Özaltın Ahşap Yönetim Kurulu Üyesi Hilmi Can Altın, şirketin kuruluşundan bugün gelinen noktaya kadarki öyküyü gazetecilere anlattı. Altın; ‘İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz başarılı projeler ile ihracat yolumuzu açtık ve bugün 12 ülkeye ihracat yapmaktayız. Negna olarak ihracat yaptığımız ülke sayısını daha yukarılara çekmek, ülke ekonomisine katkıda bulunmak ve uluslar arası bir marka olabilmek için büyük çaba sarf ediyoruz’ dedi.
Özaltın Ahşap Yönetim Kurulu Üyesi Hilmi Can Altın, şirketin kuruluşundan bugün gelinen noktaya kadarki öyküyü gazetecilere anlattı. İş hayatına başlama serüvenini anlatarak başlayan Altın, “İş hayatıma çocukluk yaşlarda başladım. Ama öyle sadece iş yerine gelip giderek değil, bizzat üretimde aktif görev alarak. Okulum atölyemize yakın olduğu için okul çıkışında çıraklık yapardım. Kesimi yapılıp, birleştirilmek üzere hazırlanan ahşap parçalara tutkal sürer, dedemin hızarda kestiği ahşap parçaları dizer, makineleri yağlardım. Uykum gelince dedemin talaşa serdiği çuvala başımı koyup uyurdum. İş hayatına başlangıcım o yıllara dayanıyor. Yaz tatillerinde de kardeşlerim ile birlikte karne ile girdiğimiz atölyeden, okul açılana kadar çıkmazdık. Fakat bunu zorunluluktan değil, çok sevdiğimiz için yapardık. O yıllarda, ‘Bir an önce büyümeliyim, okulu bitirip bir an evvel işe başlamalıyım’ derdim. İşimiz gereği tasarım ve projelendirme, çok iyi bir üretim bilgisi gerektiriyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra işin proje ve pazarlama sorumluluğunu üstlendim” ifadelerini kullandı.
“12 ÜLKEYE İHRACAT YAPMAKTAYIZ”
Şirketin mevcut yatırımları ve gelecek hedeflerini anlatan Altın, “Özaltın Ahşap’ın markası olan Negna ile yolculuğumuz 1995 yılında Mersin’de başladı. O Yıllardan bu yana Mersin’deki en büyük konut projelerinin ahşap işlerine imza attık. Bölgenin en büyük ve en teknolojik mutfak ve kapı üretim tesisini Mersin’e kazandırmanın mutluluğu ile her geçen gün işimizi geliştirdik. Başarıya ulaşmamızda kıymetli müşterilerimiz, ailemizin bir parçası olan çalışanlarımız ve tedarikçilerimizin katkıları çok büyük. Son 10 yıldır İstanbul ağırlıklı olmak üzere, ülke içinde önemli ve büyük projelere imza atarak NEGNA’yı ulusal bir marka haline getirdik. İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz başarılı projeler ile ihracat yolumuzu açtık ve bugün 12 ülkeye ihracat yapmaktayız. Negna olarak ihracat yaptığımız ülke sayısını daha yukarılara çekmek, ülke ekonomisine katkıda bulunmak ve uluslar arası bir marka olabilmek için büyük çaba sarf ediyoruz” sözlerine yer verdi.
“GLOBAL PAZARDA KATMA DEĞERİ YÜKSEK PROJELERE ÜRETİM YAPMAK AMACINDAYIZ”
Global pazarda katma değeri yüksek projelere üretim yapmak, ülkemizde yapılan niteliği yüksek inşaat projelerini daha kıymetli hale getirecek ürünleri sunmaya çalıştıklarını belirten Altın, “Aile olarak çok büyük bir hayalimiz var ve bu hayal bizleri çok heyecanlandırıyor. Gençlerimizin kalifiye birer personel olarak yetişmesini sağlayacak, onlara mezun olduktan sonra iş yerlerinin kapısını açacak, yetenek ve iş becerilerini üst seviyeye çıkarak olan Nefna Ahşap Sanatları Üniversitesi’ni kurmak uzun vadeli hedeflerimiz arasında. Sonraki kuşaklar için eğitim ve iş becerisinin en önemli sermaye olacağı kanısındayım. Bugün hemen hemen tüm sektörlerde kalifiye eleman sıkıntısı çekiliyor. Özellikle Organize Sanayi Bölgesi içerisinde kurulan Meslek Liseleri işletmelerin kalifiye eleman sıkıntılarına bir nebze de olsa çözüm olabilir ama biz de aile olarak bu sıkıntıya çözüm üretebilecek bir üniversite kurmayı hayal ediyoruz” diye konuştu.
“SEKTÖRÜMÜZÜN GELECEĞİNİN ÇOK PARLAK OLDUĞUNU GÖREBİLMEKTEYİZ”
Sektörün geleceği ve sektöre kattıkları katma değeri değerlendiren Altın, “Sektörümüzün geleceğinin çok parlak olduğunu ama bununla birlikte zorlu yönlerinin olduğunu düşünüyorum. Dünyadaki ekonomik dalgalanma ve ülkemizin içinde bulunduğu dönemden ötürü ihracata yönelik üretim yapmanın daha faydalı olacağını kanısındayım. Mobilya sektöründe Türkiye artık İtalya’nın alternatifi olarak tercih edilmeye başlandı. Ancak ihracat için gereken makine, teçhizat, organizasyon ve iş gücü eğitimi gibi hususların tamamlanması gerekmekte. Bugün pandemiden dolayı bahsettiğim ihracat hazırlıklarını yapmak daha da zorlaştı. Hammadde ve makine alımında süreçler çok daha uzadı. Bu sektörü yavaşlatıyor. Fakat biz Negna olarak pandemi öncesinde tüm yatırımlarımızı, makine parkurumuzu, hammadde alımlarımızı zamanında yaptığımız için pandemi karşısında güçlü durabiliyor, üretime ve ihracata ara vermeden devam edebiliyoruz” sözlerini kullandı.
“GENÇLERİN MUTLAKA ÖNCELİKLİ BİR HEDEFİ OLMALI”
İş hayatına yeni başlayan gençlere önerilerde bulunan Altın, “Gençlerin mutlaka öncelikli bir hedefi olmalı; hedef koymadan başarının geleceğine inanmıyorum. Ve bu hedefe gidilirken mutlaka bir sonraki hedefe odaklanmalılar. Birinci hedefleri işe girmekse, ikinci hedefleri iş yerinde başarıya ulaşmak olmalı. Başarı kişiye göre değişen bir sonuçtur. Aza kanaat eden, hedeflerini küçük tutan kimse iş hayatının sonunda başarıya ulaşmış sayılmaz. Gençlerin en önemli hedefleri güvenilir olmak, dürüst çalışmak, itibar ve söz sahibi olmak olmalı. Para sahibi olmak her zaman 2. planda kalmalı. Çünkü dürüstlük her zaman para kazandırır. Ayrıca para kişinin elindeyken bir güçtür; ama başarı ve itibar ölene kadar sahibini bırakmaz. İtibar ve işinde başarı ile kazanılan maddi ve manevi birikim kalıcı kazançtır. Kişi kalıcı kazanç elde etmeyi hedeflemeli. Günü kurtaran çözümler değil, geleceğe dönük çözümler üretebilmeli. Gençlere son tavsiyem ise mutlaka mutlu olacağız işleri yapın; hırsınız hiçbir zaman mantığınızın önüne geçmesin” diye ekledi.
“MERSİN EKONOMİSİNİN GELİŞİMİ İLE VİZYON KAZANMAYA DEVAM EDİYOR”
“Mersin’de yaşayıp, Mersin’de para kazanıp, Mersin’e aşık olmamak elde değil” diyen Altın, Mersin’in güzelliklerini dile getirerek, “İklimiyle tam manasıyla bir üretim kenti olan Mersin, lojistik anlamda ülkenin Ortadoğu’ya, liman üstünlüğü ile Afrika ülkelerine, yenilikçi ürünleri ile Avrupa’ya açılan kapısıdır. Burada Mersinli yatırımcının üzerine düşen en önemli görev katma değeri yüksek ürünler üretmektir. Bu ülke ekonomisinin temel direğidir. Birçok sektörde hammaddeyi ithal etsek de, o hammaddeyi işleyerek katma değeri yüksek ürünlere çevirip tekrar ihraç etmeliyiz. Mersin ekonomisindeki son 10 yıllık değişim, kentin nasıl büyüdüğünün en açık göstergesidir. Mersin ekonomisinin gelişimi ile mimari açıdan da kent her geçen gün bir vizyon kazanmaya devam ediyor. Yenilikçi projeler, çözüm odaklı, yaşanabilir mimari projeler kent ile buluştukça kentin değeri artıyor. Her geçen gün yenileri açılan sanayi alanları kente yeni yatırımcıların gelmesini, istihdam rakamlarının artmasını, kentin ülke ekonomisine daha fazla katkıda bulunmasına temel oluşturuyor. Bu anlamda yeni açılan sanayi alanlarını, OSB’leri çok önemsiyorum” dedi.
“ÇUKUROVA BÖLGESEL HAVALİMANIN AÇILMASIYLA KENTİMİZ DAHA DEĞERLİ HALE GELECEK”
Bir de bunların üzerine Çukurova Bölgesel Havalimanı açılırsa, kentimizin daha da değerli hale geleceğini söyleyen Altın, “Bu hem turizm sektörünü, hem de yaş sebze-meyve sektörünü çok ciddi anlamda pozitif tetikleyecektir. Dalından kesilen bir ürün saatler sonra başka bir ülkede sofralar ile buluşacaktır. Bir kentin havaalanı olması o kent adına büyük bir psikolojik üstünlüktür. Bunların hepsini üst üstte koyduğunuz zaman Mersin’in önü çok açıktır. Mersin’i seviyoruz, Mersin’e güveniyoruz” diye konuştu.
|