Modern toplumlarda yaşlılar yalnızlaşıyor




Tarih: 27 Temmuz 2022 Çarşamba 16:18


Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde artan yaşlı nüfus ile beraber yaşlılarda yalnızlık ve sosyal izolasyon sorunları derinleşiyor. Yaşlılar ile gençler arasında sosyal birlikteliğin azaldığını, yaşlıların yalnız ve sosyal izolasyon yaşadığını ve birçok yaşlının bundan dolayı rahatsızlık geçirdiğini belirten Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Üyesi Psikolojik Danışman Dr. Aygül Tunç Aksan, “Yaşlılar, sosyal izolasyon ve yalnızlık yaşıyorlar, peki bunun sonucunda ne oluyor. Hem fiziksel sağlığını hem de ruhsal sağlıklarını etkiliyor. Bunun sonucunda erken ölüm oranında artışa neden oluyor. Sağlık durumlarında bozulmalara neden oluyor, yani kalp rahatsızlıkları, diyabet, ruhsal bozukluklar, depresyon, metabolik hastalıklar, kolesterol, demans gibi rahatsızlıklar meydana geliyor” dedi.

Haber- Emrah Birgül

Gelişmiş ülkelerde nüfusun çoğunluğunu yaşlılar oluştururken nüfus tahminlerine göre ülkemizde yaşlı nüfus oranının da 2025 yılında yüzde 11 ve 2040 yılında yüzde 16 olması bekleniyor. Artan 65 yaş üstü nüfus ile beraber yaşlılarda yalnızlık ve sosyal izolasyon sorunları derinleşiyor. Yaşlıların tek kalarak kendini yalnız hissetmesi, kalabalık ortamlarda da aynı durumu yaşaması birçok sorunu beraberinde getiriyor. Modern toplumda yalnız kalan yaşlılar, sıkıntılarını kimseyle paylaşamadıklarını ve bu sıkıntılar birçok hastalığına neden oluyor. Yaşlılarda derinleşen yalnızlık izolasyon hakkında detaylı bilgi veren Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Üyesi Psikolojik Danışman Dr. Aygül Tunç Aksan, “Yaşlılarda fizyolojik olarak kısıtlamanın geldiği bir dönemdir; o gençlik dönemindeki, yetişkinlik dönemindeki gibi aktif değil. Çünkü bedensel olarak zayıfladığını görüyoruz. Dolayısıyla bununla birlikte hareket kısıtlılığı meydana geliyor. Bununla birlikte evli iseler eş kaybına maruz kalabiliyor. Çocukları varsa; artık çocuklarının kendilerinden ayrıldığı ve yeni yaşama başladığı bir dönem olarak görülüyor. Bunun sonucunda emekliliğin söz konusu olduğu bir dönem ve emeklilik ile birlikte aktif yaşama katılım az olduğu bir olduğunu görüyoruz. Dünya Sağlık Örgütü şöyle bir çalışma yapmış, sağlıklı yaşlanma ve yaş alma ile nasıl mücadele edileceği ile ilgili bireysel, toplumsal ve evrensel bazda yaşam kalitelerin daha iyi artırabileceğine yönelik önerilerde bulunmuşlar” şeklinde konuştu.

 

“TÜRKİYE’DE GİTGİDE 65 YAŞ ÜSTÜ ARTIYOR”

Son yıllarda artan yaşlı nüfusla ilgili detaylı bilgi veren Aksan, “Son yayınlanan istatistiklere göre hem Dünya Sağlık Örgütü tarafından hem TÜİK veriler var. Dünya Sağlık Örgütü, dünyada yaşlı nüfusun artığına dair kanıtlar devam ediyor. Aynı şekilde de Türkiye’de gitgide 65 yaş üstü artıyor. 2016’da yılında yüzde 8,3 iken, 2021’de yüzde 97’ye yükselmiş. Bunların daha çoğunluğu kadın ama öngörülere baktığımız zaman 2025 yılında yüzde 11, 2030 yılında yüzde 13, 2040 yılında yüzde 16, 2060 yılında yüzde 22, 2080 yılında ise yüzde 25 olarak yani nüfusun dörtte birinin yaşlı olacağı görülüyor. O zaman bununla ilgili önleyici tedbirlerin alınması önemli görünüyor. Dünya’da 170 ülke arasında şu anda Türkiye 68. sıradadır” diye konuştu.  

 

“KALABALIKTA YALNIZ HİSSETMEK, SOSYAL BİR ACIDIR”

Yalnızlığın bir his olduğunu ifade eden Aksan, insanın kendini yalnız hissetmesin acı bir durum olduğunu belirterek, “Ama kişinin algıladığı bir histir. ‘Yani kalabalığın içinde yalnızım’ denilir ya etrafınızda çok kişi vardır, kendinizi yalnız hissedersiniz. Ama bu acı verici bir durumdur, sosyal bir acıdır. İstenen sosyal bağlılıkla gerçek sosyal bağ arasındaki farktan da oluyor. Öyle baktığımız zaman aslında gençlerde de yalnızlık yüksek, özellikle ergenlerde yalnızlığı çok görüyoruz. Ama sosyal izolasyon ise gerçek anlamda küçük sosyal ağlarının olması, yani yakın çevrende ve başkalarıyla az iletişimin olması anlamına geliyor. Her ikisini de yaşlılarda görüyoruz. Yaşlılarda kişinin kendini ne kadar çok yalnız hissettiğini aslında kültüre ve yaşadığı topluma bağlı olarak değişiyor. Mesala çevremizde de görüyoruz. ‘Ben evimde iyiyim’ diyor. Orada da yalnız ama hissettiği yalnızlık değil” ifadelerini kullandı.

