlenir derecesi ve zamanına  göre değişir.İki saat süren yıkama da vardır, yarım saat olan da var. Elbiseler yıkanıp kurutulduktan sonra ütüsüne geçeriz.Eskiden askı dahi yoktu, kıyafetleri kağıda sarar verirdik. Ne günlerden geldik biz. Bu kullandığımız kıyafet poşetlerini dahi Mersin dışından getirdik” diye konuştu.

 

“YAPTIĞIMIZ İŞ BİR SANAT”

Pandemi nedeniyle eskisi gibi işlerinin yoğun olmadığını savunan Akbaş, rekabat ortamı olduğunu ifade ederek, kuru temizleme fiyatlarında artış yapamadıklarını belirterek, “Pandemi nedeniyle işlerimiz azaldı, şükrediyoruz ama işlerimiz eskisi gibi değil. Tam kapanma yaşayacağımız günlerde ne yapacağımı bilmiyorum, evde kalmak zor olacak. Televizyona esir olacağız. Bankalar, lokantalar açık bizleri neden mağdur ediyorlar ki? Ben Yahya beye haftalık 500 lira veriyorum nasıl olacak? Benim bir birikimim var ama o ne yapacak. Bir şekilde geçineceğiz. Özel günler de yapılmıyor, düğün yok nişan yok böyle olunca bizler çok olumsuz etkilendik. Bayram arefesindeyiz ama iş yok. Eskiden çarşıda dünya kadar iş olurdu. Nerede o güzel günler? Kuru temizle için fiyatlar, pantolon 10 lira, ceket 15, takım elbise 25 lira olarak temizleniyor. Rekabet ortamı bu işte de var. Bazı yerler daha ucuza yapıyor ve kaliteyi düşürüyor, bu durumdan biz olumsuz etkileniyoruz. Bizim işimiz bir sanat, benim ustam deri temizlerdi, ayna gibi yapardı ve şehir dışından onun yanına gelirlerdi. Şimdi yetişen usta yok, çünkü yetişmiyor. Her şeyi makineyi yapıyor artık. Bu işte de bir sanat var. İşin içine daha fazla teknoloji girince ustalık da kayboldu” şeklinde konuştu.

 

YURTSEVEN: “1 LİRAYA ÜTÜ YAPAN YERLER VAR, MESLEĞİMİZİ BASİTLEŞTİRMEKTİR BU”

Uzun yıllardır Sabri Akbaş ile beraber kıyafetleri büyük bir keyifle ütülediğini ifade eden Yahya Yurtseven ise, mesleğin hakkıyla yapılmasından yana olduğunu dile getirerek, “Bu meslek yorucu bir iş, devamlı ayaktasınız. İnce ve detaylı noktaları var zor oluyor bu. Herkes evde ütü yapar ama ben çizgilere, hatlara dikkat ederim fazla. Dikkat gerektiren bir iş. Ben gözü kapalı bu işi yapıyorum. Her işin biz zorluğu vardır, bu işin en zor tarafı saatlerce ayakta durmak. Ama bu iş zevk işidir, keyif almak lazım.Para kazanmanın dışında insanlar daha şık oluyor bizlerin emeği sayesinde. Bunun da bir bedeli var. Kullandığımız temizleme ilaçları artık daha iyi ve değişti. Bu ilaçların fiyatları artık daha pahalı. Rekabet olduğu için bizler de bu fiyatlardan etkileniyoruz. Piyasa serbest olunca yapacak birşey yok. Bazı yerler bir liraya ütü yapıyor bu mesleği basitleştirmektir. Ben bir gömlek ve pantolunu yarım saat ütülerim. Uğraş var ama bedeli de yok. Kimyasal ilaç kullanıyoruz bunun da sağlığa zararı var. Sıcakta duruyoruz, yazın da kötü oluyor. Bizler mesleğimizi devam ettirmek için direniyoruz” dedi.

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
 
  BASIN İLAN
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA