Akdeniz Belediyesi Başkanı Mustafa M. Gültak’ın sıcak asfalt üretiminde kullanılmak üzere meclisten talep ettiği 20 milyon borçlanma yetkisi talebi CHP ve HDP oylarıyla reddedildi. Borçlanma ve tasarruf ilgili konuşan Gültak, “Buraya hizmet etmeye geldik. Borçlanma isterken kendime istemiyorum, aileme istemiyorum, çoğuma istemiyorum Akdeniz Belediyesi’ne istiyorum. Her belediye şu anda borçlanma istiyor. Türkiye’de belediye başkanları borçlanarak hizmet ediyor. Biz büyükşehir’ e de borçlanma verdik” dedi.
Haber- Emrah Birgül
Akdeniz Belediye Meclis Toplantısı Temmuz Ayı Birinci Oturum Gündemi, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa M. Gültak başkanlığında gerçekleşti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından meclisteki gündem maddelerine geçildi. Birçok gündem maddesinin konuşulduğu meclis toplantısında 20 milyon borçlanma talebinde bulunan Akdeniz Belediyesi; CHP ve HDP oylarıyla onay verilmedi. Borçlanma ile ilgili konuşan Meclis Üyesi Süleyman Kahraman, belediyelerin borç kredi istemesini eleştirerek, “3 sene önce 3 milyon borç verdiğimizi hatırlıyorum, bir de hibelerde geldi. Peki başkanım bir şey soracağım, elinizde 400 milyon para olsaydı, burayı nasıl yönetirdiniz. Kasanızda 400 milyon paranız var ve hiç borcunuz yok ve çok güzel yönetirdiniz. Ama parayla herkes çok güzel yönetebilir. Önemli olan bu belediye başkanlığı koltuğuna oturduğunuz zaman bazı alternatifleri bazı para getirecek tasarruflara giderek de bu belediye çok güzel bir şekilde yönetilebilir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
KAHRAMAN: “230 MİLYON BORCUMUZ VAR, 50 MİLYON ALIRSAK 280 MİLYON BORÇUMUZ OLACAK”
Satışa ve borçlanmaya her zaman karşı olduğunu aktaran Kahraman, “Borç borç ile kapatılmaz, şu siz diyorsunuz ki ’50 milyonluk bir borçlanma önümüzde’ diyelim ki biz size bu 50 milyonu verdik. Ne olacak yani, bizim borcumuz azalacak mı? 230 milyon borcumuz var, bu seferde 280 milyon borcumuz olacak. Bunun geri ödemesi nasıl olacak, geri öderken de sıkışacaksınız. Asgari ücret arttı ister istemez maaşları artırmak zorundasınız. Bunların en güzel önlemi nasıl alınabilir, tasarrufa gidilerek alınabilir. Her bir başkan yardımcısının altında özel bir araba, özel bir şoför var. Ben sadece burası ile ilgili konuşmuyorum, sizle de ilgili konuşmuyorum. Türkiye’deki tüm belediye başkanlarıyla ilgili konuşuyorum. Sözüm burada tüm belediye başkanlarına söylüyorum. Büyükşehir’e de söylüyorum, illa gelir gelmez borç alalım, çalışamıyoruz, kazanamıyoruz şeklinde konuşuyorlar. Biraz tasarrufa gidersen yapılabilir” şeklinde konuştu.
“BELEDİYELERİN BORÇ ALMASINA KARŞIYIM”
Alınacak borç ile gelecek olan belediye başkanlara haksız yapılacağını ifade eden Kahraman, “Örneğin Tunceli’yi örnek gösterebilirim. Adam en kral maaşı da veriyor ama borçları da kapatıyor. Başkanım kesinlikle ben borca karşıyım. Çünkü gelecek belediye başkanlarına haksızlık yapacağımızı düşünüyoruz. Şurada bir sene kaldı, belki 3 sene önce ‘bu borcu öderim’ deseydiniz, olurdu. Şurada bir sene kaldı, 50 milyonu kaç senelik alacaksınız. Bir senelik aldınız, nasıl ödeyeceksiniz. Seçim geliyor orada ister istemez reklam çalışmalarınız olacak. Ne yapacağız, enkaz bırakacağız. Belki de siz kazanacaksınız. Bırakın ki biz sizi burada mağdur edelim. Diyorsunuz ya ‘beni çalıştırmıyorsunuz’ bizde sizi çalıştırmıyorsak, halk bunu görür” diye konuştu.
GÜLTAK: “BORÇLANMAYI KENDİME ALMIYORUM”
Meclis üyesi Süleyman Kahraman’a tasarruf ve borç ile ilgili cevap veren Gültak, “Buraya hizmet etmeye geldik. Borçlanma isterken kendime istemiyorum, aileme istemiyorum, çoğuma istemiyorum Akdeniz Belediyesi’ne istiyorum. Her belediye şu anda borçlanma istiyor. Türkiye’de belediye başkanları borçlanarak hizmet ediyor. Biz büyükşehir’ e de borçlanma verdik. Borçlanma vermeyiz, onu sattırmayız. Sanki kendimize mi alıyoruz. Her şey ortada, her yıl denetlemiyor musunuz denetim kurulu olarak. Burada bir algı oluşturarak size yaramaz, vatandaşa da yaramaz. Tasarruf diyorsunuz, hesaplar ortada. Tasarruf etmediğimiz bir şey yok, zaten tasarruf edip vergiyi fazla topladığımız için maaşları ödüyoruz. Ben bu konuları açmak istedikçe siz açıyorsunuz. Ben geldiğim günden beri maaşları tıkır tıkır ödüyorum. Daha öncesinde belediyenin işçileri dört ayda bir maaş alıyordu. Şimdi ise en iyi maaşı alıyorlar. Dolayısıyla tasarruf yapıyoruz, parayı topladık ama yetmiyor arkadaşlar” diye konuştu.
KARDEŞ BELEDİYECİLİK CHP VE HDP OYLARIYLA REDDİLDİ
Diyarbakır Büyükşehir Belediye ile Akdeniz Belediyesi arasında kurulacak olan kardeş belediyecilik ilişkisi için yetki isteyen Gültak, daha önce reddedilen maddeyi yeniden meclise sunarak ısrar kararı aradı. CHP ve HDP Meclis üyelerinin ısrar kararı yinelemesi ile madde bir kez daha reddedildi. Kardeş belediyecilik ile ilgili reddedilen madde tartışmalara neden oldu.
“KİMSE TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDEN, KİMSE MİSAK-I MİLLİ SINIRLARINDAN BÜYÜK DEĞİL”
Kardeş belediyecilik gündem maddesi ile ilgili konuşan Gültak, “Ben de şöyle diyorum. Kimse Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğinden, beraberliğinden büyük değil. Kimse bizim misak-ı milli sınırlarımızdan büyük değil. Kimse Türkiye Cumhuriyeti'nden, kimse Misak-ı Milli sınırlarından büyük değil. Hepinizin 200 yıl geriye gittiğinizde bu Cumhuriyet'in kuruluşunda, özellikle CHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının büyük bir emeği var. Bir ülküsü vardı o paşanın. Osmanlı'nın küllerinden Anadolu'da büyük bir Cumhuriyet kurmak. Ve kurdu zorluklar içinde. Bir İstiklal Marşı koydu ortaya, bir ülkü koydu ortaya. Bir hedef koydu ortaya. Adı da muasır medeniyetlerde yürümek. Dönemin Cumhurbaşkanı iken kurduğu o küçücük Cumhuriyet'le ilgili yapılan tüm isyanları susturdu. Tüm terörist olaylarla mücadele etti. Şimdi kim adı ne olursa olsun DEAŞ, PKK, FETÖ... Kim Türkiye Cumhuriyeti'yle uğraşıyorsa gereği yapılacaktır. Kutsallarımız var. Bayrağımımız, İstiklal Marşımız, Cumhuriyetimiz, Misak-ı Milli sınırlarımızı bozmak isteyen bunun hesabını öder” şeklinde konuştu.
“PKK, YPG, PYD; NATO ZİRVESİNDE TERÖR ÖRGÜTÜ KABUL EDİLDİ”
PKK, YPG, PYD NATO zirvesinde terör örgütü olarak kabul edildiğini aktaran Gültak, “Adı ne olursa olsun. Kusura bakmayın, bu Cumhuriyet öyle ucuz değil. Geçici bir Cumhuriyet de değil. Yüzyıllarca bu Anadolu topraklarında adalet dağıtacak, barış sağlayacak. Kim bunu bölmeye, kim bunu parçalamaya, kim bununla ilgili hayaller gütmeye çalışırsa devlet tarafından gereği yapılır. Dünyanın hiçbir yerinde kalkınmış demokratik ülkelerinde terörle uğraşanlara izin verilmez, yol verilmez. Bakın en son Madrid'deki yapılan toplantıda PKK, YPG, PYD falan filan... Hepsi NATO zirvesinde terör örgütü olarak kabul edildi” diye konuştu.
“TÜM DÜNYA PKK'YI YPG'Yİ, ŞUNU BUNU TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN EDİYOR”
Kardeşlik belediyesinde maddesinde HDP Meclis üyelerine PKK terör örgütü hakkında cevap veren Gültak, “Siz buralara üye olacaksınız. Buraların militanlığını yapacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti'ni bölmeye, parçalamaya uğrayacaksınız. Cumhuriyet de sizi seyredecek. Böyle bir şey var mı ya? Tüm dünya PKK'yı YPG'yi, şunu bunu terör örgütü ilan ediyor. Terör örgütü nedir? Terör örgütü bulunduğu topraklarda terör estiren, kişilere, makamlara, Cumhuriyet'e, devlete isyan eden bir gruptur. Adı üstünde, değil mi? Bunu NATO zirvesi kabul ediyor ama bizim bazı arkadaşlarımız kabul etmiyor işin ilginci. Hatta burada bir oylama yaptım bundan 2 yıl önce. PKK terör örgütü müdür dedim. İsterseniz bir daha oylayayım mı? Ne dersiniz? Kimse Cumhuriyet'ten büyük değil, Allah hariç. Dolayısıyla siz teröristlik yapacaksınız, teröristleri tedavi edeceksiniz, ameliyat edeceksiniz, iyileştirip dağa yeniden süreceksiniz. Onlar da bizim askerlere, polislere, memurlara kurşun sıkacak öyle mi? Yok ya. Dünyanın hiçbir yerinde cumhuriyet buna izin vermez. Hiçbir devleti buna izin vermez” ifadelerini kullandı.
“BUGÜNÜN BU TARTIŞMASI BENDEN DEĞİL”
HDP ve CHP Meclis oylarıyla Diyarbakır'la kaynaşmalarını engellediklerini ifade Gültak, “Siz bizim Diyarbakır'la kaynaşmamızı engelliyorsunuz. Siz bizim Diyarbakır'ın kültürüyle, örfüyle beraber olmamızı engelliyorsunuz. bunlar hukuki nedenlerdir. Siz bizim maddi manevi o belediyeyle en doğal hakkımız olan kardeş belediyecilik yapmamızı engelliyorsunuz. Bu da hukuki bir nedendir bana göre. Siz hukuka istediğiniz yerden bakın. Dolayısıyla ben bunları istemem böyle olsun ama siz yine konuşmak istediniz. Ben yine sözcüler aracılığıyla direkt oylamak istedim. Fakat siz yine konuşacağınızı söylediniz. CHP'li arkadaşlar duysun bunu. Bugünün bu tartışması benden değil. Ben direkt oylayacaktım. Ama arkadaşlar ısrarla konuşmak istemişler. Benim derdim bunların tartışılması değildi. Ama tartışırsanız ben de bu siz bizim Diyarbakır'la kaynaşmamızı engelliyorsunuz” dedi.
|