Künefeci İsmail Usta’da 84 yıldır değişmeyen lezzet!

Tarih: 16 Kasım 2022 Çarşamba 17:38

Haber-Emrah Birgül

Osmanlı Dönemi'nde Filistin'den Hatay'a, oradan da Mersin'e göç eden Hasan Yosunlu'nun oğlu İsmail Yosunlu, Mersin'in yerlilerini 'künefe' ile tanıştıran isim oldu. Babasının yanında çırak olarak yetişen İsmail Usta, 1938 yılında Ulu Cami yakınında bir dükkan açtı. 1960'ta dükkanını Silifke Caddesi'ne taşıyan İsmail Usta'nın çocukları, daha sonra işleri babasından devraldı. Dükkanın başına son olarak İsmail Usta'nın torunu Mahmut Yosunlu geçti. Mahmut Yosunlu'nun 2 yıl önce vefat etmesiyle birlikte geleneği eşi Helen Yosunlu sürdürdü. İsmail Usta'nın özel künefe tarifi, 84 yıl boyunca aslını korudu.

DÜKKANIN BAŞINA 2 YIL ÖNCE İSMAİL USTA'NIN GELİNİ GEÇTİ

İsmail Usta'nın gelini Helen Yosunlu ve oğlu Ali İhsan Yosunlu gazetemize konuştu. 8-9 yaşlarındayken babasının İsmail Usta'dan alışveriş yaptığını, o esnada kendisinin arabada beklediğini söyleyen Helen Yosunlu, daha sonra bir arkadaş ortamında Mahmut Yosunlu'yla hayatını birleştirdi. Mahmut ve Helen Yosunlu çiftinin 2016 yılında Ali Fahri ve Yuşa Levent adında ikiz çocukları dünyaya geldi. Şu an Silifke Caddesi üzerinde yer alan Künefeci İsmail Usta'yı eşiyle birlikte 6 yıl boyunca işleten Mahmut Yosunlu, 2020 yılında yaşamını yitirdi. Gazetemize yaptığı açıklamada, "Eşimi kaybettikten sonra aklımdan hiçbir şekilde işi bırakmak geçmedi" diyen Helen Yosunlu dükkanın başına geçti.

MÜSLÜM GÜRSES'TEN HALUK LEVENT'E BİRÇOK ÜNLÜ İSİM ZİYARET ETTİ

Bir yandan 6 yaşındaki ikizlerine bakan Helen Yosunlu, bir yandan da Künefeci İsmail Usta'nın mutfağında 84 yıllık özel tarifi uygulamayı sürdürdü. 1938 yılından bu yana gelen süreçte Müslüm Gürses'ten Erol Evgin'e kadar birçok ünlü ismin ziyaret ettiği Künefeci İsmail Usta'nın künefesini son olarak Ferah Zeydan da tattı. Öte yandan Haluk Levent'in 40 yıllık müşterisi olduğu dükkanı yıllar önce Hıncal Uluç köşesine taşıdı. Hıncal Uluç, o yazısında "Yolunuz Mersin'e düşerse, Silifke Caddesi'ne gidin... Dededen toruna bu işi yapan İsmail Usta'yı bulun ve bu künefeyi tadın, o zaman anlarsınız, ne dediğimi" ifadelerine yer verdi.

ŞEHİR DIŞINDAN VE YURTDIŞINDAN DA MÜŞTERİLER GELİYOR

Bir geleneği sürdürdüğünü vurgulayan Helen Yosunlu, "İsmail Usta'nın gelini olup da yıllar sonda Künefeci İsmail Usta'nın işletme sahibi olacağımı kim söylerdi... Şöyle düşündüğüm zaman çok duygulanıyorum ve gurur da duyuyorum" dedi. Künefeci İsmail Usta'yı geçmişten bu yana birçok kişinin bildiğini sözlerine ekleyen Yosunlu, "Buranın kalıplaşmış bir müşterisi var. Gelen müşterilerin çoğu 'babamızla gelirdik' ya da 'dedemizle gelirdik' diyorlar. Hatta yurtdışından ve şehir dışından gelen müşterilerimiz de var. Giderken, fazla fazla alıp dondurulmuş vaziyette yanlarında götürüyorlar. 'Biz birçok yerde künefe yiyoruz ama buradaki lezzeti ve tadı hiçbir yerde bulamıyoruz' diyorlar. 'Helal olsun, tadını hiçbir şekilde bozmamışsınız' diyorlar. İşte bu benim için büyük bir gurur. Çünkü buradaki künefeleri 8 yıldır hiçbir ustaya bırakmadan bizzat ben yapıyorum. Dedemizden gelen bir tarifimiz var. O nasıl yaptıysa şimdi de aynı şekilde" diye konuştu.

'KAPANDI' DEDİLER, 'İFLAS ETTİ' DEDİLER AMA O YIKILMADI!

İşlerin başına geçtikten sonra Mezitli'deki Mis Künefe'yi de devraldığını vurgulayan Helen Yosunlu, bu süreçte çevreden gelen çeşitli baskılarla da mücadele ettiğini belirtti. Künefeci İsmail Usta markasına yönelik karalamalar yapılmaya çalışıldığını vurgulayan Yosunlu, "Çelme takmaya çalışan çok kişi oldu. 'İsmail Usta kapandı' diyenler oldu. 'İsmail Usta iflas etti' diyenler oldu. Benim bir kadın olarak işletme sahibi olmam birçok esnaf arkadaşımızı huzursuz etti. İşin başına geçmemi hazmedemediler. Sadece esnaf arkadaşlarım değil, özel hayatımdaki birçok kişi de hazmedemedi. Birçok kere şikayet edildim. O şikayetlerden de alnımın akıyla çıktım. Burası 1938 yılından bu yana nasıl dimdik ayaktaysa bundan sonra da ayakta kalacak" dedi. Helen Yosunlu, "Büyük firmalarla rekabet etmekte güçlük çekiyor musunuz" şeklindeki sorumuza ise "Hiç kimseyi rakip olarak görmüyorum. İsmail Usta, başlı başına bir marka" yanıtını verdi.

YOSUNLU AİLESİNİN 5'İNCİ KUŞAĞI DA KÜNEFEYE İLGİLİ

Kıymalı börek, peynirli börek, künefe ve meşhur şireli böreğin vazgeçilmez ürünleri olduğunu belirten Helen Yosunlu, bunun yanında baklava, fıstıklı kadayıf, şekerpare ve su böreği gibi ürünlerinin de olduğunu söyledi. Kıymalı ve peynirli böreğin kilosunun 160 TL, künefenin kilosunun ise 180 TL olduğu Künefeci İsmail Usta'nın sabah 08.00 akşam 21.30 arasında açık olduğunu kaydeden Yosunlu, "Künefelerimiz sabah erken saatlerde yapılıyor. Yapılır yapılmaz da pişirilip tezgaha sunuluyor" dedi. Yosunlu, geçmişten gelen geleneği çocuklarına da aktarmak istediğini vurgulayarak, "Çocuklarım künefeyi çok seviyorlar. 6 yaşında olmalarına rağmen bir porsiyonu çok rahat yiyorlar ve künefeyi çok seviyorlar. Bazen 'anne bizi işe götür' diye diretiyorlar. Biraz daha büyüdüklerinde İsmail Usta'nın altın bileziğini onlara da takmayı düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.

İSMAİL USTA'NIN OĞLU: "BABAM, BABASININ YANINDA YETİŞMİŞ"

Helen Yosunlu, son olarak 2 yıl önce eşini kaybettiği süreçte kendisine destek olan tek kişinin Ali İhsan Yosunlu olduğunu söyledi. Gazetemize konuşan İsmail Usta'nın oğlu Ali İhsan Yosunlu ise geleneğin 4 kuşaktır sürdüğünü vurguladı. Şu anda 71 yaşında olan Yosunlu, dükkanın tezgah kısmında satıştan sorumlu olduğunu belirtti. 42 yıldır aynı noktada hizmet verdiklerini kaydeden Yosunlu, dedesi Hasan Yosunlu ve babası İsmail Yosunlu'yu şu sözlerle anlattı; "Dedem, Filistin göçmeni. Osmanlı Dönemi'nde Hatay'a gelmiş, Hatay'dan buraya gelmiş. 1938'de Ulu Cami'nin olduğu yerde tek tek dükkanlar varmış. Orada bir dükkan kiralamış. Orada kerebiçten mamule, cezeryeden lokmaya, kaymaklı taş kadayıftan künefeye ve böreğe kadar bildiği her şeyi denemiş. Bütün tatlı çeşitlerini bilen çok büyük bir usta. Babam tabi babasının yanında yetişmiş. Yoksulluk var. Dedem vefat etmeden evvel Ulu Cami'nin karşısında babamla amcam bir dükkan açmış. Ama ustalığını babam yapıyor. Amcam patron. Orası 1948'de açılmış. 1948'ten 1960'a kadar devam etmiş. 1961'de babam Silifke Caddesi'ne gelmiş."

"MERSİN'İN BÜTÜN YERLİLERİ VE KÖYLÜLERİ BABAMI TANIR"

Babasından kendilerine gelen süreci anlatarak sözlerini sürdüren Yosunlu, "Mersin'in bütün yerlileri ve köylüleri; Arap asıllıları ve Yörükleri babamı tanır. Buranın nüfusunun 65 bin olduğu dönemlerde burayı bilirim, o dönem buralar garajdı. Bütün köylerden gelen yolcular hep buralarda inip bizden alışveriş yaparlardı ama kalite olarak da bir numaraydı. Babam, Silifke Caddesi'ndeki eski dükkanımızın yıkılacağını tahmin edince, 1980'de burayı açtık. Babamın yanında da 4 tane kardeşim var, 4'ü de usta. Orası yıkılmadan evvel 'burada bir yer açalım' dediler. 'Adını ne koyalım' dediler, 'İsmail Usta koyalım' dedik. İsmail Usta ismini koyduk. Babam, 'bu ne' dedi. 'İsmail Usta' dedik. 'İyi etmişsiniz' dedi. Burada başladık" ifadelerine yer verdi.

"1975'TEN EVVEL MERSİNLİLER KÜNEFEYE 'PEYNİRLİ KADAYIF' DERDİ"

Babasının 1997 yılında vefat ettiğini belirten Yosunlu, "1975'ten evvel Mersinliler künefeye 'peynirli kadayıf' derdi. Mersinliler zaten 'künefe' demez. Künefe, Arapça kadayıf demek.  1975'ten sonra bunun adı künefe oldu. Ama bunu Antakyalılar fıstıklı da yapsa cevizli de yapsa kaymaklı da yapsa peynirli de yapsa künefe der" şeklinde konuştu. 1980'den bu yana aynı dükkanın kepengini açtıklarını belirten Yosunlu, "Ama bu caddenin eski cazibesi kalmadı. Çünkü şehir batıya doğru taşındı. Batıya doğru taşınınca hem cadde küçüldü hem de şehir Mersin'in merkeziyken Mersin'in bir kenarı oldu" diye konuştu.