Boncuktan yaptığı takılarla ev geçindiriyor!

Tarih: 3 Şubat 2023 Cuma 17:31

Haber-Behzat Özgür Beyazlar

Hülya Esmer'le Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin Kent Meydanı'nda açtığı Üretici Kadın Stantları'nda tanıştık. Yaşamın tüm zorluklarına rağmen ayakta duran ve aile ekonomisini ayakta tutmak için mücadele eden Esmer'den ilham veren yaşam hikayesini dinledik. 30 yıldır evli olduğunu belirten Esmer, 27 yaşında bir oğlu olduğunu söyledi. 20 yıl muhasebecilik yapan Esmer, eşinin ağır sağlık sorunları yaşadığını kaydetti. Annesini kaybettikten sonra takıya ilgi duyduğunu vurgulayan Esmer, son 1,5 yıldır ürettiği ürünlerle evini geçindiriyor.

"HAYAT BİRAZ ZORLU BİR SINAV"

Şu anda 59 yaşında olduğunu belirten Esmer, öğrenimini Mersin Ticaret Lisesi'nde tamamladığını söyledi. Ardından ilk girdiği sınavdan yüksek puan alarak Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni kazandığını sözlerine ekledi. Ancak o süreçte 'evin kız çocuğu olmanın yarattığı dezavantaj', ekonomik zorluklar ve babasını kaybetmesi nedeniyle okumak için Eskişehir'e gidemediğini vurguladı. Esmer, daha sonra iş yaşamına atıldığını ve 20 yıl muhasebecilik yaptığını belirterek, "Okuyamamak beni hiçbir şeyden alıkoyamadı. İçimde daha büyük hırslar doğurdu. 'Okuyamasam da kendimi eğitebilirim' dedim. Çok şükür onu da başardım. İş hayatımda büyük bir azim ve cesaretle hep ileriye bakarak adım attım. Çok şükür emekliyim. Çalışmalarımın, yaptığım fedakarlıkların, verdiğim emeklerin karşılığını aldım. Ama işte hayat biraz zorlu bir sınav. Ne zaman nasıl yürüyeceğinizi ne kadar idrak etseniz de oluşan şartlar, gelişen olaylar sizi daima çok farklı noktalara sürükleyebiliyor" dedi.

"EVLADIMIZI YETİŞTİRMEK AMACIYLA ÇOK SAVAŞ VERDİK"

Eşiyle 30 yıldır evli olduğunu sözlerine ekleyerek zorlu yaşam hikayesini anlatmaya devam eden Esmer, "Eşimle evleneceğimiz son 2 ay içerisinde eşimin diyabeti çıktı. Kendisi Tip-1 diyabet. Günde 2-3 defa ensülin vuruluyor. Bunun çok negatif etkisini yaşadık" dedi. 27 yaşında bir çocukları olduğunu belirten Esmer, oğlunun önce İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü, ardında da Grafik Tasarım bölümü okuduğunu sözlerine ekleyerek, "Evladımızı yetiştirmek amacıyla tabii ki birer ebeveyn olarak çok savaş verdik. Çok şükür onun eğitimini dört dörtlük tamamladık. Anne baba olarak bizim görevimiz evladımızın önündeki engelleri kaldırmak ve onun yolunu açmaktı. Bu da fedakarlık gerektiriyordu. Günümüzde üniversite okutmak çok zor. Kendim de dahil, bunu yaşayan ailelerin nasıl çaba gösterdiklerini çok iyi biliyorum" diye konuştu.

"SONRA TAKI İŞİNE GİRDİM"

Bu süreçte emekli olduğunu belirten Esmer, yakın zamanda ise annesini kaybettiğini söyledi. Annesinin kaybıyla birlikte derin bir boşluk yaşadığını vurgulayan Esmer, "Annemi acı bir şekilde kaybettik. Ben o dönemde çıkış kapısı aradım. Gerçekten çok büyük bir boşluktu. Anneler çok özeldir. Sonradan 'keşke' ya da 'ah' dememek için onlar nefes alırken onları kucaklayıp sarmak lazım. Onların bizim için yaptığı fedakarlıkların binde birini yapabilirsek işte o zaman ne mutlu bize. Anneler gerçekten çok özel insanlar. O boşluktayken çok düştüm ama hep kalktım. Hiç kimsenin elini uzatmasını beklemedim. Hep ayakta kalmaya çalıştım. Sonra takı işine girdim. Eğitim almadım, sadece bir dürtüyle başladım. Kum boncuklarla kendi kendime bir şeyler yaratmaya çalışıyordum. Sonra olay kum boncuktan miyuki boncuklara sıçradı" dedi.

"KENDİMİ BONCUK İŞİNDE ÇOK GELİŞTİRDİM"

Son 1,5 yıldır boncuklardan takı ürettiğini vurgulayan Esmer, "Şu an eğitim alan birçok takıcı arkadaşım gelip benden fikir alır. Yaptığımın en iyisini yapmaya çalışıyorum. İnsanlara sunduğum şeyi anlattığımda, tekrar karşılaştığımızda veya tekrar önerildiğimde o sözümün arkasında durmuş olurum. Dürüstçe, neyse onu vermeliyim. Mevzu, allayıp pullayıp satıp sadece satış yapmak değil. Ben çok dobra bir insanım. Kendimi boncuk işinde çok geliştirdim. Eğitimini almadım, kimseden bir yardım ve destek görmedim ama benim için aynı zamanda bir terapi oldu. Her şeyden önce kendime inanıyorum ve kendime güveniyorum" diye konuştu.

"AZA KANAAT ETMEYİ BİLİYORUM"

Ürettiklerini ilk olarak Instagram'da 'Hülya'nın Takı Evi' hesabından satışa sunduğunu vurgulayan Esmer, "Maliye'den Esnaf Muafiyet Belgemi de aldım" dedi. Daha sonra doğal taşlara da ilgi duymaya başladığını belirten Esmer, "Aynı zamanda sağlıkla ilgilenmeyi ve şifalandırmayı çok seviyorum. Aynı zamanda bitkilerle de çok haşır neşirim. Doğal taşların insan bedenine sağladığı faydayı önemsiyorum. Sağlık açısından, ruhsal açıdan, kişilik yönünden takviyeleri o kadar mükemmel ki. Yaptığım araştırmalar sonucunda doğal taşların da canlı olduğunu öğrendim. Doğal taşlarda da en iyiyi sunmak adına A ve B kalite doğal taşlar satıyorum. Piyasanın altında veriyorum. Haris bir insan değilim. Şükretmeyi biliyorum. Aza kanaat etmeyi biliyorum" ifadelerine yer verdi.

"BİR AVM'YE GİTMİŞTİM VE ÜRETİCİ KADIN STANTLARI'NIN İLK ORADA FARKINA VARDIM"

Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin Üretici Kadın Stantları'na katılma sürecini de anlatan Esmer, Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi'nde görevli Burcu Sert'le arasında geçen sohbetten bahsederek şunları söyledi; "Burcu Hanım'la bizim karşılaşmamız çok tatlıydı. Ben eşimle minimal bazda bir alışveriş yapmak için bir AVM'ye gitmiştim ve Üretici Kadın Stantları'nın ilk orada farkına vardım. Büyük bir heyecanla arkadaşlara 'yetkili kim' diye sordum. O aralar ben de kendimce minik minik bileklikler falan yapıyordum. 'Kendimce' diyorum ama Burcu Hanım'ın buradaki tepkisi çok daha farklı oldu. Ben o günü asla unutamıyorum. Burcu Hanım'ın sabırla o kadınlarla ilgilenmesi muhteşem bir şey. Burcu Hanım'ı işaret ettiklerinde gidip sayfamı gösterdim, 'beni de alır mısınız' dedim. Sayfama baktı, ürettiklerimi gördü ve 'muhteşemsiniz' dedi. Cumartesi oluşan bu görüşmenin arkasından pazartesi günü bana stant verdi ve benim başlangıcım o gün oldu" diye konuştu.

"EVİME DESTEK OLMAK ZORUNDAYIM"

Esmer, şu anda hem çocuğuna güzel bir gelecek hazırlamak hem de ev ekonomisini ayakta tutmak için ürünlerini satışa sunduğunu vurgulayarak; "Eşim diyabet hastası. Bunun akabinde kas erimesi oluştu. İç kulak ve orta kulakla ilgili bütün özellikleri kaybettik. Ameliyatla boşaltıldı. Eşim 28 kilo kaybetti ve erimeye devam ediyor. Sinirleri bitik. Yeşil reçeteli yatıştırıcı ilaçlar kullanmak zorunda ve ben evime destek olmak zorundayım. Hayatımıza ve evladıma yarınlar sunmak adına da böyle ayakta durmaya çalışıyorum" dedi.