Dünyada ve Türkiye’de kanser vakaları her geçen gün artarken ülkemizdeki kanser istatistiklerine ilişkin son veri Sağlık Bakanlığı tarafından 2017 yılında açıklandı. Özellikle son yıllarda kötüleşen ekonomi ve buna bağlı olarak vatandaşların güvenli ve yeterli gıdaya ulaşımında yaşanan sorunlarla beraber kirli havayı soluma kanser vakalarını her geçen gün artırıyor.
Haber- Emrah Birgül
Buna bağlı olarak kanser verilerin verilmemesinden dolayı kamuoyunda ise eleştiri konusu oldu. Konuyla ilgili gazetemize konuşan Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu Uzm.Dr Nasır Nesanır, “Her yıl düzenli olarak kanser istatistiklerinin yayınlanmaması büyük bir halk sağlığı sorunudur. Sağlık Bakanlığı kanser sayılarını ve bu sayıların kanser türlerine, yaşa, cinsiyete, bölgelere, illere göre dağılımını paylaşmalıdır” dedi.
Verilerin 5 yıldır verilmemesini eleştiren Nesanır, “Toprak, su ve hava kirliliğine bağlı olarak güvenli gıdaya ulaşamama ülkemizde hastalıkların ve kanser vakalarının artmasına yol açmaktadır. Sağlık Bakanlığı 2017 yılı Kanser İstatistikleri Raporu’nda Türkiye’deki kanser insidansının (belirli bir nüfusta belirli bir zaman dilimi içerisinde, belirli bir hastalık ya da hastalıkların yeni olgularının sayısını gösterir) dünya insidansına göre daha fazla olduğu resmen itiraf edilmiştir” ifadelerini kullandı.
“KANSER VE KANSER ÖLÜMLERİNİN KONTROL EDİLMESİNDE ÖNEMLİDİR”
Biyolojik, davranışsal, çevresel ve mesleki faktörler kanser gelişiminde etkili olduğunu belirten Nesanır, “Bazı durumlarda da kanser gelişimi riski bazı faktörlerin kombinasyonuyla ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tüm kanserlerin yüzde 80’ini doğrudan ve dolaylı çevresel faktörlerle ilişkilendirmektedir. Bu nedenle, çevresel faktörlerin kontrolü ve koşulların iyileştirilmesi; kanser ve kanser ölümlerinin kontrol edilmesinde önemlidir. Kanser nedenleri arasında yer alan çevresel faktörlerin başında da hava kirliliği gelmektedir. Uluslararası Kanser Ajansı hava kirliliğini kesin karsinojen olarak açıklamıştır. Buna göre kirli dış ortam havası akciğer kanserine neden olmaktadır. Kirli havanın mesane ve meme kanserine neden olduğu yönünde de önemli kanıtlar bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
“SOLUDUĞUMUZ HAVA KANSEROJEN DEPOSUNA DÖNMÜŞTÜR”
Hava kirliliğine yol açan etmenlerin endişe verici olduğunu vurgulayan Nesanır, “Kullanılan fosil yakıtlar, ekolojik yıkıma bağlı olarak ortaya çıkan orman yangınları, sanayi atıkları bu etmenlerin başında gelmektedir. Ne yazık ki eski binaların önlem alınmadan yıkılmasına, eski gemilerin sökülmek üzere ülkemize getirilmesine, çimento fabrikaları ve kömürlü termik santrallerin bacalarından kanserojen maddelerin salınımına seyirci kalınmaktadır. Bunların sonucunda ülkemizde soluduğumuz hava kanserojen deposuna dönmüştür” sözlerini kullandı.
|