CHP’nin Merkez Yönetim Kurulu Hatay’da toplandı

Tarih: 13 Şubat 2023 Pazartesi 17:40

Haber-Emrah Birgül

6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin 8'inci gününe girildi. Depremlerde yaşanan can kayıpları ise 30 binin üzerine yükseldi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP milletvekilleri ve CHP'li belediye başkanları da depremin yaşandığı ilk günden itibaren bölgede inceleme ve desteklerini sürdürdü. Edindiğimiz bilgilere göre; CHP'li yaklaşık 100 milletvekili bölgede 5'er gün süreyle nöbetlerini sürdürüyor. Hafta sonu ise depremden yoğun biçimde etkilenen 10 ilden birisi olan Hatay'da Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı gerçekleşti.

KILIÇDAROĞLU: "DEPREMİN TÜM GERÇEKLİĞİYLE YÜZLEŞTİK"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlık ettiği toplantıda MYK üyelerinin yanı sıra bölgede görev yapan CHP milletvekilleri ve CHP'li büyükşehir belediye başkanları da yer aldı. Toplantıda, bölgedeki izlenimlerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Deprem sonrası hemen Adana'ya geldik. Sonra Hatay'a, Osmaniye'ye, Kahramanmaraş'a, Adıyaman'a, Malatya'ya, Diyarbakır'a, Gaziantep'te İslahiye ve Nurdağı'na, Pazarcık, Samandağ, Arsuz ve İskenderun'a geldik. Bir anlamda depremin tüm gerçekliğiyle yüzleştik. Acılarımız çok büyük. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun" dedi. Bölgede büyük bir acı yaşadıklarını sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu, "Özellikle akşam saatlerinde sıcaklığın eksi derecelere düştüğü bir ortamda insanların yıkılan enkazın altındaki yakınlarını, kardeşlerini, akrabalarını, eşlerini, çocuklarını beklediklerini gördükçe o dramı bir şekilde siz de yaşıyorsunuz zaten. Dramın bir parçası oluyorsunuz. Bizim yaşadığımız gerçekten büyük bir acı. Ama sonuçta yakınlarını, çocuklarını, evlatlarını enkazın altında sağ çıkaranlar sevindiler ama cansız bedenlerine ulaşanlar da büyük bir acıyla yüzleştiler. Bu da bizim gittiğimiz yerlerde karşılaştığımız dramlardan birisiydi" ifadelerine yer verdi.

KILIÇDAROĞLU: "İNSANLARIN OTURDUKLARI KONUTU İNSANLARA MEZAR ETTİLER"

Türkiye'nin bir deprem kuşağında olduğunu bildiklerini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi; "Dünya da biliyor. Bilim insanları da biliyor. Özellikle son 10 aya bakın. Neredeyse bütün televizyon kanallarında deprem uzmanlarının konuştuğunu görürsünüz. Hocaların 'önlem alın' diye yakardığını görürsünüz. Ne yapıldı? Bol miktarda imar afları çıktı. İnsanların oturdukları konutu insanlara mezar ettiler. Bir de üstüne para aldılar. Bu mudur siyaset? Böyle bir siyaset olur mu? İnsanın evini dayanıklı hale getirmek, o evde insanın rahat oturabilmesini sağlamak siyasetin konusu değil midir? Ev kaçak, depreme dayanıksız. 'Oturabilirsin' diyorsunuz, üstüne bir de para alıyorsunuz. Yıkılıyor ve kendi mezarı oluyor. Bunun adı da devlet yönetimi oluyor. Batsın böyle bir devlet yönetimi. Böyle bir devlet yönetimi olamaz. Gidin, depremde evleri yıkılanlara bakın. Kolonlar kesilmiş, binalar çökmüş. Sormak lazım, 'nerede bunlar?' İmar affı çıkarırken acaba vicdanlarının sesini dinlediler mi?"

KILIÇDAROĞLU: "500'ÜN ÜZERİNDE DEPREM RAPORU VAR"

Bazı vatandaşların 'Bu felaket yeni geldi' şeklinde yorumlarda bulunabileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Hayır efendim. Devletin bürokrasisi benim bildiğim en az 500'ün üzerinde deprem raporu yayınlamıştır. 500'ün üzerinde deprem raporu vardır. Belediyeler yaptılar bu çalışmaları. Bakanlıklar yaptılar bu çalışmaları. Üniversiteler yaptılar bu çalışmaları. Meslek kuruluşları yaptılar bu çalışmaları. Hangi önlemlerin alınması gerektiği tek tek yazıldı, çizildi. Hepsi yapıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi yaptı bu çalışmaları. Meclis'te en az 7-8 tane deprem raporu var. Yahu bunlar okuma yazma bilmiyorlar. Alıp bir rapora bakmıyorlar bile. Bir devleti yönetirken siz 10-20 adım sonrasını görmüyorsanız devleti yönetemezsiniz" dedi.

KILIÇDAROĞLU: "12 BİN 163 PERSONEL ŞU ANDA DEPREM BÖLGELERİNDE GÖREV YAPIYOR"

CHP'li belediye başkanlarının ellerindeki tüm çabayı gösterdiklerini vurgulayarak bölgedeki son duruma ilişkin tabloyu açıklayan Kılıçdaroğlu, "142 belediyemiz var. 4 bin 577 araç gönderildi deprem bölgelerine. 12 bin 163 personel şu anda deprem bölgelerinde görev yapıyor. Toplam 2 bin 439 tır-kamyon, 4 uçak, 5 gemi, 2 tren vagonu ile deprem bölgelerine yardım gönderilmiştir. Günlük 200 bin öğün kapasiteli 34 mobil mutfak, 140 bin kapasiteli 14 ikram aracı, 95 bin ekmek kapasiteli 9 mobil fırın faaliyete geçmiştir. 245 tır içme suyu, 1 milyon 24 bin battaniye, 52 bin 369 ısıtıcı-soba, 4 bin 726 çadır-konteynır, 398 jeneratör deprem bölgelerine gönderilmiştir. Belediyelerimiz özellikle çadır, ısınma ve hijyen desteklerine ağırlık vereceklerdir" diye konuştu.

SAVAŞ: "DEFİNLERİN ŞU ANA KADAR YÜZDE 85'İNİ YAPMIŞ DURUMDAYIZ"

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da Hatay'daki son duruma ilişkin bilgi paylaştı. Hatay'ın yapı stokunun 343 bin civarında olduğunu belirten Savaş, "Ağır hasarlı ve bir miktar yıkılmış bina sayımız 9 bin 234. Enkazımız 2 bin 344. Bu enkaz altından çıkan yaralı sayımız 17 bin ve maalesef 7 bin 60 hemşehrimizi kaybetmiş durumdayız. Şu anda; dün akşam 5 kişi çıkartıldı ama umutlarımız gittikçe tükenmekte enkaz altından çıkartılan insan sayımız konusunda. Daha çok artık enkaz kaldırma çalışmalarına başlıyor arama-kurtarma ekipleri. Definlerin şu ana kadar yüzde 85'ini yapmış durumdayız ve temizlik konusunda da inşallah başka belediyelerimiz de gelmiş ama daha önce biz Adana-Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlarımızla konuşmuştuk. Çok fazla trafik vardı, siz geldiğinizde de görmüştünüz. İnşallah pazartesiden itibaren temizliğe başlayacağız. AFAD'ın da programı var. Birlikte yapacağız" diye konuştu.

SAVAŞ: "ŞU AN EN BÜYÜK İHTİYACIMIZ BARINMA"

Barınmanın şu anda öncelikli sorunları arasında yer aldığını vurgulayan Savaş, "Tabi şu anda en çok bizim ihtiyacımız olan kış şartlarında, bu soğuk şartlarda öncelikli olarak bizim barınma sorununu çözmemiz. Hepsini çözebilmiş değiliz. Bunun dışında konteynır çadırlar kurulmaya devam ediliyor. 41 civarında hem belediyelerimiz hem özel sektör hem kamu kuruluşlarından gelip burada aşevi kurdu ve bizim yemek konusunda çok sıkıntımız kalmadı. Barınma sorununu da inşallah hep birlikte çözeceğiz. Tek amacımız şu kritik 1,5 aylık süreçte yaşayan insanlarımızı sağlıklı bir şekilde ilkbahara, yaza çıkartmak" dedi.

SEÇER: "BURADA ARKADAŞLARIMIZ ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR"

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise depremin meydana geldiği ilk saatlerden itibaren bölgeye sağladıkları desteklerden söz ederek, önemli değerlendirmelerde bulundu. Depremin yarattığı sarsıntının Mersin'de de yoğun biçimde hissedildiğini vurgulayan Seçer, "Mersin'de şiddetli hissedildi ama herhangi bir yıkım ve can kaybı olmadı" dedi. Bunun üzerine bölgeye intikal noktasında hızla organize olduklarını belirten Seçer, "'Türkiye'de arama-kurtarma faaliyetlerine başlayan ilk belediye olduk' diyebiliriz. Bunu çok rahat söyleyebilirim. Bu da mesafenin yakınlığından ve bir nebze de öngörüden dolayı gerçekleşti. 514 itfaiye ve destek ekipleri; toplamda 208 araç ve iş makinesi, 8 jeneratörle burada arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyor" diye konuştu.

SEÇER: "AN İTİBARİYLE 2 BİN 893 VATANDAŞIMIZI BİZ AĞIRLIYORUZ"

Bölgeye sağladıkları desteklerle ilgili bilgi veren Seçer, Mersin özelinde bilgiler aktardı. Seçer, konuşmasında; "Şimdi depremin bir vurduğu yer var bir de etkisinin görüldüğü yer var. Adana, deprem yaşadığı için dikkatler Mersin'e yöneldi. Şimdi burada barınma sorunu var. Ama burası kadar Mersin'de de barınma sorunu var. Hatay milletvekillerim burada. Sürekli görüşme yapıyoruz. Buradan çok sayıda insan gidiyor. An itibariyle 2 bin 893 vatandaşımızı biz ağırlıyoruz. Otellerde, tesislerimizde ivedi oluşturduğumuz spor salonları gibi alanlarda şu anda mevcutta 2 bin 893 vatandaşımız var. Hazır olan var bunların içerisinde; hazırlanacak olan var ama toplam 3 bin 500 kişilik projeksiyonumuz var. Şu anda herhangi bir tıkanıklığımız yok. Misafir kabul etmeye devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

SEÇER: "EN YOĞUN ETKİLENECEK İLLERİN BAŞINDA MERSİN OLACAK"

Mersin'le ilgili değerlendirmelerini sürdürüp çağrıda bulunan Seçer, "Bu felaketin sonucu olarak mutlaka bir göç durumu söz konusu olacak. Nüfus hareketli olacak. Buradan en yoğun etkilenecek illerin başında Mersin, hatta birinci sıradaki il Mersin olacak. Onun için de hem yerel bazda hem merkezi yönetim bazında şimdiden bir öngörüyle bir çalışma yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Biz üzerimize düşeni zaten yapacağız. Şu anda Mersin'de evet, biz insanları misafir ediyoruz ama devletin diğer kurumlarının da tesislerinde insanlar misafir ediliyor. Vatandaşlarımız misafir ediliyor. Ayrıca akrabalarının yanında kalıyorlar. Muhtarların talebi üzerine şu anda 20 noktada günlük 3 öğün, yaklaşık 6 bin kişiye yemek veriyoruz. Muhtarlarla yerleri belirledik. Akrabalarının yanında kalan yurttaşlarımıza yemek gönderiyoruz evlere. Bir de tabii ki bu depremin travması var. Oradaki vatandaşlara, hem bizim misafirimiz olanlara hem diğer bölgelerde bulunanlara psikolog ve PDR uzmanları eşliğinde özellikle çocuklara terapi veriyoruz" diye konuştu.