Akar: “Mersin-Taşucu güzergahı, İstanbul-Kocaeli otobanı kadar önemlidir”

Tarih: 28 Haziran 2021 Pazartesi 15:48

Haber- Sevcan Akgül

Akar konuşmasının başında kendisinin de Silifke’ye sürekli gidip geldiğini belirterek, “Yaz bölgemiz de kendini göstermeye başlamış, insanlarımız da pandemi yasaklarının hafiflemesiyle kendilerini yeni koşullara hazırlıyorlar. Yol boylarında ki hareketlilikte de artma var. Tatilciler yavaş yavaş bölgeye akmaya başlamışlar. İleriki günlerde bu gelişler daha da hızlanacak gibi. Lokantalar, oteller de müşterilerini ağırlamaya başlamışlar. Eksikleri olanlar da hızla eksikliklerini gidermeye çalışıyorlar. Herkesin gözleri pırıl pırıl heyecan içinde” dedi.

“ANTALYA- MERSİN OTOYOLUNUN KAYBETTİRDİKLERİ İNANIN Kİ MALİYETİNDEN KAT KAT FAZLA”

İnsanların uzun bir dönemdir pandemiyle boğuşmaktan yorgun olduğunu ifade eden Akar, insanların devletten ve belediyeden istekleri olduğunu söyledi. Akar, “İnsanlarımızın çalışkanlıklarına devletimizin de ayak uydurması gerekir. Söz verdimi yapan insanı nasıl istiyorsak, söz verdimi yapan devletin vatandaşı olmakta hakkımız. Yaz geldi hareket başladı. Ama yol sorunu öylesine büyük ki! Hele cuma gününden pazar akşamına kadar eğer ki trafikte iseniz metre metre yol alabiliyorsunuz. Yıllardır bitmeyen Antalya- Mersin otoyolunun kaybettirdikleri inanın ki maliyetinden kat kat fazla. 74 kilometrelik Çeşmeli- Taşucu güzergahı her seçim dönemi söz verilmesine rağmen bir türlü yapılmamaktadır. Oysa ki önem sırasına koyulsa Mersin- Taşucu güzergahı en az İstanbul - Kocaeli otoyolu kadar önemli” şeklinde konuştu.

“NİÇİN MERSİN TURİZM ALANI HALİNE GETİRİLMİYOR?”

“Bu kadar önemli bir yolun yıllarca yapılmamasının bir nedeni olmalı” diyen Akar, “Bu arada 2018 seçimlerinde söz verilip, 2021 yılında bitirileceği söylenen Mersin- Karaman hızlı demiryolu projesini de unutmadık. Günü geldiğinde alanlarda ve diğer iletişim araçlarıyla da bu konuyu sıkça gündeme getireceğiz.  İnsanlarımız sürekliMersin’in turizm potansiyeli Antalya'dan bile fazla biraz ilgilenin dedikçe, ne kadar sağdan soldan kovulan balık çiftliği varsa sanki Mersin'i mesken tuttular. Daha çimento fabrikalarını, ÇED almaya çalışılan termik santralleri ve HES'leri saymadık bile. Niçin Mersin turizm alanı haline getirilmiyor? 90'lı yıllardan beri gündem de olup, bir türlü ihalesi yapılmayan Kumkuyu turizmi amaçlı havaalanı niçin yapılmıyor? Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın yapımı niçin yılan hikayesine döndü? Bu konuyu 2008' den beri takip ederim, her halde memleketin en başarısız bürokratları bu havaalanı işini koordine edenler olsa gerek, bir işin üstesinden gelemediler. Bu kadar müteahhit değiştirileceğine bu yöneticiler değişse yerine işi bilen insanlar getirilse bu ülkenin faydasını olmaz mıydı?” ifadelerine yer verdi.

“MERSİN’İ GÖZDEN Mİ ÇIKARDINIZ?”

Mersin’i sevenlerin sözlerini tutması gerektiğini öne süre Akar, “Yoksa bizim güzel Mersinimizi gözden mi çıkardınız? Gizliden gizliye tüm ülkenin çöplüğü haline getirmeye çalışıyor, verilen sözleri yerine getirmiyorsunuz. Turizm bölgelerinin hiçbirinde arıtma yok. İnsanlar yer altına bırakılan fosseptiklerin içinde denize giriyorlar. Acil sorun budur. Vidanjörlerin fosseptikleri bıraktıkları alanlar güvenli değildir. Yapılan işlem fosseptiğin yerleşim alanında alınıp, başka bir yerde yer altı sularına karıştırmaktır. Belediyelerin ve şehircilik bakanlığının bu soruna ivedilikle çözüm bulması gerekmektedir. Devletin görevi, tespit edilen eksikliği gidermek için operasyon gücünü ve mali kaynağını kullanmaktır. Sorunların karşısında kulağının üstüne yatan devlet mantığı kabul edilemez. Başkalarını yorumu farklı olabilir, bakış acıları farklı olabilir. Saygı duyarım. Yalnız bir doğru varki ödün vermem. CHP'nin yetişmiş insan gücü, bütün farkı görüşlerde ki siyasal kadroları ikiye çarpar. Önemli olan yönetenlerin tarafsız gözle buna inanmasıdır” diye konuştu.

“BAKIŞ AÇILARIMIZDAKİ FARKLILIKLARIMIZ BU ÜLKENİN GÜZELLİKLERİDİR”

Demokratik ülkelerde seçimler, siyasal sistemin partileri arasında tercih yapılarak verilen yönetme hakkı olduğunu belirten Akar, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Sizler ısrarla seçmenin vermiş olduğu yönetme hakkına karşı duruyorsanız, bunun altında art niyet var demektir. Mersin'de ki seçmen de kendi bölgesinde ki isteklerini CHP ve onun kadrolarıyla yapmak istemektedir. Bu niyetini seçimlerde göstermiştir. Belediye meclislerindeki muhalif duruş Mersin'in geleceği düşünülerek bırakılmalı, işbirliğinin yolları açılmalıdır. Ayrıca CHP'li kadrolara da seçmenin isteği doğrultusunda daha fazla yer verilmelidir. Silifke'de ki temaslarım sırasında bazı arkadaşlarımızla yüz yüze, kimi arkadaşlarla da telefonla sohbet ettik. Av.Haluk Ertaş,Av. Necdet Yılmaz Av,Süha Özen abilerimize, Av. Harika Levent arkadaşıma ilgilerinden dolayı teşekkür ederim. Silifke'de siyasetin etkin isimlerinden Musa Katı, Yahya Yüksek ve Say mahallesinin tanınmış üşenmez ailesinden Yüksel Üşenmez'e Kum mahallesindeki eşsiz sohbetlerinden dolayı da ayrıca teşekkür ederim. Bizler büyük Türkiye'de ki büyük ailenin fertleriyiz. Bakış açılarımızdaki farklılıklarımız bu ülkenin güzellikleridir. Bunun kıymetini bilmemiz lazım.”