 

“YAŞLILARDA YALNIZLIK, BİRÇOK HASTALIĞA NEDEN OLUYOR”

Yalnızlığın 75 yaş üstünde insanlarda daha çok artığını belirten Aksan, “Ama bu yalnızlık dediğimiz kişinin algısına bağlıdır. Özellikle yaşlılık aslında kayıp demek, şu anlamda kayıp demek. İşte eşini kaybetme, yakından çevrendeki insanları kaybetme, ölümden bahsedilme, aktif çalışma işinden ayrılmış olma,  yaşamındaki elde edebildiklerinden artık elde edememiş duruma gelme gibi konularda bir kayıp oluyor. Dolayısıyla yaşlılar yalnız değil de yaşlıların kendilerini ne kadar yalnız hissettiği önemlidir. Sosyal izolasyon ve yalnızlık yaşıyorlar, peki bunun sonucunda ne oluyor. Şimdi hem fiziksel konusunda hem de ruhsal sağlıklarını da etkiliyor. Bunun sonucunda erken ölüm oranında artışa neden oluyor. Sağlık durumlarında bozulmalara neden oluyor, yani kalp rahatsızlıkları, diyabet, ruhsal bozukluklar, depresyon, metabolik hastalıklar, kolesterol, demans gibi rahatsızlıklar meydana geliyor. Bu da sosyal hayatına katılamama gerilemeye neden olarak hareketliliği kısıtlıyor ve günlük aktivitelerini düşürüyor. Yaşam kaliteleri düşüyor” diye konuştu.

 

“BİREYSEL VE İLİŞKİ BAZINDA ÇALIŞMALAR YAPILMASI GEREKİYOR”

Covid-19 zamanında yaşlıların dışarı çıkma yasağında çok yıprandığını aktaran Aksan, “Yalnızlık için bireysel, topluluk, evrensel bazda neler yapılabilir, ona bakmak gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü, yaşa uygun şehirler ya da çevrelerine göre rahat yaşam için şehirlerin dizayn edilmesi gerektiğini söylüyor. Covid-19’da yaşlılar dışarıya çıkma yasağı da vardı. Yaklaşık 2 yıl yaşlılar evdeydi. Hareket alanları, sosyal alanları, etkileşimleri azalıyor. 65 yaşındakilerin neler yaşadığını gördük. Bireysel ve ilişki bazında çalışmalar yapılması gerekiyor. Bu birebirde olabilir, ya da gurup olarak da yapılabilir. Dijital olarak da yapılabilir, yüz yüze de yapılabilir. Bir araştırma çalışmasında okumuştum, yalnız depresyonla beraber intihar getiriyor, bu konuda japonya’da şöyle bir çalışma yapıyorlar. Yaşlılarla telefon görüşmesi yapıyorlar, bu bile yalnızlık istatistiklerini azatlığını gösteriyor. Bu yaşlılarda bireysel olarak fiziksel aktivitelerini aktırmak ya da terapiler için destekler artırılabilir. Yaşlılara dijital ortamda da destekler verilmelidir, onun yaşlılara dijital ortamı öğretmek gerekiyor” dedi.

 

“SOSYAL BİRLİKTELİK AZALIYOR, SOSYAL NORMLARDA DEĞİŞMEYE BAŞLIYOR”

Yaşlılar ile gençleri bir araya getirerek birçok etkinliğin yapılmasını gerektiğini vurgulayan Aksan, “Topluluk bazında ise ilçe il kapsamında kastediyorum. Bu insanların ulaşımlarının daha kolaylaştıracak ortamların yapılması, onlara fiziksel olarak çevrenin kurulması gerekir. 15 basamaklı bir merdiveni yaşlılar çıkamaz. Onun için ona uygun yapılması gerekiyor. Yine İngiltere’de yapılan bir araştırma vardı. Yaşlılarla ile anaokulu öğrencileri birleştiriyorlar ve haftada bir gün buluşturuyorlar. Oradaki kaynaşma ile bakıyorlar ki; fiziksel olarak yaşlıların geliştiğini, ağrıların azaldığını görüyorlar. Aslında onlardan öğrenebileceğimizin çok şeyinde olduğunu görüyoruz. Çocuklarla, gençlerle bir araya gelebilecek guruplar oluşturmak gerekiyor. Düşünsenize bir gencin, bir yaşlı ile bir şeyler yatığını düşünün. Onlarda çok şey öğreniyorlar, empati kurmayı öğreniyorlar. Birde yasalarla, politikalarla düzenlemesi gerekiyor. Ayrımcılık dediğimiz zaman sanki kadın-erkek ayrımcılığı deniliyor. Yaşlılarda aslında ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Ayrıca yaşlılarda sosyo-ekonomik eşitsizlik söz konusu da var. Ayrıca yaşlılarda dijital bölünme söz konusu, bankacılık hizmetleri yetişkinlere göre sunuluyor Ayrıca yaşlılarda dijital bölünme söz konusu, bankacılık hizmetleri yetişkinlere göre sunuluyor, yaşlılara göre sunulmuyor. Sosyal birliktelik azalıyor, sosyal normlarda değişmeye başlıyor. Yaşlılara göre sözel diğer istismarlar da çok fazla, hatta ölümüne kadar gidebiliyor”  ifadelerini kullandı.

 

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
 
  BASIN İLAN
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA