Antmen: ’Mutabakat metni; Millet İttifakı’nın hükümet programı’




Tarih: 5 Şubat 2023 Pazar 17:39


CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Millet İttifakı’nın Ortak Mutabakat Metni’yle ilgili değerlendirmelerde bulunarak; "Bu, 2 bin 300 madde içerisinde herkes kendine dair veya kendinden bir şey bulabilir" dedi.

Haber-Emrah Birgül

 

14 Mayıs 2023 Pazar günü olarak işaret edilen Genel Seçimlere kısa bir süre kalmışken, 6 siyasi partinin bir araya gelerek oluşturduğu Millet İttifakı'nın Ortak Mutabakat Metni önceki günlerde yayımlandı. Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Alpay Antmen, katıldığı bir televizyon programında Ortak Mutabakat Metni ve Millet İttifakı'nın bu ay açıklaması beklenen Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

 

"TÜRKİYE'DEKİ BÜTÜN SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE DAİR BURADA REÇETELER VAR"

Ortak Mutabakat Metni'nin 14 Mayıs sonrası Millet İttifakı'nın yol haritası olacağını belirten Antmen, "Bu bir mutabakat ve 6 siyasi parti, 6 farklı görüşten olan siyasi parti oturup 1 yıldır bu metni hazırlıyor. İmbikten geçirilerek; her birinin, hepsinin siyasi görüşleri ayrı olmasına rağmen üzerinde mutabık oldukları 2 bin 300 ayrı madde var burada. Politikadan sanata, oradan hukuka, adalete, bürokrasiye, devlet yönetimine ve en önemlisi ekonomiye. Türkiye'deki bütün sorunların çözümüne dair burada reçeteler var, çözüm önerileri var. Aslında kanun tekliflerinin ana başlıkları var. Bu, başka bir anlamda da önem taşıyor. Bu, Millet İtffakı'nın 14 Mayıs'ta Allah nasip eder ve yurttaşlarımız da uygun görürse iktidara gelecek Millet İttifakı'nın hükümet programı" dedi.

 

"NELER YAPACAĞINI TEK TEK BELİRLEMEDEN ADAYIN AÇIKLANMASININ BİR ANLAMI YOKTU"

Cumhurbaşkanı adayının açıklanmamasıyla ilgili tartışmalara da değinen Antmen, "Hep 'adayınız belli değil' dediler. Bir kere aday zaten Millet İttifakı tarafından belirlenecekti. Bu belirli olmasının zaten yarı yolunun geçildiği anlamına geliyor. Burada bir mutabakat var. İkincisi, böyle bir hükümet programı olmadan yani Millet İttifakı iktidara geldiğinde ilk 1 hafta içerisinde, ilk 1 ay içerisinde, ilk 3 ay içerisinde, ilk 6 ay içerisinde ve daha sonraki dönemde neler yapacağını tek tek belirlemeden önce adayın açıklanmasının bir anlamı yoktu. Aday ne yapacak, ne anlatacak? Üzerinde bu şekilde mutabakata vardıkları 2 bin 300 maddeyi anlatarak seçim sahasında konuşması gerekiyor adayın ve bu gerçekleşti" diye konuştu.

 

"BAZI MADDELER BENİM İSTEĞİMDİR, BAZILARI İSE SİZİN İSTEĞİNİZDİR"

Ortak Mutabakat Metni'ndeki vaatlerden bazılarından da bahseden Antmen, "Öncelikle bu 2 bin 300 madde içerisinde herkes kendine dair veya kendinden bir şey bulabilir. Hepimizin ilgi alanlarına ve ihtiyaçlarına göre zaten burada maddeler var. Çünkü bazı maddeler benim ilgi alanımdır, benim ihtiyacımdır, benim isteğimdir, benim talebimdir; bazıları sizindir. Örneğin, Türk vatandaşlığı satılamayacak. 85 milyon vatandaşımızdan hiçbiri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından öyle televizyonlarda reklamlar yapılarak satılmasından yana değil. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce Çanakkale'de büyük bir savaş verilmiş, Birinci Dünya Savaşı anlatıldıktan sonra o yanmış ve yıkılmış 13 milyonluk ülke büyük bir Kurtuluş Savaşı vermiş. Kanla, şehitlerle bu ülke kurulmuş ve elini kolunu sallaya sallaya gelecek elin adamı ve sınırdan geçerken 'selfie' yapacak. Sınırdan bekleyen askerlerimize el sallayacak, içeri girecek. Bu benim milli gururumu incitiyor. 85 milyonun da milli gururunu incittiğine inanıyorum, biliyorum. 3-5 kişi hariç onlar da 14 Mayıs'tan sonra bunun hesabını verecekler" ifadelerine yer verdi.

 

"MİLLET İTTİFAKI KPSS ÜCRETLERİNİ KALDIRMA SÖZÜNÜ VERİYOR"

Antmen, KPSS adayları için de bir vaatten söz ederek; "Şimdi üniversite mezunu çocuklarımız var. KPSS'ye giriyorlar, kazanamıyorlar, bir daha giriyorlar. Hem KPSS'nin sınav sayısı az açılıyor hem de para alınıyor. Devlet, devlet memuru alacağım diye sınav yaparken, sınava giren genç kardeşimden, memur adayından para mı alır? Devlet bundan kar mı eder? KPSS ücretlerini Millet İttifakı kaldırma sözünü veriyor" dedi.

