Mersin Büyükşehir Belediyesi, 28 yıldır Yumuktepe Höyüğü’nde kazı başkanı olarak çalışan ve bu yıl emekliliğe ayrılacak olan Prof. Dr. Isabella Caneva onuruna veda etkinliği düzenledi.
Haber- Burak Karataş
Prof. Dr. Isabella Caneva için düzenlenen etkinlik Divan Otel’de gerçekleşirken; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve eşi Meral Seçer’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve daire başkanları, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar Şubesi Müdür Yardımcısı Nihal Metin, Mersin Arkeoloji Müzesi Müdürü Songül Ceylan Bala, Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlileri, Mersin’de çeşitli bölgelerde tarihi kazılara devam eden kazı başkanları, MEDEKA’nın Kent Tarihi ile Turizm ve Arkeoloji Kurulu üyeleri, Yumuktepe kazı ekibi ile araştırmacı ve yazarlar katıldı. Etkinlikte ilk olarak Mersin Büyükşehir Belediyesi Etüt ve Projeler Daire Başkanı Kutlu Sezen, Yumuktepe ile ilgili bir sunum paylaşırken ardından Mersin Büyükşehir Belediyesi Üflemeli Quarteti etkinlik boyunca konuklara keyifli bir dinleti sundu.
ÖZDÜLGERDE: “YUMUKTEPE DÜNYA İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ BİR DEĞER”
Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü Bengi İspir Özdülgerde de hem Yumuktepe hem de kazı çalışmaları başkanı Prof. Dr. Isabella Ceneva hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Isabella Ceneva’nın 1968 yılından bu yana Türkiye’de birçok kazıda çalıştığını ifade eden Özdülgerde, “Mersinimizle tanışması 1993 yılına dayanıyor. Yumuktepe kazımız 1936 yılında İngiliz arkeolog John Garstang tarafından başlatıldıktan sonra arada bir dönem çalışmalar yapılmıyor. Arkasından 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Profesörü Veli Sevin ile beraber Isabella hanımla tanışıyor Mersinimiz. Isabella hanımın verdiği emek, şehrimize sunduğu katkı aynı zamanda bu önemli Yumuktepe kazısı ile ilgili medeniyetlere bir ışık tutuyor. Bunun önemi çok büyük elbette. Yumuktepe, sadece ülkemiz için değil aynı zamanda dünya için de çok önemli bir değer. Mersin olarak da bu kazıya ev sahipliği yapıyor olmamız çok kıymetli. Bu noktada Vahap Seçer’in de Yumuktepe’ye gösterdiği ilgi, özen ve oranın bir an önce tüm dünyayla buluşmasını sağlamak amacıyla Arkeopark projesini bir an önce yerine getirilmesi konusunda da önemli bir isteği ve talimatı var bizlere” şeklinde konuştu.
VURAL: “KAZILAR BİZİ NUH TUFANI DÖNEMİNE KADAR GÖTÜRÜYOR”
Özdülgerde’den sonra söz alan araştırmacı yazar Semihi Vural, Yumuktepe’deki kazıları çok yakından takip ettiğini ifade ederek, “45 yıldan beri Mersin’de yaşıyorum. 26 yıldır böyle bir şey yaşamadık. Küçük toplantılar oldu ama böylesine anlamlı, cesaret verici, umut verici bir toplantı Yumuktepe için özlediğimiz bir andı. Çok teşekkür ederiz Sayın Başkanım. Yumuktepe’de kazı yapmak Mersin için çok önemlidir elbet ama Türkiye için de önemlidir. Çünkü John Garstang’ın bulduğu şaşılası değerler sayesinde dünyaya Mersin’i tanıtır ve Türkiye’de İngiliz Enstitüsü’nün açılmasına sebep oldu. Sistemler buldu Isabella Caneva. Örneğin damga mühürleri buldu. Bu mühürler artık Yumuktepe’nin dünyada ilk kentleşme süresi olduğunu kanıtlamış oldu. Eşyalar buldu küçük küçük ama o küçücük eşyalar bize Yumuktepe’de Metelurji’nin, bakırın eritilerek şekillendirilmesinin dünyada ilk kez Yumuktepe’de olduğunu göstermiş oldu. Son duyumlarıma göre mimari bazı parçaların da izlerinin bunduğunu duydum. Orada daha önce de tapınak bulunmuştu, ama tapınağın taşları yoktu. Çalınmış olan duvar taşlarının kalıntılarından yapılaşmanın, köyün olduğu ve bir kilise yapıldığı tezine varmış oldu. Bu bulgular bizi şaşırtmıyor, yaklaşık 30 yıldır bu kazıları takip eden arkadaşlar hep böyle şeyler bulundu, araştırıldığında. Isabella Caneva Mersin’de yaptığı kazılarla bizi neredeyse ta Nuh Tufanı dönemine kadar götürüyor. Bu kalıntılardan sonra artık Yumuktepe’nin gerçekten de değerlendirileceği haberleri bizleri gerçekten de sevindiriyor ” şeklinde konuştu.
CANEVA: “HAYATIM BURADA ÇOK MUTLU OLDU”
Prof. Dr. Isabella Caneva da böyle bir etkinlik yapılmasından kaynaklı mutluluğunu dile getirdi. 30 seneden beri kazı çalışmalarında yer aldığını ifade eden Caneva: “Hepiniz buradasınız, tüm arkadaşlarım. 30 seneden beri buradayım, çalıştım. Sanki dün geldim gibi. Ama o kadar arkadaşı burada görünce demek ki çok oldu, çok zaman geçti. Çok güzel oldu, çok iş. Hepinize teşekkür etmek istiyorum. Destek verdiniz, arkadaşlık verdiniz, sıcak bir ortam verdiniz. Benim hayatım burada çok mutlu oldu. Şimdi bu zaman bitti. Maalesef zaman geçiyor. Ben emekli oldum. Şimdi yeni arkeologlara yer vermek lazım. Onlar yapacak. Yeni enerji gelecek” dedi. Seçer de bir konuşma gerçekleştirerek, “Bu konuda her türlü imkanlarımızı seferber edelim. Belediye başkanlığı sadece yol yapmak, asfalt yapmak ya da bina yapmak, imar düzenlemeleri yapmaktan öte bir şey; kentin tarihine de sahip çıkmaktır. İşte onun için Arkeoparkın yapımını süratlendirelim. Ama gel gelelim Türkiye’de de işler o kadar kolay yürümüyor. İzinler, aksaklıklar, eksiklikler; daha önce dostlarımızla, hocalarımızla bu konuda toplantılarda yaptık. Hülasa Sinyora Isabella tarafından 28 yıl emek verilen, Yumuktepe’nin o mevcut olumsuz koşullarından kurtulup Mersin’e yaraşır bir Arkeopark olması için kararlıyız. Bunu da çok kısa bir süre içerisinde vatandaşlarımıza olması gereken bir hizmet olarak sunacağımızın sözünü vermek isterim” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Seçer, Prof. Dr. İsabella Caneva’ya teşekkür plaketi sundu.
|