Antmen; “Toplumun, sağlık çalışanların çığlığına kulak verilmelidir”




Tarih: 14 Aralık 2021 Salı 14:04


Türk Tabip Birliği, TBMM’deki özlük haklarına ilişkin düzenlemenin geri çekilmesi sebebiyle iş bırakmaya gitmesine üzerine Mersin Tabip Odası basın açıklamasını düzenlendi. Açıklamada konuşan MTO Başkanı Mehmet Antmen, “Artık toplumun, sağlık çalışanların çığlığına kulak verilmelidir. İktidar bilmelidir ki; taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla Meclis’e getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir. Bir kez daha uyarıyoruz: Oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz” dedi.

Haber- Behzat Özgür Beyazlar

Türk Tabip Birliği, TBMM’deki özlük haklarına ilişkin düzenlemenin geri çekilmesi sebebiyle iş bırakmaya gitti. Bununla ilgili Mersin Tabip Odası, SES Mersin Şubesi Genel Sağlık İş Mersin Temsilciliği Birlik Dayanışma Sendikası Mersin Temsilciği, Mersin Aile Hekimleri Derneği Türkiye'de yapılacak olan iş bırakma eylemi ile ilgili basın açıklaması düzenlendi. Mersin Tabip Odası (MTO), 15 Aralık’ta yapılacakları iş bırakma eylemine dair binalarında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan MTO Başkanı Mehmet Antmen,  karşılaştıkları sorunları dile getirerek, çözüm için greve gittiklerini belirtti. Antmen, “İktidarın savunduğu ve uyguladığı sağlık sistemi toplum sağlığı için artık önemli bir risk halini almış; bu sistemin yürütülmesi olanaksızlaşmıştır. Koronavirüs salgını mevcut sağlık sisteminin, toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske attığını çok acı bir şekilde önümüze koymuştur. Halkın sağlığını tehlikeye atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri, iş özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya yönelik politikalara gelince hiçbir sınır tanımamış; salgın döneminde dahi bu anlayışından vazgeçmemiştir. Yüzlerce insanımız, sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sistemlerinin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmektedirler” dedi.

 

“İKTİDAR, SALGINI DEĞİL ALGIYI YÖNETMEYE ÇALIŞIYOR”

Sağlık çalışanlarının salgın döneminde yoğun bir çalışma gerçekleştirdiğini söyleyen Antmen, buna karşılık sağlık çalışanlarının işsizlik, işten atılma, yokluk gibi sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını öne sürdü. Sağlık çalışanlarının “Artık bu şartlarda çalışamıyoruz” diyerek istifa ettiğini belirten Antmen, “Sağlık emekçileri, istifa ederken, emekli olurken; genç hekimlerimiz başta olmak üzere sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için Sağlık Bakanı’yla görüşme taleplerimizi defalarca ilettik. Sağlık Bakanı’nın hekimlerin, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını, sağlık ve yaşam sorunlarını, toplum sağlığını sağlık emek meslek örgütleriyle konuşmasından daha doğal ne olabilir? Bu görüşme taleplerini karşılamak Sağlık Bakanı’nın bizlere ve topluma karşı sorumluluğu değil midir? Artık yaşamımıza bile mal olan bunca sorunumuzu duymazdan, görmezden gelen iktidar, aslında her şeyi görmektedir ve bilmektedir. Yaşanan sorunları ne yazık ki pandemi döneminde çok daha belirgin olan salgını değil algıyı yönetmeye çalışarak, kendisini bir şeyler yapıyormuş gibi göstermeye çalışarak, yok saymaktadır” ifadelerini kullandı.

 

“EMEĞİMİZİN, DAHA FAZLA DEĞERSİZLEŞMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Antmen, hekimlerin, sağlık çalışanlarının yoksulluk sınırının altına düştüğünü dile getirerek, “Açlık sınırına kadar gerilemiş gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenleme yapacağı iddiasıyla getirdikleri yasa tasarısı bunun en önemli örneğidir. Ancak yasa tasarısı TBMM’ye getirildiği gibi hızla geri çekilmiştir. Mecliste milletvekillerine iktidarın resmi olarak veremediği sözel cevap, emekli hekim maaşlarının bu düzenlemeyle çok yüksek olacağı ve bunun kabul edilir olmadığıdır. İktidara ve Sağlık Bakanlığına çeşitli açıklama, eylem ve yürüyüşlerle anlatmaya çalıştık yine söylüyoruz: Salgın döneminde yaşamımızı da ortaya koyup verdiğimiz emeğin böyle, daha fazla değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Toplum sağlık hakkı; emeğimiz ve geleceğimiz için artık g(ö)rev zamanıdır. Gün dayanışmanın, birbirimize, mesleklerimizin taşıdığı güce güvenmenin; yaşam ve sağlık haklarımızı savunmanın ve geliştirmenin günüdür.  Emeğimiz üzerinden kendini var eden, sömürenlere dur demenin ‘Biz birlikte güçlüyüz’ü göstermenin günüdür. Bu mücadele sadece hekimler, sağlık emekçileri için değil; tüm toplum için, hepimiz için” dedi.

 

“İKTİDARI G(Ö)REV İLE UYARMAKTAN BAŞKA BİZLERE ÇARE KALMAMIŞTIR”

“Ne toplumu ne sağlık emekçilerini ne de diğer emekçileri dinleyen bir iktidar, emeğimize sahip çıktığımızı bir kez daha görecektir” diyen Antmen, “Toplumun sağlık hakkına, bizlerin emeğine göz dikmiş iktidarı g(ö)rev ile uyarmaktan başka bizlere çare kalmamıştır. Her g(ö)rev etkinliğinde olduğu gibi acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, çocuk aciller, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak; COVID-19 veya COVID-19 şüphesi ile başvuranların poliklinik ve klinik tedavilerine devam edilecek; diğer hastalarımıza nöbet düzeninde sağlık hizmeti verilecektir.

Sağlıkta özelleştirmeci, hastanelerimizi satan politikalara karşı bu uyarı g(ö)revi; Koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak içindir. Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret talebimiz içindir. Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmesi, güvenceli çalışabilme talebimiz içindir. Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri, sağlıklı çalışma ortamları talebimiz içindir. COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması içindir, Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm işkolu emekçileri için 5 yıla 1 yıl yıpranma payı verilmesi; ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi içindir” şeklinde konuştu.

 

“EMEK BİZİM İSE SÖZ DE BİZİMDİR!”

Yaşadıkları sorunları dile getirmek ve çözüm talep etmek için iş bıraktıklarını da belirten Antmen, “Pandemi dönemi boyunca desteklerini hep yanımızda hissettiğimiz topluma da çağrımızdır: Yapacağımız eylem ve etkinliklerde sağlık hakkımız için birlikte olalım. Mücadelemiz yalnız kendimiz için değil, sağlığa erişim hakkı ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmemiz içindir. Sesimizi duyun ve acil durumlar dışında sağlık kurumlarına gelmeyerek eylemlerimize destek verin. Bu g(ö)rev emeğimize, geleceğimize, halkın sağlık hakkına sahip çıktığımızı gösteren bir uyarıdır. Artık toplumun, sağlık çalışanların çığlığına kulak verilmelidir. İktidar bilmelidir ki hekimlerin, sağlık çalışanlarının, emekçilerin söyleyecek sözü, sağlık sistemini değiştirecek gücü vardır. Kısacası emek bizim ise söz de bizimdir! İktidar bilmelidir ki; taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla Meclis’e getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir.  Bir kez daha uyarıyoruz: Oyalama Değil Hakkımız Olanı İstiyoruz!” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA