Akdeniz Belediyesi Aralık Ayı İkinci Birleşimi Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak başkanlığında gerçekleşti. Bir önceki meclisten gelen maddeler oylamaya sunulurken, belediye müdürlükleri arasında 13 milyon 503 bin 879 TL ödenek aktarımı oy birliği ile kabul edildi. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü sebebiyle meclis üyeleri konuyla ilgili görüşlerini bildirirken, Gültak da Akdeniz’de barış ve kardeşliği önemsediklerini belirtti.
Gültak, işçi çıkarma konusu ile ilgili de konuşarak kendisinin 2,5 yıllık başkanlık döneminde neredeyse kimseyi işten çıkarmadığını dile getirerek, “Büyükşehir meclisinde İnsan Hakları Beyannamesinden bir madde okudum. İşle alakalı bir madde. Kişinin iş bulabilmesi, serbest çalışabilmesi, sendikal hakları, iş güvenliği, işinde çalışma güvenliği ile ilgili. Ben bununla ilgili üzerime düşen görevi yaptım. Neredeyse kimseyi işten çıkarmayarak, çıkarılanlar da mahkemede haklarını istiyorlar zaten. Bütün işçilerimize, siyasi görüşü benimle uyuşmayan tüm işçilerime iş güvenliği ve garantisi sağladım. Hesapçı olmadım. Herhalde insan hakları noktasında Türkiye’deki önemli belediye başkanlarından bir işi yaptım. Geldiğimizden günden beri kimsenin örfü, adeti, mezhebi, dini, ırkı ile uğraşmadık” dedi.
“KİMSE BİZİM İÇİN İNSAN HAKLARINI ÇİĞNEDİ DİYEMEYECEK”
Akdeniz’de 65 mahalleye eşit hizmet ettiklerini, din, mezhep, ırk ayrımı yapmadan barış ve kardeşlik çerçevesinde hareket ettiklerini ifade eden Gültak, “65 mahallemizin gücümüz oranında hepsine gittik, hizmetler üretmeye çalışıyoruz. Bugün bir Alevi kardeşimiz, Kürt kardeşimiz bizimle ilgili ırkçılık yapıyor diyemez. Tam tersine Alevi kardeşlerimize kendi mezhepleri dönemindekinden daha çok hizmet ettik. Aynı şekilde Kürt kardeşlerimize de bu şekilde davrandık, kimseye ayrımcılık yapmadık. Kimse bizim için insan haklarını çiğnedi diyemeyecek, örneği olmayacak çünkü. İnsan haklarını önemsiyoruz ama fiiliyata da bakmak gerek. İnsanları işten çıkararak, mobbing yaparak insan hakkı olmaz. Benim işçilerimin yüzde 90’ının siyasi görüşü bana uygun değil. Ama onlar benim kardeşim. İnsanın ne yaptığı çok önemlidir. Barış ve kardeşliği önemsiyoruz, sonuna kadar da önemseyeceğiz. Kavgadan yana değiliz. Belediyemizde kimseyi asgari ücretle çalıştırmıyoruz. Bütçemize uygun şekilde yaptık bunu. Borç kapatıp, hizmet yapıyoruz. Bu dönemde de yine işçi kardeşlerimize en iyisini yapacağız” diye konuştu.
“HESABINI SORACAĞINIZ KİŞİ NE BENİM NE AKDENİZ BELEDİYESİ NE CUMHUR İTTİFAKI”
Karaduvar’daki dereye bırakılan atıklarla ilgili de konuşan Gültak, yetkinin kendisinde olmadığını ama ne yapılması gerekiyorsa yapmak için hazır olduğunu söyledi. CHP’li ve HDP’li meclis üyelerine AVES ile ilgili evrakları incelemeleri için veren Gültak, “Burada bir imzadan bahsediyoruz. Bu adamların başvuru tarihi. Bu AYKOME kararına istinaden encümenden geçirdik. Bu olmasaydı geçirmezdim. Bu karardan sonra geçirdik. Büyükşehir bir kazı ruhsatı vermiş. Adamlar gitmişler, paralarını almışız adamlar işe başlamış. AYKOME kararı iptal etmiş. Böyle bir yetkisi de yok. İş adamına ‘Sana kazı ruhsatı verdim sonra da iptal ettim’ diyemez. Konu şu anda mahkemede. İlk kararı vermemize sebep olan AYKOME’dir. Hesabını soracağınız kişi ne benim ne Akdeniz Belediyesi ne Cumhur İttifakı. Bu karar olmasaydı encümenden adamlara ne diye para alacağız? Burada büyükşehir yetki vermiş. Şartlar da burada mevcut. Bu konuyu sürekli getirmeyin, kararı inceleyin” ifadelerine yer verdi.
“HEMEN KİMİ DİYORSANIZ BERABER GİDELİM, CEZALARINI KESTİRELİM”
Devlet Su İşlerine ait kanallar üzerinde kendisinin herhangi bir yetkisinin olmadığını, bahsi geçen alandaki kanalların bir kısmının DSİ’ye bir kısmının da büyükşehire ait olduğunu dile getiren Gültak, “Eğer sorun DSİ ise ben ararım, temizlik yapsın diye ricada bulunurum. Eğer büyükşehir ise MESKİ’ye ricacı olalım. Bu konuda da sizin kadar hassasım. Birçok firmaya da bununla ilgili yüklü cezalar kestirdim. Cezayı kesecek, işlem yapacak olan da Akdeniz veya Büyükşehir Belediyesi değil. Bunlar ruhsat almamış bizden. Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü’dür. Hemen kimi diyorsanız beraber gidelim, cezalarını kestirelim. Ama ben bizzat orada 10 kilometre gezdim. Kişilerin kendi lağım borularını oraya akıttığını da gördüm. O zaman bunu kim çözecek? Demek ki altyapısı yok o yüzden oraya akıtıyor. O zaman altyapı yapılacak. Bunları da tespit edelim. Fabrikaları kapatsak o konu, pislik bitmeyecek. Kaçak bir yerleşim var bu da etkiliyor. Ama neresi diyorsanız hemen arayalım. Binlerce TL’lik cezalar kesildiğini biliyoruz” dedi.
|
Yorumlar (0)