 

"HER AY EN AZ 5 GB'LIK İNTERNET ÇOCUKLARIMIZA ÜCRETSİZ OLARAK VERİLECEK"

Gençlere ve çocuklara yönelik ücretsiz internet vaadinden söz eden Antmen, "Bakın, yurtdışına giderken bir harç alınıyor. Geçen yıl 150 liraydı, şu an ne kadar bilmiyorum. Zaten bu ülkedeki derin yoksullukla yurtdışına çıkmak da hayal ama bunun alınması bile abes. Özellikle çocuklarımızın, gençlerimizin yurtdışına gitmelerini bizim teşvik etmemiz gerekiyor. Onları internetle, bilimle tanıştırmamız gerekiyor. Her ay en az 5 GB'lık internet gençlerimize, çocuklarımıza ücretsiz olarak verilecek. Bu belki çok basit bir şey olarak görülecek. 'Neden bu mutabakat metninde yer alır' diyeceksiniz. Ama bilim için, sanat için, muhasır medeniyet seviyesini aşmak için her şey yapmamız gerekiyor, teşvik etmemiz gerekiyor; gençlerin, çocuklarımızın, yeni neslin önünü açmamız gerekiyor" diye konuştu.

 

"TEK ADAM REJİMİNİ YIKMAK EN BÜYÜK AMAÇ"

Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olması gerektiğini vurgulayan Antmen, konuşmasının devamında şunları söyledi; "Bir de 'Türkiye'de para yok' diyorlar. Saray'da 10-15 tane Saray'a bağlı lüks uçak var. Deyim yerindeyse; Saray'ın hangarında duruyor. Bu uçakların hepsini satarak, orman yangınlarıyla mücadele için yangın söndürme uçakları almayı taahhüt ediyoruz. Bu yetmiyor, tek adam rejimini yıkmak en büyük amaç. 'Tek adam rejimini yıkmak' derken, zaten Allah nasip ederse 14 Mayıs'ta iktidar değişecek ama ben ondan bahsetmiyorum. Türkiye'de bir rejim değişikliği yapıldı, tek bir adamın ağzından çıkan söz kanun oldu. Bu hangi siyasi görüşte olursa olsun Türkiye'deki bugün derin yoksulluğun sebebi budur. Biz de diyoruz ki 'Cumhurbaşkanı 7 yıl için 1 kereliğine seçilsin, partisiyle ilgisi kalmasın ve Cumhurbaşkanlığı bittikten sonra da siyasetle uğraşmasın, sembol olsun'. Şu an AKP'nin Genel Başkanı benim Cumhurbaşkanım değil. Sabahtan akşama kadar muhalefet partilerine, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na hakaretler yağdıran bir adam hepimizin Cumhurbaşkanı olamaz. İşte biz de 'Cumhurbaşkanı tarafsız ve bağımsız olsun, Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve beraberliği üzerinde deruhte ederek herkesin Cumhurbaşkanı olsun ve temsil etsin' diyoruz."

 

"BAKANLIKLARDA SİYASİ YAPILANMAYA BİR SON VERİLECEK"

İktidara gelmeleri durumunda devlet kademelerinde yapmaya planladıkları değişikliklere de değinen Antmen, "Bir de bakanlıklar var. Türkiye'deki bürokrasiyi bakanlıklar yönetir. Bunda, daha önce milletvekilliği yapmış ama artık milletvekili yapılmayan siyasileri bakan yardımcısı yapıyorlar, yönetim kurulu üyeleri yapıyorlar; 3 maaş, 5 maaş, emekli maaşları, ballı maaşlar veriyorlar. Bu kalkacak. Devleti yeniden restore etmek için müsteşarlıklar kurulacak ve bakanlıklarda artık o liyakatsiz sisteme, o siyasi yapılanmaya bir son verilecek. Bakanlar da Türkiye Cumhuriyeti'nden 85 milyon insanın bakanı olacak. Daha da önemlisi, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kurullar var, ofisler var, daireler var, başkanlıklar var. Bir de onların izdüşümü bakanlıklarımız var. Kimin ne görev yaptığı belli değil. Kimin kaç yerden maaş aldığı belli değil. Onların hepsi kaldırılacak. Cumhurbaşkanlığı'ndan bahsederken, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğu ve yönettiği Çankaya Köşkü 13'üncü Cumhurbaşkanımızın artık Cumhurbaşkanlığı makamı ve yeri olacak. Yani Cumhurbaşkanı Saray'da oturmayacak, Çankaya Köşkü'nden devleti idare edecek ve şimdi 'yazlık saray', 'kışlık saray', 'uçan saray', 'köşkler', onlar, bunlar Cumhurbaşkanlığı'na bağlı ya. Onların tamamı halka açılacak" ifadelerine yer verdi.

 

"VARLIK FONU'NA SON VERİLECEK"

Varlık Fonu'na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Antmen, "Bunun dışında ekonomik olarak en büyük vaat ne? Varlık Fonu'na Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli KİT'leri, şirketleri konuldu. Varlık Fonu'na son verilecek. Çünkü Sayıştay denetimden kaçırılıyor ve bunlar sürekli zarar ediliyor. Yabancılara bunlar peşkeş çekilmek için Varlık Fonu'nda tutuluyor. Türkiye'deki ekonomik kara deliğin sebeplerinden bir tanesi de bu. Çünkü üretmemiz lazım. Üreterek Türkiye Cumhuriyeti'nin kasasına para girmesi lazım. Bunun için bu şart. Hiçbir şeyin Sayıştay denetiminden ayrı olmaması gerekiyor. Sayıştay, millet adına devleti ekonomik olarak denetler. Bu olmadığı zaman ne olur? Denetimsiz, başıboş bir devlet düzeni olur. Şimdi AKP'nin Türkiye'yi getirdiği yer gibi" dedi.


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA