Kanun Virtüözü Ahmet Baran, kanunun hayatındaki öneminden söz ederek, “Benim için kanunun çok önemli bir yeri var. Tanrının bana vermiş olduğu bir çift kanat. İçimde her zaman var olan, beni içine almasa bile hiç kızamayacağım, hayat boyu hiç kopamayacağım. Kanunla aramızda çok farklı bir bağ var” dedi.
Haber- Sevcan Akgül
Kanun Virtüözü Ahmet Baran kanunun hayatına kattıklarını ve vereceği konserler hakkında gazetecilere açıklamada bulundu. Kanun sayesinde hem Türk kültürünü hem de musiki sanatını dünyaya tanıtmaya gayret ettiğini söyleyen Baran, “Gönlümü kanun tellerine bağlayıp, bu zamana kadar da bini aşkın verdiğim konserle de hem kültürümüzü hem de musiki sanatımızı büyük bir şevkle tanıtmaya gayret eden bir kişiyim. Tabi enstrümanımı kucağıma aldığım ilk andan itibaren, onunla paylaşacak olan hislerimin pek sonu olmayacağını hissetmiştim. Enstrümanım sayesinde 5 kıtadan farklı farklı insanlar tanıma şansım oldu. Herkes sevilmeyi arzu eder, enstrümanım sayesinde çok farklı kültürlerden farklı dostlar edinme şansım oldu. Belki bu sohbetimizi dinleyen bir dost bizim sayemizde müziğe yönelir. Bir enstrüman çalmak, başka denizlere kürek çekmek olacaktır. Hepimizin kalbinin yankılandığı bir çalgı vardır, yeter ki onu yakalayabilelim. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar dinlendirirsiniz. Yani elinizde, cebinizde sürekli bir çalgı aletiniz olsun. Kanun gerek görselliğiyle, gerek tınısıyla hem kalbe hem ruha hitap eden ve sihirli bir müzik kutusu. Benim için kanunun çok önemli bir yeri var. Tanrının bana vermiş olduğu bir çift kanat. İçimde her zaman var olan, beni içine almasa bile hiç kızamayacağım, hayat boyu hiç kopamayacağım. Kanunla aramızda çok farklı bir bağ var. Çalgını bir ticari araç olarak görürseniz, o zaman sizin çalgınızla bağınız çok sınırlı kalacaktır” dedi.
PANDEMİ SÜRECİNDE İKİ ALBÜM BİTİRDİM
Baran, şimdiye kadar çok kıymetli hocalarla birlikte çalıştığını ifade ederek, “Şanslıyım ki böyle müziğin derinliklerine dalmayı öğreten, insanla müzik arasındaki ilişkinin gönül bağıyla kurulacağını anlatan öğretmenlerim oldu, o yüzden ben çok şanslıydım. Öğrencilerimden de benzer şeyleri duyduğum zaman aynı şekilde çok hoşuma gidiyor ve bende bu durumdan çok mutlu oluyorum” ifadelerini kullandı. Pandeminin müziğe ve hayatına etkisinden de söz eden Baran, “Yılda 100 konser düşünün ve sürekli seyahat içerisindesiniz. Pandemi seyahatlerimi tamamen bitirdi. O zaman bir süre boyunca insan ne yapacağını bilemiyor. O zaman zarflarında sosyal medyada moral konserleri vermeye çalıştım ve zamanların üstesinden böylece gelemeye çalıştık. Sosyal medyadan yaptığımız etkinliklerle bir nebze moral olmuş oldu ve müziğin iyileştirici yönünün de olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Pandemide üretim süreci de gelişti. İki tane albüm bitirdim. Bir tanesi ‘Dünyanın Kanunu’ diye gerçekleştirdiğim projem var. Bugüne kadar bütün projelerimi hep Mersin’de gerçekleştirdim, onun dışında yurt dışında çaldığım oldu ama başka şehirlerden çalmadım daha. Daha önce başka şehirlerde konserler verdim ama kendi projemle daha önce hiç konser vermedim. 2022 yılında pandemi el verirse gidebileceğim bütün şehirlerde, kendi projelerimi götüreceğim bir düzenek kurmak istiyorum” diye konuştu.
“ONAYLANMA KAYGISI GENÇLERİN EN BÜYÜK HANDİKABI”
1 Aralık’ta Yenişehir Kültür Merkezi’nde Terennüm korosuyla bir konser vereceklerini de belirten Baran, “Gençlerin cesur olmalarını istiyorum, onaylanma kaygılarının olmasını istemiyorum, ya da işte bu sosyal medyayla beraber gelen onaylanma kaygısı gençlerin en büyük handikabı. Çünkü sosyal medya artık onaylanmayı bekleyeceğiniz bir sosyal medya değil. Bundan 300 yıl önce yaşamış olan Mozart’ın senfonisin altında artık dislike olabiliyor yani sosyal medya mecrasında onaylanmayı beklemek büyük handikap sağlıyor. Beğenen de olacak, beğenmeyende olacak sosyal medyada” diyerek gençlere de önerilerde bulundu.
|