“Bazen hiçlik de birçok şeydir”

Tarih: 19 Ocak 2021 Salı 15:19

Haber- Gizem Konucu

15 yıldır resimle ilgilendiğini belirten Kuyumcu, Güzel Sanatlar Fakültesi’nden yeni mezun olduğunu söyledi. Kuyumcu, resim alanında uzmanlaştığını ancak resim ve heykel sanatını kapsayan her türlü teknikle ilgili bilgisinin olduğunu kaydederek, “Çizdiğim resimler genellikle kendi çektiğim fotoğraflar ve kesinlikle bende anısı olan veya bir duygumu ortaya çıkaran nesneler, durumlar, zamanlar ve mekanlardan ibaret. Daha önce birçok sergiye katıldım, lise dönemimde okulun düzenlediği ve öğretmenlerimizin bireysel düzenlediği her karma sergiye katıldım” ifadelerini kullandı.

“YAPTIĞIM İŞTEN KEYİF ALIYORUM”

Lise ve üniversitede toplamda 30’a yakın resminin sergilendiğini dile getiren Kuyumcu, “Hedefim aslında kendimi bir doyuma ve tatmine ulaştırmak. Herkesin yaptığım işleri görmesinden çok kendimin yaptığım işten ne kadar çok keyif aldığıyla ilgileniyorum çünkü bir şeyler eksik olduğunda bir türlü işin bitmiş olduğu kanaatine varamıyorum. Aslında en iyi ve en yaratıcı işler de sanatçının en derin duygularını kurcalayıp o şeyi nesnel şekilde hayal edebilmesine bağlıdır bence ve böylece boşluklar kendi kendine dolmaya başlayacaktır” diye konuştu.

“BAZEN HİÇLİK DE ÇOK ŞEYDİR”

Resme başlayacaklara tavsiyelerde bulunan Kuyumcu, “Teknik öğrenmekten veya fırçayı nasıl kullanmayı ya da renkleri nasıl birleştirmeyi öğrenmeden önce kendilerini öğrensinler bir başkasını değil; yaşadıkları, hayatta ne istediklerini, neyi sevdiklerini bulsunlar. Çünkü teknik öğrenmek sanırım resmin en kolay yanı. Bir resmi yapmaya başlarken tuvali boyayıp bitirmek belki en fazla 1 haftanızı alır, ama o resmin neyle ilgili olacağına ve neyi yansıtacağına karar vermek bazen aylarınızı alır. Bir resim her zaman bir şeyi yansıtmak zorunda da değildir bazen hiçlik de birçok şeydir” şeklinde konuştu.

“RESİM BÖLÜMÜ SADECE ÖĞRETMENLİKTEN İBARET DEĞİL”

Türkiye’de sanata, yaratıcılığa ve tasarıma yeterince önem verilmediğini öne süren Kuyumcu şunları söyledi: “Maalesef birçok insan hala resim bölümünde okuduğumu söylediğim de yüzüme “O ne?” der gibi afallamış şekilde bakıyor veya birçoğu resim bölümünün sadece resim öğretmenliği olduğunu düşünüyor ama aslında resim öğretmenliğinde çok uzak bir bölüm. Resim bölümünde resim temelini, sanatın tarihini, resmin gereksinimlerini ve nasıl yapılması gerektiğini öğreniriz. Mezun olduktan sonra iş bulmak gerçekten zor aslında. Çünkü Türkiye’de özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi bir şehirde yaşamıyorsanız yapabileceğiniz iş olanakları çok kısıtlı, bir atölye açıp resim yapıp satabilirsiniz. Ama geliriniz az olur veya herkesin düşündüğü gibi özel resim öğretmenliği yapabilirsiniz. Eğer grafik ve program bilginiz varsa bir ajansta iş bulabilirsiniz veya fotoğraf stüdyosu açabilirsiniz.”

