İş dünyasının genç ve bir o kadar da başarılı isimlerinden Mersin Girişimci İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Serttaş Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Soner Serttaş, iş hayatına nasıl başladığından, Mersin’in geleceğine kadar sorularımızı yanıtladı. Serttaş, “Mersin gerçekten önümüzdeki yılların parlayan yıldızı olacaktır. Her geçen gün gelişen sanayisi, ticaret hacmi ile, limanı, serbest bölgesi, eşsiz kumsalları ve denizi ile, kültürel mirası ile bölgenin en önemli lokasyonlarından birisi olan Mersin, Türkiye’de ticaretin başkenti olarak gösterilen Marmara Havzası’nın tek alternatifidir” dedi.
Haber- Sevcan Akgül
İş dünyasının genç ve bir o kadar da başarılı isimlerinden Mersin Girişimci İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Serttaş Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Soner Serttaş, ailecek Malatyalı olduklarını belirterek hayatından bahsetti. Serttaş, “Ben 1988 yılında Mersin’de doğdum. Evliyim ve Efe isminde bir çocuğum var. İlk, orta ve lise tahsilimi Mersin’de tamamladıktan sonra, üniversiteye İngiltere’de başladım. Yabancı dilimi geliştirip üniversite hazırlık programı okuduktan sonra Türkiye’ye dönmem gerekti. Burada Çağ Üniversitesi’nde eğitimi tamamlayıp aile şirketimizde çalışmaya başladım. İş hayatına ne zaman nasıl başladınız? İngiltere’den, Türkiye’ye döndükten sonra iş ha[1]yatında da aktif olmak için üniversite tercihim Mersin bölgesinde oldu. Bunun nedeni ise iş hayatı ve eğitimimi aynı anda yürütmekti. Bu da benim iş hayatına erken atılmama neden oldu” ifadelerini kullandı.
“İALEM KARARLARIMDA ÖNCÜ OLDU”
İş hayatında ailesinin büyük bir katkısının olduğunu, ailesinin verdiği kararlarda çok yardımcı olduğunu söyleyen Serttaş, “Ailemin iş hayatımdaki faktörü benim için bulunmaz bir nimetti. Verdiğim kararlarda çok yardımcı oldular. Ben de onların tecrübesiyle hata oranlarımı minimum seviye indirmeye çalıştım. Tabi hatalarım da oldu; ticareti öğrenmek istiyorsan hata da yapacaksın. Bu hatalar senin pişmene ve yetişmene destek oluyor. Baba Abdurrahman Serttaş’ı geçtiğimiz sene kaybettik. Onu da anmak istiyorum burada; çünkü benim için bir idoldür. İş hayatından önce bana hayatın vicdan, adalet ve dürüstlük olduğunu öğretti ve bunu da iş hayatıma entegre etmem gerektiğini her zaman söyledi. Ben o doğrularla hayatımı ve iş hayatımın yol haritasını çizmeye çalıştım. Rahmetli babam şirketimizin temellerini öyle sağlam attı ki, bizler de O’nun bize öğrettiği düsturda ilerlemek adına ince eleyip sık dokuyoruz” ifadelerini kullandı.
“AMACIMIZ ÇALIŞMAK, ÜRETMEK VE İSTİHDAM SAĞLAMAK”
Şirketin mevcut yatırımlarına ve gelecek hedeflerine değinen Serttaş, “Şirketimiz depolama ve bakliyat alanında faaliyet gösteriyor. Mersin’de yaklaşık 60 bin metrekare alanda depolama ve bakliyat tesislerimiz var. Bu sene içinde ATS NATUREL markasıyla marketlerde raflarda yerimizi almaya başladık. Yeni kurdumuz bir markamız daha var; ilerleyen günlerde BOLBAK markamızla da raflarda yerimizi alacağız. Amacımız çalışmak, üretmek ve istihdam sağlamak. Bunu kendimize ilke edindik. Allah güç verdiği sürece ülkemiz için geleceğimiz için üretmeye, çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye son 1 yıl içerisinde Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına ulaştı. Pandemi dolayısıyla Avrupa’da duran üretim Türkiye’deki üreticilerin ihracat yaptığı ülkelerde daha geniş kitlelere ulaşmalarını sağladı. Türkiye ürettikçe ekonomi daha iyiye gidecektir. Tüketim ekonomisinden, üretim ekonomisine hızlı bir geçiş gözlemliyoruz. Bu çok sevindirici” şeklinde konuştu.
“İNOVATİF DÜŞÜNEREK, DOĞRU POZİSYONLAR ALIP, BİLİNÇLİ ÜRETİM YAPMAMIZ LAZIM”
Sektörün geleceği ve sektöre kattıkları katma değeri değerlendiren Serttaş, “Bakliyatın geleceği her zaman var. Sonuçta bakliyat ana tüketim maddesi. Ama bu düşünce ile ‘Zaten insanlar tüketiyor’ mantığıyla hareket etmiyoruz. İnovatif düşünerek, doğru pozisyonlar alıp, bilinçli üretim yapmamız lazım. Ne kadar çok üretim yapar, ne kadar çok ihracatımızı artırırsak yurtdışı pazarda o kadar çok söz sahibi oluruz. Bu sadece bakliyat sektörü için değil, tüm sektörler için geçerlidir. Bu anlamda da zaten Mersin Türkiye’de bakliyatın başkentidir. Mersin Ticaret Borsası başta olmak üzere emeği geçen tüm üreticilerimizi tebrik etmek istiyorum” diye ekledi.
“İŞ HAYATINA YENİ BAŞLAYAN GENÇLER HATA YAPMAKTAN KORKMASINLAR”
İş hayatına yeni başlayan gençlere önerilerde bulunan Serttaş, “İş hayatına yeni başlayan gençler hata yapmaktan korkmasınlar. Üretmeye çalışsınlar, patent konusunun üstüne düşsünler. E-ticarete önem versinler ve üretilmeyen ürünleri üretmeye, üretilen keşfedilmiş ürünleri de geliştirmeye, onlara yeni aksesuarlar keşfetmeye çalışsınlar. İşleyen demir pas tutmaz derler. Bu doğrultuda her zaman üretsinler, araştırsınlar, kendini geliştirmek için seminerlere, fuarlara katılsınlar. Bu artık günümüz şartlarında çok kolay. Online fuarlar bile düzenleniyor. Fuarlarda yeni ürünler, yeni sektörler, yenilikçi projeler keşfetmek gerçekten çok değerli. Bundan dolayı fuarlara büyük önem veriyorum Ve en önemlisi hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmasınlar. Ülkemizi seviyorsak bu ülkenin geleceğinin gençlerin elinde olduğunu unutmasınlar” ifadelerine yer verdi.
“MERSİN MARMARA HAVZASI’NIN TEK ALTERNATİFİDİR”
Son olarak, Mersin’in geleceği hakkında konuşan ve global olarak yaşanan COVID-19 salgınının herkesi ekonomik ve ruhsal olarak çok etkilediğini belirten Serttaş, “Ama bu kendimizi taca atmamızı gerektirmez. Bu günlerde ayakta kalmamız için daha güçlü olup daha çok çalışmamız lazım bu günlerin geçeceğini unutmamız lazım. Dünyada daha öncede birçok pandemi yaşanmış ve bu pandemiler o zamanın teknolojisinde çok daha fazla ölüm oranları ile de olsa sonlanmış. Günümüz teknolojisinde covid-19 salgınının daha önce yaşanan pandemilere göre daha kolay aşılabileceğini düşünüyorum. Son olarak Mersin’e değinmek istiyorum. Mersin gerçekten önümüzdeki yılların parlayan yıldızı olacaktır. Her geçen gün gelişen sanayisi, ticaret hacmi ile, limanı, serbest bölgesi, eşsiz kumsalları ve denizi ile, kültürel mirası ile bölgenin en önemli lokasyonlarından birisi olan Mersin, Türkiye’de ticaretin başkenti olarak gösterilen Marmara Havzası’nın tek alternatifidir. Gelişmeye mahkum bir kenttir. Yeter ki bizler iş dünyası olarak, STK’lar olarak, Mersinli siyasetçiler olarak, kurum ve kuruluşlarımız ile el ele vererek topyekun bir mücadele içerisinde olalım” diye konuştu.
|