MESİAD üye şirketleri kurumsallaşarak dünyaya açılıyor




Tarih: 31 Ağustos 2022 Çarşamba 17:03


Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) ve Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) iş birliğinde yapılan “Aile Şirketlerinin Kurumsallaşması” projesi ile MESİAD üye şirketleri dünyaya açılıyor. Proje için çalışmalara başlandığını ve projenin geliştirildiğini belirten MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin, “Projeyi 4-5 aydır sürdürüyoruz ve başarılı da olduk. Bu proje Avrupa’da belki dünyada fazla sorun olmadı, kurumsallaştılar ama maalesef ülkemizde başarıya ulaşmadı. Bu kardeşler arası şirketler, babadan çocuklara geçen şirketler diğer ortaklıklarla gelen şirketler hiçbiri başarıya ulaşamıyor. Görüyoruz, ülkemizde Koçlar, Sabancılar ve Mersin’de de firmalardan örnekler var” dedi.

Haber-Emrah Birgül

Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) ve Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) iş birliğinde yapılan “Üyelerimiz Kurumsallaşarak Dünyaya Açılıyor” projesi kapsamında MESİAD üyelerine ‘final rapor sunum toplantısı’ yapıldı. Proje yürütücüsü Maestro Danışmanlık A.Ş. YK Başkanı Ferudun Gündüz’ ün moderatörlüğünde yapılan sunumda, aile şirketlerin kurumsallaşmasının öneminden bahsedildi. Yapılan sunumda moderatörlüğünü yaptığı proje hakkında konuşan Gündüz, hayata geçirilen proje ilgili çalışmaların olduğunu belirterek, “Bu çalışma ile ilgili bir anket çalışma formumuz oldu. Bu anket çerçevesinde yüz yüze görüşmelerle firmalarla özellikle işletme sahipleri ve ortakları durumda olan aile bireyleri veya diğer üst yöneticilerin katıldığı toplantılar yapıldı. Bu toplantılarda onlara bazı sorular yönetildi. Bu soruların detaylarını ve alınan cevapları her bir firmanın kendisine bir özet rapor olarak sunduk. Daha sonra bu 9 firmada yapılan çalışma sonucunda Mersin firmaların yaşadıkları sorunlar nelerdir? Aile işletmelerin içindeki sorunlar nelerdir? Bunlar nasıl çözülebilir? Bu konuda kendilerinin görüşleri alındı. Bizde bazı öneriler geliştirdik” ifadelerini kullandı.  

 

KIZILTAN: “İMPARATORLUK ŞİRKETLERDE İÇ ÇEKİŞMELERDEN DOLAYI, ÇÖKEN ŞİRKETLERİ BİLİYORUM”

Şirketlerin kurumsallaşması hakkında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, kurumsallaşma projesinin yıllardan beri konuşulduğunu ve bunun felsefesini anlamak gerektiğini ifade ederek, “Bu proje önemli bir proje, yıllardan beri hepimiz kurumsallaşma diye konuşup duruyoruz.  Bu işin pratiğini, felsefesini anlamış olan firmalar gerçekten başarılı oluyorlar. Ben görüyorum aramızda başarılı olan firmaların da olduğunu biliyorum. Kurumsallaşmanın hakikaten felsefesini anlamak lazım. Tabi burada akademisyenlerimiz var, onlar çok daha iyi anlatacaklar. Dinamik yürüyen bir şirketi hantallaştırıyoruz. Buna da çok dikkat etmek gerekiyor. Türkiye’de şirketlerin tamamı aile şirketleridir. Başarılı olmuş kurumsallaşmayı ilmi ile pratiğiyle uygulayan firmalar başarılı olmuşlardır. Tabi ki her firma bir aile ferdi tarafından kurulmuştur. Eğer o firmayı kuran güçlü bireyse, firmayı geliştirmiştir. İmparatorluk bir şirketinin iç çekişmelerden dolayı nasıl çöktüğünü bizzat yaşadım. Onun için deneyimlerim çoktur. Aile içinde fertler çoğalınca iş idaresinde de çalışan grup çoğalıyor. İşte burada aile bireyleri arasında da liyakat önemli. ‘Bu büyük işin başına geçsin, ya da bu ağabeyiniz hepiniz ona biat edeceksiniz’ diye şeyler kurumsallaşmalarda yoktur. En küçük liyakatli olan o işi yürüten kişidir. En büyük ağabey belki şirketi batıracaktır. Kendi çıkarları doğrultusunda kullanacaktır, küçükleri o yönde yönlendirecektir. Onun için ben onu gördüm liyakat önemli” şeklinde konuştu. 

 

“KURUMSALLAŞMA İÇİN ASIL BİRİNCİ KUŞAKLARA EĞİTİM VERMEMİZ GEREK”

Yeni nesil gençlerin fikrilerine önem verilmesi gerektiğini kaydeden Kızıltan, eğitimli gençlerin iş hayatında liyakatına önem verilmesini gerektiğini belirterek, “Birçoğunuz çocuklarınıza iyi eğitim veriyorsunuz. Yurtdışında okutturuyorsunuz, Türkiye’de iyi okullarda eğitim aldırıyorsunuz. Bu çocukları eğitimleriyle nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz. Bende çok iyi okullarda okudum. Dünya görüşüm ve vizyonum çok genişti. Ağabeylerimden vizyonum daha çok genişti. Ama ‘hep sen küçüksün, sen karışma bizim verdiğimiz işi yap’ diyorlardı. Bu mantık, şirketleri geliştirmiyor. Geçen yakın bir arkadaşımın oğlu bana geldi. Telefon açtı, ‘Ayhan amca ben yüksek lisans yapıyorum, aile şirketleri ile ilgili bir tez hazırlıyorum. Bununla ilgili seninle görüşebilir miyim?’ dedi. Ben de gelmesini istedim ve geldi. Tavsiyeler ve bilgiler verdim. Sonra dedim ki ‘oğlum babanla aran nasıl’ ‘iyi’ dedi. ‘İşlerinde nasıl’ dedim. ‘Valla beni bir şeye karıştırmıyor. Bir şey söylediğim zaman oğlum sen bilmezsin diyor’ dedi. Biz hep kurumsallaşma için ikinci nesillere eğitimler veriyoruz ya, asıl bir eğitimi birinci kuşaklara vermemiz gerekir. O iyi eğitim aldırdığımız gençleri, çocuklarımızı nasıl değerlendireceğiz. Şirket içinde onları nasıl kullanacağız. Aslında bu konuda bir çalışma yapmamız lazım. Hiçbirimiz,  çocuklarımıza iyi eğitim verdik ve çocuklarımızı nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz. Onun için liyakat çok önemli” ifadelerini kullandı.

 

ENGİN: “KURUMSALLAŞALIM DİYORUZ AMA HEP LAFTA KALIYOR”

MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin ise, yaptıkları projenin 4-5 ay sürdüğünü ve projenin başarıyla sonuçlandığına dikkat çekti. Sözlerine devam eden Engin, “Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) da projeyi kabul gördü ve uygulamaya başladık. Bu proje Avrupa’da belki dünyada fazla sorun olmadı, kurumsallaştılar ama maalesef ülkemizde başarıya ulaşmadı. Bu kardeşler arası şirketler, babadan çocuklara geçen şirketler diğer ortaklıklarla gelen şirketler hiçbiri başarıya ulaşamıyor. Görüyoruz, ülkemizde Koçlar, Sabancılar ve Mersin’de de firmalardan örnekler var. Bunun kurumsallaşması için kesinlikle dışarıdan birinin şirketlerin başına geçmesi ve yönetmesi gerekir. Çünkü oğullar işin içine karıştı mı? Çok fazla başarılı olamıyoruz. Herkesin kendine göre yaşam tarzı var, kendine göre çekim tarzları var. Bu konuda hepimiz bunların bilincindeyiz. Yeni kuşak Z kuşağı da zaten çok fazla ilgilenmiyor. Bir yerlerden para gelmesini istiyor, bir yerlerden destek gelmesini istiyor,  hep gözü dışarıda bir nesil geliyor. Aldıkları eğitimden dolayı, yaşam tarzından dolayı bilişimden dijitalden dolayı çok fazla başarılı olamıyoruz. Kurumsallaşalım diyoruz ama hep lafta kalıyor. Bunun için daha alttan bir çalışma olması gerek, devletin de el atması gerek” diye konuştu.

 

“İSTİHDAM FABRİKASI DİYE PROJEMİZ VAR”

Üniversitelerden mezun olan öğrencilerin takip edilmediğini ifade eden Engin, eğitimde pratik ve atölye eğitimlerin verilmesini gerektiğini belirterek, “Maalesef üniversitelerimiz 4-5 yıl eğitim vererek, bir kağıt parçası ile kapıdan gönderiyorlar ama bir takip sistemi yok. Üniversitelerimizin atölye eğitimleri ile pratik eğitimleri ile bunları mutlaka geliştirmeli. Bir mesleki eğitim verilmeli, bu konuda bizim ikinci bir projemiz var. İstihdam fabrikası diye ÇKA’dan geçti projemiz. Bir iş birlik ile böyle projelerin geliştirilmesi gerekir. İş garantili staj garantili ve burs verebilecek olan bir projeyi hayata geçiriyoruz. Yakında da hayata geçecek. Bunun içinde sürücü akademisi de var. Uluslararası nitelikte sürücüler yetiştireceğimiz proje. Kaynakçı, oto elektrikçi ve kaportacı bunun için belki yeni bölüm, yeni bir MYO okulu açacak. Pratik eğitime ve mesleki eğitme dayalı projeler sürekli gerçekleştirmeliyiz ve bunu böyle teşvik edersek daha başarılı oluruz” şeklinde konuştu.    

 

YILMAZ: “PATRONLARIN VE YENİ NESLİN ARASINDA BİR İNCELEME ÇALIŞMASI YAPTIK”

Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Yılmaz da, aile şirketlerinin kendine has kendi problemlerinin olduğunu belirterek, “Kendine has bir çatışma alanları oluyor. Bunlara odaklanarak aslında daha iyi olabileceği bir şeyin daha da iyi olmasının yollarına baktık. Mersin’de de aile şirketleri diğer şirketlerin genel kurumsallaşma düzeyi, yönetim süreci, devir sürecinde patronların yeni neslin arasındaki kurgunun oluşması açısından incelemenin yoluna baktık ve buna göre bir çalışma yaptık. Bu çalışma Mersin Sanayi ve İş İnsanları Derneği, MESİAD üyelerine yönelik kurumsallaşarak dünyaya açılıyor projesi kapsamında yapılmıştır. Burada MESİAD yönetim şirketleri değişen üretim ve ticaret koşullarına uyum sağlaması, aile işletmelerin iç problemlerin analizi ve yeni nesillere sağlıklı devredilebilmesi amacıyla ÇKA’nın teknik destekleme programı kapsamında yürütüldü. Şirketlerin kurumsallaşması tanımı projesi ilk olarak Mersin Ticaret ve Sanayi Odası salonunda gerçekleşti. Burada geniş ve önemli bir katılımda oldu” dedi.

 

“SORU FORMLARI OLUŞTURDUK, FİRMALARA SORDUK, FİRMALARI ANLAMAYA ÇALIŞTIK”

Bazı aile şirketleriyle çalışmalar yaptıklarını aktaran Yılmaz, sorular sorarak şirketin çalışma ortamındaki ilişkilerinden bilgiler edindiklerini ifade ederek, “Soru formları oluşturduk, sohbet şeklinde süreci ve firmayı anlamaya çalıştık. Çalışma ikili takımlar halinde yapıldı. Bu çalışmada işletmelerin yönetim organizasyonu, insan kaynakları, karar alma süreçleri,  çalışan davranışları, ortaklar arasındaki ilişkileri, kurumsal kaynaklama programları, patron, yönetici ve çalışanların motivasyonu, yapılan işin niteliği ihtiyaçları ve yönetimin buna uyumu, yönetici ortakların beklenti yetenekleri ve kapasiteleri ile işin ve organizasyonun birbirine uyumu, vizyon ve operasyon ilişkisi, nesiller arasındaki uyum ve beklenti farklılıkları, olası çatışma konuları, aile anayasası ve konularında gözlem, inceleme, mülakat ve değerlendirilmesi yapıldı” dedi.

 

“FİRMALAR HAKKINDA FİKRE VARDIK VE YAZILI RAPOR OLARAK DA SUNDUK” 

Sözlerine devam eden Yılmaz, firmalarla sohbet niteliğinde görüşmelerin yapıldığını kaydederek, “Bu süreç sohbet havasında oldu. Bizde bir fikre ulaştık aslında. Bunları yazılı rapor olarak da sunduk. Günün sonunda sözlü olarak da konuştuk. Tabi bunlar bizim tespitlerimiz. Firmalara bir bakış açısı sunmuş olduk. Çalışma sonucunda bunları değerlendirdik. Bu sonuçlar sadece firma sahiplerine verildi. Mersin’de aile şirketleri görüşme sonuçlarına göre öne çıkan başlıklar şunlar oldu: ‘nesiller arası ilişkiler çıktı, aile iş arasındaki ilişkiler öne çıktı, ortaklıklı aile şirketlerinde bir farklılaşma oldu’ bunları öğrenmiş olduk” ifadelerini kullandı.

 

“İŞ YERİN DEVRİ TEK BAŞINA DOĞRU DEĞİL”

Kurumsallaşmanın tamamen yüzde 100 doğru olmadığını ifade eden Yılmaz, “Birçok firma ben kurumsallaşacağım derken patlamış, gitmiştir. İş yerin devri tek başına doğru değil. Bu süreçte doğru planlamazsa, al bundan sonra sen yönet dediğinde de çok büyük problemler olur. Burada çok iyi bir geçiş süreci oluşturmak gerek.  Bu süreçleri doğru yönetmek için bir mekanizma yapmamız gerekiyor. Bu konuda biz kendimizce bir takım uygun olabileceğini ya da süreci biraz daha kolaylaştırıcı ve iyileştirici organizasyon önerilerinde bulunduk ve bu konuları işletmelerle paylaştık. İkinci nesil en çok mevcut yapılanmaları kendi yetenekleri ile çeliştiği için başarısını ve kendini gerçekleştirme imkanının kısıtladığından şikayet etmekte” sözlerini kullandı.

 

 

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA