Mersin Orman Bölge Müdürlüğü 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Mersin Orman Bölge Müdürü Kenan Akduman, “Bu sene inşallah yangının da gerçekleştiği Yeşilovacık’ta kutlayacağız. 11 Kasım’da saat 11’de yapacağız. Bu çerçevede ilimizde 11 farklı lokasyonda ağaçlandırma çalışması gerçekleştirilecek ve 100 bin adet fidan toprakla buluşturulması hedefleniyor” şeklinde konuştu.
Haber- Gizem Konucu
Mersin Orman Bölge Müdürlüğü “Milli Ağaçlandırma Günü” ve ormancılık faaliyetleri hakkında basın toplantısı düzenledi. Mersin Orman Bölge Müdürü Kenan Akduman’ın basın açıklamasını yaptığı toplantıda, Mersin OGM hakkında genel bilgiler verilirken, yanan orman yerlerinin ağaçlandırılması ile ilgili de açıklamalarda bulunuldu. Mersin Orman Bölge Müdürlüğü’nün Türkiye’de faaliyet gösteren 29 bölge müdürlüğünden bir tanesi olduğunu belirten Akduman, 1924 yılında işletme müdürlüğü, 1952 yılından itibaren ise orman bölge müdürlüğü olarak faaliyet gösterdiklerini belirtti. Mersin OGM olarak toplamda bin 400 personel ile görevlerini yürüttüklerini söyleyen Akduman, “Mersin ilimiz orman varlığı itibari ile ülkemizin en şanslı, en avantajlı illerin başında geliyor. Genel yüz ölçümümüzün yüzde 54’ü ormanlık alanla kaplı. Ülkemiz genelinin yüzde 29’unun ormanla kaplı olduğunu düşündüğümüzde aşağı yukarı iki katı bir fazlalık var. 835 bin hektar alana karşılık geliyor bu. Orman varlığımızın yüzde 56’sı bizim nitelikli dediğimiz ormanlarla kaplı. Diğer yüzde 44’lük kısım ise niteliğini artırmaya çalıştığımız boşluk ormanlarımız. 80’li yıllardan itibaren yapılan çalışmalarımızın 2013’ten itibaren daha sağlıklı envanterin kayıtlı tutulmasından dolayı sizlere verebiliyoruz bu bilgileri. Son 20 yılda ortalama 195 bin hektar alanda 370 milyar civarında fidan dikildi” dedi.
“ORMANLARIMIZIN NİTELİKLİ HALE GELMESİ İÇİN ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ”
Türkiye’de sedir varlığının artırılması konusunda çalışmaların ilk olarak Mersin’de başladığını ifade eden Akduman, “Bu çalışmalar neticesinde 100 bin hektar alan yani 1 milyon dekar sedir alanı tekrar ormanlaştırmak suretiyle geleceğe önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Karabucak ormanımız da ülkemizde yapılan ilk ağaçlandırma sahası olması ile birlikte ayrıcalık taşıyor. 1937 yılında devlet eliyle yapılan ilk ağaçlandırma sahası. Biz bir yandan erozyon kontrolü amaçlı çalışma yaparken bir yandan da ormanlarımızın daha sağlıklı, daha sürdürülebilir ve devamlılığını sağlamak için ağaçlandırma çalışmalarımıza devam ediyoruz. Endüstriyel ağaçlandırma çalışmaları da yapıyoruz. Son yıllarda gerek dünyada gerek ülkemizde yoğun bir şekilde sürdürülen çalışmalarımızdan bir tanesi. Endüstriyel ağaçlandırma çalışmaları zaman zaman gündem oluyor, tartışmalara da neden oluyor. Bunun mantığı ise; nihayetinde dünyada da ülkemizde de böyle olan bir durum var. O da odun ham maddesi bizim vazgeçilmezimiz. Temel unsurlarımızdan bir tanesi. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yeni alanlarda daha fazla ham madde üretmek için ormanlar tesis edilmesi gerekiyor. Gelişmiş ülkeler bu durumu 300 yıl önce çözdüler ama maalesef ülkemizde son 10 yıldır bu tür çalışmalar yapılıyor. Buradaki temel amaç, odun hammaddesi ihtiyacını birim alanda daha fazla artış sağlamak. Biz bir yandan ormanlarımızın nitelikli hale gelmesi için çalışmalar yürütürken bir yandan da özellikle gerçek kişilerin özel ağaçlandırma yoluyla yapılan katkılarını da destekliyoruz” şeklinde konuştu.
“EN BÜYÜK ZENGİNLİĞİMİZDE ORMANLARIMIZIN DOĞAL NİTELİKTE OLMASI”
Dezavantajlı bölgeler diye tabir edilen yerlerde de çalışmalar yaptıklarını sözlerine ekleyen Akduman, “Bir diğer çalışmamız da özellikle 2012 yılından itibaren genel müdürlüğümüzce eylem planı hale getirilen, bu çerçevede 348 yerleşim yerimizde 4 bin 600 dekar alanda ormanda doğal olarak yetişen ceviz, badem, zeytin gibi ürünler de tarafımızdan ağaçlandırmak suretiyle vatandaşın faydasına sunulan çalışmalarımız. Bu çerçevede 674 bin meyve veren fidanlar dikmişiz. Bunun dışında 658 bin de aşılama yaptık. Vatandaşlarımız özellikle tercih ettiği ve sahip çıktığı alanlarda biz de zevkle çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Tabii biz bir yandan mevcut ormanlarımızı da arttırma faaliyetlerimizi yürütürken, en büyük zenginliğimiz olan doğal ormanlarımızla ilgili faaliyetler yürütmekteyiz. OGM Koruma olarak en yoğun çalışmalarımızı da doğal yollardan oluşan ormanlarımızdadır. Belki ülke olarak orman bağlamında en büyük zenginliğimizde ormanlarımızın doğal nitelikte olması. Bu ormanların sağlıklı bir şekilde devamını sağlamak için de bu faaliyetleri yürütmek durumundayız” dedi.
“GENÇLEŞTİRME ÇALIŞMALARI YAPIYORUZ”
Gençleştirme çalışmaları hakkında da açıklamalarda bulunan Akdumani biyolojik olarak ömrünü tamamlanmış olan ormanlarda gençleştirme yapılmasının ormancılığın olmazsa olmaz hususlarından birisi olduğunu söyledi. Akduman, “Bu çerçevede gençleştirme çalışmaları yapıldı. Gençleştirme alanlarının el verişli olmadığı yerlerde arazi hazırlığı yapmak suretiyle fidan dikimi çalışmalarımız devam etmektedir. Bu gençleştirdiğimiz ormanların tamamında; tüm orman canlılarına da olumlu yönde müdahale etme ihtiyacı oluyor. Biz de buna gerekli bakım ve müdahaleleri yapıyoruz. Çok sıkışık olan fidanların seyreltilmesi çalışmalarımız devam ediyor. Ormanlarda zararlı böceklerin popülasyonunu önlemek amacıyla kuşların çok önemli rol aldığını biliyoruz ve biz de onların doğal yaşamlarına katkı yapmak amacıyla her yıl ortalama 4 bin civarında kuş yuvası yapmak suretiyle ormanlara yuvalıklar asıyoruz” ifadelerine yer verdi.
“BİR YANDAN ORMAN VARLIKLARINI ARTIYORUZ, BİR YANDAN ORMAN YANGILARIYLA MÜCADELE EDİYORUZ”
OGM olarak 180 yıldır orman varlıklarının artırılıp, korunması yönünde çalışmalar yaparken bir yandan da orman yangılarıyla mücadele içinde olduklarının altını çizen Akduman, “Bu anlamda da ciddi bir alt yapı organizasyon çalışmamız var. Biz 830 personelimizle sadece orman yangınlarıyla mücadele etmekteyiz. Tabi orman yangınlarında kurtarıcı rol sudur. Biz de orman yangınlarında su sıkıntı yaşanmaması adına 253 tane su havuzu, su toplama kaynakları ürettik. 2021 yılında da 14 adet havuz oluşturduk ve bunların kapasitesi de 600 ile 2 bin ton arasında. Gerek arazöz su araçlarıyla gerekse de hava araçlarından helikopterlerle etkili olarak faydalandığı kaynaklar. Ortalama 5 kilometre mesafede bu su kaynakları tarafımızdan tahsis edildi. Bu çalışmamızdan yangınla mücadele etkinliği konusunda çok önemli olduğunu biliyoruz. Ormanların yangınlar dolayısıyla tahribini önlemek amacıyla kulelerimizde kamera sistemiyle erken müdahale etmek amacıyla kullanıyoruz” şeklinde konuştu.
“84 MİLYON VATANDAŞIMIZ HER BİRİ İÇİN 3’ER FİDAN DİKECEĞİZ”
Bu sene hem bölgede hem de Türkiye’nin farklı yerlerinde çok ciddi orman yangınlarının yaşandığını da belirten Akduman, Milli Ağaçlandırma günü ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Akduman, “Gerçekten de hem bölgemiz için hem de ülkemiz için üzücü bir yıl oldu. Bu yıl adet miktarında orman yangınlarında Mersin’de bir değişiklik olmadı ama yanan alanlarda sıkıntılar yaşadık. Yangıların yaşandığı günlerde 80-85 kilometre hıza yetişen rüzgarlar maalesef etkili oldu ama bizim tek tesellimiz can kayıplarımızın olmamasıdır. Ülkemiz için önemli bir gündem olan ağaçlandırma çalışmaları, 11 Kasım’da kutlanmaya başlandı. Milli Ağaçlandırma Günü ilan edildi ve biz de ilkini 2019 yılında çok büyük bir coşkuyla Emirler’de kutlamıştık. Bu sene de inşallah yangının da gerçekleştiği Yeşilovacık’ta kutlayacağız. 11 Kasım’da saat 11’de yapacağız. Bu çerçevede ilimizde 11 farklı lokasyonda ağaçlandırma çalışması gerçekleştirilecek ve 100 bin adet fidan toprakla buluşturulması hedefleniyor. Bakanlığımız 2019 yılından itibaren değişik temalarla bunu işliyor. Bu seneki temamız da 84 milyon vatandaşımız her biri için 3’er fidan dikmek suretiyle 2021 yılında toprakla buluşturulması hedefleniyor” diyerek vatandaşları 11 Kasım’da Milli Ağaçlandırma Günü’ne davet etti.
|