Özer: “Aile hekimleri yükün altında eziliyor"




Tarih: 13 Ağustos 2021 Cuma 14:43


Sağlık-Sen Mersin İl Başkanı Hasan Özer, katıldığı televizyon programında Mersin’deki aşılama oranları, sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntılar gibi konular hakkında açıklamalarda bulundu. Koronavirüs sürecinde tüm sağlık çalışanlarının sıkıntı içerisinde olduğuna değinen Özer, aile hekimlerinin bu süreçte daha da zorlandığını ifade etti. Özer, “Yönetmelikler sahanın gerçekleri ile örtüşmüyor. Aile hekiminin üzerinde fazlasıyla bir yük var ve bunun üzerine ekstra yük ekleniyor. Yükün altında eziliyorlar” dedi.

Haber- Gizem Konucu

Sağlık-Sen Mersin İl Başkanı Hasan Özer İçel TV ve Sun RTV ortak yayına katıldı. Sıkıntılı bir dönem atlatıyoruz. İnsanın insandan kaçtığı, insanın ailesinden kaçtığı dönemde sağlık çalışanları bu yükün altına girmiştir. Salgın hastalık döneminde de sahada, en ön safta mücadelemizi verdik. Bazı sorun ve sıkıntılarımız da var.  Özer, Mersin’de vaka sayılarının artışına değindi. Temmuz ayından sonra, normalleşme sürecinde sanki artık korona bitmiş gibi bir yaşantı tarzı içerisine girildiğini ifade eden Özer, “O dönemlerde bu işe hakim olan bilim insanlarımız uyarıda bulundu. Bunun geri dönüşü olur, tedbiri elden bırakmamalıyız diye uyarılar oldu. Ama maalesef baktığımızda özellikle Mersin özelinde plajların dolduğunu, AVM’lerin tıka basa dolduğunu gördük. Ve buralarda hiçbir tedbir alınmadı. Bunlar bizim için çok üzücü. Vatandaşın bilinçlenmesi çok önemli. Aşı karşıtı olan insanlar da niye aşı karşıtını olduğunu bilimsel olarak açıklamıyor. Kulaktan duyma şeylerle devam ediyorlar” şeklinde konuştu.

 

“AŞI İÇİN KULAKTAN BİLGİLERLE HAREKET EDİLİYOR”

Aşının yan etkileri ile ilgili bilimsel bir verinin olmadığından söz eden Özer, ancak 5,10 yıl sonra bu aşıların yan etkilerinin neler olabileceğini bileceklerini söyledi. Koronavirüsünün dahi etkilerinin neler olabileceği hakkında kesin bilgilerin olabilmesi için bir zaman ihtiyaç olduğundan bahseden Özer, “Neyle mücadele ettiğimizi bilmiyoruz. Hastalık gün gün değişen bir hastalık. Yan etki olarak kulaktan duyma şeylere çok fazla riayet ediyoruz. Mesela, aşı yaptırırsan kısırlık oluşacağını söyleyenler var. Ama bunun bilimsel bir gerçeği yok. Kısırlıkla uzaktan yakından alakası yok. Toplumda bir de çip takılacağına inanan bir kesim var. Ama baktığımız zaman neden çip takılsın? Biz herhangi bir ülke için risk faktörü müyüz? Ne tür çalışmaların var ki çip takılsın? Zaten telefonlarla birlikte bahsedilen çip özelliğini çok fazla kullanıyor insanlar. Ekstradan çipe ihtiyaç yok” dedi.

 

“MERSİN’DE 2. DOZ AŞI ORANI YÜZDE 60’LARDA”

Özer, Mersin İl Sağlık Müdürlüğü’nün aşılama programını çok iyi yönettiğini ifade ederek, “Sağlık çalışanları bu dönemde takdire şayan bir çalışma örneği sergiliyorlar. Mersin’de 1. Doz aşı yapılan sayı yaklaşık 1 milyon kişi. Bu da yüzde 72’ye tekamül ediyor. 2. Doz aşı yaptıran kişi sayısı ise 725 bin, yani yüzde 60 oranında bir aşılanma söz konusu. Önemli bir nokta var. Şu anda covid pozitif çıkanların yüzde 90’ı aşı yaptırmayan kesimden geliyor. Onun için biz bu virüsle mücadele etmek istiyorsak aşılanmaya önem vermeliyiz” ifadelerine yer verdi. İl Sağlık Müdürlüğü’nün olarak Mersin genelinde sistemli ve güzel bir çalışma yaptığını belirten Özer, “Aile Sağlık Merkezlerinde, hastanelerde, insanlar rahat bir şekilde aşısını olabiliyor. Seyyar aşılama ekipleri var” dedi.

 

“VATANDAŞLAR MUTLAKA AŞI YAPTIRMALI”

Aşıyla beraber insanların tedbirleri bırakmasının yanlış olduğuna değinen Özer, “2. Doz aşıdan sonra vücutta antikor oluşmaya başlıyor. Fakat insanlarımız bu sefer tedbiri tamamen bırakıyor. Yine tedbiri almamız gerekiyor. Koronavirüste yaşlarına, bağışıklık sistemine güvenebilirler ama şunu unutmasınlar. Belki bunu diyen kişi taşıyıcı olabilir ve en çok sevdiğini birisinin canına mal olabilir. Türkiye’de ilk gelen koronavirüs vakasında kendisine bir şey olmadı, o kurtuldu. Ama en yakın çevresindeki insanlar hayatlarını kaybetti. Bizler de bu aşılanma sürecini en sevdiklerimiz için yapacağız. Vatandaşlarımızın mutlaka aşı yaptırması gerekiyor” diyerek vatandaşları aşı olmaya çağırdı.

 

 

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI GELİR KAYBI YAŞAMAYA BAŞLADI”

Özer, sağlık çalışanlarının sıkıntıları hakkında da açıklamalarda bulundu. Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının çok fazla çalıştığını söyleyen Özer, “Diğer kurumlarda esnek mesai uygulanırken, sağlıkta böyle bir şey uygulanmadı. İstifalar bile engellendi. Yıllık izinler kaldırıldı. Kreşler, okullar kapatıldı. Çocuğu olan sağlık çalışanları bununla ilgili ciddi sıkıntılar yaşadı. Misafirhanelerde kaldılar, evlerine gidemediler. Yapısal birçok sorun da var. En önemlilerinden birisi de döner sermaye. Sağlık Bakanlığı’ndan ve diğer kurumlardan farklı olarak ek ödeme sistemi var. Bu sistem artık çökme noktasına geldi. Diğer kurumlarda denge tazminatı adı altında tazminat çıkardılar. Eşit işe eşit ücret diye çıkardılar ama bu genel bütçeden karşılanırken, Sağlık Bakanlığı’nda bu sabit döner sermayeler hastanenin döner sermaye bütçesine yüklendi. Birçok hastanede para dağıtılamaz pozisyonda oldu. Sağlık çalışanları gelir kaybı yaşamaya başladı” şeklinde konuştu.

 

“SAĞLIKTA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN EMPATİ ŞART”

Bir diğer problemin nöbet problemi olduğuna dikkat çeken Özer, “Sağlık çalışanları nöbet tutuyor. Birçok meslek grubunda gündüz mesaisi ile gece vardiyası sistemi farklıdır. Türkiye’de bir tek sağlık çalışanı gündüz çalıştığı ücretin altında bir ücretle gece mesaisine geliyor. Öncelikle bizim gece mesai saatimizin, gündüz mesai saatimize denklenmesi sonrasında ise gece vardiya farkının verilmesi gerek” diye konuştu. Özer, sağlık çalışanlarına şiddet ile ilgili konuştu. Öncelikle hastaların ve çalışanların empati kurması gerektiğini belirten Özer, “Hastalara hizmet veren kişiler, oraya kendi geldiğinde kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa o şekilde yaklaşmalı. Sağlıkta şiddeti körükleyen çok fazla şey var. Mesela televizyon dizileri toplumsal şiddeti tetikliyor. Bir gün de bir senarist çıkıp sağlık çalışanları ile ilgili güzel bir şey yapsın. Hep olumsuz gidiyor” ifadelerine yer verdi.

 

“YÖNETMELİKLER SAHANIN GERÇEKLERİ İLE ÖRTÜŞMÜYOR”  

Özer, Sağlık-Sen olarak ciddi çalışmalar yapıldığını söyleyerek beklentileri hakkında bilgilendirmede bulundu. Özer, “Bizim beklentilerimiz farklı. Hükümetin bize getirmiş zam oranı ise çok farklı. Aramızdaki mesafe çok açık. Hükümetin bu kararı revize etmesini bekliyoruz” dedi. Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışanların özellikle bu covid döneminde çok fazla iş yükünün altında ezildiklerini dile getiren Özer, “Aile Sağlığı Merkezi ilk kurulduğunda çok güzel bir sistemdi. Toplumumuz da bunu benimsemişti. Ama ilerletilemedi ve ilerleyemediği gibi geriye gidiş başladı. Pazartesi günü çıkan bir yönetmeliğe karşı haklı tepkileri var. Yönetmelikler sahanın gerçekleri ile örtüşmüyor. Aile hekiminin üzerinde fazlasıyla bir yük var ve bunun üzerine ekstra yük ekleniyor. Bu da sistemi geri getiriyor. Mesela bir aile hekiminde nüfusunda olan bir kız evlensin veya kaçıp başka bir memlekete gittiğinde orada hamile kalırsa ve aile hekimi bunu bildirmezse ceza alıyor. Aile hekimi beyan esaslıdır. Kişi bunu beyan etmezse sorumluluk aile hekiminde olamaz. Aşılamada aile hekimliklerinde çok yoğunluk oldu. Yükün altında eziliyorlar” dedi.

 

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA