Yılmaz: “Tarım alanlarımız beton bloklarına hibe edilemez”




Tarih: 4 Mart 2022 Cuma 16:57


Ziraat Mühendisleri Odası, yeni çıkan yönetmenlikle birlikte zeytin ağaçlarının kesilip, maden ocaklarının faaliyetine açılmasına tepki olarak ortak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, zeytinlerin kesilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, “Tarım topraklarımızın ne maden alanlarına, taş ocağı alanlarına ne beton bloklarına hibe edilmesini asla kabul etmiyoruz. Bizim varlık sebebimiz budur. Asla tek bir zeytin ağacımızın taş ocaklarına hibe edilmesini istemediğimizi bir kez daha dile getirmek istiyoruz” dedi.

Yeni çıkan yönetmenlikle birlikte zeytin ağaçlarının kesilip, maden ocaklarının faaliyetine açılmasına tepki olarak Hay-Koop, Kesk Tarım Orkam-Sen, Kırsal Çevre, Target, Targev, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Tüketici Hakları Derneği, Tüm Köy Sen, Türkiye Biyologlar Derneği, Türkiye Ormancılar Derneği, Türkiye Ziraatçılar Derneği, Tüskoop-Bir, Veteriner Hekimler Derneği ortak basın açıklaması yaptı. Ziraat Mühendisleri Odası’nda yapılan basın açıklamasını okuyan Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Birim, “Zeytinliklerimizin madencilik, enerji, petrol ve doğalgaz arama, jeotermal tesisler, sanayi, turizm, imar amaçlı talanına yönelik girişimler geçmişten günümüze gündemden düşmüyor. Anayasa ve de yasalardaki koruyucu hükümlere rağmen 2002 yılından beri sürekli gündeme gelen mevzuat değişiklikleri, doğayı ve tarımı korumaya duyarlı kesimlerin toplumsal mücadelesi ve hukuk mücadelesi ile defalarca yargı tarafından durduruldu” ifadelerini kullandı.

 

“YASALARA AYKIRI YÖNETMELİKLER DÜZENLENMEMELİ”

Anayasal Hukuk Devletinde ‘Normlar Hiyerarşisi’ne göre; Yasalar Anayasaya, Yönetmelikler ise Yasalara aykırı düzenlenemeyeceğini söyleyen Birim, “En son, 2017 tarihli Maden Yönetmeliği’nin 115. maddesine,1 Mart 2022 tarih ve 31765 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan değişiklikle eklenen fıkra, zeytinliklerimizin ölüm fermanıdır. Anayasa’nın 44. ve 45. maddeleri; tarımın, üreticinin ve tarımsal üretim alanlarının korunmasını düzenlemektedir. 1939 tarihli Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun; zeytinliklerin korunmasını ve geliştirilmesini düzenlemektedir. Zeytinlik alanların daraltılamayacağını belirten Yasaya göre; zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin verilemez. 2005 tarihli 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını düzenlemektedir. Yasa; zeytinlik gibi Dikili ve Özel Ürün arazilerimizi de korumaktadır. 2017 tarihli Maden Yönetmeliği zaten gerekli istisnaları madencilik lehine vermişken, 1 Mart 2022 tarihli yönetmelik değişikliği ile Ege’de ve de ülkemizin her yerindeki zeytinliklerimizin talanına normlar hiyerarşisine aykırı bir şekilde yeni bir yasal kılıf hazırlanmaktadır” sözlerini kullandı.

 

“YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ İLE HUKUKİ SÜRECİ İŞLETİLECEĞİZ”

Yönetmelik değişikliği ile tarım alanlarını, meraları, zeytinlikleri, ormanları korumak yerine enerji amaçlı kömür ve jeotermal faaliyetler de belli şirketlere yönelik yeni imtiyazların gündeme getirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Birim, “Değişiklikte yer alan ‘kamu yararı’ kavramı geçmişteki olumsuz uygulamalar ortada iken zeytinliklerin geleceği adına ciddi bir tehlikedir ve kabul edilemez. Faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getirme taahhüdü, geçmiş uygulamalar dikkate alındığında işlevsizdir ve kabul edilemez. Asırlık zeytinliklerin belli şirketlerin karı için taşınmaya çalışılması ya da şekilsel yeni zeytinlik dikilmesi taahhüdünün bilimsel hiçbir açıklaması yoktur ve kabul edilemez. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın temel görevi zeytinlikleri koşulsuz korumak, zeytin ve zeytinyağı üretimini artırmak iken, bu görevini yok sayarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın doğayı ve tarım alanlarını yok edecek uygulamalarına rıza göstermesi, aracılık yapması kabul edilemez. Bir yandan kamuoyunu doğru bilgilendirerek ülke düzeyinde toplumsal mücadelemizi sürdüreceğiz. Diğer yandan eş zamanlı olarak yönetmeliğe karşı her türlü yasal yoldan mücadelemizi sürdüreceğiz. Yönetmelik değişikliği ile verilecek yeni izinler için de hukuki süreci işletileceğiz” sözlerini kullandı.

 

“REZERVLER KULLANILMALI AMA ÇEVRE VE İNSAN DÜZENİ DÜŞÜNÜLEREK”

Basın açıklamasında konuşan Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ise, tüm kurumların artık işlevlerini giderek yitirdiğini ve yeni bir dünyanın ortaya çıkması gerektiğini söyleyerek, “Uluslar arası platformlarda, Birleşmiş Milletler’in toplantılarında onların kendi hedefleri sürdürülebilir kalkınmadan bahsediyor. Artık tüm dünyada çalışmaların odağında insan olmalı denilirken eskiden şimdi bu değişti; insan ve çevre odaklı çalışmalar yapılmalı denilirken, ülkemizde daha geçenlerde Çevre Şehircilik Bakanlığının açıkladığı, çevre ve şehircilik iklim bakanlığı olurken, herhalde iklim kelimesinin ne demek olduğu son yasa değişikliğiyle anlaşılmamış olsa gerekir. Bu doğanın bozulmasına tabi ki karşı olacağız. Elbette ki yer altındaki madenlerin, rezervlerin çıkması ülke ekonomisi için önemli. Bizler demokratlar, devrimciler olarak bunlara karşı değiliz ama doğayı bozarak ağaçları, ormanları, zeytinlikleri katlederek yapılan bu girişimin doğru olmadığını düşünüyoruz. Onun için sanayide olmalı bu ülkede, elbette tarım da olmalı ama çevreye ve insana da değer verilerek” şeklinde konuştu.

 

“YÖNETMELİĞE KARŞI OLARAK ADLİ YOLLARA BAŞVURACAĞIZ”

Tarhan, zeytin ve zeytinliklerin önemine dikkat çekerek, “Katma değeri en yüksek ürün zeytin ve giderek de tüketimi artmakta. Biz kendi ilçemizde, Mezitli’de Mut ilçemizde 1200 yıllık zeytin ağacı getirdik ve diktik. Korumaya aldırdık, tescilli hale getirdik. Gerçekten de insan anlam veremiyor, 1200 yıllık zeytin ağacının dibinden filizlerin çıktığına. Böyle bir ürün olamaz; yine bir tesis açıldı ve zeytinin posası bile değerlendiriliyor. Atık diye tabir edilen pis su bile şu anda kimya sanayinde kullanılacak hale getiriliyor. Yani bu zeytinin sıfır atıklı bir ürün haline geldiğini gösteriyor. Böylesine önemli bir ürünü birkaç kişi zengin olacak diye yok etmeye çalışılmasına daha geniş kitlelerin karşı çıkması gerekir. Her şeye rağmen bizim adaletten yine beklentilerimiz var ve umarım oradaki değerli hakimler, savcılar da insan olmanın gereği olarak bu yönetmenliğini değişimi karşısında açılacak davada bizlerin lehine karar verir. Mücadelemizin başarılı olmasını diliyorum” diye ekledi.  

 

 

 

 

 

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
 
  BASIN İLAN
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA