Akran zorbalığının fiziksel, sözel, sosyal ve siber boyutlarının olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Yücel Şavklı, "Akran çatışması ile akran zorbalığı karıştırılmaması gereken bir konu" dedi. Şavklı, akran zorbalığı ve akran çatışması arasındaki farkı anlattı.
Haber-Emrah Birgül
Uzman Klinik Psikolog Yücel Şavklı'yla 'akran zorbalığı' ve 'akran çatışması'nı konuştuk. Akran zorbalığının yinelenen ve kademeli ilerleyen bir durum olduğuna dikkat çeken Şavklı, 'akran çatışması'nı da tanımlayarak, "Çocuk yaştaki akranlar arasında bazen iletişimsel sorunlar yaşanabilir. Ancak bu tek seferlik bir şeydir. O ana özgüdür ve çatışma sonunda taraflar kendine bir sonuç çıkartır. Bu durum çocukların sosyal becerilerinin gelişmesine ve daha güçlü olmasına da katkı sunan bir şeydir" dedi.
İKİ ARKADAŞ ARASINDAKİ TARTIŞMA ÖLÜMLE SONUÇLANDI
Son günlerde, Mersin'de yaşanan olay kamuoyunda derin üzüntü yarattı. F.Y. ile E.D. adlı iki sınıf arkadaşı arasında çıkan tartışma ölümle sonuçlandı. Konuyla ilgili Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, "Toroslar İlçesinde bulunan Hüseyin Özer Merzeci Ortaokulu'nda 30 Kasım Çarşamba günü saat 12.15 sıralarında bir kız öğrencinin kız öğrenci tuvaletinde baygın olarak bulunduğunun idareye bildirilmesi üzerine Nöbetçi Müdür Yardımcısı tarafından yapılan kontrolde öğrenci F.Y.'nin kız öğrenci tuvaletinde bıçakla yaralanmış bir şekilde olduğu tespit edilmiştir. Nöbetçi Müdür Yardımcısı tarafından ambulans çağırılarak polise haber verilmiş, öğrenci F.Y. Nöbetçi Müdür Yardımcısı ve Rehber Öğretmeni nezaretinde Mersin Şehir Hastanesi'ne götürülmüş, yapılan tüm tıbbi müdahalelere rağmen kurtarılamayarak vefat etmiştir. Olayın sınıf arkadaşları olan F.Y. ile E.D. arasında çıkan tartışma sonucu vuku bulduğu bilgisine ulaşılmıştır. Konuyla ilgili olarak adli tahkikat başlatılmış olup Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla olayın şüphelisi E.D. gözaltına alınmıştır. Okulda yaşanan bu olayla ilgili olarak Valilik Oluruyla iki Eğitim Müfettişi görevlendirilmek suretiyle idari tahkikat başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi.
AVANTAJLININ DAHA AZ AVANTAJLI ÜZERİNTEKİ ÜSTÜNLÜĞÜ: AKRAN ZORBALIĞI!
Yaşanan olayla birlikte 'akran zorbalığı' konusu bir kez daha gündeme geldi. Konuyla ilgili gazetemize konuşan Uzman Klinik Psikolog Yücel Şavklı, akran zorbalığının fiziksel, sözel, sosyal ve siber boyutlarının olduğunu söyledi. Akran zorbalığının görece avantajlı kişinin görece daha az avantajlı kişi üzerinde kurduğu üstünlük durumu olduğunu belirten Şavklı, "Burada, özellikle anksiyete yaşayanlar ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlar spesifik bir örnek olabilir. Özgül öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar buna örnek gösterilebilir. Özel çocuklar da akran zorbalığı açısından risk altında olan bir grup" dedi.
AİLELER; 'KORUMACI EBEVENYLİK' TUTUMUNUZ TERS ETKİ YARATBİLİR
Akran zorbalığının görülebileceği durumlardan söz ederek sözlerini sürdüren Şavklı, "Genellikle 'gruba dahil olma' gibi durumlarda sıkıntılar yaşanabiliyor. Önceden grup içerisinde olan kişilere, gruba sonradan karıtan öğrencinin adapte olma sürecinde bu durum görülebilir. Ama burada asıl 'genel tabloya' odaklanmak gerekir. Çünkü mevcut yeni neslin, davranışlarının sonuçlarını kestirebilme becerisi zayıf. Bu da biraz ebeveyn etkisinden kaynaklanabiliyor. Çünkü ebeveynler, 'korumacı ebeveynlik' dediğimiz tutumdan dolayı çocukların davranışlarının doğal sonuçlarıyla yüzleşmezsine engel olabiliyor" diye konuştu.
BUNA BENZER DURUMLAR AKRAN ZORBALIĞINI TETİKLEYEBİLİR
"'Davranışların doğal sonucu' ne demek?" sorumuzu yanıtlayan Şavklı, "Örneğin çocuğun ödevini evde unutup okula gittiğini ele alalım. Annesi koşturup ödevini okula yetiştiriyor ve öğretmenin 'hocam, ödevini yaptı, ben şahidim' diyor. Bu nedir? Çocuğun, davranışının doğal sonucuyla yüzleşmesini, o sonuçla baş etme becerisi kazanmasını engelleyici bir tutum. Bu ve buna benzer 'aşırı korumacı ebeveyn tutumlarından' dolayı çocuklarının davranışlarının sonucunu kestiremeyebiliyorlar. Daha 'ben merkezci' davranmaya başlıyorlar. Bu da grup içerisindeki 'akran zorbalığına' etki edebiliyor. Diğer bir faktör de 'sürü psikolojisi' olabiliyor. Çünkü uyum sağlamaları gerektiğini hissediyorlar. Uyum sağlayamazlarsa gruptan dışlanacaklarını düşünüyorlar. Bu tarz bir faktör de akran zorbalığını tetikleyebiliyor" ifadelerine yer verdi.
4-6 YAŞ DÖNEMİ ÖNEMLİ
Çocukların akranlarıyla sosyalleşmeye başladığı andan itibaren 'akran zorbalığı' gibi durumların da görülmeye başlanabildiğine dikkat çeken Şavklı, "4-6 yaş aralığı, çocukların yavaş yavaş sosyalleşmeye başladığı zamanlar. Ailelerin de bu süreçte çocuklarının durumlarıyla ilgili gözlem ve ön belirtilerini kontrol etmeleri lazım. Burada öğretmenlerle ve okulla iş birliği yapmaları önemlidir" dedi.
BU BELİRTİLER, 'AKRAN ZORBALIĞI' ŞÜPHESİNE NEDEN OLABİLİR
Akran zorbalığına uğradığına yönelik şüpheler taşıyan çocukta görülme olasılığı olan belirtilere de değinen Şavklı, "Mesela çocuğun okul başarısında keskin düşüşler görülebilir. Okuldan uzaklaşma isteği gibi durumlar gözlenebilir. Biraz huzursuzluk, içe kapanma ve stres belirtileri gösterebilirler. Kaygı, depresyon, uygu problemi, kabus görme, yeni beliren duygu durumları ve yeme-içme bozuklukları da bu belirtiler arasında yer alabilir. Tabi bunlar, ailenin tek başına üstesinden gelebileceği bir durum olmayabilir. O yüzden ihtiyaç halinde uzman desteğine başvurmaları gerekebilir" diye konuştu.
ÖNCELİK 'BİLİNÇLENDİRME' VE 'FARKINDALIK' OLMALI
Çocuklarda her şeyden önce bu konularda 'bilinç' ve 'farkındalık' oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Şavklı, "Okullardaki müfredatlarda var ama zenginleştirilerek biraz daha işlenebilir. Önleyici ruh sağlığına yatırım yapmanın oldukça önemli olduğuna inanıyoruz. Çocuklara bilinç ve farkındalık kazandırmak önceliğimiz olmalı. Zorbalığın 'havalı bir şey' olmadığını anlatmak gerekir. Çünkü çocuklar zaman zaman zorbalığı 'havalı olmakla' eşdeğer tutabilirler. Bu konuda bir örnek vermek isterim; eskiden ağaçlara bıçakla bir şeyler kazınırdı. Bu, 'havalı bir davranış' olarak benimsenirdi. Ama zaman içerisinde ağaca verdiği zarar anlatıldı. Son zamanlarda bu davranışta azalma gözlemlendi. Bu da bilinçlendirmenin başarıya ulaştığını bize gösteriyor" ifadelerine yer verdi.
UZMAN SEÇİMİNE DİKKAT: "ÇÜNKÜ 'RUH SAĞLIĞI' ALANI İSTİSMAR EDİLMİŞ BİR ALAN"
Akran zorbalığına karşı ebeveynlerinin 'korumacı tutum'dan ziyade 'birleştirici tutum'u öncelemeleri gerektiğini belirten Şavklı, uzman desteğinin önemine de değindi. Ebeveynlerin uzman seçimine dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen Şavklı, "Ailelerin gidecekleri uzmanı mutlaka sorgulamaları gerekiyor. Çünkü 'ruh sağlığı' alanı istismar edilmiş bir alan. Yetkinliği ve yeterliliği olmayan birçok kişinin ruh sağlığı hizmeti sunduğunu görüyoruz. Bu aynı zamanda bir suç tabi. Ama aileler bunun farkına varamayabiliyorlar. Yapılan yanlış uygulamalar olabiliyor. 'Fayda göreceğiz' derken, masadan daha büyük zararlarla kalkabiliyorlar" dedi.
İŞİN BİR DE 'SİBER ZORBALIK' BOYUTU VAR
Akran zorbalığının fiziksel, sözel ve sosyal boyutlarının yanı sıra 'siber' boyutuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şavklı, "Siber zorbalık da bambaşka bir konu. Pandemiyle birlikte çocuklar ekran karşısında daha sık vakit geçirmeye başladı. Dersler dahil birçok şey ekrana taşındı. Gelişen teknolojiyle birlikte bu durum çocukları siber boyuta daha yatkın hale getirdi. Artık birçok oyun da orada gelişmeye başladı. Bu ve benzer durumlar, siber zorbalığın da son zamanlarda arttığını bize gösteriyor" diye konuştu.
|