Vahap Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin sığınmacıların günlük hayatını kolaylaştırmak ve kente uyum sağlamaları amacıyla IOM iş birliği ile açtığı Sosyal Uyum Merkezi’ni ziyaret etti. Sosyal uyumun ve ilişkilerin önemini vurgulayan Seçer, “İnsanları birbirleriyle kaynaştıran, iletişim sağlayan en önemli araç dil. Yaşadıkları yeni yaşam alanlarındaki insanlarla iletişim kurmaları için ortak bir dil kullanmaları gerekiyor” dedi.
Yerel yönetimlerin tek başına sığınmacıların yaşadığı sorunu çözemeyeceğini vurgulayan Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediyesi adına konuşuyorum, bizim yönetim anlayışımız samimi ortaklaşma. ‘El yordamıyla yapıyorlar’ desinler diye değil, gerçekten bir sonuç alma amacındayız” diye konuştu. Seçer, nüfus kayıtlarının doğru rakamları ifade etmediğini bir de kayıt dışı olanların bulunduğunu belirterek, “Fiili olarak farklı, kağıt üzerinde farklı. Yerli nüfusumuzun yaklaşık olarak yüzde 25’i sığınmacı” ifadelerine yer verdi.
MERKEZDE ALANINDA UZMAN KADROLAR YER ALIYOR
10 Haziran 2021 itibariyle resmi olarak faaliyetlerine başlayan Sosyal Uyum Merkezi’nde alanında uzman kadrolar eşliğinde çok yönlü çalışmalar yürütülecek. Merkezde, hassas gruplara yönelik psiko-sosyal destek, tercümanlık desteği, iş, meslek, eğitim ve sağlık danışmanlığı gibi birçok hizmet verilecek. Ayrıca göçmenleri, mültecileri ve ev sahibi toplulukları hedefleyen kültürlerarası öğrenme, çatışma yönetimi, barış eğitimi konularında da eğitimler verilmesi amaçlanıyor.
“İNSANLARI BİRBİRLERİYLE KAYNAŞTIRAN, İLETİŞİM SAĞLAYAN EN ÖNEMLİ ARAÇ DİL”
Başkan Seçer, Uluslararası Göç Örgütü ile yaptıkları çalışmaların değerli olduğunu, çalışmada ortaklaştıkları alanın kentin en büyük sorun alanlarının başında geldiğini belirterek, Mersin’de geçici koruma statüsünde çok sayıda insan bulunduğunu söyledi. Seçer, “Bu bölgenin koşulları, şartları, gelenekleri, görenekleri, kültürleri bunun yanında onların yaşamını idame ettirecekleri başta iş alanları konusunda önemli zorluklar yaşıyorlar. Bir uyumsuzluk yaşadıkları çok net” dedi. Mültecilerin sürekli bir merkez tarafından desteklenerek yaşamlarını belli bir süre idame ettirebileceklerine değinen Seçer, “Onun dışında bir şey yapamazsınız. Kısıtlıdır o süre. Bu insanların bir şekilde hayata uyumları gerekiyor. İş sahibi olmaları gerekiyor. Çok klasik bir tabir olacak ama balık vermekten çok, balık tutmalarını sağlamak; buradaki temel amaç o. Bir de insan nihayetinde bir sosyal varlık. İlişkilere ihtiyacı var. İnsanları birbirleriyle kaynaştıran, iletişim sağlayan en önemli araç dil. Yaşadıkları yeni yaşam alanlarındaki insanlarla iletişim kurmaları için ortak bir dil kullanmaları gerekiyor. Ortak bir düşünce içerisinde olmaları gerekiyor” diye konuştu.
“YERLİ NÜFUSUMUZUN YAKLAŞIK OLARAK YÜZDE 25’İ SIĞINMACI”
Başkan Seçer, sığınmacılar için yardım almaları gereken konular olduğunu, bu konuların başında hukuk, sağlık, eğitim gibi önemli alanların geldiğini ifade ederek, “Bunlara müdahale edebilecek kanallar açmak lazım. Ben burada yaşayan bir misafirim, sığınmacıyım, mülteciyim ne isem bir sorun yaşıyorum; hemen gidip ulaşabileceğim bir mekanizma olması lazım. Bütün bunlar düşünülerek bu çalışmalar yapılıyor” dedi. Mersin’de sığınmacı nüfusunun çok yüksek olduğunu da vurgulayan Başkan Seçer, kayıtların doğru rakamları ifade etmediğini, bir de kayıt dışı olanların bulunduğunu söyledi. Seçer, şöyle devam etti:“Fiili olarak farklı, kağıt üzerinde farklı. Yerli nüfusumuzun yaklaşık olarak yüzde 25’i sığınmacı. Bu çok önemli, dikkatle incelenmesi gereken bir rakam. Düşünün Türkiye’nin mevcut barındırdığı sığınmacı sayısının kayıt üzerindeki yüzde 5’i ama resmi, gayriresmi de bakarsan Türkiye’de 4 milyon görünüyor ama orda da bir 8 milyonu bulduğunu düşünüyorum. Burada kayıt altındaki 230 bin kişi en son rakamlar. Ama baktığınız zaman 200 bin üzerine koymanız gerekiyor. Toplam kümülatif Türkiye’deki sığınmacılar içerisinde sadece Mersin’dekilerin oranı toplam sığınmacı sayısının nereden baksanız yüzde 5’ine denk geliyor. Bu çok önemli bir rakam. Bunun nedeni belli. 2011’deki Suriye’den gelen olumsuzluklarla başladı. Çünkü bizdeki sığınmacıların yoğunluğu Suriyelilerden oluşuyor. Daha sonra Afganlar, Afrikalılar ya da diğer ülkelerden buraya sığınan insanlar var.”
“BİZİM YÖNETİM ANLAYIŞIMIZ SAMİMİ ORTAKLAŞMA”
Yerel yönetimlerin yaşanan sorunların sorumlularını aramak yerine çözüm üretmesi ve çözüm ortakları bulması gerektiğini vurgulayan Seçer, “Ben her platformda bu çağrımı yapıyorum. Bir kez daha yenilemek istiyorum. Bunu siz de lütfen uluslararası platformlarda yaptığınız toplantılarda dile getirin. Yerel yönetimlerin bir başına bunu çözme şansı yok. Biz bu sorunların üstesinden gelmek için, Mersin Büyükşehir Belediyesi adına konuşuyorum, bizim yönetim anlayışımız samimi ortaklaşma. ‘El yordamıyla yapıyorlar’ desinler diye değil, gerçekten bir sonuç alma amacındayız. Ben bir Belediye Başkanı olarak çok net görüyorum ki sığınmacıların ne kadar kalacağını şu an kestirmem mümkün değil ama ortada da dünya gerçekleri var. Dünya tarihine baktığınız zaman bu konulardaki deneyimlerden yararlanabilirsiniz ki karşınıza çıkacak tablo sizi ürkütebilir. Bunun önlemini almak lazım. Biz şu anda bunun önlemini alıyoruz. Bu gerçek ile yüzleşeceğiz; eninde sonunda biz bunu yok saysak da; ‘ama, fakat, lakin’ desek de biz bu gerçekle karşılaşacağız. Bu gerçekle karşılaşmadan önce biz tedbir almak istiyoruz. Uluslararası Göç Örgütü ile çalışmalarımız değerli. Yine farklı ajanslarda farklı alanlarda iş birliklerimiz oluyor. Hem kentin yapısal sorunlarını çözmede hem de buradaki uyum merkezinde olduğu gibi” dedi. Uluslararası Göç Örgütü Saha Koordinatörü Hazal Takmaz, Başkan Seçer’e mülteci çocukların etkilendikleri hikayeleri anlattığı özel bir hediye sundu. (Haber Merkezi)
|