Eczacılar mitingden döndü! Bir sonraki aşama ’kademeli kapanma’




Tarih: 28 Kasım 2022 Pazartesi 17:04


Büyük Eczacı Mitingi’nin ardından gazetemize açıklamalarda bulunan Mersin Eczacı Odası Başkanı Özgün Sağır, "Biz bu mitingimizle umutlarımıza yönelik bir kapıyı araladık" dedi.

Haber-Emrah Birgül

 

Türkiye'nin 81 ilinden 20 bini aşkın eczacı, 27 Kasım'da Ankara'daki Büyük Eczacı Mitingi'nde buluştu. Anıtpark'ta yapılan mitingde 'İlaç yokluğuna dur de', 'Eczanelerdeki ekonomik çıkmaza dur de', 'Kontrolsüz açılan fakültelere dur de' ve 'İlaç fiyat farklarına dur de” yazılı afişler taşındı. Türk Eczacılar Birliği Başkanı Ecz. Arman Üney'in konuşma yaptığı mitingde, 54 bölge eczacı odası başkanı da platforma çıkarak katılımcıları selamladı.

 

ÜNEY: "SADECE MESLEKTAŞLARIMIZIN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN MÜCADELE ETMİYORUZ"

Mitingde konuşan Türk Eczacılar Birliği Başkanı Arman Üney, “Biz eczacılar, ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ sözünü en iyi bilenleriz. Biz eczacılar, bugüne kadar mesleğimize ve meslektaşlarımıza yapılan tüm haksızlıklara karşı omuz omuza hep birlikte 'dur' dedik. Bizler, sadece meslektaşlarımızın sorunlarını ve sıkıntılarını çözmek için mücadele etmiyoruz. Biz eczacılar hep birlikte 'dur' diyoruz. Mesleğimize yapılan tüm haksızlıklara 'dur' diyoruz. Çünkü eczacılık mesleği değersizleştiriliyor. Çünkü mesleğimizin sorunları görmezden geliniyor. Çünkü sağlık sisteminin vazgeçilmezi eczacılar her geçen gün daha fazla yok sayılıyor" diye konuştu.

 

SAĞIR: "16 EKİM VE 27 KASIM ARASINDA SORUNUMUZ DEĞİŞMEDİ"

Mitingin ardından Mersin'e dönen Mersin Eczacı Odası Başkanı Uzm. Ecz. Özgün Sağır, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. 16 Ekim'de yapılması planlanan mitingin Bartın'da 14 Ekim'de meydana gelen patlama nedeniyle 27 Kasım'a ertelendiğini vurgulayan Sağır, "İnsanlar ülke genelinde aynı acıyı yaşarken bizim bu eylemi yapmamızın doğru olmadığına karar vermiştik. Yeni tarih 27 Kasım olarak belirlenmişti. Aslında o günden bu güne, yani 16 Ekim ve 27 Kasım arasında sorunumuz değişmedi. Hatta eylemimizin biraz da manipüle edilebilmesi adına bir iki kalemde oynama yapılmış gibi oldu" dedi.

 

"KAMU ECZACILARININ HAKKINI 0,8 ORANINDA YEDİLER"

Atılan adımların, sorunlara çözüm üretecek hamleler olmadığını vurgulayan Sağır, "Bizim bu anlamda zaten birçok sorunumuz var. Ama onlar ekonomik yönde 2 tane değişiklik yapmayı uygun gördüler. Bunlardan birisi, kamu eczacılarımızın yaşadığı sıkıntılar çok fazlaydı. Kamu eczacılarımızın kat sayısı 0,5'ti. Diş hekimlerinin ve hekimlerin katsayısı 2,6'ya çıkarılmıştı. Biz de eczacıların kat sayısının burada 2 olması gerektiğini söylüyorduk. Kendileriyle yaptığımız görüşmede de 2'den yana bir talep olduğunu ifade etmişlerdi. Fakat bunu 2 yerine 1,2 yaptılar. Orada kamu eczacılarının hakkını 0,8 oranında yediler" diye konuştu.

 

"İLACA GELEN HER ZAM, ECZACIYA ZARARDIR"

İlaç Fiyat Kararnamesi'nde barem ve kademelerin yapılan değişikliğe göre güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Sağır, "Diğer taraftan bizim ilaç fiyat kararnamesiyle ilgili daha önce yaptığımız tüm görüşmelerde söylediğim gibi; 2004'ten beri değişmeyen bir kararname. O günden bugüne baktığımız zaman 12 kat artmış olan bir enflasyon, 9 kat artmış olan bir giderler kalemi var. Bunun içerisine özellikle içerisinde bulunduğumuz son birkaç ayı katmıyoruz. Ülkede enflasyon oranı yüzde 85 olarak açıklanmışken, 2023 yılında yeniden değerleme oranı yüzde 122.9 olarak açıklandı. Son rakamların yüzde 122'leri bulduğu oranların dahil edilmemiş haliyle bizim 12 katlık bir artışa ihtiyacımız varken, giderler kalemimizde 9 katlık bir artışa ihtiyacımız varken; devlet sadece 2 katlık bir artış yaptı. Bu ilaç fiyat kararnamesi her yıl Şubat ayında değişiyor. Oraya sabit bir cümle konulmalı ve 'yapılan değişiklik oranında baremler ve kademeler güncellenir' denilmeli. Maalesef bu ifadeyi koymadılar. Bu ifadeyi koymadıkları için yaptıkları bu değişiklik, 2023'ün Şubat ayında gelecek zamla birlikte yeniden eriyecek. İlaca gelen her zam, eczacıya zarardır. Bizi o zamlara karşı koruyan bir ifade o kararnamede yer almadığı sürece yapılan değişiklikleri biz sadece 'manipülasyon' olarak adlandırıyoruz" ifadelerine yer verdi.

 

"20 BİNİ GEÇKİN BİR SAYIDA KATILIM OLDU"

Ankara'da gerçekleşen Büyük Eczacı Mitingi'nden de söz eden Sağır, "Anıtpark'ta yapıldı. Anıtpark'ta normalde bahsedilen alan 5 bin metrekarelik bir alan. Ama şunu biliyoruz; biz de kürsüden rahatlıkla gördük. Emniyet'ten de 'bu alan size yetmezse biz alanı sizin için genişletiriz' denilmişti. Miting 13.00'te başlayacaktı ama biz 10.30 itibariyle alana girmeye başlamıştık. Orada Emniyet güçlerinin miting alanını belirleyen o demir çubukları genişlettiklerini gördük. En son Birlik Başkanımız kürsüden, Emniyet'ten aldığı veriyi ifade ederken 20 bini geçkin bir sayıdan söz etti" diye konuştu.

 

"27 KASIM İÇİN ÇOK GÜZEL BİR KATILIM RAKAMI BU"

16 Ekim'de yapılması durumunda daha yüksek bir katılımın görülebileceğini sözlerine ekleyen Sağır, "Biz bunun önemli ve güzel olduğunu düşünüyoruz. Çünkü 27 Kasım soğuk. Maalesef en son ülkemizde bir terör olayı yaşandı. İnsanlar ister istemez korku halini yaşadı ve kalabalık yerlere girmekten çekindi. Biz böyle bir ortamda bu mitingi gerçekleştirdik. 16 Ekim'deki atmosferde gerçekleşmiş olsaydı bu rakamın çok daha fazla olacağı görülebilirdi. Ama 27 Kasım için çok güzel bir katılım rakamı bu" dedi.

 

"BU KAPI AÇILMADI, ARALANDI"

Mitingin umutlarına yönelik bir kapı araladığını vurgulayan Sağır, "Orada ilk başta güzel sloganlarımızla hareketlendirerek başladık. Arkasından Sayın Birlik Başkanımız ve bölge eczacılar odası başkanlarının gelenleri selamlamasıyla birlikte eczacılara yakışır ve sorunsuz bir şekilde mitingimizi tamamladık. Biz bu mitingimizle umutlarımıza yönelik bir kapıyı araladık. Biz öyle düşünüyoruz; bu kapı açılmadı, aralandı. Şimdi biraz gözlemleyeceğiz, bakalım ne yapacaklar. Bizimle görüşecekler mi, bizim sorunlarımızla ilgili çalışma başlayacak mı ya da Sayın Cumhurbaşkanımız eczacılara 'sizin sorununuz nedir, gelin bana bir anlatın' diyecek mi; bakacağız. Bu bir kapı aralamaydı, buradaki sonuçları göreceğiz" diye konuştu.

 

"BİR SONRAKİ HAMLEMİZ 'KAPATMA' OLACAK"

Bir sonraki aşamanın 'kademeli kapatma' olduğunu sözlerine ekleyen Sağır, "Biz bu sorunlarımıza çözüm bulamazsak ve sorunlar daha da artacak olursa bizim eylem planımızda 'kapanmaya gidecek bir süreç olarak' adlandırdığımız sürece doğru gidilecek. Bir sonraki hamlemiz eczaneleri ilk önce geçici, şartlara göre de kalıcı kapatmak olacak. 'Kalıcı kapatma' ifadesini de kimse yanlış anlamasın. Şunu ifade etmeye çalışıyoruz; zaten eczaneler kapanma eşiğinde. 'İflas ederek kapanacağımıza, bir kendimiz kapatalım' diyoruz" ifadelerine yer verdi.

 

"BİZ, BİZİM OLANI İSTİYORUZ"

Vatandaşların eczanelerde aradıkları ilaçları bulamadıklarına dikkat çeken Özgün Sağır, "Biz aşırı bir şey istemiyoruz. Biz, bizim olanı istiyoruz. Bizim olup da başkalarına verilenin tekrar bize verilmesini istiyoruz. Bugün içerisinde bulunduğumuz şartlarda insanlar ilaca ulaşamıyor. Bir gün eczaneye gelip otursunlar, ilaca ulaşamayan o vatandaşın gözündeki çaresizliği görsünler. Aradığı 3 ilaçtan birinin olmadığını, 'acaba hangi eczanede vardır' diye telefonla eczanelerin tek tek telefonla arandığını görsünler. İnsanların ödedikleri fiyat farklarının artmasından dolayı, bizimle samimiyeti olan kişilerin 'abi, haftaya maaşımı aldığımda ödeyebilir miyim' dediğini duysunlar. İnsanlar eğer ceplerinde parası yoksa ilaca ulaşamıyor. Parası olsa dahi ilaç yok, aradığı ilaca ulaşamıyor. Bu halk sağlığı adına çok ciddi bir problem. Bu eczacının sorunu olduğu kadar bu ülkeyi yönetenlerin ve vatandaşların da çok ciddi bir problemi" ifadelerine yer verdi.

 

"TÜRKİYE'DE 30 BİN ECZANEDEN BAHSEDİYORUZ"

Eczacıların bu süreçte ekonomik sıkıntılar yaşadıklarını sözlerine ekleyen Sağır, "Diğer taraftan bu hizmeti sunan eczacıların hayatta kalabilmesi gerekiyor. Türkiye'de 30 bin eczaneden bahsediyoruz. 360 bin kişilik işgücü var. Bu insanlar yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor. Bu insanların artık evlerine ekmek götürememe gibi bir riski var. Bunu ifade etmeye çalışıyoruz" dedi.

 

"ECZANELERİN BU EKONOMİK GİRDAPTAN DOLAYI HAYATTA KALAMAMA DURUMU SÖZ KONUSU"

Sorunların giderek arttığını belirten Sağır, "Artık gelişigüzel, her yerde 'gıda takviyesi' adı altında o kadar çok ürün satılıyor ki; ondan sonra 'ilaç zehirlenmeleri, kaçak ürün, sahte ürün' haberleri yapılıyor. Biz bunun çözümünü anlattığımızda yine kulak tıkanıyor. Aslında sorun çok. Ama bunlarla ilgili biz neler yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu ülkede ilaç yoklukları var, bu ülkede ilaç fiyat farklarından dolayı hastanın ilaca ulaşamaması gibi bir durum var, eczanelerin bu ekonomik girdaptan dolayı hayatta kalamama durumu söz konusu" diye konuştu.

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA