Aydın’ın Nazilli ilçesinde 66 yıl önce patlıcan oyarak kurutan ve günümüzde de kutuplar hariç neredeyse 7 kıtaya ürün ihraç eden Karaefe Ailesi, hem ekonomiye hem de kurutmacılıkla uğraşan binlerce kişiye destek oluyor.
‘Güneşten gelen doğal lezzet’ sloganı ile 66 yıldır sofraları lezzetlendirmeye devam eden Karaefe Ailesi'nin üçüncü kuşak fertlerinden Turgay Karaefe; “Patlıcan vadisi olarak bilinen Yıldıztepe Mahallemizin belli kısmında oluşan hava akımında kuruttuğumuz bu özel lezzetler dünyanın dört bir anındaki sofralara da lezzet katıyor” dedi.
7 kıtaya ihraç ediliyor
Nazilli'nin Yıldıztepe Mahallesi'nde doğal hava sirkülasyonu sayesinde doğal kurutmanın gerçekleştirebildiği sadece 400 metre genişlik ve 5-6 kilometrelik uzunluktaki alanda sebzeleri kurutarak binden fazla aileye iş imkanı sağlayan Karaefe ailesi, yılda yaklaşık 7 bin ton kurutulmuş patlıcan başta olmak üzere dolmalık biber, kızartmalık biber, domates, fasulye, bamya gibi çeşitlerle zenginleştirdiği kurutulmuş sebzeleri Avustralya’dan Amerika’ya, Arabistan’dan Rusya’ya ihraç ediyor.
“Amerika'nın Silikon Vadisi varsa Türkiye'nin de patlıcan vadisi var”
Ailenin 3. kuşaktan bireyleri Abdullah ve Turgay Karaefe kardeşler, Dedeleri Abdullah Gandak'ın 1958 yılında başlattığı, babaları Turgut Karaefe ile sürdürdüğü patlıcan kurutma işini geliştirerek ihracat kapısını da araladılar. Ağabeyi Abdullah Karaefe ile dünyanın dört bir yanındaki sofraları güneşten gelen doğal lezzetlerle buluşturduklarını ifade eden Turgay Karaefe: “Deyim yerindeyse burası Patlıcan Vadisi. Amerika'nın Silikon Vadisi varsa Türkiye'nin de 'Patlıcan vadisi var' diyoruz. Burada 6-7 kilometrelik patlıcan kurutma alanımız var. Sadece 400 metre genişlik ve 6-7 kilometre uzunluktaki bu alanda doğal kurutma işlemi yapılabiliyor. Burada hafif esinti olması ve nemin olmamasından dolayı daha kaliteli bir kurutma oluyor. Tarladan gelen malımız evlerin önüne dökülür, yıkanır, oyulur, havanın durumuna göre de bir-iki günde güneşte kurutulur. Ağırlıklı olarak patlıcan oyup kurutuyoruz. Onun dışında dolmalık biber, kızartmalık biber, domates, fasulye, bamya gibi çeşitlerimiz de mevcut. Bu ürünlerin tercih edilmesinin nedeni tamamen her şeyin doğal olması. Hiçbir katkı maddesi yok. Geçen yıl 5 bin ton kuru patlıcan olmak üzere diğer ürünlerle birlikte 7 bin ton üretim yaptık. Bu sene ise sadece 7 bin ton kuru patlıcan üretimimiz var. Diğerleri ile yaklaşık 10 bin ton hedefledik” dedi.
“İşimizi severek yapıyoruz”
15 yıldır işletmede çalışan Sultan Öztürk: “Arkadaşlarla birlikte 15 yıldır burada çalışmaktayız. Burada her şeyi kurutuyoruz. Yazın yaptığımızı kışın satıyoruz. Hepimiz de bu işi severek yapıyoruz. Öncelikle eşime destek amacıyla başladığımız işimizde 15 yıldır çocuklarımızı okuttuğumuz gibi aile bütçesine de katkıda bulunuyoruz” dedi.
İHA
|