Eczacılar son 1,5 yıldır hangi tabloyla karşı karşıya?

Tarih: 23 Ocak 2023 Pazartesi 18:52

Haber-Behzat Özgür Beyazlar

Türkiye Eczacılar Birliği 25. Bölge Eczacı Odası Başkanı Uzman Eczacı Özgün Sağır, Mersin'deki bir televizyon kanalının canlı yayınında eczacıların son günlerde yaşadıkları sıkıntılardan bahsederek; "Eczacılık sektörü, bugün için değil; uzun süredir sorun yaşıyor. Ama tabii ki belli bir yere kadar tolere edilebilir seviyedeki bu sorunlarımız yaklaşık 1,5 yıldır artık taşıyamayacağımız bir hale geldi" diye konuştu.

"O İKİ DEĞİŞİKLİKTE SADECE VE SADECE ECZACILAR YOK SAYILMIŞTI"

Eczacıların son 1,5 yıldır yaşadığı sıkıntıların birçok başlık altında sıralanabileceğini vurgulayan Sağır, "Ben sadece özet olarak konu başlıklarını hatırlatacak olursam; bugün yaşadığımız krizi biz yaklaşık 1-1,5 yıldır dillendiriyoruz. Nedir bu? İlaç yoklukları. Bu görmezden gelindi. Yine kamuda çalışan meslektaşlarımızın 'beyaz reform' adı altında tüm sağlık çalışanlarını kapsayan değişiklikler yapılmasına rağmen Sayın Bakan'ın artık 'kapsam dışı kimse kalmadı' tweetlerine rağmen o tarihte o kapsam dışında tutulan kamu eczacılarımız vardı. Devletteki taban ve teşvik ödeme primlerinin değişikliğine yönelik bir yönetmelik değişti. Hem Sağlık Bakanlığı'nda değişti, Sağlık Bakanlığı'nda Ağustos ayında; YÖK'te de Eylül ayında değişmişti. Ama o iki değişiklikte de sadece ve sadece eczacılar yok sayılmıştı" ifadelerine yer verdi.

"DİĞER BİR SIKINTI İLAÇ FİYAT FARKLARI"

Vatandaşların ilaç bulma noktasında sıkıntılar yaşadığını sözlerine ekleyen Sağır, "Diğer taraftan çok ciddi bir sıkıntı yaşıyoruz. O da ilaç fiyat farkları. Vatandaşlarımızla bu fiyat farkları yüzünden ciddi anlamda artık karşı karşıya geliyoruz. Çünkü içinde bulunduğumuz ekonomik şartlardan dolayı zaten paranın alım gücü kalmamış, vatandaşın cebinde para yok, bir diğer taraftan da 'olmazsa olmaz'; keyfi olmayan zaruri bir ürün olan ilacı almaya geldiğinde bu sefer karşısındaki son muhatap eczacı olduğu için, eczacıyla bir de para konusunda gereksiz şeyler yaşıyoruz" dedi.

"CİDDİ FİYAT FARKLARI ÖDÜYORLAR"

Sunucunun, 'Eczacılara veznedarlık görevi yüklendiğini' belirtmesi üzerine değerlendirmelerde bulunan Sağır, "O bahsettiğimiz kavram muayene ücretleriyle ilgili geçerli olan bir kavram. Muayene ücretleri maalesef yıllardır bizim üzerimizden tahsil ediliyordu; şu anki yaşadığımız olay muayene ücretleri ve yüzde 10, yüzde 20 katılım paylarının haricinde artık Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ilaçlardaki ödemeyle ilgili kısmı azaltması nedeniyle vatandaş şimdi o bahsettiğimiz iki parametrenin yanında bir de fiyat farkı ödemeye başladı ve ciddi fiyat farkları ödüyorlar" diye konuştu.

"ENDİŞELİYİZ VE KORKUYORUZ"

Eczacıların bu süreçte önünü göremediğini belirten Sağır, "Bunu neden söylüyorum? Şimdi vatandaş içeri girdiğinde bizi etkileyen yönü; maddi olarak etkiliyor. Çünkü insanlar ödeyemediği için veresiye yazdırıyorlar. Manevi olarak etkiliyor; karşınızda bir anne, kucağında bebeği, ateşler içerisinde. Fiyat farkından dolayı ilacını almakla ilgili endişeleri var. Gerçekten de eczacılar olarak hem maddi olarak hem manevi olarak yıprandığımız bir dönemdeyiz. Yine aynı şekilde, eczacılarımızın içinde bulunduğu ekonomik çıkmaza acilen müdahale edilmesi gerekiyor. Yarınımızı bilmiyoruz. O yüzden endişeliyiz ve korkuyoruz" dedi.

"BİZ HALA 2009 ŞARTLARINDA ÇALIŞIYORUZ"

Sağır, eczacıların bugünün şartlarında iş yapmadığını vurgulayarak; "Bu ekonomik çıkmazla ilgili hangi sektör olursa olsun biz hala 2009 şartlarında çalışıyoruz. 2009'daki enflasyonla bugünkü enflasyondaki değişime baktığınızda; 2009'daki ilaç fiyatlarıyla ile bugünkü ilaç fiyatlarına baktığınızda; eczacı olarak gerçekten çok zor durumdayız. Biz miting yaptığımız dönemde '2 eczaneden, 3 eczaneden biri kapanma noktasına geldi' demiştik. Şimdi kapanmaların yavaş yavaş başlayacağını görüyoruz. Çünkü artık eczacının dayanacak gücü kalmadı" ifadelerine yer verdi.

"TÜRKİYE'DE ARTIK İHTİYACIMIZ OLMADIĞINDAN FAZLA ECZACILIK FAKÜLTEMİZ VAR"

Eczacılık mezunlarının önündeki istihdam sorununa değinen Sağır, "Bir diğer konu eczacılık fakülteleri. Tamam, ülkemizdeki bu istihdam ve planlamayla ilgili herkes sorun yaşıyor. Ama ben kendi alanıma baktığımda, bugün Türkiye'de artık ihtiyacımız olmadığından fazla eczacılık fakültemiz var. İhtiyacımız olmadığından fazla da eczacılık fakültesi kontenjanlarımız var. Sahada eczacılık yapabileceğiniz yer yok. Kamuda yeterli istihdam yok. Ama ortalamada 4 bin eczacı bugün eczacılık fakültesinden mezun oluyor. 5 yılın sonunda kaba bir hesap yaptığımızda, 20 bin eczacı sahada olacak. Bizim yapısal olarak çok ciddi bir sorunuz" dedi.

"ŞİMDİ BU ÇOCUKLAR BU PRATİK EĞİTİMİ ALMADAN MEZUN OLUYOR"

İstihdam sorunun diğer meslek gruplarında yaşandığını sözlerine ekleyen Sağır, "Tüm meslek grupları aslında bunları yaşadı. Sıra eczacılığa geldi. Birçok sektörde bu sorun var. Ben diş hekimleri arkadaşlarımla görüştüğüm için onları da biliyorum, çok ciddi sorunlar var. Mühendisler ve benzeri sektörlerin çoğunda bunlar var ama ben kendi alanım olduğu için eczacılıkla ilgili alanı konuştum. Şimdi biz bunu şöyle yorumluyoruz; niteliğin niceliğe kurban edilmesi. Çünkü bu yeni fakültelerin birçoğunda hoca yok. Birçoğunda derslik yok. Eczacılık ki pratik eğitime dayalı bir meslek grubudur. Yani bizim teorik dersler kadar pratik derslerimiz de vardır. Pratik daha fazla. Şimdi bu çocuklar bu pratik eğitimi almadan mezun oluyor. Kabul ediyorum bunu; haliyle bu sayıdaki çokluktan dolayı sahadaki nitelik düşecek. Bu gayet normal. Bunu kabul etmezsek kendimizi yalanlamış oluyoruz" ifadelerine yer verdi.