Denizcilik sistemleri, havacılık ve denizcilik elektroniği, insansız araçlar, radar sistemleri, radar donanım ve yazılım çözümleri sunmaya odaklı Kayacı Savunma, Mersin’de birçok yeniliğe imza atmaya devam ediyor. Hakan Kayacı, Türkiye’de gelişen savunma sanayi hakkında konuşarak “Türkiye artık kendi helikopterini, uçağını, İHA’sını, İDA’sını ve gemisini imal etmekte, bu stratejik hamleler devletimizi güçlendirmektedir. Savunma sanayimizde atılan stratejik adımlar gerek askeri gerekse de ekonomik olarak devletimizin güçlenmesine vesile olmuştur. Güçlü bir Türkiye için güçlü bir savunma sanayi de gereklidir” dedi.
Haber – Burak Karataş
Kayacı Savunma A.Ş., Mersin’de birçok yeniliğe imza atmaya devam ediyor.Hakan Kayacı, Mersin’de kurduğu Kayacı Savunma A.Ş. hakkında açıklamalarda bulundu. Kayacı, Mersin’de savunma sanayi alanında birçok yeniliğe imza atan ve Türkiye’de de savunma sanayisinde önemli atılımlarda bulunan Kayacı Savunma’nın yerini gazetecilere anlattı. Kayacı Savunma; denizcilik sistemleri, havacılık ve denizcilik elektroniği, insansız araçlar, radar sistemleri, radar donanım ve yazılım çözümleri sunmaya odaklı bir şirket olarak kuruldu. Kayacı, Türkiye’de yerli ve milli elektronik sistemlerin geliştirilmesi amacıyla Kayacı Savunma’yı kurduklarını söyleyerek, “Ürün sektörlerimiz; Elektronik sistemler, bilgi teknolojileri, deniz araçları ve radar sistemleridir. Türkiye’nin ilk insansız deniz aracı (İDA) ORKAN şirketimiz tarafından üretilmiş, bu başarının haklı gururu 17. MÜSİADEXPO fuarında devletimizin üst düzey yöneticileri ve kamuoyuyla paylaşılmıştır. Kayacı Savunma’nın hedefi küresel teknolojik gelişmeleri temel alarak yenilikçi ürünler geliştirmek, bu teknolojileri Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bütünleştirmek ve ülkenin endüstriyel gelişimine katkıda bulunacak yenilikçi mühendislik çözümleri geliştirmektir. Kayacı Savunma olarak, özellikle elektronik sistemler, bilgi teknolojileri, deniz araçları ve radar sistemleri alanlarında ürünlerimizin kalitesiyle ve dayanıklılığıyla makro değeri yüksek güvenilir bir şirket olmayı amaçlamaktayız” dedi.
“BU STRATEJİK HAMLELER TÜRKİYE’Yİ DAHA DA GÜÇLENDİRMEKTEDİR”
Kayacı, Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişmelerini değerlendirerek, savunma sanayisinde Türkiye’nin çok önemli gelişmeler kat ederek, önemli işler başardığına dikkat çekti. Kayacı, “Türkiye artık kendi helikopterini, uçağını, İHA’sını, İDA’sını ve gemisini imal etmekte, bu stratejik hamleler devletimizi güçlendirmektedir. Atalarımızın bize yurt edindiği yaşadığımız bu topraklar, coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca tehdit altında olmuştur. Maalesef bu tehditler günümüzde de devam etmektedir. Yakın tarihlerde komşu ülkelerde yaşanan sorunlar, merkezi hükümetlerin güçlerinin tükenmesi, birçok terör örgütünün iştahını kabartmıştır. Savunma sanayimizde atılan stratejik adımlar gerek askeri gerekse de ekonomik olarak devletimizin güçlenmesine vesile olmuştur. Güçlü bir Türkiye için güçlü bir savunma sanayi de gereklidir” ifadelerine yer verdi. Bunların yeterli olmadığını da belirten Kayacı, Türkiye’de savunma sanayisi geliştikçe çevre ülkelere ve dünya barışına büyük katkı sunacağını dile getirdi.
“YABANCI TEKNOLOJİYİ MİLLİLEŞTİREREK GÜÇLÜ BİR ALTYAPIYA SAHİP OLMALIYIZ”
Bu sektörün kamu ve özel sektör teşebbüsleri olarak iki grup hakinde var olduğuna dikkat çeken Kayacı, “Son yıllarda özel sektör teşebbüslerinin sayısı ve kalitesi arttıkça devletin işleyişi açısından karşılarına yeni yeni sorunlar çıkabilmektedir. Gerek tedarik ve gerekse savunma sanayisini aynı amaç ve hedeflere yönlendirebilmek için, savunma sanayi ve tedarik konularını aynı anlayışla ele alan, uygulanabilir nitelikte bir politika ve strateji dokümanına ihtiyaç vardır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte kurulan Savunma Sanayi Başkanlığı’nın, sektörün ilerlemesi ve tıkanan yerlerde önünü açması bakımından yaptığı işler takdire şayandır. Tabii devlet her ne kadar önümüzü açmaya çalışsa da birçok mamul yahut yarı mamulde dışa bağımlılığımız devam etmektedir. AR-GE amaçlı kullanacağımız test kitleri bile çoğu zaman gümrüğe takılmaktadır. Savunma sanayinde faaliyet gösteren firmaların yurtdışından temin edecekleri mamul yahut yarı mamuller için kolaylık sağlayacak mevzuat değişliğine gidilmesi gerekmektedir. Savunma sanayinde milli teknoloji geliştirerek veya satın alınan yabancı teknolojiyi millileştirerek güçlü bir altyapıya sahip olmalıyız” diye konuştu.
“GENÇLERİMİZİ BU SEKTÖRE YÖNLENDİRMELİYİZ”
Kayacı bu sektörün önümüzdeki yıllarda çok daha fazla istihdam sağlayacağının altını çizerek, kalifiye elemen ve finansman konularının da gelecek yıllarda önemli konular haline geleceğini vurguladı. Genç nüfusun Avrupa ortalamasının çok üzerinde olduğunu belirten Kayacı, “Gençlerimizi bilgisayar teknolojileri ve yazılım alanlarına teşvik etmemiz, bu bölümleri okuyacak olanlara karşılıksız burs vermemiz sektörün geleceği için gerekli bir hal almıştır. Gençlerimizin genelde tıp ve mühendislik alanlarına yönelmeleri sebebiyle önümüzdeki yılların sektörümüz için sıkıntılı geçeceği aşikardır. Ekonomik ve finansal açıdan da sektördeki firmaların desteklenmesi gerekmektedir. KOSGEB ve TUBİTAK tarafından verilen mali desteklerin tercihen savunma sanayinde faaliyet gösteren firmalara verilmesi, can suyu bağlamında olacaktır. Devletin, savunma sanayinde faaliyet gösteren firmalara vergi ve SGK teşviklerinin süresiz olmasının, gelecekte, üretilen ürünlerin ülkeye sağlayacağı katma değer düşünüldüğünde teşviklerin ne kadar yerinde olduğu anlaşılacaktır” dedi.
“İDA, OTONOM OLARAK ÖNCEDEN BELİRLENEN ROTASINDA SEYRİNE DEVAM EDİYOR”
Kayacı, bugüne kadar hayata geçirdikleri projelerden de söz etti. Bu projeler arasında İnsansız Deniz Aracı’nın (İDA) öneminden bahseden Kayacı, “İDA projemizdeki deniz aracı hem tam otonom şekilde çalışabilen hem de kumanda odasından operatör kullanılabilen bir insansız deniz aracıdır. Hem elektrik hem de benzin veya dizel yakıt seçenekleriyle hibrid enerji yönetim sistemine sahiptir. İDA, rota hattı muhafaza sistemiyle bütünleşik Otomatik Radar Plotlama Aygıtı (A.R.P.A) radar sistemini kullanarak en yakın yaklaşma noktasını ve en yakın yaklaşma zamanını hesaplayarak otonom olarak önceden belirlenen rotasında seyrine devam etmektedir. Dinamik konumlandırma sistemi sayesinde bir metre hassasiyetle belirlenen rotası üzerinde, akıntı ve rüzgardan etkilenmeden, seyrine günlerce devam edebilmektedir. Duvar arkası radar görüntüleme sistemlerimiz içinde hali hazırda iki modelimiz mevcuttur. Bunlardan bin 412 modelimiz duvar ya da herhangi bir engel arkasında hareket eden nesneleri gerçek zamanlı 2B görüntüleyebilen bir radar görüntüleme sistemidir. 4 bin 618 modelimiz ise duvar kenarından veya duvar arkasından hareketi tespit edebilen çok hafif ve taşınabilir radar sensörüdür. 4 bin 618 modelimiz, ilgili hedefin menzil ve Doppler imzasını sağlayarak duvar arkası görüntüleme ve mikro hareketleri algılama gibi radar uygulamalarında kullanılabilmektedir” şeklinde konuştu.
“ÇEŞİTLİ NAVİGASYON SİSTEMLERİNİ HAYATA GEÇİRMEK HEDEFLERİMİZ ARASINDA”
“PRR125, deniz araçlarıyla yüksek hızda çekilebilen, mobil bir pasif radar reflektördür” diyen Kayacı diğer projelerden de söz ederek, “1 gigahertz ve üstü frekanslarda çalışabilir ve içerisinde muhteva ettiği metal yansıtıcıları sayesinde yüksek RKA (Radar Kesit Alanı) sağlayabilmektedir. Sakin ve dalgalı deniz durumlarında güvenli bir şekilde kullanılabilmekte olup; özellikle tatbikatlarda sahte radar hedefi olarak güvenilir bir şekilde kullanılabilmektedir. Dinamik konumlandırma sistemimiz DP kontrol sistemiyle iç içe çalışır ve ara yüz her tür platform ve güç seviyesine göre tasarlanmaya uygundur. Sistem DP-I, DP-II ve DP-III olarak çalıştırılabilir. TCP/IP ve MODBUS iletişim protokollerini kullanan yazılımımız, hızlı iletişim sağlar. Yazılımımız, kullanıcı dostu bir ara yüze sahiptir. Yazılım ara yüzümüz Windows ve/ veya Linux tabanlı işletim sistemlerinde çalışabilecek esnek bir yapıdadır.
Bunlar hali hazırda hayata geçirmiş ve uygulamaya almış olduğumuz projelerimizdir” dedi. İleriye dönük projelerinden söz eden Kayacı, “Sivil ve askeri amaçlı kullanılabilecek sinyal kesici cihazların (jammer) üretimi, mevcut İDA’mıza SİDA yani Silahlı İnsansız Deniz Aracı özelliğinin de kazandırılması, deniz elektroniği kapsamında otomatik rota kontrol sistemleriyle dijital rüzgar bilgi sistemlerinin üretilmesi ve çeşitli navigasyon sistemlerinin hayata geçirilmesi yer almaktadır” diye konuştu.
“SAVUNMA SANAYİ, ÜLKELERİN GELECEĞİDİR”
Gelecek yıllarda sektörün gelişmesi ile birlikte iş gücü piyasasına ciddi bir istihdam sağlayacak olacak bu sektöre ilgi duyan gençlere önerilerde bulunan Kayacı, “Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ne demişti? ‘Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.’ Gençlerimiz devletimizin geleceğidir. Atılan adımlar ve ulaşılan hedefler de göstermiştir ki savunma sanayi, ülkelerin geleceğidir. Her konuda geleceklerine sahip çıkması gereken gençlerimiz, savunma sanayi konusunda da yapılan işlere, düşünülen projelere tamamen apolitik olarak yaklaşıp sahip çıksınlar. Heveslerini hiçbir zaman yitirmesinler. Karşılarına çıkabilecek engellerden bıkmasınlar. Türkiye, inanıyorum ki kendilerine imkan tanınan gençler sayesinde önümüzdeki yıllara küresel mührünü vuracaktır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
|