10 Aralık "Dünya İnsan Hakları Günü" dolayısıyla TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında; Şube Başkanı Yusuf Değirmenci; “2022 yılında 74.kez kutlanan ‘Dünya İnsan Hakları Günü’, ülkemizde adil yargılanma hakkı, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ve ayrımcılıktan korunma hakkı gibi en temel haklarla birlikte, sağlıklı beslenme ve kaliteli yaşam hakkını sağlamak adına büyük sıkıntı ve zorluklarla karşılaşmaktayız” dedi.
Haber- Emrah Birgül
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık 1948'den bu yana kutlanıyor. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şubesi de "Dünya İnsan Hakları Günü" kapsamında basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada; ‘Yeterli ve Güvenli Gıdaya Ulaşmak Bir Çocuk Hakkıdır!’ ‘Çocukların Sağlıklı ve Yeterli Beslenmesi Önceliklidir Ertelenemez!’ şeklindeki başlıklar dikkat çekti. Şube adına; basın metnini okuyan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Kurulu Başkanı Yusuf Değirmenci; “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi‘nin 1948‘de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu‘nda kabul edildiği gün olan 10 Aralık tarihi, "Dünya İnsan Hakları Günü" olarak kutlanmaktadır” ifadelerini kullandı.
“HERKESİN BESLENME, GİYİM, KONUT VE TIBBİ BAKIM HAKKI VARDIR”
Sözlerine devam eden Değirmenci, "10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü sebebi ile, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak önem verdiğimiz ve çözüme ulaşılmadığı takdirde, telafisi imkansız kayıplara yol açacak bir sorunu dile getirmek istiyoruz. İnsan Hakları Bildirgesi`nin 25. Maddesinin 1. Fıkrasında ‘Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes, işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir" ifadesi yer alıyor. Aynı maddenin 2. Fıkrasında ise ‘Anaların ve çocukların özel bakım ve yardım görme hakları vardır. Bütün çocuklar, evlilik içi veya evlilik dışı doğmuş olsunlar, aynı sosyal güvenceden yararlanırlar’ ifadesi yer almaktadır. Bu maddelerde belirtilen sağlıklı beslenme ve refah hakkımızı elimizden alan ciddi bir gıda krizi içindeyiz” diye konuştu.
“FİYATI EN ÇOK ARTAN 10 ÜRÜNÜN TAMAMI TARIM VE GIDA ÜRÜNÜDÜR”
2022’deki gıda enflasyonun verileri hakkında bilgi veren Değirmenci, TÜİK verilerini örnek vererek, gıda enflasyonun yıllık yüzde 100’ü aşarak yüzde 102,55’e ulaştığına dikkat çekti. Değirmenci, “Bu verilere göre, fiyatı en çok artan 10 ürünün tamamı tarım ve gıda ürünüdür. Son bir ayda tereyağı yüzde 17,58, taze süt yüzde 15,71, peynir yüzde 15,05, alkolsüz içecekler ve konsantre içecekler yüzde 14,02, sebze (patates ve bazı yumru bitkiler hariç) yüzde 13,26, pirinç yüzde 10,87 oranında artmıştır” ifadelerini kullandı.
“GIDA KRİZİNDEN EN ÇOK ETKİLENEN ÇOCUKLARDIR”
TUİK verilerinin haricinde gerçekte temel gıda maddelerinin birçoğunun fiyatlarında yüzde 200 ile yüzde 400 aralığında bir artış olduğunu söyleyen Değirmenci, “Temel gıda ürünlerindeki bu fiyat artışları, yoksul, dar gelirli ve güvencesiz kesimlerin sağlıklı ve yeterli beslenmesini imkansız kılacak bir noktaya getirmiştir. Önümüzdeki yıllarda açlık ve yetersiz beslenmeye bağlı sağlık sorunları yaşayan çocuk ve yetişkin sayısında ciddi artışlar olacağı bilinmelidir. Gıda krizinden en fazla ve kalıcı şekilde etkilenen kesim ise çocuklardır. 2021 yılı istatistiklerine göre Türkiye`de 18 yaş altı nüfus 23 milyon, sıfır ile dört yaş aralığındaki çocuk sayısı ise yaklaşık 6 milyondur” dedi.
“ÇOCUKLARIN SAĞLIĞI HER YAŞ DÖNEMİNDE KORUNMALIDIR”
Açlık ve yetersiz beslenme sorunu yaşayan çocukların bütün hayatlarını olumsuz etkilediğini, fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına maruz kaldığını belirten Değirmenci, “Çocuklar anne karnında oldukları dönemden başlayarak hızla gelişen beyinleri, hastalıklara karşı savunmasızlıkları, olumsuz etkilerden kaçınma ya da bu etkilere uyum sağlama konusundaki sınırlı kapasiteleri nedeniyle gıda krizinden yetişkinlere kıyasla daha ağır bir şekilde etkilenmektedir. Bu durumu çocuk sağlığına yönelik bir şiddet, insan haklarının ve çocuk haklarının ihlali olarak görmek gerekmektedir. Bir çocuğun anne karnında geçirdiği dönem ile başlayan ve doğumdan sonraki iki yılı kapsayan bin gün içinde sağlıklı beslenmesi fiziksel ve zihinsel gelişiminde çok büyük bir önem taşımaktadır. Çocukların sağlığı her yaş döneminde korunmalıdır. Devletin elindeki her türlü imkan seferber edilmelidir. Bugün çocukların yeterli, dengeli, sağlıklı ve güvenli beslenmeleri için harcanmayan her bütçenin kat be kat fazlası yarın sağlık harcamaları için kullanılacaktır. Sağlıklı ve dengeli beslenme ile kronik hastalıkların birçoğunun önlenebildiği bilinmektedir” ifadelerini kullandı.
“GIDA DESTEĞİ SAĞLANMALIDIR”
Açlık sorunu yaşayan çocukların tespit edilmesi gerekliliğinden bahseden Değirmenci, gıdaya erişim konusunda sıkıntı yaşayanlara desteklerin verilmesi gerektiğini ifade ederek, “Yetersiz beslenme ve açlık sorunu yaşayan aileler tespit edilmeli ve bu ailelerin okul öncesi her yaştaki çocuğu için evde gıda desteği sağlanmalıdır. Okul çağındaki çocuklara ise günde en az bir öğün yemek ücretsiz olarak, okullarda verilmelidir. Bu destekler için merkezi bütçeden kaynak ayrılmalı, yerel yönetimlerde kamusal destek-dayanışma programları uygulayarak merkezi hükümete destek vermelidir. İnsan hakları temelinde çocukların hepsinin sağlıklı ve yeterli beslendiği, adil bir gelir dağılımı ile herkesin gıda güvencesinin olacağı 21.yüzyıl Türkiye`sine ulaşmak için üzerimize düşen toplumsal ve kurumsal görevleri üstlenmeye her zaman hazır olduğumuzu kamuoyuna saygı ile duyururuz” şeklinde konuştu.
|