“DESTEK ALAMIYORUZ”

Öğrencilerin okurken maddi sıkıntılar yaşadığını belirten Kuyumcu, “Okulda okurken karşılaştığım birçok zorluk oldu özellikle maddi sıkıntılar. Çünkü devletimiz bize hiçbir yardımda bulunmuyor. Okulda kullandığımız şovaleler bile bizim topladığımız paralarla satın alınıyor. Okul içerisinde düzenlenecek sergiler için de aynısı geçerli oldu hep, bir resim öğrencisinin bir dönemde kullandığı tuval sayısı minimum 10,15 tanedir. Bu tuvallerin boyutları da çoğu zaman 1000x70 santimetrenin üzerinde olması gerekir. Çoğu zaman 10,15 tuvalden fazlasını almak gerekir ve tabi bununla beraber bir sürü farklı boya ve o boyalar için gereken yan malzemeler almak zorundasınız. Birçok boya çeşidi var. Örneğin akrilik yağlı boya ve guaj gibi. Bir tüp boyanın fiyatı da gerçekten bir öğrencinin durumunu zorlayacak kadar pahalıdır. O tüpten en az 3 ana renk ve bir siyah bir de beyaz olmak üzere toplam 5 tüp almak zorundasınız ara renkleri almak zenginlik olacaktır. Tabi bunların da dışında almanız gereken bir sürü kaliteli kağıtlar ve yan malzemeler de var. Eğer maddi açıdan sıkıntılar yaşayan bir aileniz varsa resim bölümü gerçekten okumak için zorlayıcı olabilir ama çoğu öğretmen bu konu da yardımcı da olacaktır. Okul içerisinde bulduğunuz her fırsatı değerlendirmeniz gerekir her semineri her bilgiyi, çünkü sanatta ve resimde öğrenme asla bitmez, hep yeni bir şey ortaya çıkar hiç bir zaman bitmez ancak biz öldüğümüzde son bulur” şeklinde konuştu.

“RESİMDE DİJİTALLEŞME KAÇINILMAZ”

Günümüzde birçok gelişmenin dijitalden yaşandığını aktaran Kuyumcu, resmin de dijitalleşmeye geçmesinin kaçınılmaz olacağını vurgulayarak, şu ifadelerini kullandı: “Artık birçok şeye dijital ekranlardan ulaşıyoruz ve bütün dijital sanatçılar da bir tuval resmine ne kadar emek harcanıyorsa dijital bir resme de o kadar emek harcanıyor ve belki de tuvalin kısıtlamalarını aşabileceğiniz birçok iyi yön de sunuyor. Mesela tuval ve boyayla yapmak istediğinizi 10 dakikada yapıyorsanız dijital ortamda o süre içerisinde istediğinizi yapıp üstüne başka teknikler de uygulayabilirsiniz yani zamandan oldukça tasarruf etmiş oluyorsunuz. Bir sanatçının sanatını icra etmesi için bir nesneye bir alana bağlı olmaması gerekir istediği her medyuma ulaşmalı ve işini istediği gibi yansıtmalıdır. Okulda yaşadığım sıkıntılardan biri de buydu. Dijital resme resim gözüyle bakılmıyor olmasıydı ama bir tuvale uğraştığım kadar aynı uğraşıyı dijital ortamda yaptığım resme uğraşırım her zaman ara hiçbir zaman bir fark göremiyorum. Bir kağıt veya tuval boyamasıyla dijital ortam da yapılan bir boyamayla. Genel olarak toparlamam gerekirse dijitalleşmenin önüne geçmek imkansız ama asla gelenekselden de kopulmaması gerekir ikisinin bir bütün olduğunu düşünüyorum ve ikisinden de en iyi şekilde faydalanılması gerektiğini düşünüyorum.”

BİYOGRAFİ

Meltem Kuyumcu 4 Aralık 1993’te Mersin’de doğdum. İlköğretimimi Seka İlk Öğretim Okulu’nda tamamladım. Lise öğrenimime 2008’de kazandığım Nevit Kodallı Güzel Sanatlar Lisesinde 2012 yılında bitirdim. Daha sonra aynı yıl Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nü kazandım ve 2019 yılında oradan mezun oldum. Mezun olmadan önce atölye, dövme stüdyosu gibi alanlarda çalışma fırsatım oldu. Şu anda herhangi bir yerde çalışmıyorum.