Aktaş: “Akaryakıta gelen zamdan en çok etkilenen taksicilerdir”

Tarih: 13 Haziran 2022 Pazartesi 16:40

Haber- Emrah Birgül

Türkiye’de birçok gıdaya, ürüne zam gelmesiyle birlikte özellikle vatandaşın vazgeçilmezi olan akaryakıta da art arda gelen zamların olması, ulaşımı etkiledi. Her geçen gün artan hayat pahalılığı karşısında kalan yurttaşlar için taksiye binmek de hayal oluyor. Önümüzdeki günlerde taksimetreye gelecek olan zam için vatandaşın yanında taksicilerde merakla bekliyor. Artan akaryakıt masrafları nedeniyle zor günler geçiren taksici esnafı ise gelecek zamma sevinemiyor. Yurttaşlar yakın mesafeler için çareyi yürümekte; uzak mesafeler için de toplu taşıma araçlarını kullanmakta bulacak. Yükselecek olan ücret fiyatları hakkında Mersin’de esnaf taksiciler, fiyatların sadece vatandaşı etkilemediğini kendilerini de etkilediklerini öne sürdü.

AKTAŞ: “YAKIT FİYATLARI EN ÇOK TAKSİCİLERİ ETKİLEDİ”

Yakıta gelen zamlarla birlikte taksi fiyatlarının ileriki günlerde yükseleceğine dikkat çeken esnaf taksici İbrahim Aktaş, “Taksimetreye zam geldiğinde akaryakıt 14 liraydı, şimdi 28 lira olmuş. Akaryakıta zam geldiği süre zarfında taksimetreye zammın gelmesi bir anlam ifade etmez. Değişen bir şey yok, herkesin durumu kötü. Bugün akaryakıt sadece taksiciye ait değil, bugün akaryakıt yükseldi mi bütün elektrik, elektronik, tarımsal hammadde… hepsi yükselecek. Tabi bundan daha çok etkilenen taksicilerdir. Çünkü taksicinin ana gideri akaryakıttır. Akaryakıttan dolayı belli eylemler yapılıp yolları kapatanların da canı yanmıştır, sıkıntıları vardır, vergi borcu vardır. Önceden taksicileri çok gasp ederlerdi. En çok taksinin cebinde hazır para bulunurdu. Bütün dolandırıcılar, hırsızlar taksicileri gasp ederlerdi. Yakıtın pahalılığından uzun bir yere gittiğin zaman dolandırıcıları anlıyorsun. Çünkü yakıt pahalandı kısa mesafe daha çok oluyor, uzun mesafe olduğunda şüpheye düşüyorsun” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZE ‘GETİRİ’ GELDİ, ‘GÖTÜRÜ’ GELDİ, TAKSİLERDE DE OLACAK”

Ülkede taksi ile ilgili bir uygulama söylentisinin olduğunu, ‘getir ve götür’ gibi bir uygulama olacağını aktaran Aktaş, “Ülkemize getiri geldi, götürü geldi hepsi geldi. Öyle sistemde çalıştırıyorlar yüzde 8, yüzde 10 kazançtan komisyon alıyorlar. Aynısını taksicilere de yapacaklar. Örneğin, adam uygulama üzerinden taksi isteyecek. İsmi tam olarak belirlenmedi ama ismi belli olacak uygulama yüzde 8, yüzde 10 taksiciden komisyon alacak. Senin üzerinden bir nevi işveren değil de işin gerçeğinde senin sırtından kazanacak. Şöyle para onların hesabına yatacak senden o yüzdelik alınacak. Akaryakıta ne kadar zam gelirse gelsin adamın umurunda olmaz. Taksici çalıştığı paradan yüzde 8 komisyon alınacak. İstanbul’da bir ara uber taksi vardı, uber firması ABD’nin olduğu için tutmadı, tepki aldı. Bunlarda ne yaptılar, ülkenin içerisinde getiri, götürü getirdiler. Şöyle diyebiliriz sadece sakalları değişti diyelim” şeklinde konuştu.

“BİZİM TAKSİCİLİKTE KİLOMETREYE GÖRE HESAPLANIYOR”

Sözlerine taksimetre fiyatları ile devam Aktaş, “Şu anda burada bekliyorum ve adres bile soran yok. Yani demek istediğim, işler düştü. Sokaktan bakıyorsun, bir tane ticari taksi geçmiyor. Belki ben kötü olabilirim, esnaflığım yoktur ama herkesin mi esnaflığı yok. Şimdi bugün şehir hastanesine gidiyorsun, gidiş 10 kilometre geliş de 10 kilometre toplamda 20 kilometre yapıyor. Taksimetrenin yazdığı 70 lira, zaten bu araç nereden bakarsa bakılsın 45-50 lira yakıyor. 20 lira için gidip gelir misin, ama işte gidip geliyorsun. Bizim taksicilikte kilometreye göre hesaplanıyor” dedi.

“ARABANIN PARÇA MALİYETLERİ 4-5 KATINA VURDU”

Sadece akaryakıtta zammın olmadığını dünyada küresel bir krizin olduğunu ifade eden Aktaş, “Taksici bir insan akaryakıt zammına yetişebilirse çok zaten bir arabanın parça maliyetleri 4-5 katına vurdu. Tabi dünyada küresel bir kriz var, ama biz bundan daha çok etkileniyoruz. Çünkü bizim ülkemizde hiçbir zaman ARGE çalışmaları yok. Dışarı bize ne verirse onu yiyoruz. Yani insanlar tabi ister bu sıcakta taksiye binmek ister, ama gerçekten şartlar insanlara el vermiyor. İnsanların ekonomik durumu da iyi değil. Her ilde fiyatlarda şu şekilde oluyor. İllerin nüfusu ile alakalı, bunu makine mühendisler odası belirliyor, onlarında üstünde de Ulaştırma bakanlığı var. Kilometre bazında belirleniyor, örneğin İstanbul’da yoğunluk olduğu için hiçbir takside boş dönüş olmaz ve orada daha uygun. Ama Mersin’de geri dönüş olmadığı için biraz daha pahalıdır. Şimdi buradan pozcuya götürsem, İstanbul’da olsa 40 lira alırım, dönüşte de 40 alırım. İşte burada dönüş olmadığından direk 70 lira alıyoruz. Metropol kentin bir artı noktası o yani” diye konuştu.

ÇETİN: “VATANDAŞIN ALIM GÜCÜ DE 4 MİSLİ AŞAĞIYA ÇEKİLMİŞ VAZİYETTE”

Başka bir esnaf taksici Abidin Çetin ise, maliyetlerin geçen yıla göre çok arttığını, vatandaşın alım gücünün düştüğünü belirterek, “Maliyetler çok yüksek, geçen sene bu zamanlarda fiyatlar arasında 4 misli bir fark var. Aynı zamanda vatandaşın alım gücü de 4 misli aşağıya çekilmiş vaziyette. Böyle olunca taksi, çok lüks bir tüketim oluyor. Çok zorunlu olmadığı sürece insanlar taksiyi tercih etmiyor. Şu anda 20 lira olan, yeni zam gelecek galiba en yakın mesafe 35 lira olacak. Bir vatandaş arabaya bindikten sonra 100 metre gittikten sonra 20 lirayı bulana kadar olsa da 20 lira verecek. Yeni zam 35 lira, yani neredeyse hemen hemen yüzde 70-80 yakın bir zam oluyor. Ben bir taksici olarak ben binmem yani bu fiyata, bırak vatandaş binsin çok anormal bir fiyat. 25 lira olsun, gittikten sonra dönüşünde icabında tekrardan bir ikinci müşteri alma şansın olsun. Birde kilometre fiyat ücreti 12 lira yani demek istediğim taksi metrenin açılışı 12 liradır” şeklinde konuştu.

“BİRDE ARABA MASRAFI VAR, SADECE YAKIT İLE BİTMİYOR”

Taksi ücret fiyatlarından hariç, araba masrafının da eskiye göre çok artığını aktaran Çetin, “Arabanın birde kendi masrafı var, sadece yakıt ile bitmiyor. Yakıt evet pahalı, araba bir arza verdiğinde o daha da pahalıdır. Şimdi fiyatlar yükselecek tabi ama bizde zor duruma giriyoruz, müşteri yok. Örneğin buradan Mezitli’ye gidersen 10 kilometre kabul etsen 110 lira ve taksimetreyi eklediğinizde 122 lira oluyor. Bunun durduğun zamanda saat yazıyor, nereden bakarsa 130 lirayı buluyor. Yani böyle bir para anormal yüksek bir paradır. İnsanlar binmesine korkuyor, korkmaması içinde bir sebep yok yani. Şimdi gelir seviyen yüksek olur, sıcaktır, rahatsızsın arabaya binmek istersin ortada para yok ki binesin. Ben aynı zamanda bir emekliyim. 3 bin 400 emekliliğimi alıyorum ve yetmiyor” ifadelerini kullandı.