HABER MERKEZİ
Genel Cerrahi Uzmanı, Meme Sağlığı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Meme kanseri genellikle 50 yaş üzeri kadınlarda daha sık görülmekle birlikte, Türkiye’de meme kanseri teşhisi konan hastaların önemli bir kısmı 40-60 yaş aralığında. Ancak genç yaşta da meme kanseri vakalarına rastlanıyor. Özellikle ailesinde meme ve prostat kanseri olanlar düzenli doktor kontrollerini aksatmamalı. Erken tanı meme kanseri tedavisinin başarısını artırıyor” dedi.
Her 8 kadından birinin yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski olduğu tahmin ediliyor. Ailede meme kanseri hikayesi en önemli risk faktörü olsa da yumurtalık kanseri, rahim kanseri, prostat kanseri veya pankreas kanseri gibi diğer kanser türlerinin varlığının da meme kanseri riskini artırabildiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı, Meme Sağlığı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Sadece anne tarafına bakılmamalı. Baba tarafından gelen genler de meme kanseri için risk oluşturabilir. Prostat kanseri ve meme kanseri, genetik yatkınlıklar, özellikle BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları aracılığıyla bağlantılı. Ailede bu iki kanser türünün görülmesi, genetik test ve düzenli taramaların önemini artırır. Eğer bir kişi bu mutasyonlara sahipse, her iki kanser türü için de risk altında olabilir ve bu durumun hem erkekler hem de kadınlar için ciddi sonuçları olabilir” açıklamasında bulundu.
|