Seçer: “Kadın hayatın her alanında var”




Tarih: 22 Ekim 2021 Cuma 18:59


Mersin Büyükşehir Belediyesi, Dünya Kadın Çiftçiler Günü programı düzenleyerek kadın çiftçilerle bir araya geldi. Etkinlikte konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Kadın çok anlam ifade ediyor. Kadın işçidir, çiftçidir, girişimcidir, kadın hayatın her alanında var. En ağır ev kadını, ev işçisi. Daha ağır iş var mı? Tarlada, atölyede, bahçede, serada, ahırda, ağılda hem çiftçi hem işçi. Birkaç mesleği birden yapıyor. Mersin’e bakın. Mersin bir dünya kenti” dedi.

İstanbul Vakfı tarafından kız çocuklarına eğitim desteği sağlamak amacıyla hayata geçirilen İlham Veren Adımlar Projesi kapsamında İstanbul Vakfı Gönüllüsü Dilek İmamoğlu, Mersin’de bir dizi etkinlikte kız çocuklarıyla bir araya geldi. Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer’in ev sahipliğiyle gerçekleşecek etkinliklerin ilk gününe Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın eşi Nuray Karalar da eşlik etti. Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen Dünya Kadın Çiftçiler Günü Programı’nda konuşan ve aynı zamanda Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim Projesi’nden faydalanan üretici Sariye Ersoy, Dünya Çiftçi Kadınlar Günü’nü kutladıklarını belirterek, “Erdemli’nin Şahna Mahallesi’nden geliyorum. 4 çocuk annesiyim. Ekonomik durumlarımız biraz kötüydü. Bu kampanyayı duyduk ve başvuru yaptık. Allah’a çok şükür çıktı. 2 aydır da hayvanlarımıza bakıyoruz. İstiyorum ki hayvancılığı geliştirip, çocuklarımı okutayım. Hayvancılığı geliştirmeyi çok istiyorum. Sağ olsun başkanımızın yem desteği sayesinde daha iyiyiz” dedi.

 

“İSTERSENİZ HER ŞEY OLUYOR, HEDEFİM BU SAYILARI DA ARTIRMAK”

Kazanç Proje Üreticisi Fatma Güngör, projeyi sunan herkese ayrı ayrı teşekkür ederek, “Ben Tarsus’ta lokanta işletiyorum. Pandemiden dolayı lokantamız kapandı. Ne yapacağım diye derken böyle bir şeyi arkadaşımdan duydum. Toplantıya katıldım, çıkmayacak gibi düşündüm. Sanki bu kazlar bana psikolojik bir destek gibi oldu. Çocuklarım gibiler. Kucağımda uyuyorlar. Kesime nasıl vereceğim onu düşünüyorum. Başkanıma bir şey sormak istiyorum. Benden 1 tane isteyen olunca vermiyorum siz 100 taneyi nasıl verdiniz? İsterseniz her şey oluyor. Hedefim bu sayıları da artırmak” ifadelerini kullandı.

 

“AVOKADO ANNEMİN HAYALİYDİ MÜRACAAT ETTİK VE ONA DA ÇIKTI”

Fidan Projesinden yararlanan kadın üretici Aynur Ünal, Mersin’in Burhan Köyü’nde tarla ziraatı, seracılık ile başladıklarını söyleyerek, “Çiçek diye başlayıp kavun yetiştirmeye başladım serada. Üretmek çok farklı bir şey, kutsal olduğunu düşünüyorum. Ürettiğiniz ürünler hale gidiyor ve Bağkur’a şu kadar kesintisi oldu diye yazıyor. Derken ben Bağkurlu oldum. Sonra bir karnemi çıkarayım dedim, dilekçemi verdim. Bana döndüler ve kadından çiftçi olmaz diye bir yazı geldi bana. Derken dilekçe gidip gele gele bu işi de hallettik. Kadın çiftçiliğimi tescilledik. Başkanımın çok güzel işlerini duyuyoruz. Keçiler, kazlar, lavanta bahçeleri gibi bunlar benim çok hoşuma gidiyor. Kadın çiftçiler adına sizlere teşekkür ediyorum. Avokado da annemin hayaliydi müracaat ettik. Ona da çıktı. Annemin de sizlere teşekkürlerini iletiyorum. Köyümüze sahip çıkalım, toprakları taşlaştırmayalım” diye konuştu.

 

“ATATÜRK’E TÜM KADINLAR ADINA TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Organik Tarım Proje Ortağı ve Tarsus İlçe Kolları Yönetim Kurulu Üyesi olan Ayşe Sarova, nergis üreticisi olduğunu ifade ederek, “Tarsus’un çok ücra bir köşesinde yaşıyorum. Bizleri de görmenizi istiyorum. Ben en çok Atatürk’e teşekkür ediyorum. Bizlerin buraya çıkmasını sağlayan Atatürk’e tüm kadınlar adına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

 

“KADINLARIMIZ ÇOK ÇALIŞIYORLAR”

Mersin Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer,kız çocuklarının eğitimine katkı sunmak amacıyla böyle özel bir proje yapıldığını belirterek,“Bu Proje İlham Veren Adımlar Projesi ve İstanbul vakfı gönüllüsü Dilek İmamoğlu aramızda. Adana’dan bize katkı sunan Nuray Karalar da aramızda. Mersin’e hoş geldiniz. Gerçekten çok güzel bir topluluk. Baktığım zaman kiminizi bir üretici pazarında, bir gönüllük çalışmasında ya da bir etkinlikte görür gibiyim. Hepinizi tanıyor gibiyim. Enerjiniz çok yüksek. Ziraat Mühendisiyim. Ziraate çocukluğumda tanık oldum. Babam köyde öğretmenlik yapıyordu. O dönemde buğdayla eleğin baş başa geldiği çerçiden erik aldığımı hatırlıyorum. Kendimi ziraat konusunda taçlandırdım. Ama esas ziraati sizlerle sahada yaptığımız toplantılarda, sizlerle karşılıklı sohbetlerimizde çok daha iyi anladım. Mersin’deki kadınlarımız çok çalışkan, çok üretken. Üreticisiniz, gerçek bir Türk kadınısınız. Kadınlarımız çok çalışıyorlar. Bundan birkaç sene önce anneler günü ile ilgili bir video izlemiştim ve orada bir çocuk şunu diyordu; ‘Benim annem öğretmen, doktor, temizlikçi, boyacı’ gibi tanımlamalar yaptı. Ben bu kırsal buluşmalarda bir de buna ‘benim annem çiftçi’ kelimesinin de eklenmesini istiyorum” ifadelerine yer verdi.

 

“KADINLARIMIZIN EMEKLERİNİN KARŞILIĞINI BULAMADIKLARINI GÖRDÜM”

Kırsalda kadınların hem ev işlerini yaptıklarını hem de tarımsal ve hayvansal üretimi yaptıklarını vurgulayan Meral Seçer,“Bazen bunu kendi bahçelerinde bazen gündelikçi olarak gidiyorlar. İneğini sağıyor, sütünde peynir, yağ yapıyor. Yumurtasını topluyor. Tohumu topluyor, fidanını dikiyor, bunu ekip biçiyor. Bunları yaparken hem de ev işlerini birlikte yapıyor. Kadınlarımızın sorunları olduğunu gördüm. Emeklerinin karşılığını bulamadıklarını gördüm. Kadınların karar mekanizmasında yani sözünün geçmesi deriz ya bu konuda çalıştıkları kadar bir etkilerinin olmadığını gördüm. Kadının karar mekanizmasında olması, sosyal yönden güçlenmesi, kültürel yönden güçlenmesi için kooperatifleşme en güzel yollardan biri. Aslında kooperatifleşmenin temel ruhu, Anadolu kadınında, kültüründe var. Bu nedir? İş birliği içerisinde olmak, emekleri birleştirmek yani imece usulü çalışmak. Örneğin bir kış hazırlığı yapacağımız zaman konu komşu bir araya gelip birbirine destek veriyorlar. Bunları gönülle yapıyorlar. İşte tam da bu, kooperatifin ana ruhu. Kooperatifin dediğimiz ise bunun kurumsal olarak bir çatı altında toplanması. Kırsaldaki kadınlarımızın kalkınabilmesi için kooperatifleşmenin en iyi yol olduğunu düşünüyorum. Biz Mersin olarak şu konuda çok şanslıyız, Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal ve Veterinerlik Şubesi’nin bir kooperatiflik şubesi var” şeklinde konuştu.

 

“BİZ ÜRETMENİZİ, ÜRETEREK ÇOĞALMANIZI İSTİYORUZ”

Mersin’de bu tür kooperatife benzeyen 12 tane daha kooperatif olduğunu ifade eden Seçer, “Bizler MersindenKadın Kooperatifi olarak sizlere her zaman kapımız açık. Biz üretmenizi, üreterek çoğalmanızı istiyoruz. Sohbetlerimizde duyduğumuz üretimden vazgeçme konusu gerçekten çok üzücüydü. Kırsalda bunu duydum. Kesinlikle bir kadın üretimden vazgeçerse artık dünya için alarm zili çalıyor demektir. Sizler için her zaman desteğe hazırız” dedi.

 

“ÜRETİM OLMAZSA, ÇİFTÇİLİK OLMAZSA BİZ TENCEREYİ NASIL KAYNATACAĞIZ?”

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, etkinliğin yapıldığı salonda iyi hissetmemenin, güvende hissetmemenin, mutlu ve keyifli olmamanın mümkün olmadığını söyleyerek, “Burada üreten insanlar var. Aslında kadın dediğiniz zaman boğazım düğümleniyor. Çok seviyorum kadınlarımızı. Ben ayrımcıyım. Ben kadınların tarafındayım. Ben çocukların tarafındayım. Zaten güçlü ayakta duruyor, güçlünün bize ihtiyacı yok. Ama sizlerin var. Kadın çok anlam ifade ediyor. Kadın işçidir, çiftçidir, girişimcidir, kadın hayatın her alanında var. En ağır ev kadını, ev işçisi. Daha ağır iş var mı? Tarlada, atölyede, bahçede, serada, ahırda, ağılda hem çiftçi hem işçi. Birkaç mesleği birden yapıyor. Mersin’e bakın. Mersin bir dünya kenti. İstanbul’dan, Adana’dan gelen konuklarımız alınmasın.

Kadınlarımızın üretime katılması çok önemli. Hayatın devamı açısından önemli, kırsalın kalkınması açısından önemli. Üretim olmazsa, çiftçilik olmazsa biz tencereyi nasıl kaynatacağız? Bunları kadınlarımız üretiyor” diye belirtti.

 

“BURADA ÇOK DEĞERLİ ÜRETİMLER YAPILIYOR”

Mersin’in tarım memleketi olduğunu ifade eden Seçer, “Hangi köşeye bakarsanız bakın, üretim görüyorsunuz, bereket görüyorsunuz. O üretimi sağlayan da zaten siz kadınlarımızsınız. Onun için ben ayrımcıyım, ben tarafım. Ben çalışandan, üretenden tarafım. Bizim üretmemiz lazım. Ülkemizin kalkınması için üretmek, çalışmak lazım. Toplumlara bakın. Çalışmayan, üretmeyen, birisinin sırtına binerek, hayatını, geçimini sağlayan toplumlar sonunda bağımsızlığını kaybeder ve sömürge olmaya mahkumdur. Ama bizim Anadolu topraklarında yaşayan milletimizin tarihinde bağımsızlık vardır. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Benim karakterimde bağımsızlık var’. Biz böyle kadim toprakların insanlarıyız. Burada çok değerli üretimler yapılıyor. Biz de yönetimi geldiğimiz günden bu yana başta belediyemizde kadınlarımız öne çıksın, karar alma mekanizmalarında bir söz sahibi olsun. Baktım 11 bin çalışanımız var. Kadınları önceleyelim dedik. Sadece sokakları, parkları temizleyen değil ama onlara da öncelik verdik. Kadının elinin değdiği her yer ak pak oluyor zaten. Dedik ki en tepeden daire başkanı, genel müdür, yardımcısı, şube müdürü, büroda çalışan, beyaz ve mavi yakalı kadınlarımız ağırlıklı olsun, ayrımcılık yapalım dedik. 95 kadın otobüs şoförümüz var. Makam şoförü de kadın. Bakın sokağı temizleyen de daire başkanı da kadın. Her sınıftan, her iş kolundan sayılarını artıralım. Nüfusun yüzde 50’si kadın değil mi? Neden çalışma hayatında kadınlarımız daha fazla olmasın? Bizim tarıma bakışımız; tarım bir ülkenin insanını yaşamını sürdürebilmesi için olmazsa olmaz bir çalışma alanı. Beslenebilmemiz için üretim şart. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak tarıma çok önemli bir sayfa açtık. Bunları kooperatif ve birliklerle beraber, yani bir çatı altında örgütlü olarak var olan üretici toplulukları ile beraber yürüyelim dedik” sözlerini kullandı.

 

“MERSİN GÜZELLEŞİYOR, ORADA DA BİR KADIN ELİ VAR”

Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim Projesi’nin muazzam bir proje olduğunu ve devletin hiçbir kurumunun kimsenin babasının malı olmadığını belirten Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediyesi de aklınıza gelen her türlü bakanlık da oraya bağlı müdürlükler de hepsi siz milletimizin kurumları. Bizim iş birliği yapma zorunluluğumuz var. Biz size hayvanlık projesi yaparken, fide, fidan dağıtırken hiçbir belediye başkanı, hiçbir cumhurbaşkanı kendi cebinden vermiyor. Bunlar sizin parası. Sizler üretiyorsunuz, çalışıyorsunuz, vergi ödüyorsunuz. Particilik seçimde olur, yönetimde olmaz. Eğer belediye başkanı etnik, siyasal vs. ayrım yapıyorsa önce Allah katında sonra hukuk karşısında sonra da vicdanında gömerler. Bu projede hayvan dağıtımında ilk yıl 60 üreticinin 27’si kadın üretici. İkinci yıl yine 60 üretici 35’i kadın. Fide, fidan dağıtımı oluyor. Toplamda 390 kadın bizden faydalanmış. Yine kazanç projesi var. Kaz üreticilerimiz var. Zincir marketle anlaşıldı, kesimhaneler bitti. 

Üreticimiz üretecek, ekonomik değere dönüşecek, ülke ekonomisi kazanacak. 100 kadın kardeşimize proje kapsamında her yıl 100 üretici ve her birine 100 kaz toplamda 10 bin kaz veriliyor. Atalık tohumlar var. Gülnarlılar şöyle diyorlar bizim yaktığımız ateşin isinden bu nohut haşlanır. O kadar güzel, o kadar lezzetli bir nohut. Üretimine başladık. Darısekisi’nde örnek köyümüz var. Girit ekmeği projemiz var. Mersin güzelleşiyor. Orada da bir kadın eli var. Dairenin başkanı da bir kadın. Fideleri, fidanları da Silifke’de kadınlarımız üretiyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi onların bu emekleri sonucu ortaya çıkan güzellikleri alıyor hem kenti güzelleştiriyor hem de emekçi kadın insanlarımızın evlerine rızıklarının gitmesini sağlıyor. Harcadığımız her kuruşu sonuna kadar takip edeceğiz. Kadını doğduğu yerde doyuracağız. Kadınlarımız dimdik ayakta olacak” ifadelerini kullandı.

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA