Resmi Gazete’de yayınlanarak geleneksel kıyı balıkçılığı yapan küçük ölçekli balıkçılara, gemilerin boylarına göre verilecek olan 3 bin 500 ile 6 bin lira arasındaki destek ödemesini, Mersin’deki balıkçılar yetersiz buldu. Konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan Balıkçı Harun Çelik, “Bu destek gerçekten çok az, daha çok bekliyorduk. Birçok masrafımız var. Zarar gören bir ağımız 650 liraya mal oluyor. Gemiyi karaya çıkardığımızda 10 bin lira masrafı oluyor. Bizim kooperatifimiz de ciddi anlamda işlemiyor, adı var kendisi yok. Tekelleşmiş 2-3 balıkçı var. Onun altında biz burada eziliyoruz” dedi.
Haber- Emrah Birgül
Geçerli su ürünleri ruhsat tezkeresine sahip olan, içsularda faaliyet gösteren balıkçı gemilerinin tamamıyla ve denizlerde faaliyet gösteren 12 metreden küçük boylardaki balıkçı gemilerine; destekleme ödemesi yapılıyor. 0 ile 4,99 metre balıkçı gemileri için 3 bin 500 lira, 5 ile 7,99 metre balıkçı gemileri için 4 bin 250 lira, 8 ile 9,99 metre balıkçı gemileri için 5 bin 250 lira ve 10 ile 11,99 metre balıkçı gemileri için ise 6 bin lira ödeme gerçekleştirilecek. Mersin’deki kıyı balıkçılığı yapan küçük ölçekli balıkçılar; verilen desteklerin az olduğuna dikkat çekti.
“VERİLEN DESTEK, DEVEDE KULAK BİLE DEĞİL”
Geleneksek kıyı balıkçılığı yapan Harun Çelik, balıkçılara verilecek olan destek ödemesi hakkında konuştu. Sektörleriyle ilgi bilgi veren Çelik, “Burada balıkçılık yapıyorum. Şimdi gemilerde kara muayenesi var. Karada bakımını yaptıracağım. Bir çekiciyi getirirsen indir bindir yaptığın zaman, karaya çıkardığı zaman 2 bin lira para alıyorlar. Şimdi verilmiş olan destek ile karşılayın. Yeterli mi? Yetersiz. Yani insanları kandırmanın dışında yaptıkları hiçbir şey yok. Bu olayı geçiştirmek. Amaç tarıma bağlı olduğumuzdan dolayı desteğin verilme mevzusu. Onun dışından zerre kadar balıkçıya bir katkısı yok. Yani verilen destek, devede kulak bile değil. Bu desteği çok az buluyoruz” ifadelerini kullandı.
“İŞİNİ DÜZGÜN YAPAN BALIKÇILAR, BURADA MAĞDUR OLUYOR”
Sözlerine devam eden Çelik, “Bir muayenenin burada yapılması en az 5-6 lira paranın gitmesi demektir. Devlet bana 4 bin 250 lira veriyor. Çok yetersiz. Bir sürü sorunumuz var. Kaçak balıkçıktan tutun çok şey var. Bunun engellenmesini istiyoruz. Kontroller düzgün yapılmıyor. Kaçak balıkçılık fazlasıyla yapılıyor. İşini düzgün yapan balıkçılar, burada mağdur oluyor. 3 mile yakın olan boyutlarda biz avlanabiliriz. Ama trol ne yapıyor, 3 milin altına giriyor ve dolayısıyla senin ağlarına ciddi anlamda zarar vermiş oluyor. Düşünsene 1 balıkçının 20 post ağı gitti, 32 bin lira zararı oluyor. Balıkçı bunu nasıl karşılayacak” şeklinde konuştu.
“BİZ BURADA BİRKAÇ KİŞİN ELİNE BIRAKILMIŞIZ”
Mersin’deki balıkçılığın sorunlarını anlatan Çelik, “Balıkçılığın en büyük sorunlarından biri Mersin’de mezadın olmaması. Dolayısıyla biz burada birkaç kişin eline bırakılmışız. Onlar fiyatı belirliyor ve buradaki fiyat böyle belli oluyor. Bizden 3 liraya alıyor, gidiyor dışarıya 13 liraya satıyor. Burada aracı daha fazla kazanmış oluyor. Bütün zahmeti çeken balıkçı ama bunların 4’te birini kazanıyor. Bu da bir mezadımızın olmamasından kaynaklanıyor. Bütün limanlarda mezat olayları vardır, ama Mersin’de yok. Tekelleşmiş 2-3 balıkçı var. Onun altında biz burada eziliyoruz. Küçük balıkçının hiçbir yerde kıymeti yok. Üreten balıkçı ama en çok ezilende yine balıkçı” diye konuştu.
“DENİZLERİMİZ ÇOK KİRLENİYOR”
1990 yılından beri deniz sektöründe olan balıkçı Osman Kaya ise, “Bir denizci olarak biz insanlar denize hakaret ediyoruz. Denizlerimiz çok kirleniyor. Denizlerimiz kirlendiği için balık oranları da azalıyor. Ben yıllardır bu sektörde çalışıyorum. Bu saatten sonra da yapmak istemiyorum. Çünkü denizlerimiz bir yandan çöplüğe dönüyor. Özellikle ilk balık oksijensizlikten kaçıyor, yani yuva değiştiriyor. Su altı bir kamera ile şu sahillerimizi bir gezsinler, görsünler aşağının ne vaziyette olduğunu. Çevre kirliliği hem sağlımızı tehdit ediyor, aynı zamanda bu kıtlık felaketini de beraberinde getirmiş oluyor. Deniz dünya kadar kimyasal dökülüyor, nereye gidecek o kimyasallar. Hep denize gidiyor” ifadelerini kullandı.
“KÜÇÜK BALIKÇI OLARAK MAĞDURUZ”
Balıkçı Osman Kaya, maddi desteği yetersiz bularak,”Bizde gemi 7,50 diye geçiyor. Sanırım 4 bin 250 lira verilecek. Şu anda gemiyi karaya almam gerekiyor. Bakım yapmak zorundasın. Karaya çıkarmak için vinci çağırıyorsun, vince 2 bin lira veriyoruz. Zehirli boyayı alıyorsunuz, denizdeki kirliliğin ahşaba zarar vermemesi için geminin altına sürüyoruz. Bir nevi koruyucu boya. Bunu 2 yıl içinde yapmak zorundasınız. Zehirli boyaya da 2 bin lira veriyoruz.250 liraya beyaz boya alıyoruz. Yani diğerlerini de sayarsak; gemiyi karaya çıkardığım zaman 10 bin lira masrafımız oluyor. Biz küçük balıkçı olarak mağduruz. Her yerde darbe yiyoruz. Bize sahip çıkan yok. Özellikle deniz ürünlerimizi herkese tanıtılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
“BİZ SAHİL BALIKÇISIYIZ”
Sözlerine devam eden Kaya, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Bizim evrakımızda 100 mil yazıyor. 100 mil 1852 metredir. 2 kilometreye yakın bir alanda biz çalışabiliyoruz. Ama bizim dışımızda 12 metreyi geçtikten sonra onlara Kabotaj Seferi veriliyor. Bizde ufak balıkçı olduğumuz için olan bize oluyor. Biz sahil balıkçısıyız”
|
Yorumlar (0)
