Resmi Gazete’de yayımlanan “ÖTV matrah limitleri değişikliği” haberi üzerine gazetemize konuşan Aspava Auto sahibi Özgür Gürbüz, “Bugün ÖTV indimi ile uyandık yeni güne, ama her şeyin göründüğü gibi olmadığını gördük, bunların hepsi yapay muhabbetler. Bizde sevinmiştik ilk başta bu haberi duyunca belki fiyatlar düşer diye ama durumun öyle olmadığını, fiyatların çok etkilenmeyeceğini duymak zor olmadı” dedi.
Haber- Behzat Özgür Beyazlar
13 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanan “ÖTV matrah limitleri değişikliği” haberi üzerine gazetemize konuşan Aspava Auto sahibi Özgür Gürbüz, “ÖTV indimi ile uyandık yeni güne, ama her şeyin göründüğü gibi olmadığını gördük, bunların hepsi yapay muhabbetler. Bizde sevinmiştik ilk başta bu haberi duyunca belki fiyatlar düşer diye ama durumun öyle olmadığını, fiyatların çok etkilenmeyeceğini duymak zor olmadı. 500 tane araç modeli varsa 5 tane araç modeline gelmiştir ÖTV indirimi. Bunu bilmeyen halk haberi duyunca sevinmiş oluyor haliyle ama durumun öyle olmadığını da bilmiyor tabii. Biz bugün bu haber üzerine aradığımız bayiliklerden sadece birkaç tane araç markasına indirim geldiğini duymuş olduk. Yoksa insanların hayal edeceği araçlarda bir indirim olmadığını görmüş olduk” ifadelerini kullandı.
“ARABA FİYATLARI YÜZDE 100’ÜN ÜZERİNDE ARTTI”
Araç fiyatlarının şu anda çok yüksek olduğunu ve geçen yıl bu fiyatların daha da katlanarak çıktığını söyleyen Gürbüz, “Otomotiv fiyatlarıyla ilgili olarak her şey açık ve net. Bütün herkesin bildiği şekilde araçlar ortalama yüzde 100 hatta yüzde 150’ye kadar zamlanmış, yükselmiş durumda. Şu anda araç fiyatları gayet yüksek, yani uç noktaları da geçmiş durumda. Araç kiralama ise geçen sene 2 bin 500 liraya bir ayda araç kiralayabiliyorken, şu anda 5 bin liraya dahi kiralama imkanın olmayabiliyor, kimse kiralayamıyor da aylık olarak. Günlük ise 200 ile 250 lira arasında günlük kiralama değişiyor. Alınan ürünün bedeli ne kadar yüksek olursa, kiralaması da o kadar yüksek olur, artış sağlar. Bugün araba fiyatları yüzde 100’ün üzerinde arttığına göre, kiralar da ona göre, alım bedeline ayak uydurarak yükselmekte oluyor” şeklinde konuştu.
“MEVCUT KONUM ÇOK BÜYÜK ÖLÇEKLİ İŞLETMELER, SINIFLAR İSTİYOR”
Araç alım satım sektöründe şu anki zaman diliminde orta sınıfın geçinmekte sıkıntı yaşadığını hatta sektörde tutunmakta bile zorlandığını belirten Gürbüz, “Ülkenin her yerinde olduğu gibi her sınıftan ürünün de dahil olduğu satıcılık gurupları küçük, orta ve büyük olarak ayrılmaktadır. Orta sınıftaki araçlar, yani 100 bin ile 300 bin arasındaki araçlar genelde memurların tercih ettiği araçlar oluyor. Bugün bir memurunda toplu parası olmayacağı gibi mecburiyetten krediye yöneliyor, bu sefer kredi oranları çok yüksek, memurun çekebileceği kredi de maaşından daha yüksek olduğu için kredi de çekemiyor. Hal böyle olunca da orta sınıf araç satışları tamamen durmuş durumda. Yüksek modellerde ve bir de düşük modellerde hafif bir kıpırdamanın olduğunu söyleyebiliriz. Yani şu anda sektörde daha çok 100 bin altı ve 500 bin üzerindeki araçlar daha çok rehavet görüyor. Bu da ülkede dengesiz olarak dağılan gelirinden kaynaklanmaktadır, fakirin tam fakir zenginin de tam zengin olduğu klişesini getirir akıllara. Satıcılıkta neredeyse orta sektörün kalmadığı bir zaman dilimi içerisindeyiz. Hal böyle olunca özellikle orta sınıf galericileri etkiliyor. Bugünkü mevcut konumda orta sınıf veya küçük ölçekli esnafların tutunması çok zor görünüyor, mevcut konum çok büyük ölçekli işletmeler, sınıflar istiyor” diye ekledi.
“KÜÇÜK ESNAF İFLASA DOĞRU GİDİYOR”
Orta sınıflı esnaflarda alım gücünün düşük olduğunu ve bu durumda küçük esnafların yok olmaya doğru yol aldığını, kendisini bile gelecek yılar arasında bu sektördeki konumu kestiremediğinin altının- çizen Gürbüz, “Çok büyük ölçekli sınıflar da destek gerektiren sınıflar arasında yer alıyor, misal ben orta ölçekli bir satıcı olarak devlet bana yeterince imkan sunmadığı ve destek vermediği için mecburen daha çok küçülmeye gidiyoruz. Hal böyle olunca sektörde iki yıl sonra tutunup, tutunmayacağı kaygısını taşıyorum. Ben bu işe ilk girdiğimde hayatım boyunca bu işle uğraşacağımı düşünüyordum ama maalesef ki şimdiki zaman diliminde, bu şartlarda kendimi orta sınıflı bir satıcı olarak gelecekte bu meslekte görüp, göremeyeceğimi kestiremiyorum. Araç sektöründe, bu zaman diliminde ya çok kişi birleşerek bir iş yeri açmak durumunda kalıyor ya da küçük esnafın iflasa doğru gidildiğini görüyoruz. Çünkü bizim gayemiz bu işten para kazanmaktır. Fiyatlar yükseldiğinde bizim geçmişe göre yani araç pahalılığından önceki döneme ve şu anki dönem arasında karımızda herhangi bir değişim olmuyor. Önceki dönemde elde ettiğimiz kar ile şu anki kar arasında bir değişiklik yok ama alım gücü baya azalmış durumda. Bugün iş yerimde çalışacak olan birisine verdiğim parayı, iş yeri kirasını ve diğer giderleri baz aldığımızda işin içinden çıkılmaz hale geliniyor” ifadelerini kullandı.
“İKİNCİ EL ARAÇ ALIM GÜCÜNÜN ÜZERİNDE”
Şu anda sıfır araç almanın çok büyük bir lükse kaçtığını, haliyle alıcıların ikinci el araçlar talep ettiğini söyleyen Gürbüz, “İkinci el araçta da artık alım gücünü aşmaktadır, bu da doğal olarak hem biz satıcıları etkiliyor hem de almak isteyip de alamayan alıcıları etkiliyor. Geçen yıllarda çok cüzi miktarda sattığımız araçları şu anda çok uçuk rakamlara satmak zorunda kalıyoruz ve hal böyle olunca da araçlar da bizim elimizde kalmış oluyor. Eskiden ayda 10 araç satabilen galericiler şu anda ayda bir araç satamadıkları da oluyor, bu da küçük esnaflar olarak bizi büyük ölçüde etkiliyor. Küçük esnafın bugün alım gücü yok, esnaf alım gücüne sahip olsa da bu sefer alıcı bulamıyor, hal böyle olunca küçüle küçüle iflas eşiğine gelen galeri sektörünün esnafı var. Aracı olanlar ise büyük dert içinde, her güne uyandığımızda yeni zamlarla karşılaşıyoruz özellikle akaryakıtta. Şimdi alıcının sadece araç almasıyla yetmiş oluyor, birde aracının yakıtını düşünmesi lazım” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.
|