Mevsimler değişti, gripler başladı

Tarih: 4 Ekim 2022 Salı 16:35

Haber- Emrah Birgül

Mevsimsel geçişler hızla etkisini gösterirken soğuk algınlığı gibi üşütmeye bağlı bulaşıcı hastalıklar da ortaya çıkmaya başladı. Hava sıcaklıklarındaki ani değişiklik ve mevsimsel geçişler son dönemde iyice etkisini gösterirken, soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanma riski de artış gösterdi. Kalabalık ortamlarda hızlıca yayılan virüsler için uzmanlar bu mevsimlerde kalabalık ortamlardan uzak durmaları gerektiğini belirtiyor. Kış yaklaşırken çalışanlar, ebeveynler, çocuklar ve yaşlılar üzerlerinde soğuk algınlığı ve grip mevsimi endişe konusu haline geldiğini söyleyen Uzman Diyetisyen İrem Yıldız, konuyla gazetemize değerlendirmelerde bulunarak, grip gibi hastalıklara, virüslere karşı et suyu ve tavuk çorbasını tavsiye etti. 

“KAFEİN İÇEREN İÇECEKLER BU DÖNEMDE UZAK DURULMALIDIR”

Grip olan bir insanda su kaybının olduğunu kaydeden Yıldız, “İnsanlar, grip olunduğunda iştah azaldığından yapmak istenilen son şey muhtemelen yemek yemek olacaktır. Bağışıklık sistemi vücudu soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara neden olan virüslere karşı korur. Sağlıklı bir diyet, bağışıklık sisteminizin vücudu savunmak için en iyi şekilde çalışmasını sağlamak için çok önemlidir. Grip veya ateşe neden olan herhangi bir hastalık söz konusu olduğunda vücudun daha fazla hidrasyonayani suya ihtiyacı vardır. Su, genel vücut işlevini geliştirmeye yardımcı olmakta ve tıkanıklığı gidermektedir. Kahve ve çay gibi kafein içeren içecekler daha fazla susuz bırakabileceğinden bu dönemde uzak durulmalıdır” şeklinde konuştu.

“GRİBE, SEBZELİ TAVUK ÇORBASI İYİ GELİR”

Grip için et suyunun önemli bir besin olduğunu kaydeden Yıldız,  “Semptomlar başlar başlamaz tamamen iyileşene kadar tüketebilirsiniz. Et suyu dehidrasyonu önlemeye, boğaz ağrısını yatıştırmaya ve tıkanıklığı gidermeye yardımcı olmaktadır. Tavuk suyu ile yapılan çorba, üst solunum yolu enfeksiyonlarını tedavi edebilen bir amino asit olan sistemini serbest bırakır. Daha da iyisi, çorbanıza sebze eklediğinizde, birçok vitamini de beraberinde almış olursunuz, bu da griple mücadele yeteneğinizi artırır” ifadelerini kullandı.

Sarımsağın yüzyıllardır hem besin hem de ilaç olarak kullanıldığını aktaran Yıldız, sarımsağın öneminden bahsederek, “Sarımsak tüketimi ile kalp hastalığı riskinin azalma, bilişsel sağlığın iyileşmesi, bağışıklık fonksiyonunun artması ve belirli kanser türlerinin riskinin azalması gibi önemli sağlık faydaları görülmektedir. Sarımsak, bağışıklık sisteminin mikroplarla savaşmasına yardımcı olan bileşikler içerir. Bütün sarımsak, alliin adı verilen bir bileşik içerir. Sarımsak ezildiğinde veya çiğnendiğinde, bu bileşik sarımsaktaki ana aktif bileşen olan allisin'e dönüşür. Allisin, sarımsağa kendine özgü kokusunu ve tadını veren kükürt içerir. Bu bileşiklerin, soğuk algınlığına veya gribe neden olan virüslerle karşılaştıklarında vücuttaki bazı beyaz kan hücrelerinin hastalıkla mücadele tepkisini artırdığı gösterilmiştir” dedi.

“YOĞURT BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ DESTEKLEMEYE YARDIMCI OLUR”

Yoğurdun iyi bir probiyotik kaynak olduğunu söyleyen Yıldız, “Probiyotikler, bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olabilecek ‘iyi’ bakterilerdir. Farelerde yapılan araştırmalar, probiyotiklerin grip süresini kısaltmaya yardımcı olabileceğini bulmuştur” diye konuştu.

“C VİTAMİNİ BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRMEK İÇİN ÖNEMLİ BİR BESİNDİR”

C vitamini içeren meyve ve sebzeler hakkında bilgi veren Yıldız, “C vitamini, özellikle hasta olduğunuzda bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olacak önemli bir besindir. Grip döneminde özellikle kırmızı veya yeşil biber, portakal veya portakal suyu, greyfurt Suyu, kivi, brokoli gibi C vitamini açısından zengin besinler tüketmelisiniz” dedi.

“YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER TÜKETİLMELİ”

Yeşil yapraklı sebzelerin olduğu Ispanak, lahana gibi sebzelerin gripken tüketilmesi gerektiğini, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğunu kaydeden Yıldız, “A, C, E ve K vitaminleri gibi bağışıklık sistemini güçlendirici besinlerin kaliteli kaynaklarıdır. İçerisinde süt veya kefir bulunan ve c vitamini açısından zengin meyvelerden oluşan bir içeceğe yeşil yapraklı sebzeler eklemeyi de düşünebilirsiniz” şeklinde konuştu. Sözlerine devam eden Yıldız, “Zencefil ve zerdeçal gibi bazı baharatları diyetinize eklemek semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu baharatlar, tıkanıklığı gidermeye yardımcı olabilecek anti-inflamatuar özellikler içerir. Bunları limonlu çay veya sıcak suya eklemeyi düşünebilirsiniz” diye konuştu. Meyve, sebze, baklagiller ve tam tahıl ürünleri lif açısından zengin besinler olduğunu kaydeden Yıldız, “Geçmişte diyet lifinin sindirilemez olduğu ve yalnızca bağırsak sağlığını geliştirmede faydalı olduğu düşünülüyordu. Artık lifin bağırsaklarımızda yaşayan bakteriler tarafından en azından kısmen sindirilebileceğini biliyoruz. Lif içeren yiyecekleri yediğimiz zaman, bu bakteriler lifi sindirerek bağışıklık sistemi üzerinde faydalı etkileri olduğu bilinen yan ürünler (örneğin kısa zincirli yağ asitleri) üretirler” ifadelerine yer verdi.

“ORTA DÜZEYDE EGZERSİZLER YAPILMALI”

Orta düzeyde ve düzenli egzersizlerin bağışıklık sistemi de dahil olmak üzere genel sağlık için önemli olduğunu belirten Yıldız, “Örneğin, orta düzeyde egzersiz grip aşısına karşı antikor yanıtını önemli ölçüde iyileştirmektedir. Ancak aşırıya kaçmamaya dikkat edilmelidir. Çok fazla egzersiz tam tersi bir etkiye sahip olabilmektedir” dedi.

KAFEİNLİ İÇECEKLER (KAHVE, SİYAH ÇAY) SİZİ DAHA FAZLA SUSUZ BIRAKABİLİR

Psikolojik stresin bağışıklık sistemini zayıflattığını öne süren Yıldız, “Gripte ne yemekten kaçınmanız gerektiğini anlamak, belki de ne yemeniz gerektiğini bilmek kadar önemlidir. Alkol bağışıklık sisteminizi düşürür ve dehidrasyona (susuzluğa) neden olur. Kafeinli içecekler (kahve, siyah çay) sizi daha fazla susuz bırakabilir. Ayrıca, bu içeceklerin çoğu şeker içermektedir. Bir besin ne kadar çok işlenmişse, o kadar az besleyici demektir. Bu nedenle işlenmiş tüm besinlerden ve paketli gıdalardan uzak durulmalıdır. Şeker ve şekerli tüm besinler, vücudunuzun grip olduğunuzda savaşmak için ekstra çaba gösterdiği iltihaplanma düzeyini arttıracağından uzak durulmalıdır. Psikolojik stresin bağışıklık sistemini zayıflattığı gösterilmiştir. Ayrıca yüksek düzeyde stres, grip aşısına verilen yanıtın azalması ve solunum yolu enfeksiyonu riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Uyku süzensizlikleri ve kötü uyku tüm hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. 22 binden fazla Amerikalı üzerinde yapılan bir çalışmada, kısa uyku süresi solunum yolu enfeksiyonu riskinin yüzde 82'ye kadar artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Başka bir çalışmada, düzenli olarak günde 7 saatten az uyuyanların, 8 saat veya daha fazla uyuyanlara göre soğuk algınlığı geliştirme olasılığı yüzde 200 daha fazla olduğu tespit edilmiştir” sözlerine yer verdi.