Mersin’in yerel bir TV kanalı programına konuk olan Gazeteci -Yazar Abdullah Ayan, gündemin nabzını değerlendirerek, başörtüsü konusu ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ayan, “Gelişmiş hiçbir ülkede kılık kıyafet anayasa ile yasayla belirlenmez, düzenlenmez. Amerika Birleşik Devleti’nde kalkıp da Amerikan anayasasında başörtü giyebilirsin, giyemezsin gibi bir tartışma olmaz. 28 Şubat’ta insanların başörtüsü ile uğraşılması yanlıştı. Ben devrimci gelenekten gelen bir insanım. Devrimci gelenekten gelmeme rağmen 28 Şubat’ta o öğrencilerin gördüğü zulüm nedeniyle ben Mersin Üniversitesi’nin o dönem rektörü ile 26 tane davaya muhatap oldum” dedi.
Haber- Emrah Birgül
Gazeteci -Yazar Abdullah Ayan, Mersin’in yerel bir TV kanalı programına konuk oldu. Ulusal gündemle ilgili konuların konuşulduğu programda Ayan, gündemin nabzını değerlendirdi. İlk olarak başörtüsü konusu ile ilgili konuşan Ayan, “28 Şubat sürecinde görülen başörtüsüne yönelik zulmün de etkisiyle bunu sürekli olarak kullanan sürekli olarak siyaset meydanlarına taşıyan ve Türkiye’de bu konu kapanmış olmasına rağmen önümüzde seçimlerde de kullanma potansiyeli olan bir mağduriyet alanı. Bu mağduriyet alanını kapatmak amacıyla bence akıllıca bir hamle Kılıçdaroğlu’nun. Bu konunun sürekli muhafazakar kesimde şu anda ekonomik durumu nedeniyle kaçmakta olan bir yüzde 10-15’lik bir kesim var. O kesimin yeniden AK Parti’nin yerine alternatif olabilecek bir takım siyasi söylemlere yakın durmasını sağlayacak bir hamle, akılıca bir hamle” ifadelerini kullandı.
“KEŞKE TÜRKİYE’DE BU KONUYU GÜNDEMDEN DÜŞÜREBİLSEK”
Anayasa ile düzenlemesini mantıksız bulan Ayan, “Gelişmiş hiçbir ülkede kıyafet ne anayasa ile ne yasayla belirlenmez, düzenlenmez. Amerika Birleşik Devletinde kalkıp da Amerikan anayasasında başörtüsü giyebilirsin, giyemezsin gibi bir tartışma olmaz. Bazı ülkelerde türban ile ilgili bazı düzenlemeler geldi. Fransa bize benzer, çok radikal önlemlerde vardır. Ama İngiltere’de bu tür sorunlar yoktur. Keşke Türkiye’de de bu konuyu gündemden düşürebilsek. Şimdi yasa ile mağduriyeti düzenlemenin bir anlamı yok” ifadelerini kullandı.
“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN VERDİĞİ KARARLARI OTURUP DEĞERLENDİRMEK ÖNEMLİ BİR ŞEYDİR”
Sözlerine devam eden Ayan, “Şimdi siz anayasanın hangi maddesine uydunuz ki, bunu anayasa ile gündeme getiriyorsunuz. Türkiye cumhuriyeti anayasasının 90. maddesi derki; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararlar anayasa üzeri kararlardır. Tartışılmaz, siz onu uygulamıyorsunuz. Ben resmi gazete yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararlarını dikkatle okurum. Çünkü onlar önemli kararlardır, bağlayıcı kararlardır, bütün mahkemelere ışık tutan kararlardır. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararları oturup değerlendirmek önemli bir şeydir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bütün kararlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına meslek teşkil eder. Yani o kararları ışık alarak karar veriyor Anayasa Mahkemesi” ifadelerine yer verdi.
