‘Dünya Gıda Günü’ kapsamında yapılan ortak basın açıklamasını okuyan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, “Ülkemizde gıda fiyatlarındaki bu önlenemez artışın başlıca nedeni, genel ekonomi ve de tarım politikalarında yıllardır ısrarla sürdürülen yanlı ve yanlış politikalardır. Dünyanın ve ülkemizin geleceği için her koşulda üretmeye devam etmek, üretimi ve üretenleri desteklemek zorundayız. Ülke düzeyinde tarımsal üretim seferberliği ilan ederek çiftçilerimizin bitkisel ve hayvansal tarım ürünlerini sürekli üretebileceği olanaklarını güçlendirmeliyiz” dedi.
Haber- Fatih Dönmez
‘Dünya Gıda Günü’ haftası dolayısıyla TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası bu kapsamda ortak basın açıklaması düzenledi. Yapılan basın açıklamasında; TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Mersin Şube Başkanı Emre Üresin ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Mersin Şube Başkanı Necmi Birim yer aldı.
“16 EKİM, ‘DÜNYA GIDA GÜNÜ’ OLARAK KUTLANMAKTADIR”
16 Ekim Dünya Gıda Günü için yapılan ortak basın açıklamasını okuyan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun kuruluş günü olan 16 Ekim, ‘Dünya Gıda Günü’ olarak kutlanmaktadır. Her yıl belirlenen bir tema çerçevesinde yapılan etkinliklerde açlık ile mücadele, yetersiz beslenme, adil paylaşım, gıda üretimi ve gıda güvenliğine ilişkin konular gündeme getirilerek doğru gıda ve tarım politikalarına dikkat çekilmek istenmektedir. 2022 yılı teması ‘Kimseyi Geride Bırakma’ vurgusudur. Daha iyi bir dünya inşa etmek için yapılanlara karşın ne yazık ki, birçok insan geride bırakılmıştır. Ve bu geride bırakılan insanlar yoksulluk içinde, açlık ile mücadele etmektedirler. Yıllardır sömürülen ve geride bırakılan bu insanlar, günümüzde ‘gelişmiş batı’nın kapısına dayanıp büyük mülteci sorunu olarak karşılarına dikilmiştir” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZDE İNSANLARIMIZIN YÜZDE 22’Sİ DENGELİ VE YETERLİ BESLENEMEMEKTE”
Dünya üzerinde üretilen gıdanın dünya nüfusuna yetecek kadar miktarda olduğunu belirten Değirmenci, ancak 800 milyonun üzerinde insanın yani her dokuz kişiden birinin yatağa aç girdiğine dikkat çekerek, “Dünyada henüz üstesinden gelinemeyen yeni paylaşım savaşları, salgın hastalıklar ve insan eliyle yaratılan iklim değişikliği gibi olağanüstü koşullar sürecinde; gıda egemenliği, gıda güvencesi ve gıda güvenliği sorunları üzerinde çok durulmakta ancak ne yazık ki sürdürülebilir ve kalıcı çözümlere ulaşılamamaktadır. Ülkemizde insanlarımızın yüzde 22’si dengeli ve yeterli beslenememekte, yüzde 8,5’u ise açlık sınırında yaşamaktadır. Yaşanan bu açlık sorunu; adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanmaktadır” şeklinde konuştu.
“EKOSİSTEMİN TAHRİP EDİLMESİ, SU KRİZİNİ VE TOPRAK KITLIĞINI BERABERİNDE GETİRİYOR”
Sözlerine devam eden Değirmenci, “Tükettiğimiz gıdaların güvenilir olmasının önemi; dünyada her yıl yaklaşık 600 milyon kişinin hijyenik olmayan ve ciddi ölçüde zararlı kimyasallar ile bulaşık gıdaları tükettikten sonra hastalanması ve önemli bir bölümünün yaşamını yitirmesinden anlaşılmaktadır. Vücudumuza fayda sağlasın diye tükettiğimiz gıdalar güvenilir değil ise, fayda bir yana sağlığımızı bile tehdit etmektedir. Diğer bir sorun alanı olarak da, yoğun çevre kirliliği nedeniyle su kaynaklarının, toprağın kirletilmesi, ormanların, sulak alanların ve ekosistemin tahrip edilmesi, tarım alanları ve meraların amaç dışı kullanılması, iklim değişikliği, nüfus artışı gibi sorunların yakın gelecekte başta su krizine ve toprak kıtlığına, dolayısıyla gıda krizine yol açacağı bilinmektedir” dedi.
“GIDA ENFLASYONUNDA AVRUPA’DA BİRİNCİ SIRAYA YÜKSELMİŞ DURUMDAYIZ”
Gıdaya erişimin önündeki en önemli engelin yaşanan ekonomik zorlukların olduğunu söyleyen Değrimenci, “Son yıllarda uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle ülkemizde enflasyon kontrolden çıkmış ve gıda enflasyonunda Avrupa’da birinci, dünyada ise dördüncü sıraya yükselmiş durumdayız. Bu yakıcı sorun tüm vatandaşlarımızı olumsuz etkilerken, gider kalemlerinde gıdaya ayrılan payın yüzde 30-70 gibi önemli bir yer tuttuğu en dezavantajlı kesim olan dar gelirli vatandaşlarımız ise temel gıdalara bile erişemez duruma gelmiştir. Dünyadaki gelişmeleri göz ardı etmemekle birlikte, ülkemizdeki yüksek enflasyon ve de gıda enflasyonundaki sürekli artışı, tarımsal girdi fiyat endeksi ve tarım ürünleri üretici fiyat endeksi ile birlikte değerlendirdiğimizde, önümüzdeki ay ve yıllarda bizleri çok daha zor günler beklemektedir” diye konuştu.
“GIDALAR ULAŞILMASI ZOR VE NEREDEYSE LÜKS TÜKETİM MALI HALİNE GELMİŞTİR”
Değirmenci, “TÜİK resmi verilerine göre; 2021 yılı Eylül ayında yüzde 19,58 olan Tüketici fiyat endeksi
(TÜFE) yani enflasyon oranı, 2022 Eylül ayında yüzde 83,45 olmuş, gıdaların yıllık enflasyon oranı ise Eylül 2021’de yüzde 28,79 iken Eylül 2022’de yüzde 93,05 olarak ilan edilmiştir. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), 2022 Eylül ayına ilişkin yıllık enflasyonu yüzde 186,27 olarak açıklamıştır. Son dört ayda gıda fiyatları dünyada yüzde 12 düşerken, Türkiye’de yüzde 20 yükselme görülmüştür. Gıda fiyatlarındaki sürekli artış sonucu et ve süt ürünleri, yumurta, yağ, hububat, bakliyat, şeker gibi temel gıdalar ulaşılması zor ve neredeyse lüks tüketim malı haline gelmiştir” dedi.
“RESMİ OLMAYAN KAYNAKLARDA, BU RAKAMLAR ÇOK DAHA YÜKSEK OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”
Tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE); 2021 yılı temmuz ayında yüzde 29,38 olduğunu ifade ederken, 2022 Temmuz ayında yüzde 133,41 olarak açıklandığını kaydeden Değirmenci, “Gerçek artışların çok daha fazla olduğu süreçte TÜİK’e göre bile tarımsal üretimdeki girdi fiyatlarındaki olağan üstü artış (özellikle de hayvan yeminde yüzde 145,2; enerji ve mazotta yüzde 201,1; gübrede yüzde 234,8 artış) beraberinde, tarımsal ürünlerin fiyatlarında da artışa neden olmaktadır. Bu da gıda maddelerinin soframıza çok yüksek fiyatlarla gelebileceğini, bazılarımız içinse hiç gelemeyeceğini ifade etmektedir. Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE); 2021 yılı temmuz ayında yüzde 24,69 iken, 2022 Yılı Temmuz’da yıllık yüzde 157,9, 2022 Ağustos’ta yüzde 142,42 olmuştur. Resmi olmayan kaynaklarda ise bu rakamların çok daha yüksek olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“TÜKETİCİLERİMİZ YETERLİ, UCUZ, SAĞLIKLI GIDAYA ERİŞEMEMEKTEDİR”
Tarım-ÜFE ile TÜFE arasındaki makasın kapanmasın gerektiğini söyleyen değirmenci, “Tarım ürünleri üretici maliyetlerindeki yükselmeyi gösteren bu oranlar bize, Tarım-ÜFE ile TÜFE arasındaki makasın kapanmadığı sürece gıdada tüketici fiyatlarının önümüzdeki aylarda da yükselmeye devam edeceğini, yani sebze, meyve, bakliyat, ekmek, et ve süt fiyatlarının artacağını, dolayısıyla halkın yoksulluğunun daha da derinleşeceğini göstermektedir. Tarımsal girdilerde ve temel ürünlerde dışarıya bağımlılığın sürdüğü günümüzde, maliyetlerdeki yüksek artışa karşın somut önlemler alınmaması ve yetersiz, zamanında ödenmeyen destekler nedeniyle çiftçilerimiz üretimden çekilmektedir. Tüketim sorununun çözümünün üretim sorununu çözmekten geçtiği gerçeğine karşın, uygulanan yanlış politikalar nedeniyle üretimde devamlılık ve kendimize yeterlilik sorunu büyümekte, üreticilerimiz kaybederken tüketicilerimiz de yeterli, ucuz, sağlıklı gıdaya erişememektedir” dedi.
“HALK SAĞLIK RİSKİ TAŞIYAN GIDALARA YÖNELMEKTEDİR”
Gıda fiyatlarındaki yüksek artışın beraberinde başka sorunları da getirdiğini kaydeden Değirmenci, yüksek fiyatlardan dolayı halkın iyi gıdaya erişemediğini ifade etti. Değirmenci, “Halkımız, görece ucuz olduğu için merdiven altı üretim denilen, nerede ve ne koşulda üretildiği belli olmayan, büyük oranda taklit ve tağşiş yapılan ve hatta sağlık riski taşıyan gıdalara yönelmektedir. Bununla birlikte, geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı ve dengeli beslenememesi gelecekte fiziksel ve mental olarak geri kalmış bir neslin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Çocuklarımızı güvenli ve kaliteli gıdaya ulaştırmak en önce devletin sorumluluğundadır. Beslenme ihtiyacı doğru uygulamalar ile en geniş kapsamda karşılanmalıdır” diye konuştu.
|