Seçer: “Doğa, sermayenin umurunda değil”

Tarih: 8 Haziran 2021 Salı 17:56

Haber- Gizem Konucu

Mersin Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı 1. Birleşimi Kongre ve Sergi Sarayı’nda Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleşti. Açılış ve yoklamanın ardından gündem dışı maddeler görüşülürken, çevre konusu meclisin gündemi oldu. Gündem dışı maddelerde söz alan CHP’li Meclis Üyesi Abdurrahman Yıldız, balık çiftliklerinin Mersin’de ciddi hasarlar oluşturacağının altını çizdi. Yıldız, özellikle turizm bölgelerinde bu çiftliklerin kurulmak istendiğini belirterek, “Anamur, Silifke ve Aydıncık ilçelerimizin önümüzdeki dönemde çok ciddi sıkıntıya sokacak olan bir balık çiftlikleri meselesi var. Türkiye’nin turizm bölgelerinden çıkarılan balık çiftliklerine ek de yapılarak Mersinimizin sahillerine yeni balık çiftliklerinin kurulması çalışmaları var. 2008’den 2018’e kadar herhangi bir faaliyet yürütülmemiş. 2018 yılından sonra jet hızıyla 67 tane balık çiftliğinin ÇED raporu tamamlanmış ve ruhsatlandırma çalışmaları yapılmaya başlamış. Birbirinin kopyası şeklinde düzenlenmiş ÇED raporları ile kentimizin kıyılarına, özellikle turizmin çok ciddi şekilde gelişme potansiyeli olan yerlere kıyılarının karşısına bu balık çiftlikleri kurulmaya çalışılıyor” dedi.

YILDIZ: “BALIK ÇİFTLİKLERİ YÜZÜNDEN AKDENİZ, MARMARA GİBİ OLABİLİR”

Balık çiftliklerine karşı çıkmasının sebeplerini de açıklayan Yıldız, “Birincisi Mersin’de kurulması düşünülen 67 tane balık çiftliğinin toplam üretim kapasitesi 45 bin ton civarında olacak yıllık. Bilimsel bir araştırmanın sonucunu burada vermek istiyorum, bu Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sitesinde de mevcut bir bilgi. 45 bin ton kapasiteli balık çiftliği demek 682 bin tane yurttaşın foseptik pisliği demek. Yani 682 bin nüfuslu bir kentin kanalizasyonundan ne kadar pislik çıkıyorsa bizim kentimize kurulmak istenen balık çiftliklerinden de bu kadar pislik üretilecek. Bu çiftliklerin arıtma tesisi kurma zarureti de yok. Yani bunu yapan kişi arıtma tesisi olmadan denize bütün pisliği bırakabiliyor ve bunlar da kıyıya en fazla bin 500, 2 bin metre uzaklıkta. Bakanlık bu işlemleri yapacağı zaman yerel yönetimlere de sormuyor. Özellikle Silifke’ye yapılacak olan balık çiftliği bizim Dana Adası diye tabir ettiğimiz, tarihi milattan önce bin 1200’lere dayanan bir sit alanı içerisine de yapılıyor. Sadece bizim doğal varlıklarımızı değil tarihi değerleri de yok ediyor” ifadelerini kullandı.

SEÇER: “BALIK ÇİFTLİĞİ İÇİN MERSİN’DEN BAŞKA KAPI MI YOK?”

Aydıncık, Silifke gibi ilçelere yurt içinden ve yurt dışından turistlerin gelmeye başladığına da dikkat çeken Yıldız, “Bizim bunun önünü açmamız gerekiyor. 2000 yılında bir ölçüm yapılmış, Tarım Bakanlığı’nın verilerine göre bu yılda her vatandaş ortalama 8 kilo balık tüketiyormuş bir yılda. 2016 yılında ise 2 bin 900 tane balık çiftliği kurulmuş ama bizim tükettiğimiz balık miktarı ortalama 5,4 kiloya düşmüş. Balık çiftlikleri arttıkça, balık tüketimi de azalmış. Balık çiftliklerinin denetlenmesi gerekiyor. Yoksa Akdeniz’de kısa sürede Marmara’ya dönüşebilir” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Konu ile ilgili açıklamada bulunan Seçer ise çevre kirliliği ile mücadelede ortak bir çalışma yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Çevre bilinci olan çocuklar yetiştirmek gerekiyor. Balık çiftlikleri bölge için önemli. Bodrum’dan kaçtılar, buraya çöreklendiler. Doğa hepimizin. Balık çiftlikleri Aydıncık, Erdemli, Silifke gibi kıyılara yapılacak. Oranın denizi kirlenecek. Mersin’den başka kapı mı yok? Başka yerden buraya geldiler. Oranın halkı buna karşı çıktı, direndi. Siyasilerini uyardı. Hep süslü laflar. Deniz bir daha gelmez. Sermayenin böyle bir derdi yok. Kaç koydum, kaç alırım diye bakar. Ama her şeyi de görmezden gelemeyiz” diyerek yanıt verdi.

SEÇER: “25 YILDIR İSTANBULU CHP Mİ YÖNETİYORDU?”

Gündem dışı maddelerde söz alan AK Partili Meclis Üyesi Zafer Şahin Özturan, Marmara denizindeki deniz salyalarını İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin temizleyemediğini iddia ederek, “Deniz kirliliğinin oluştuğu bir sıkıntı var. Buradan Cumhurbaşkanıma teşekkür ediyorum. Aslında İstanbul Büyükşehir Belediyesi de CHP’nin elinde. Keşke bu süreci ilk onlar başlatsaydı. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız bakanımıza talimat verdi.  Çevre ve Şehircilik Bakanımız da bununla ilgili uzun bir planlı, programlı yol haritası çıkardı. Ciddi bir çalışma olacak. Mersin’e de 140 dönümlük bir alan kazandırıldı. O zamanlar Mersin’de şöyle bir algı vardı. Stat yıkılacak, yerine AVM yapılacak. Ama şükürler olsun AVM yapılmadı. Oraya yeşil bir alan yapıldı” dedi. Seçer ise Özturan’ın İBB ile ilgili söylemlerine tepki göstererek, “İstanbul Büyükşehir ile Marmara’nın ne alakası var? Diyor ki İBB bir şey yapamayınca Cumhurbaşkanı, Çevre Bakanlığı yaptı. Marmara sadece İBB sorumluluğunda değil varsayalım öyle olsun 25 yıldır CHP’li belediye mi yönetiyordu İstanbul’u? Orada çevre katliamları oldu, çarpık kentleşme oldu, ortalık birbirine girmiş. Gelmişsiniz 24 aylık belediye başkanını sorumlu tutuyorsunuz. Müdahale ettik diyebilirsiniz ama dediğiniz şekilde demek doğru olmadı” ifadelerini kullandı. Seçer, sahilde bulunan tuvaletlere yapılan saldırılar hakkında da konuşarak, bu saldırıyı yapan kişilerden şikayetçi olduklarını belirtti. Seçer, “Kültür Park içerisinde Yunuslu göbek dediğimiz bölgede tuvaletlerden bir tanesinde kapısı kırıldı, klozetleri parçalandı, sabunluklar hepsi bir yerde. Yine aynı gece Mersin İdman Yurdu bölgesinde bisiklet istasyonumuzdaki bisiklet boynuzlarını kırmak için uğraş içerisinde iki kişi varmış. Polise haber veriliyor ve o kişiler şu anda savcılıkta. Tarsusi Kafe’nin dondurma dolabını da parçalamışlar. Bunu normal bir kişi yapmaz. Biz de şikayetçi olduk bu kişilerden. Mal halkın malı, hepimiz korumakla mükellefiz” diyerek yapılan saldırıları kınadı.

GÜLTAK: “ÇOCUKLARIMIZA EN İYİ BIRAKACAĞIMIZ MİRAS TEMİZ BİR DÜNYA”

Gündem dışı konularda söz alan Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, açılan Millet Bahçesi’nin Mersin halkına hayırlı olmasını dileyerek, “Hafta sonu Mersin’in en önemli projesi hayata geçirildi. Türkiye’nin en büyük ve güzide Millet Bahçelerinden bir tanesinin açılışını yaptık. Toplamda 142 dönüm şehir nefesleri açılmış oldu. Çevreci olmak güzel, çocuklarımıza en iyi bırakacağımız miras temiz bir dünya” dedi. Gültak, mecliste Akdeniz’in dönüşümü için ise destek istedi. Kentsel dönüşümün hem Akdeniz hem de Mersin için zorunlu olduğunu ifade eden Gültak, “Şu şehrin kalbini değiştirelim. Şehir ciddi kaçak yapılarla dolu. Bu sizin de benim de suçum değil. Bir şekilde siyasetçiler buradan kaçış noktası aramışlar. Biz Çay Mahallesi’nde ve 1 Eylül’den sonra da Barış Mahallesi’nde toplu konut noktasında çalışmalarımızı hızla başlatıyoruz. Şu anda Barış Mahallesi’nde insanlar kötü ortamlarda yaşıyor. 142 dönümlük Çay Mahallesi’nde bir arazide şu anda 415 konut bitti, 300 konut daha yapılacak. Şu anda Mersin’de bunun bir örneği yok. 142 dönümün içerisinde 700 konut. Akdeniz’in sorunlarını çözmeden Mersin’in sorunlarını çözemeyiz” dedi.

GÜLTAK, KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇAĞRISINI YİNELEDİ

 “Madem kalpse, çalışmayan kalp kan da pompalamaz beyin de çalışmaz” diyen Gültak, “Maalesef eğer çevre diyorsak gelin, Kürt, Arap, Hıristiyan, Yörük kardeşlerimizin de mağdur olmayacak şekilde, iknaları sağlanarak, ortak bir noktada buluşarak bu şehri dönüştürelim. Bu şehri dönüştürürsek birçok yeşil alan, otopark alanı, yeşilin metrekaresini artırırız, limanı büyütürüz. Bunu sadece TOKİ ve Akdeniz’in kısıtlama çalışmaları ile olmaz. Ben tam da burada meclis üyelerinden destek istiyorum. Zamanında yeterince halının altına süpürülmüş bu iş. Gelin Akdeniz’de yaşayan Kürt, Arap, Yörük kadınlarının, onların çocuklarının bu şekilde yaşaması kaderleri değil. Gelin bu kaderi bozalım. Yenişehir’deki kadınların konfor alanlarına kavuşsunlar. Çocukların park alanları olsun. Çevre diyoruz; özellikle Akdeniz kış aylarında yanan kömür ve odundan kaynaklı ciddi bir kirlilik altında. Bunu çözmenin tek yolu bu bölgeleri dönüştürerek şehrin havasını temizleyeceğiz. Alın size çevre projesi. 6 ay boyunca bu şehir karbonmonoksit ve zehirli gazlarla oranın insanları ve bizler de bunu soluyoruz. Akdeniz’de göz gözü görmüyor. Ama kimse bununla ilgilenmiyor. Gelin bize destek verin başkanım bu konuda. Siz de bir ucundan tutun ve bu şehri değiştirelim” ifadelerini kullanarak kentsel dönüşüm için destek çağrısında bulundu.

SEÇER: “CUMHUR İTTİFAKI OLARAK GÜCÜNÜZÜN FARKINDA OLUN”

Seçer, kente yapılan yatırımların kimin yaptığının önemi olmadığını ve yapılan yatırımların ziyan olmaması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ederek, Millet Bahçesi alanı ile ilgili açıklamada bulundu. Seçer, “Sayın Bakan bir açıklama yaptı, moloz içerisinde olan bir alanı dönüştürdük dedi. Terk edilmiş, kimse ilgilenmiyor gibi bir şey söylendi. Güzel bir şey yapıldı ama hikaye yanlış. Macit Özcan burayı 2013 yılında yaptırmışsa buranın devri kimdedir? Belediye dolgu alanı mı değil mi diye süre gelen bir tartışma vardı. Yenileme için müracaat edilmiş bizden öncesi için. Belediye oralara bir şey yapmaya başlamış ama yarım bırakmış. Gelip oraya el attığımızda bir cumartesi günü bize tebligat geldi buradaki çalışmaları durdurmamız için. Sonuç itibari ile 2013’te CHP’li belediye yapıyor, 2017’de MHP’li belediye yıkıyor, 2021’de TOKİ yapıyor” dedi. Gültak’ın “Liman’ı da büyütürüz” sözü ile ilgili de açıklama yapan Seçer, “Limanı büyütürüz dediniz ama büyütmeyelim de 2. Liman yapalım. Yürütme durdurma kararı çıktı. Bu kente yazık etmeyelim. Yanlışa yanlışla gitmeyelim. Biz yatırım olmasın demiyoruz. İkinci liman yerimiz var diyoruz. Yazık etmeyelim. Sermaye doymaz. Sermayenin doğa umurunda değil. Lütfen bunu yapmayın. Siz istemeyin bu olmaz. Cumhur İttifakı’na mensup üyeler bunu istemezse olmaz. Gücünüzün farkında olun. Eğer olursa bir günahı varsa bu sizindir, ama olmazsa bir başarı varsa en büyük başarı da sizindir” dedi.