Kılavuz: “Bu kutsal ayda ‘Aşure Lokması’ ile birbirimizi kucaklıyoruz”

Tarih: 15 Ağustos 2022 Pazartesi 16:31

Haber-Burak KARATAŞ

Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şube Başkanlığı tarafından her yıl Muharrem ayında düzenlenen ‘Aşure Lokması’ etkinliği gerçekleşti. Yoğun katılımın sağlandığı programda, gösterilerle ve Sanatçı Ender Balkır’ın da şarkılarıyla etkinlik kutlandı. Programda konuşmasını gerçekleştiren, Muharrem ayının öneminden bahseden Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Muharrem ayının her bir Müslüman’ın her insanın içini acıtan, yüreğini sızlatan Kerbela gibi hüzünlü bir hadisenin de ayı olduğuna dikkat çekti. Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz ise, Aşure Lokması’nın olduğu zamanda herkesin bir arada ve yan yana olmasıyla beraber barışa, birlikteliğe kardeşliğe doğru atılan bir adım olduğunu kaydetti.

VALİ PEHLİVAN: “MUHARREM AYI, ÖNEMLİ BİR AYDIR”

Aşure Lokması etkinliğinde Muharrem ayı ile ilgili konuşan Vali Pehlivan, Muharrem ayında kerbela olayının yaşandığı hüzünlü bir olayın aynısı olduğunu belirterek, “Peygamberler tarihine baktığımızda da Hz. Adem'in duasının kabul edilmesi, Nuh Peygamberin gemisinin tufan'dan kurtulup cudi dağına oturması, Hz. Musa’nın firavun zulmünden kurtulması gibi dönüm noktası niteliğindeki birçok hadisenin Muharrem ayı içerisinde gerçekleşmiş olduğu bilinir. Bununla birlikte Muharrem ayı her bir Müslümanın, her insanın içini acıtan, yüreğini sızlatan Kerbela gibi hüzünlü bir hadisenin de ayıdır. Kerbela'da Sevgili Peygamberimizin göz bebeği Hz. Hüseyin efendimizin ve beraberinde 70'i aşkın arkadaşının şehit edildiği günü de kapsar. Kerbela olayı haksızlığa ve zulme karşı bir duruş, boyun eğmeyiştir. Sadakatten ve birlikten yana olmanın da bir simgesidir, asırlara sarih mesajıdır” şeklinde konuştu.

“HZ. HÜSEYİN VE ARKADAŞLARI ZULMÜN KARŞISINDA DURDULAR”

‘Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının haksızlığa ve zulmün karşısında durmuştur’ ile ilgili sözleriyle konuşmasına devam eden Vali Pehlivan, “Haksızlığın ve zulmün karşısında duran; hakkın, adaletin, vefanın, sadakatin ve erdemin yoluna baş koyan Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının bu elim hadisedeki asil duruşu ve haksızlıklar karşısındaki onurlu mücadelesi bütün Müslümanların gönlünde taht kurmalarını sağlamıştır. Bu menfur hadiseyi gerçekleştirenler, O’na ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise bütün Müslümanların, bütün insanların vicdanında mahkum olmuştur” dedi.

“MİLLETİMİZİN ELDE ETTİĞİ BAŞARILARI ÇOK SOMUT BİRLİKTE GÖRÜYORUZ VE ÖZGÜVENİMİZ DAHA DA ARTIYOR “

Cemevleri ile yakın iş birliği ve koordinasyon içerisinde çalışmalar, istişareler yaptıklarını kaydeden Vali Pehlivan, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın riyasetlerinde, İçişleri Bakanlığımızın genel koordinasyonunda, illerde Valilikler olarak Cemevleri ile yakın iş birliği ve koordinasyon içerisinde çalışmalar, istişareler yapıyoruz. Tarih boyunca olduğu gibi birliğimizi beraberliğimizi pekiştirerek, varsa sorunların üstesinden hep beraber geleceğiz. Son dönemde ulusal ve uluslararası arenada devletimizin, milletimizin elde ettiği başarıları çok somut bir şekilde hep birlikte görüyoruz ve özgüvenimiz daha da artıyor. Biz milli ve manevi değerlerinden, birlik ve beraberliğinden güç alan bir milleti ve medeniyeti temsil ediyoruz. Bu güç her alana yansımaktadır” şeklinde konuştu.

“AŞURENİN TADI GİBİ AĞZIMIZIN TADI DA HİÇBİR ZAMAN BOZULMASIN”

‘Ne olursan ol gel’ Mevlana sözüyle konuşmasına devam eden Vali Pehlivan, “Dünyayı dolaşır yine birbirimizi buluruz, biz ‘sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz’ diyen Yunus Emre gibi dolaşır ve yine sevgide buluşuruz, biz ‘İncisen de incitme’ diyen Hacı Bektaşi Veli gibi hoşgörü paydasında bir araya gelir, sarılır, kenetlenir ve geleceğe emin adımlarla yürürüz. Aşurenin tadı gibi ağzımızın tadı da hiçbir zaman bozulmasın. Mersin olarak da ülke olarak da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlik ve beraberliğimiz daim olsun inşallah” diye konuştu.

KILAVUZ: “AŞURE DEDİĞİMİZ MATEMİ TEMSİL EDEN MUHARREMDİR”

Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz ise, her geçen nevruza ve muharremde daha da büyüdüklerini ve yan yana geldiklerini kaydederek, “Yan yana geliyoruz, birbirimizi kucaklıyoruz. Bu kutsal ayda, bizi yan yana getiren duyguya aşk olsun. Aşk olsun sevgiye ki rengine, diline bakmadan bütün insanlığı kucaklar. Aşure dediğimiz matemi temsil eden muharremdir. Ama aşure, bu matemin sonundaki birlikteliği pekiştiren bir eylemdir. Kurtuluşu simgeler, muharrem deyince akla Hz Hüseyin ve Kerbela gelir. Kerbela’da deyince akla Hz Hüseyin gelir. 1342 yıl önce bir peygamberin torunları kılıçtan geçirilerek, öldürülerek o peygambere eza ve cefa yapılmış. Bugün biz onun yıl dönümünde onları anarak, adayarak lokmalarımızı dağıtıyoruz ve onların isimlerini zikrediyoruz” şeklinde konuştu.  

“BİRLİKTE OLDUĞUMUZ ZAMAN O LOKMALAR BİR ANLAM TAŞIR”

Kerbela’nın büyük bir kıyım olduğunu aktaran Kılavuz, büyük bir acı olduğunu ifade ederek, bu aylarda Alevilerin oruç tuttuğuna değinerek, “12 gün boyunca Anadolu’nun her tarafında Aleviler, 12 gün oruç tutarlar. Lokmalarını bölüşürler. Bu 12 gün boyunca birlikte oruç açarlar. O oruç açmaya herkes lokmalarıyla gelir. Birlikte olduğumuz zaman o lokmalar bir anlam taşır. Bizde Mersin’de 12 gün boyunca bizimle birlikte lokma paylaşanlar, lokmaya gelenler başta sayın valim ve diğer canlar, hiçbir akşam bizi yalnız bırakmadınız. İyi ki varsınız. Ne zaman haber edersek belediyelerimizin yardımlarını esirgememesi, bizi yürekten sevindiriyor. Biz alevi seyitleri ve dedeleri diyor ki, hizmet veren hizmetinden şefkat bulsun” diye konuştu.

“DÜNYADA BİRÇOK KERBELA VAR”

Dünün Kerbela’sının bugünde var olduğunu ifade eden Kılavuz, dünyada çok Kerbela’ların yaşadığını ifade ederek, “Aleviler olarak hangi ülkede olursak olalım, nerede bulunursak bulunalım. Artık bin 300 yıl küsür yıl önceki Kerbela olayını ağlama duvarı yapmamız lazım. Gözyaşı döküp sinesini dökmemiz lazım. Gözlerimizi çağımızın hakikatine açmamız lazım. Onun için alevi ozanları bize mesaj veriyor. Dünün Kerbelası bugünde vardır. Hz Hüseyin’e talip olanlar dünün Kerbelası bugünde vardı. Dünyada 2 milyar 800 milyon insan günde 2 dolara yoksulluğun Kerbela’sını yaşıyor. 1 milyar 200 milyon insan 1 dolara açlığın Kerbela’sında yaşıyor.  Dünyada her gün 34 bin çocuk 15 bin yetişkin Kerbela’yı yaşayarak hayatlarını kaybediyor. 30 milyon kadın istekleri dışında pazarların kölesi olarak Kerbela’yı yaşıyor. Nerede acı varsa orası Kerbala’dır” dedi.

“ÖNLEM ALMAZSAK GELECEKTE BİN KERBELA’LARI YAŞAYACAĞIZ”

Ülkede tabiatın tahrip edildiğini aktaran Kılavuz, doğaya sahip çıkmak gerektiğini belirterek, “Ülkemizde ve dünyada ormanlar yanıyor, ormanlar yakılıyor. Tabiat tahrip ediliyor. Yeryüzü bitki örtüsü kalmıyor. Doğal kaynak suları ve akan sular kuruyor, azalıyor. İnsanlar bunlara önlem almazsa önem vermezse, önemsemezse gelecekte bin Kerbela’ları yaşayacağız. Denizler kirleniyor.
Tedbir almak lazım, söylemek lazım, anlatmak lazım” sözlerini kullandı.