“EĞER SADECE KILIK KIYAFET KONUSUNDA BİR DÜZENLEME GELECEKSE SORUN YOK”
Türkiye’de hak ve özgürlüklerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin teminatı altında olduğunu söyleyen Ayan, “iyi ki de teminatı altındadır. Şimdi kalkıp bunu anayasalarla belirlemeye kalkmak, Kılıçdaroğlu’nun yaptığı yasal teklife karşı anayasal teklifte eğer sadece kılık kıyafet konusunda bir düzenleme gelecekse sorun yok, ama kalkıp bununla ilgili diğer yaşam tarzına müdahale, aileyi koruyacağım diye kendi özgürlükleri yaşamak isteyen insanların özgürlüklerine müdahale geldiği vakit, korkarım ki bir özgürlüğü kazanmaya çalışırken başka özgürlüklerin önünü kesmeye yol açacak bir tehlike var” diye konuştu.
“CEMEVLERİNİ ENGELLEMEYİN”
Gündemde olan cemevi konusuna değinen Ayan, Türkiye’de Alevi sorunu çözümünün kolay olduğunu ifade ederek, “Öyle devletin düzenleme, denetleme falan filan yapmasına da gerek yok. Alevileri kendi hallerine bırakın. Cemevlerini engellemeyin. Camilerin, ibadetlerin elektrik, su parasını nasıl karşılıyorsanız cemevinin parasını da karşılarsınız olur biter. Devletin kurumlarıyla rejimin yönetimleri arasında fark olmalı. Devletin kurumları her zaman vardır. Rejimler, hükümetler bugün gelir yarın giderler. Ama devletin kurumları durur. Siz devletin kurumlarını kendi kurumları gibi görür de cemevlerini rejimin belirlediği çerçeveler içine almaya kalkarsanız benim cemevleri noktasına gelirsiniz. Yani kendime yakın cemevleri olacak. Zaten bugün bütün alevi önde gelenlerin gösterdiği tepki o yönde” diye konuştu.
“28 ŞUBAT’TA İNSANLARIN BAŞÖRTÜSÜ İLE UĞRAŞMASI YANLIŞTI”
Türkiye’de kılık kıyafetin tartışma konusu olmasından dolayı üzüldüğünü aktaran Ayan, “28 Şubat yanlıştı, 28 Şubat’ta insanların başörtüsü ile uğraşması yanlıştı. Ben devrimci gelenekten gelen bir insanım. Devrimci gelenekten gelmeme rağmen 28 Şubat’ta o öğrencilerin gördüğü zulüm nedeniyle ben Mersin Üniversitesi’nin o dönem rektörü ile 26 tane davaya muhatap oldum. Bir otelde başörtülü kızların koridorlarda üniversite rektörlüğü tarafından kovalandığı dönemlerden geliyoruz. Türkiye’nin böyle bir sorunu var. Türkiye’de bu sorunun çözülmesi için yapılması gerekenler çok basit. Aslında 1950’ye kadar Türkiye’nin bugün türban, başörtüsü yani kıyafet konusunda tartışması gibi bir Türkçe ezan tartışması vardı. 1920’lerden sonra ezan Türkçeye çevrilir, Türkçe okunmaya başlanır ve demokrat partinin iktidara gelmesinde en önemli argümanlardan birisi ‘biz geleceğiz, ezanı Arapça okutacağız’ hikayesidir” dedi.
“İSTEDİĞİNİZ KADAR ANAYASAL HALE GETİRİN BUNLARIN ÖNÜNE GEÇİLMEZ”
Türkiye’de tartışmaların daha öncesinden var olduğunu ifade eden Ayan, “1950’de 14 Mayıs’ta Demokrat Parti iktidara gelir, 25 Mayıs’ta Cumhuriyet Halk Partisi kanun teklifi verir, dikkat CHP kanun teklifini verir Demokrat Parti getirmez. Biz sanıyoruz ki Türkiye bu tartışmaları yeni yaşıyor. Şimdi Türkiye hep tartışmalarla yaşayıp gelmiştir. Ama şimdi Akşener’in söylediği çok ciddi bir şey var. Gerçekten bugün mutfak yanıyor Türkiye’de. Kılık kıyafetle konusunda gerçekten bir sorunun yaşamaması lazım. Bunu istediniz kadar yasal hale getirin, istediğiniz kadar anayasal hale getirin bunların önüne geçilmez” şeklinde konuştu.
|
Yorumlar (0)
