Bozdoğan: “1 milyon yıl önce de Tarsus, Adana ve Mersin arasındaydı”

Tarih: 30 Ağustos 2022 Salı 18:01

Haber - Mehmet IŞIK

Tarihin başkenti Tarsus’un il olmasına yönelik başlatılan “İL’LE DE TARSUS” projesinin lansmanı Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan öncülüğünde gerçekleşti. Tarsus Kapalı Spor Salonu’nda yapılan lansmanda Tarsus’un il olma mücadelesi için yoğun katılım sağlandı. 10 bin yılın yükünü üzerinde taşıyan kentin ayağa kalkma sevdası için lansmanda bir araya gelenler, Bozdoğan’dan Tarsus’un tarihini dinledi. Lansmanda konuşmasına Zafer Bayramı gününün öneminden bahsederek başlayan Bozdoğan, Tarsus’un bir bağımsızlık mücadelesi verdiğine dikkat çekerek, “Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi acı da olacak, gözyaşı da olacak, emek de olacak, alın teri de olacak. Birçok şey olacak. Ama şundan emin olun Tarsus il olmak zorunda. İsterseniz geçmişe 17. yüzyıla doğru gidelim. Evliya Çelebi Tarsus’u anlatırken 6 tane medreseden, 7 tane Sıbyan Mektebi’nden, 2 tane handan, 317 tane dükkanın var olduğundan bahsediyor. Nehir ve akarsularıyla, ovalarıyla, tarımıyla ticareti canlı tutan bir şehir. Yani yakın bir geçmişte bir gezginin Tarsus hakkında gözlemlediği bilgiler” şeklinde konuştu.

“TARSUS’UN BİR TARİHİ VAR”
Tarsus’un tarihinden bahseden Bozdoğan, Tarsus’un il olmaması için hiçbir nedenin olmadığını belirterek, “M.Ö 600 yıllarda Asurlular döneminde Tarsus nasıldı? Daha geriye gidelim, M.Ö 1200 yıllarda 7 uyurlar döneminde Tarsus nasıldı? Ya da M.Ö 1500 yıllarda Hitit İmparatorluğu Tarsus’ta ne yapmış olabilir?  M.Ö 3000 yılında Tarsus’un Kilikya’nın en önemli ticaret merkezi olmasını sağlayan şey neydi? 5000 yıl önce M.Ö Kalkolitik döneminde insanlar Tarsus’ta ne yapıyordu? M.Ö 7000’li yıllarda Neolitik dönemde Tarsus’un tarım ve ticaretin başkenti olduğunu biliyor musunuz? Romalılar, Fransızlar, Mısırlılar bu kentte ne aradılar? Neden istila ettiler? Niçin başkent ilan ettiler? Niçin ipek yolu Tarsus’un içinden geçiyordu? Tarsus niye bu kadar cazipti? Emin olun bu soruların cevabı için hepimiz zorlanırız” diye konuştu. 

“BİZ BİZE YETERİZ”
Tarsus’un tarihini bir filmin hikayesine benzeten Bozdoğan, yaşlı olan Tarsus kentini gençleştirmek için çabalayacaklarını ifade ederek, “İzlediğim bir filmde filmin başrol oyuncusu oldukça yaşlı bir bebek olarak dünyaya geliyor. Yıllar geçtikçe bu yaşlı bebek gençleşiyor, gençleşiyor ve yıllar sonrasında yaklaşık 80’li yaşlarına geldiğinde minicik bir bebek haline dönüşüyor. Bugün burada sizlerle birlikte bu yaşlı kenti ayağa kaldırmak, gençleştirmek ve dünyaya yeni gelmiş bir bebek gibi saf, tertemiz hak ettiği ilgiyi besleyip büyütmek için bir arada bulunuyoruz. Aslında biz bize yeteriz. Burada bulananlar çok uğraştılar, emek verdiler. Ama maalesef ki yeterli olmadı hiçbir zaman. Neden? Belki de Ankara lobisi çok zayıf olmasıydı. Yerel yönetimin belki de bu tutumu, sivil toplum kuruluşları ve halkla paylaşmamış olmasıydı. Belki de Mersin lobisinin bu gibi olayda Tarsus’un il olmaması için sıkıntı yaratmasıydı. Yani Tarsus halkının da bir inançsızlık bir yenilmişliği kabul etme gibi durumu da ortaya çıktı” şeklinde konuştu.

“TARSUS, 1 MİLYON YIL ÖNCE DE AYNI YERDE DURUYORDU” 
Sözlerine devam eden Bozdoğan, Tarsus’un Adana ve Mersin’e yakın olduğu yönünde bahanelerin olduğunu belirterek, “Tarsus için belki de en çok uydurulan ‘Adana ile Mersin arasında nasıl il olabilir ki’ bahanesi vardı. Tarsus ikisinin arasındaysa Tarsus il olur, Adana ve Mersin’de ilçe olur bundan daha basit bir şey olamaz. 19. yüzyıla kadar Adana ve Mersin’den daha büyük bir ticari hacme sahip olan kentimiz limanıyla, ticari hamleleriyle, tarımsal etkinliklerinin kuvvetli olması ve turizm gibi özellikleri ile Mersin ve Adana’nın arasındaydı zaten. Tarsus’un hiçbir ilin arasında kalmadığını tarihiyle, kültürüyle, insanıyla bu kentlerden çok daha eski ve çok daha önemli olduğunun bilinmesini mutlaka istiyorum. Tarihte imparatorlukların, krallıkların çok kere Tarsus’u başkent ilan ederken de Tarsus, Adana ve Mersin arasında zaten duruyordu. 10 bin yıl önce değil 1 milyon yıl öncede aynı yerde duruyordu Tarsus” dedi.   
 
“TARSUS KİLİKYA’NIN BAŞKENTİ KONUMUNDAYKEN, NÜFUSU 450 BİNDİ”
Tarsus’un il olmasını istediklerini belirten Bozdoğan, Tarsus’un yapısıyla, tarihiyle, dokusuyla il olmayı hakkettiğini ifade ederek, “Kentimizi hür irademizle yönetebilmek, kentimizi bağları olan bir yapıdan kurtarabilmek, kendi kararlarını kendi halkı ile verebilen bir kent yaratabilmek ticaretiyle, tarımıyla, sanatıyla, eğitimiyle güçlü bir kent olabilmek adına Tarsus’un il olmasını istiyoruz. Kıymetli sanatçılarımız Meltem Cumbul hanımefendinin de belirttiği gibi; Tarsus müstakil ilçeler sıralamasında şu an birinci sırada bulunuyor. Yani demek oluyor ki kentimiz, sağından soluna bakılmaksızın il yapılabilecek ilçe sıralamasında ilk sırada. Ali Cerrahoğlu beyefendi istatistiklerle gerçekleri ortaya koydu. M.Ö 66 yılı Tarsus Kilikya’nın başkenti konumundayken, nüfusu 450 bindi. Yani şu anki durumu ile benzer durum. Bugün oluşan nüfusa baktığınız zaman paralellik gösteren bir tablo” şeklinde konuştu.
 
“EMİNİM Kİ HEPİNİZİN DESTEĞİ İLE TARSUS İL OLACAK”
Tarsus’un hak ettiği yerde olması için çalışacaklarını ve herkesin desteği ile Tarsus’u il yapacaklarını aktaran Bozdoğan, “İL’LE DE TARSUS’ içinde şehir milliyetçiliği olan hiçbir il ve lobiye bağlı kalmak istemeden sadece Tarsus diyenlerin içinde bulunduğu büyük bir kampanya, bu kampanya bugün bu salondan dalga dalga yayılarak kentimizin hak ettiği tacı alması için durmadan çalışacak, imza kampanyaları başlatılacak. Diplomasiyi ve bürokrasiyi uyandırarak istediğini elde etmek için var gücü ile çalışacak. Eminim ki hepinizin desteği ile Tarsus il olacak” ifadelerini kullandı.