Seçer: ’Eğitimli toplumda yaşamak insanı mutlu kılar’

Tarih: 27 Kasım 2022 Pazar 16:15

Haber-Emrah Birgül

24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Kongre Merkezi'nde bir program düzenlendi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de programa katılarak, Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki kurs merkezlerinde görev alan öğretmenler ve o kurs merkezlerinde öğrenim gören gençlerle bir araya geldi. Eğitimin, öğrenimden çok daha önemli olduğunu vurgulayan Seçer, "Eğitimli toplumlar, cahil toplumlara göre bu sorunların üstesinden daha iyi gelir" dedi.

"ÖMÜR BOYU HEM ÖĞRETMENİZ HEM DE ÖĞRENCİYİZ"

Sözlerine, öğretmenlerin gününü kutlayarak başlayan Seçer, "Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önünde saygıyla eğiliyorum. Çünkü başöğretmeniz. Öğretmenlerimiz kutsal, saygın insanlar. Ama bizler aslında ömür boyu hem öğretmeniz hem de öğrenciyiz. İnsan hayatının sonuna kadar eğitim devam eder. Ama öğrendiklerini de deneyimlerini de topluma yansıtmak, gelecek kuşaklara da mihmandarlık yapmak ister. İşte biz bunları yapıyoruz" diye konuştu.

"KENDİNİZİ GÜVENDE HİSSEDİN"

Eğitimin önemini vurguladığı o sözlerle konuşmasını sürdüren Seçer, "Eğitimli toplumda yaşamak, eğitimli toplumda olmak insanı mutlu kılar, huzurlu kılar. Yasalara toplum riayet eder, kurallara riayet eder. Kimsenin hakkına yan gözle bakmaz, tenezzül etmez, haksızlık yapmaz, hukuksuzluk yapmaz. Bunlar eğitimle olur. Öğretim başka bir şeydir. Matematik öğrenmek, fizik veya kimya öğrenmek, pozitif bilimleri öğrenmek başka bir şeydir. Benim sizlerden istediğim, öğrencilerimize öğretimden önce eğitim vermeniz. Onları eğitmenizi istiyorum. Çok önemli bir kitle. Mersin ölçeğinde bir kent için; bu bilinçte olan, hepiniz de son derece yeteneklisiniz, dinamiksiniz, aktifsiniz, yaşınız genç ve şevkiniz var, mesleğinizi seviyorsunuz. Çünkü bizim bir kuralımız var. Belediyeyi yönetirken; bize inanmayan, kendini ait hissetmeyenle beraber yürümek istemiyoruz. Bize inanın, kendinizi ait hissedin, kendinizi güvende hissedin ki o duyguları da öğrencilerinize yansıtın" ifadelerine yer verdi.

"MİLLİYETÇİLİK NARALARI ATANLARA BAKMAYIN"

Öğretmenlere, öğrencilere ideolojik yaklaşmamalarını söyleyen Seçer, "Biz ülkemizi seviyoruz. Atatürk'ün çok veciz bir sözü var; 'ülkesini en çok seven, vazifesini en iyi yapandır.' Öyle, siz milliyetçilik naraları atanlara bakmayın. Gerçekten vatanını seven, milletini seven, o 'milliyetçilik' tanımına uygun olan insanlar; arı ve namusu olan, kimsenin hakkına tecavüz etmeyen, kamu malını israf etmeyen, yetim hakkını kimseye ne yediren ne yiyen, kendisinden önce gelecek kuşakları düşünen, kendisinden önce insanlık için hizmet eden insanlardır. Çocuklarımıza ideolojik olarak yaklaşmayın, bu kötülüğü onlara yapmayın. Ben Türkiye'nin siyasal anlamda buhranlı dönemlerinde yetiştim. İnsanlar birbirini öldürüyordu. Aynı sokakta yan yana evleri olan gençler birbirini boğazlıyordu, ben o dönemleri gördüm. Sakın ola insanları ideolojik olarak yüklemeyin, onlara böyle yaklaşmayın. Bizim belirli temel ilkelerimiz ve çizgilerimiz var. Bir tanesi tartışmasız 'laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'tür ve 'al bayrağımız'dır ve 'vatanımız'dır. Bizim için gerisi teferruattır" şeklinde konuştu.

"EĞİTİMLİ İNSAN, İNSANLARA SAYGI DUYAR"

Seçer, herkesin hayata farklı pencerelerden baktığına dikkat çekerek; "Mezhebi, meşrebi, inancı farklı olabilir. Yaşam tarzı farklı olabilir. Bu insanlara saygı göstermek lazım. Hepimiz insanız. Kimin nerede doğacağını, hangi ailede olacağını, cinsiyetinin ne olacağını kendisi belirleyemez. Bu insanlara saygı duymak lazım. İşte eğitimli insan bu insanlara saygı duyar. Onun için öğretimden önce çocuklarımızı eğitin ki bu ülkede huzuru, kardeşliği ve barışı tesis edin. Benim size söyleyeceklerim bunlar. Gerisi gelir. Türkiye'nin sorunları olabilir. Bir ülkenin sorunları olabilir. Ekonomisi bozuk olur. Bazı alanlarında sorunlar yaşanır. Eğitimli toplumlar, cahil toplumlara göre bu sorunların üstesinden daha iyi gelir. Siz eğitimsiz toplumların dünyada rekabet edebildiğini gördünüz mü? Hep yönetilen oldular. Biz kimseyi yönetmeyelim ama yönetilmeyelim de. Tam bağımsız bir ülkede yaşayalım. Öyle bir Cumhuriyet'te yaşayalım" diye konuştu.

"HER ŞEY ÇOK DAHA GÜZEL OLUR, HİÇ MERAK ETMEYİN"

Öğretmenlerin gelecek nesilleri şekillendirdiğini belirten Seçer, "Her şeyden önce; fizik, kimya, matematik bilgisinden önce gelecek nesilleri yetiştiren siz öğretmenlerin bu bilinçte olmaları bence en önemli, en temel bilgilere sahip olmalarıdır. Emin olabilirsiniz ki Türkiye bu günlerden çok daha güzel olur. Her şey çok daha güzel olur, hiç merak etmeyin" dedi.

"BİZİM BİR ŞANSIMIZ VAR"

Cumhuriyet'in kazanımlarından söz ederek konuşmasını sürdüren Seçer, "Dünyada gelişmiş demokrasilerde, gelişmiş toplumlarda hiçbir şey gelişmiş ulusların kucağına kimse tarafından verilmedi. Ama bizim bir şansımız var. Milletimizin bir şansı var. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk gibi; başöğretmenimiz, ulusal kahraman, gerçekten bir dahi. Hem bir devlet adamı hem iyi bir asker. Bu ülkede belki de onlarca yıl, yüzlerce yıl mücadele ile elde edemeyeceğimiz çok önemli değerler bize sundu. Bugün çocuklarımıza Latin alfabesiyle eğitim veriyorsunuz. Onun için 'başöğretmen' diyoruz. Bir hukuk devletinde yaşıyoruz. Hepimiz birer vatandaşız, birer bireyiz. Kadınlarımızın hakları var. Çünkü Ulu Önder, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduktan sonra kurumlarını kurarken önce kadınlarını düşündü. Medeni Kanunu getirdi" ifadelerine yer verdi.

"NESİLLER SİZLERDEN ÇOK ŞEY BEKLİYOR"

Büyükşehir Belediyesi'nden şu anda 6 bin 500 öğrencinin eğitim desteği aldığını belirten Seçer, "Bunu değerini, önemini bilen bir belediye başkanı olarak değerli öğretmenlerim, sizlerden nesiller çok şey bekliyor. 6 bin 500 öğrencimiz Mersin'de 300'den fazla, 17 merkezde eğitim ve öğretim veren siz öğretmenlerimizin bir heykeltıraş gibi onları yontarak, şekillenmesiyle Türkiye'yi taşıyacak nesiller olacak" dedi.

"ÖĞRETMENLİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI GİBİ"

Öğretmenliğin de belediye başkanlığına benzediğini vurgulayan Seçer, "Kendinizin önemini ve değerini lütfen bilin. Bizim bilmemiz değil, sizler önemli görevler yapıyorsunuz. Öğretmenlik bir meslek değil. Öğretmenlik sevgi işi. Belediye başkanlığı gibi. Belediye başkanlığı, öğretmenlik; çok farklı değil. İkisi de topluma hizmet. Aslında belediye başkanlığı da gelecek kuşaklara yaşayacakları dünyayı tesis ediyor. Kenti hazır ediyor ya da kötü bir miras bırakıyor. Ama öğretmenlerimiz de öyle. Bu nedenle kendinizi önemli hissedin" diye konuştu.

"GÜVENCENİZ BENİM"

Öğretmenlerin Türkiye genelinde birtakım sorunlar yaşadığına dikkat çeken Seçer, "Tabii ki merkezi yönetimin çözmesi gereken konular ama bir siyasetçi olarak da yakından ilgilendiğim konuların başında geliyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde görev yapan öğretmenlerimizin, Mersin Büyükşehir Belediyesi şartları içerisinde en iyi noktalarda olması için ben öğretmenler tarafındayım. Emin olabilirsiniz, şartlarınızın daha da iyi noktalara taşınması için güvenceniz ben olurum, her zaman yanınızda olurum. Size sağlanan imkanlardan ücretlerinize kadar olması gereken en makul noktaların yakalanması için çaba içerisinde olacağımdan endişeniz olmasın. Nitekim bu göreve geldiğimde, belediyemiz bünyesinde görev yapan öğretmenlerimizin şartları hem kalitatif olarak hem kantitatif olarak, hem sayısal olarak hem onların koşulları olarak çok faklı noktalara geldiğini söyleyebilirim" ifadelerine yer verdi.

"HER ŞEY GELİP ÖĞRETİM GÖRMESİ DEĞİL"

Büyükşehir Belediyesi bünyesinde şu anda 374 öğretmenin görev aldığını belirten Seçer, "304 öğretmenimiz 17 kurs merkezimizde LGS-YKS kurslarını öğrencilerimize veriyor. Ama öğretmenlerimiz öğrencilerimize sadece öğretim yaptırmıyor. Onlara bir abla gibi, bir anne gibi, bir ağabey gibi, bir baba gibi, bir kardeş gibi de katkı sunuyor, yardımcı oluyor. Her şey gelip öğretim görmesi değil. O çocuk genç. O çocuk bir insan, duyguları var. İnişleri çıkışları var. Vücut kimyası var. O dönem onun için çok hassastır" dedi.

"İKİ EVLADIMI NE KADAR SEVİYORSAM, BÜTÜN ÇOCUKLARI O KADAR SEVİYORUM"

Seçer, konuşmasının devamında, "Benim kentte yaşayan çocuklara beslediğim duygu iki evladıma beslediğim duygudan farklı değil. İki evladımı ne kadar seviyorsam, bütün çocukları o kadar seviyorum. Sizler de öylesiniz. Yoksa iyi bir öğretmen değilsinizdir. İyi bir öğretmen değilseniz zaten bizle beraber değilsinizdir. Onun için hepinizin önünde eğim verdiğiniz çocuklarım adına, geleceğe hazırladığınız çocuklarım adına sizin önünüzde saygıyla eğiliyorum" ifadelerine yer verdi.