Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası(SMMM) Başkanı Ersin Gökgün, Gündemin Nabzı programına konuk oldu. Pandemi, yapılandırma gibi konular hakkında açıklamalarda bulunan Gökgün, Mali Tatili de değerlendirerek, “Mali tatil diye bir olgumuz var Temmuz 1’i ve 20’si arasında. Bu 20 günlük süreç sonunda ayine aynı beyanname verme tarihinde bu sürece rastlayan süreler varsa sonrasına 7 gün ve benzeri işlenmeyen süreler eklenmek kaydıyla oluşmuş bir mali tatil olgusu var. Aynı süre içerisinde beyanname verecekseniz o tatili yapabilir misiniz? Zaten işler zor yetişiyor. Bu yönde mali tatilin tekrar revize edilmesini düşünüyoruz” dedi.
Haber- Sevcan Akgül
Gündemin Nabzı programına konuk olan Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası(SMMM) Başkanı Ersin Gökgün, soruları yanıtladı. Gökgün, pandemi ile ilgili açıklamalarda bulunarak her sektör gibi kendilerinin de çok etkilendiğine değindi. Bu süreçte yasalardaki değişiklik ve sistemin, iş dünyasının karşılaşmış olduğu yeniliklerle kamuoyunu sürekli bilgilendirdiklerini ifade eden Gökgün, aşılama ile birlikte iş hayatlarına devam ettiklerini vurguladı. Gökgün, “Bütün profesörler birçok doktorlar aşının olunmasını gerektiğini söylüyor. Çevremizdeki birçok insanı kaybettik. Böyle bir şeyi yaşamaktansa bilim olarak, bilimsel olarak kanıtlanmış bir aşıdır. Bilime inanmak durumundayım, bilim insanlarını inanmak durumundayım. Kendi kızım dahil olmak üzere ailecek hepimiz aşılarımız olduk. Kişisel olarak bir tercih gibi görünmekle birlikte bunu toplumsal olarak yapmamız gerekiyor. Çünkü bunu yapmadığınız zaman yayılım sağlıyorsunuz, bu da yeni mutasyonların topluma zararlı olacak şekilde gerçekleşmesi anlamına geliyor” dedi.
“PANDEMİ DÖNEMİNDE EZBERLER BOZULDU”
Bilgi çağı ve teknolojinin olduğu evrede meslek camiasında angaryalar hakkında konuşan, angaryanın kulağa hoş gelmeyen ve farklı bir şey olarak algılanan ama hem anayasada hem de TDK’de var olan bir tanım olduğunu söyledi. Düzenlemelerde angarya için parasını alınmayan her türlü hizmetin angarya olarak tanımlandığını belirten Gökgün, “Biz bu yüzden bu kelimeyi fazla kullanıyoruz. Dönemsel olarak kronolojiyi ikiye ayırmak gerekiyor. Pandemi öncesi ve pandemi dönemindeki durum olarak. Pandemi döneminde zaten ezberler bozuldu. Devlet daireleri bile evlerinde çalıştılar. Pandemi döneminde bu akımdan angaryayı fazla konuşmamak lazım. Meslek camiamız devlet dairlerinde çalışıyorsa onun yine iki katı çalışarak iş yetiştirmeye çalışıyor. Gecenin bir vaktinde İŞKUR’dan bir müfettişin sizi arayıp yapmış olduğunuz kısa çalışma ödeneği ile ilgili evrak eksiğinin ya da evrak üzerindeki açıklamanın ne olduğunu açıklamak istediği anları yaşadık. Ve meslek mensuplarımız en ufak bir serzenişte bulunmadan bu konulara yardımcı olmaya çalıştılar. Biz bu süreçleri meslek mensupları olarak meslek örgütü olarak en iyi şekilde ülkemizi hizmet, kamusla sorumluluk bilinciyle yerine getirdik. Her zamanda yapacağız tüm Türkiye’de zaten bu noktada” şeklinde konuştu.
“BİLGİ ÇAĞINDA BÖYLE ŞEYLER NİYE?”
Resmi gazetede yayınlanan tebliğ ile vergi usul kanunun ile ilgili düzenleme yapıldığının ve bu düzenlemenin uluslararası şekilde alınmış kara paranın önlenmesi ile ilgili bir karar olduğunu sözlerine ekleyen Gökgün, “Bir sabah kalktık resmî gazetede bir tebliğ var vergi usul kanunuyla ilgili. Hiç taslağını bile görmemiştik o saate kadar. Gerçek faydalanıcı bildirimi yapılmasını istiyor kanun. Ne olduğunu bilmiyorduk, tanımlarına baktık. İşin içeriğinde kara paranın önlenmesiyle ilgili bazı düzenlemelere esas teşkil edecek bir bildirim bizden isteniyor. Bu bilgiler zaten var sistem içinde. Sonradan baktık ki, kara paranın önlenmesiyle ilgili uluslararası alınmış bir kararmış. Bu kararda da Türkiye mecbur tutuluyor bizden de isteniyor bu bildiriler. Böyle acele çıktığından dolayı zannediyorum ki sistem içerisinde hazır olan bilgiler bile çekilemedi. Yazılımlar o şekilde oluşturulmadı bile. Bilgi çağında bu neyin nesidir? İyi ki elle doldurmadık. Elle doldursaydık tam bingo olacaktı. Bilgi çağında böyle şeyler niye? En son geçen hafta Ankara’da toplantıdaydım. Orada da dile getirdim. En son 1 Mart bildirisinde de Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığımız basın açıklamasında değindiğimiz konulardan birisiydi. Bilgi çağında bizim şu an veri merkezin, oluşturuyor olmamız lazım. Büyük veri, büyük veriden sonra da o zincirin oluşturulması. Bizim bunu kurmamız lazım” diye konuştu.
“BU KONULARI DERT EDİNEREK VİZYONER BİR DURUŞ SERGİLEMEMİZ GEREKİYOR”
Gökgün, Mali Bakanlığı başta olmak üzere bilgi teknolojilerinde çok ileride olduklarını vurgulayarak, “Elektronik defter, e-fatura uygulamalarında öndeyiz. Bunu uygulamasında en büyük rolü olarak meslek mensuplarımız dört dörtlük bir hizmet sunuyorlar. Bizim meslek mensuplarımızın gelişimi konusunda hiçbir sıkıntımız yok. O zaman bizim hem devlet idaresi olarak hem de meslek örgütü olarak bu konuları dert edinerek vizyoner bir duruş sergilememiz gerekiyor. Desteklemek adına söylemek istiyorum muhtasar, SGK birleştirilmesini yaşadık. Ve her beyanname döneminde soğuk terler döküyoruz. Ve krizler yaşanıyor. Birleştirildi denince kulağa hoş geliyor ama ne oluyor? İkisinin de serverleri başka bir yerde. Muhtasar kanadı vergi dairesine gidiyor saniyenin binde bir hızıyla geri geliyor sonucu. Ama SGK kısmı aynı beyannamede 7 dakikada geri dönmüyor” dedi.
“MALİYE TEŞKİLATIYLA ETLE TIRNAK GİBİYİZ”
Avukatların adliyenin nasıl bir unsur olduğunu ve mali müşavirlerinde maliye teşkilatının unsuru olması gerektiğini belirten Gökgün, “Maliye teşkilatıyla etle tırnak gibiyiz. Maliye teşkilatı içerisinde hepimizin başarılı ve koordineli çalışmasından geçiyor. Hiçbir idareci bunun aksini savunamaz diye düşünüyorum. Ama tabi burada bazı eksiklikler var. Bunlar da teknolojik anlamda eksikliklerin yanı sıra idari anlamda da eksiklikler olduğunu değerlendiriyorum. Burada meslek yasası itibariyle eksikliklerin yerine getirilmesiyle birlikte avukatlık yasası buna örnek gösterilebilir ya da avukatların adliye içerisindeki yapısı örnek gösterilebilir. Avukatlar, avukatlık mesleği adliye yapısının bir unsurudur. Onun için avukatlar adliye binasına girerken farklı kapıdan girerler. Bu çok önemli. Çünkü adalet mekanizmasının tamamlayıcı bir unsurudur. İşte burada vergilemenin de tamamlayıcı bir unsuru ve parçası olması gerekiyor mali müşavirlik mesleğinin. Böyle olduğu takdirde gerçek anlamda bir uyum içinde çalışmaktan bahsedileceğini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
“MÜCBİR SEBEPLER MESLEK MENSUBU REHİNE DE UYGULANMAYA BAŞLANDI”
Mali tatil ile ilgili de açıklamalarda bulunan Gökgün sözlerini şu şekilde tamamladı: “Mali tatil diye bir olgumuz var Temmuz 1’i ve 20’si arasında. Bu 20 günlük süreç sonunda ayine aynı beyanname verme tarihinde bu sürece rastlayan süreler varsa sonrasına 7 gün ve benzeri işlenmeyen süreler eklenmek kaydıyla oluşmuş bir mali tatil olgusu var. Aynı süre içerisinde beyanname verecekseniz o tatili yapabilir misiniz? Zaten işler zor yetişiyor. O tatili illa ki yapamayacaksınız oturup çalışacaksınız. İlla ki mali tatil olacaksa çok net bir şekilde o beyanname ve bildirilerin bir sonraki beyanname ve bildirilerle birleştirilmesi lazım. Böyle olduğu takdirde ancak tatilden bahsedebiliriz. Bu yönde mali tatilin tekrar revize edilmesini düşünüyoruz. Vergi usul kanunumuz içerisinde mücbir sebep var. Ama bu mücbir sebep sadece mükellefler için geçerliydi. Ve bunu sizler aracılığıyla çok fazla duyurduk. Mücbir sebepler meslek mensubu rehine de uygulanmaya başlandı. Ama çok da kapsamda başladı. Sadece ölüm halinde. Çok fazla eleştirdiğim doğum halinde mücbir sebebi uygulayamıyorsunuz. Daha sabit bir şey olabilir mi? Bir çocuk meydana getirmiş meslek mensubu bir kadın arkadaşımız ve mücbir sebep uygulanamıyor. Ayın 26’sında doğum yaptığınızı düşünün geçici verginin şubatın ya da Mayısın 17’sinde doğum yaptığını düşünün arkadaşımızın. Nasıl olacak bu beyannameler? Bunları ilk etapta ölümle alakalı kısım devreye alınmıştı. Geçtiğimiz günlerde TÜRMOB yönetimi Maliye Bakanımızla görüşme sağlayarak bunun gerçekten bir hak ve eksiklik olduğu değerlendirildi. Bunu da bir müjde olarak duyulmak istiyorum. Doğum ve benzeri kapsamlar genişletilerek mücbir sebep olayı gündeme alınacak.”
|