Bigeç: “Ya biteceğiz ya devam edeceğiz”

Tarih: 18 Mayıs 2021 Salı 12:28

Haber- Behzat Özgür Beyazlar

Berberler pandemi sürecinde bulaş riskinin fazla olabileceği yerler olması nedeniyle en çok kepenk kapatan işletmeler oldu kuşkusuz. 17 Mayıs Pazartesi günü itibariyle geçilen kontrollü normalleşmeyle birlikte berberler işlerinin düzelmesini umut ediyor. Küçük yaşta başladığı berberlik mesleğinde 25 yılı geride bırakan Murat Bigeç, berberlik mesleğini, yıllar içerisinde değişen saç stillerini, mesleğinin zorluklarını ve kazanımlarını, bunun yanında pandemi sürecinde mesleğinde yaşadığı olumsuzlukları anlattı.

“BERBERLİK BİR HİZMET SEKTÖRÜ VE HERKESİ MEMNUN EDEMEZSİNİZ”

25 yıldır berberlik yaptığını söyleyen Murat Bigeç, mesleğine başlama hikayesine yer vererek, “ 34 yaşındayım, çekirdekten yetişme olarak berberlik yapıyorum. 25 yıldır bu mesleği yapıyorum. Farklı yerlerde mesleğimi yaptım. Turistik yerlerde, mahalle aralarında ve şimdi de Mersin Üniversitesi caddesinde berberliğe devam ediyorum.Üniversitesi caddesinde ise 7 yıldır mesleğimi icra ediyorum. 25 yıldır bu meslek çırak, kalfa ve usta olarak gelinecek bir meslek, hizmet sektörü bu ve insanlara her şeyi beğendiremezsiniz. Her mesleğin belirli zorlukları vardır. Bizim mesleğimizde müşterinin ne istediğini kapıdan anlarsınız en azından ben anlıyorum bu da işimi kolaylaştırıyor. Babam elinde mesleğin olsun derdi, küçükken beni bir kuaöföre teslim ettiler, o günden beri devam ediyor işim” dedi.

“KİŞİNİN GİYDİĞİ KIYAFETE BAKARAK , HANGİ SAÇ TRAŞI YAPILACAĞI ANLAŞILIR”

Kişinin özellikle dış görünüşü, yüz hatları ve giyinişinden hangi saç tıraşınının yapılacağını bir ölçüt olarak kullandığından bahseden Bigeç, bakımın her zaman önemli olduğunu ifade ederek, “Bu mesleğin farklı incelikleri var, berberlik bir anda yapılacak bir iş değil, bir çıraklık gerekir. En az dört yıl bu mesleği öğrenmesi gerekir. Ben saç traşı olacak birinin kapıdan ilk girişinde özellikle giydiği kıyafetlere bakarım çünkü bu önemli  bir ölçüt. Kişinin giydiği kıyafetler saçına ve sakalına yansır. Klasik giyinen birine oldukça dikkat çeken sıfırlama tıraş dediğimiz bir model yapamazsınız. Ya da çok spor giyinen birine de klasik bir tıraş yapamazsınız. Kişinin dış görünüşü, isteğine, karakterstik yapısına göre de değişir. 35 yaş üstü birine kendini oldukça ön plan çıkan birine klasik saç kesimi yapılmaz. Saçlarına hiç taramayan insanlar var, ya da sadece basit bir el hareketi ile düzeltenler var. Kişinin kafa yapısına, yüz hatlarına göre saç tıraşı değişir. Üniversite caddesinde hizmet veriyorum, bazı öğrenciler geliyor okulda sunum yapacak ve sunum yapmaya uygun çok abartılı olmayan bir saç tıraşı isteyebiliyor. Bunlara bakarak da saç tıraşı değişir. Bir kadına baktığımız zaman kendisine daha fazla özen gösterir. Erkeklerin de bu konuda bu anlayışa sahip olmalı. Biz burada sadece saç tıraşı değil, saç boyama, farklı şekillerde fön, cilt bakımı gibi hizmetler de yapıyoruz. Bakım şarttır erkekler için de böyle olmalı” diye konuştu.

“SAÇ STİLLERİ ROL MODELLERE GÖRE SÜREKLİ DEĞİŞİKLİK YAŞIYOR”

Bigeç, saç tasarımlarının geçen sürede sürekli yenilendiğini ve bunda özellikle popüler isimlerin katkı sağladığını belirterek, “Zaman geçtikçe insanların da saç traşı değişti. Dönemsel olarak tarzlar da değişti. Eskiden berberler arasında enseye jilet vurulmaz derlerdi ama şimdi bu yapılıyor. Klasik ense traşı yeribe natural ense traşı daha fazla yapılmaya başlandı.Gölge kısmını yok etme, çizgi halinde ense tıraşını yapmamaktır bu. Eskiden Almanya’dan buraya gelenler de de bunu görüyoruz. Enseye kadar, omuzlara kadar saç, toplama gibi farklı saç stilleri geçen zamana göre değişti, bunun da en büyük aktörleri sanatçılar, futbolcular, oyuncular oldu.  Bugün erkeklerde saçların yan taraflarını sıfırlama dediğimiz şekle getirmesi ünlü bir Pop yıldızı ile dünyada nam saldı. Bir dönem ülkemizde futbolcuların saçları farklıydı. Bir dönem bazı berberlerin işletmelerinde dış giydirmelerde hep sarışın mavi gözlü aktörler vardı ama bizim vatandaşımız daha çok esmer bazen bunda bile farklı düşünebiliyorduk. Bizler de kafa yapısı çok yuvarlak değil ama yabancılarda daha yuvarlak daha orantılı olunca bu saça da yansıyor” ifadelerini kullandı.

“PANDEMİ SÜRECİNDE AVRUPA’YA GİDEN BERBERLER OLDU”

Türkiye’de berberlik sektöründe yer alanların başarılı olduğunu ve bunun özellikle Avrupa’da karşılık bulduğunun altını çizen Bigeç, yetişen berberlerin olmadığını da söyleyerek, “Berberlik zorluğu olan bir meslek bu bir hizmet sektörü. Berberliği yapmak istiyorsanız hevesiniz ve ilginizin olması gerekir.  Son zamanlarda artık berber yetişmiyor, sanırım 60 yaşına kadar çalışacağım çünkü berber olacak eleman yetişmiyor. Sonları oyunuyoruz.Bu meslek temel bir ihtiyaç ve asla ölmeyecek çünkü hepimizin ihtiyacı. Avrupa’da çok iyi Türk berberler bulunuyor ve hatta pandemi sürecinde Avrupa’ya giden berberler oldu Türkiye’den. Görüştüm bir arkadaşım İngiltere’de gördüğü Türkçe bir tabelaya sahip berbere girdiğinde sahibinin aslında Türk değil Irak’lı olduğunu öğreniyor. Buradan da bizim üzerimizden prim yapanların olduğunu görüyoruz. Bizler berberlik konusunda saç tıraşı konusunda oldukça iyiyiz. Kendimizi çok iyi geliştirdik bence” dedi.

“BERBERLİK EL BECERİSİ VE ESTETİK BAKIŞ İSTER”

Berberlik mesleğinin geliri olan bir sektör olduğunu ifade eden Bigeç, iyi bir berber olmak için de ciddi bir emeğin ortaya konulması gerektiğini dile getirerek, “Geliri yüksek olan bir meslek berberlik, küçük bir yerde de bu işi yapabilirsiniz. Öğretmenler atanmakta zorlanıyor, burada mühendislik yapıp aynı zamanda okul okuyan öğrenciler vardı. Onlar benim yanımda daha iyi para kazandıklarını söylerlerdi. Kazancı olan bir meslek ama emek ister. Kendini bu mesleğe adayanların aylık kazancı 5 bin TL civarında. Bu mesleğin getirisi fazla ama yetişmeyen bir iş gücü ve kayıp var. Avrupa’da daha iyi para kazanırım diyerek giden bir çok berber var. Bu da bir göç ve artık daha kolay gidiyorlar. Bazı meslekler var tabandan gelmelidir biz berberlerin de öyle. Bu mesleği öğrenmek için usta olmak için ciddi bir pratik lazım, el çabukluğu ve estetik bir bakış açısı olmalı” diye konuştu.

“EN FAZLA ZARAR GÖREN ESNAFLA, EN AZ ZARAR GÖREN ESNAF BİRBİRİNDE AYRILMALI”

Pandemi sürecinde de bahseden Bigeç, bu süreçte verilen yardımlardan faydalandığını ancak bulunduğu lokasyonda daha fazla zarara uğradığını ve bunun baz alınarak desteklerin kendilerine daha fazla verilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bizler pandemide geçen bir yıldan fazla sürede devletin verdiği yardımla ayakta kaldık. 3 ay oldu bu bir ya daha uzatıldı ve ilaç gibi gelmişti. Çok itiraz edenler de var bu yardımları eleştirenler var ama sonuçta yardım veriliyor. Biraz genel bakmak gerekir, bana ilaç gibi geldi. Şöyle yapılabilirdi ben ve çarşıda olan bir berberin zararı ve alacağı destek aynı olmamalı. Çünkü ben üniversite caddesindeyim ve daha çok kazanmam gerekirdi giderlerim daha fazla. Aldığımız yardımlar kısa sürede yeterli oldu. Dükkan sahibim kirasını istiyor. En fazla zarar gören ve en az zarar görenleri devletimiz ayırmalı. Üniversite caddesinde birçok esnaf iflas etti çünkü okul kapalı. En azından kredilerimiz ertelensin veya dondurulsun. Çarşıdaki berber ve Üniversite caddesinde bulunan berberlerin zararı çok farklı. Lokal olarak devletimiz gerekli düzenlemeyi yapmalı. En fazla kazananlar gıda ve temizlik ürünü satanlar oldu ama ikimiz de aynı vergiyi veriyoruz. Bizler ise onlar kadar çalışmıyoruz” şeklinde konuştu.

“MERSİN BERBERLER VE KUAFÖRLER ODASI’NIN BİZE FAYDASI YOK”

Mersin Berberler ve Kuaförler Odası’ının  pandemi sürecinde iyi bir sınav vermediğini savunan Bigeç, bağlı oldukları odadan pandemi sürecinde destek alamadıklarını idda ederek, “Bizler pandemi sürecinde randevu sistemine göre çalıştık. Vücut ısılarını ölçtük vatandaşların maske takma zorunluluğu vardı. Tek kullanımlık havlu kullandık ve şu ana kadar hiç sorun yaşamadık. Demek ki önlemlerin faydasını gördük. Her berber ise bu kurallara uymadı bunu gördüm. Tam kapanma sürecini evde geçirdik ve kontrollü normalleşme ile işlerimizin açılmasını bekliyoruz. Bayramda maalesef evde kaldık açılamadık. Bu sürede ben dahil berberlerin zararı 5 bin,10 bin 20 bin TL oldu. Berber ve Kuaförler Odası’na bağlıyız bırakın pandemide bizleri aramayı bizlere bir mesaj dahi atmadılar. Mersin’de nerdeyse 5 bin berber var, her berberden aylık 50 TL alıyorsunuz ama bu parayı esnafa geri ödemeniz gerekir. Odamızın aylık gideri 25 bin TL dahi olsa geriye oldukça para kalıyor ama bizlere bir hizmet yok. Odaya muhasabeci için de para ödemiş oluyoruz benim zaten muhasebecim var. Mersin Berberler ve Kuaförler Odası’ının daha bir gün benim işimi hallettiğini görmedim. Bize çok faydaları yok” dedi.

“KAPALI OLAN DÜKKANA MESKİ SU FATURASI ÇIKARIYOR”

Bigeç, uzun bir süre kapalı olduğu halde MESKİ’’nin işletmesine su faturası çıkardığını ve ödenmemesi halinde dosyanın mahkemeye verileceğine dair bilgilendirildiğini iddia ederek, “ Yaz sezonundayız ve biz berberler için daha kötü bir durum olacak. Borçlarımız var ama iş yok nasıl ödeyebilirim. Bankalar en azından bu süreçte borçlarımızı ertelesin faizsiz olarak.İş oranımız  bu süreçte yüzde 70 düştü. Bu sektöre bir iyileştirme gerekiyor destek gerekiyor bize. Ya biteceğiz ya devam edeceğiz. Kiralarımız, gidelerlerimiz var. Benim dükkanım kaç zamandır kapalı 150 TL elektrik borcu geldi. Devletin bu elektrik şirketlerini denetlemesi gerekiyor.Kapalı olan dükkana  nasıl yüklü miktarda borç çıkar.Geçtiğimiz günler belediye beni mahkemeye verecekti 200 TL için. 5 aylık bir su faturası için dosyamızı avukata yollayacaklarını söyledileri.  Karşınızda sizi anlayacak muhatap edecek kimse yok. O paraya alıyorlar. MESKİ’ye dükkanım kapalı diyorum nasıl su borcum olur. Sayaçtan bu şekilde geçiyor diyorlar . Telefonla bildirdiler. Kaçak su kullanmıyorum. Bu süreçte zaten işimiz yok. Belediyenin bu konuda bizlere bir desteği yok. Ruhsat almak isteseniz bir sürü sıkıntı yaşıyorsunuz” şeklinde konuştu.