STK’lardan barış süreci çağrısı




Tarih: 2 Eylül 2021 Perşembe 16:11


İnsan Hakları Derneği (İHD) ve bazı STK’lar, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İHD adına basın açıklamasını okuyan Zeynep Benli, “Türkiye’nin siyasi partileri ve toplumsal muhalefeti barışa odaklandığı taktirde kesinlikle yeni bir barış sürecinin önünün açılacağı düşüncesindeyiz. İnsan hakları savunucuları olarak Türkiye’de barışa giden yolun barış hakkı mücadelesi ile olacağını biliyoruz” dedi.

Haber: Gizem Konucu

1 Eylül Dünya Barış Günü için düzenlenen basın açıklamasına İnsan Hakları Derneği, Mersin Kadın Platformu, Mersin Emek ve Demokrasi Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye İşçi Partisi Mersin İl örgütü temsilcileri, KESK, ve diğer STK’lar katıldı. Özgecan Barış Meydanı’nda toplanan STK’lar, Türkiye’de, Dünya Barış Günü olarak kutlanan 1 Eylül nedeniyle barışın egemen olduğu bir dünyada yaşamak istediklerini belirterek, “Barış hakkı, bir insan hakkıdır” çağrısı yaptı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin şubesi adına basın açıklamasını okuyan Zeynep Benli, Birleşmiş Milletler’in 1945 yılında kabul ve ilan edilen BM Şartı ile kurulduğunu, 1 ve 2. maddelerinde Birleşmiş Milletler’ in barış ile insan hak ve özgürlüklerine saygıyı güçlendirme amacının vurgulandığını ifade ederek, “BM İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin başlangıç maddesi ile 28. maddesinde barış ve barışın temellendirileceği uluslararası ve ulusal sosyal düzenlerin, bu bildiride yer alan haklara ve özgürlüklere dayanması gerekliliği vurgulanır. BM Genel Kurulu, Halkların Barış Hakkına Dair Bildiriyi Genel Kurul’un 12 Kasım 1984 tarihli oturumunda kabul ve ilan etmiştir. Bildiride barış hakkının kutsallığı, bu hakkı korumanın ve uygulanmasını sağlamanın da devletler için bir yükümlülük olduğu vurgulanır. BM Genel Kurulunun 19 Aralık 2016 tarihli kararı ile Barış Hakkı Bildirisi kabul ve ilan edilmiştir. BM İnsan Hakları Konseyinin 22 Haziran 2017 tarihli kararı ile de barış hakkının desteklenmesi gerektiği üye ülkelere hatırlatılmıştır” diye konuştu.

“TÜRKİYE, KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN ÇOĞULCU BİR DOKUYA SAHİPTİR”

Barış talebinin, medeni ve siyasi haklarla olduğu kadar ekonomik, sosyal ve kültürel haklar ile de ilişkisi bulunduğu belirten Benli, “Bu metinlerde İHD’nin de benimseyip paylaştığı temel yaklaşım, barışın insan hakları ve özgürlüklere dayalı oluşudur. İnsanlar arasındaki her türden eşitsizlikler, hakların ve özgürlüklerin tanınmayışı, savaşların ve çatışmaların temel sebebidir. O nedenle, İHD olarak her şart altında ve dünyanın neresinde olursa olsun, barışın haklara ve özgürlüklere dayalı olarak sağlanabileceği düşüncesindeyiz. Türkiye etnik, dilsel, dinsel ve kültürel özellikleri bakımından çoğulcu bir dokuya sahiptir. Çoğulculuk, İHD’nin pek çok kez vurguladığı ve yansıttığı, ‘herkes farklı, herkes eşit’ sloganında ifadesini bulur. Çoğulculuk aynı zamanda demokrasinin de temelidir. İHD demokrasi ile insan hakları arasında koparılamaz bir bağ bulunduğu düşüncesindedir. O nedenledir ki, İHD Türkiye’nin temel sorununun insan hakları ve demokrasi sorunu olduğunun altını çizmiş ve bu temel sorununun en önemli halkasının da Kürt sorunu olduğu tespitinde bulunmuştur” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’DE BARIŞ SÜRECİNE İHTİYAÇ VARDIR”

Benli, Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi sorununun çözülebilmesi için yeni barış sürecine ve böylelikle çatışma çözümüne ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, “Türkiye, Kürt sorunu gibi temel sorunlarını diyalog ve müzakereye dayalı çatışma çözüm yöntemleri kullanarak çözememiş bir ülkedir. Bu nedenle silahlı çatışmalar ülke içi ve ülke dışında devam etmektedir. Derneğimizin, 2015-2020 yıllarını kapsayan 6 yıllık bilançosunda Kürt sorununun çözümsüzlüğü ve yeniden başlayan silahlı çatışmalar nedeni ile yaşamını yitirenler ile ilgili oldukça ağır bir bilanço mevcuttur. Buna göre, silahlı çatışmalar nedeni ile çatışma bölgesinde sivillerden 90 ölü, 302 yaralı, asker/polis/koruculardan bin 322 ölü, 2 bin 702 yaralı, silahlı militanlardan 2 bin 599 ölü, 194 yaralı bulunmaktadır. Bunların dışında yargısız infazlarda öldürülen sivillerden bin 55 ölü, bin 255 yaralı, saldırıya uğrayanlardan 184 ölü, bin 258 yaralı bulunmaktadır. Yasa dışı örgüt saldırılarında ise 523 ölü, 2 bin 786 yaralı bulunmaktadır. Toplamda ise 5 bin 773 ölü, 8 bin 497 yaralı bulunmaktadır. Bu bilançoya Suriye ve Irak’ta (2020 hariç) silahlı çatışmalar ve sınır ötesi askeri operasyonlarda yaşamlarını yitirenler dahil değildir. Milli Savunma Bakanının açıkladığı bilanço ise durumun ne kadar vahim olduğunu ortaya koymaktadır. Açıklanan rakamlar orta büyüklükte bir savaş bilançosudur. Çatışma ve savaş ortamı ile birlikte genel baskı ortamında şiddetin öne çıkması ve beraberinde nefret dilinin zehrini akıtması kaçınılmaz olmuştur” dedi.

“BARIŞIN EGEMEN OLDUĞU BİR YAŞAM İÇİN BARIŞ HAKKI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Kadın cinayetlerinin önlenememesi, kadına yönelik taciz ve tecavüzün artması böylesi bir şiddet ortamının da izah edildiğini belirten Benli, “Nefret ile artan ırkçı saldırılarda ise yükseliş eğilimi vardır. Bu sürecin ekonomiye verdiği telafi edilemez ağır kayıplar mevcuttur. Denilebilir ki sürekli bir ekonomik kriz hali oluşmuştur. Bu sürecin Türkiye’yi getirdiği rejim değişikliği ve otoriter bir yönetim anlayışının yarattığı sürekli bir baskı ortamı oluşmuştur. Türkiye’nin siyasi partileri ve toplumsal muhalefeti barışa odaklandığı taktirde kesinlikle yeni bir barış sürecinin önünün açılacağı düşüncesindeyiz. İnsan hakları savunucuları olarak Türkiye’de barışa giden yolun barış hakkı mücadelesi ile olacağını biliyoruz. İHD olarak, ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada barışın egemen olduğu bir yaşam için barış hakkı mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA