HABER MERKEZİ
Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Afetlere hazırlıklı olmak, bir memleket meselesidir; bu meselede kayıtsız kalmak, gelecek nesillere haksızlık yapmak olur. Afet Risklerini Azaltma Planı Hazırlama Kılavuzuna istinaden; 2021 yılında Mersin İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü sekretaryasında, ilgili kurum ve kuruluşlarımızın katılımıyla Mersin İl Afet Risk Azaltma Planı hazırlanmış ve 5 yıl süreyle geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir” dedi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş başkanlığında Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü kapsamında İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. AFAD Başkanı Vali Okay Memiş, 81 İl Valisinin iştirak ettiği video konferans sistemi ile gerçekleştirilen toplantıya, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ve İRAP İzleme ve Değerlendirme Kurulu üyeleri katıldı. Vali Pehlivan bu katılımın ardından ilgili birimlerle ayrıca bir toplantı gerçekleştirdi. Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya, Vali Yardımcısı Adem Yılmaz, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Olcay Tok, Orman Bölge Müdürü Rifat Ataş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hüseyin Özgür Yalçın, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Cenk Yıldız, Mersin Üniversitesi Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Hayati Koç, MESKİ Genel Müdürü İrfan Korkmaz, DSİ Şube Müdürü Oğuzhan Gökdere katıldı. İRAP İzleme ve Değerlendirme projesiyle, afetlerin olası etkilerini ortaya koyan ve bu etkileri en aza indirebilmek için afetler yaşanmadan önce yapılacak çalışmaları bir süreç dâhilinde tarif eden, sorumluları ve sorumlulukları tanımlayan, sürdürülebilir bir plan olma özelliği taşıyor.
“AFETLETLERİ ÖNLEYEMEYİZ AMA HAZIRLIKLI OLABİLİRİZ”
Yapılan toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Vali Pehlivan, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş başkanlığında, 81 İl Valisi, AFAD Başkanı ve 81 İldeki İRAP İzleme ve Değerlendirme Kurullarının katılımıyla çevrim içi bir video konferans toplantısı gerçekleştirdiklerini, Mersin’den de İRAP İzleme ve Değerlendirme kurulu olarak iştirak ettiklerini ifade ederek, toplantıda, afet risk azaltma çalışmalarının afet yönetimindeki rolü ile ilgili konu başlıkları doğrultusunda değerlendirme ve bilgi alışverişinde bulunduklarını söyledi. Afetlerin önlenemeyeceğini fakat hazırlıklı olunabileceğini dile getiren Vali Pehlivan, “Zararlarını azaltabiliriz işte amaç doğrultusunda, 2021 yılında ülkemizde 81 ilimizde yürürlüğe giren İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP), bu anlayışın somut bir göstergesidir. Bu kapsamda kurulan İRAP İzleme ve Değerlendirme Komisyonu; Mersin Valiliğimizin himayelerinde Vali Yardımcısı Başkanlığında Büyükşehir Belediyesi, Mersin Üniversitesi, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü temsilcilerinin yer aldığı oluşmaktadır. Afet Risklerini Azaltma Planı (İRAP), afetlerin olası etkilerini ortaya koyan ve bu etkileri en aza indirebilmek için afetler olmadan gerçekleştirilmesi gerekenleri bir süreç dahilinde tarif eden, sorumluları ve sorumlulukları tanımlayan, sürdürülebilir bir plan olarak belirlenmiştir. Afet risklerini azaltma planlamasında temel amacımız sürdürülebilir, güvenli ve afete dirençli yerleşimler oluşturmaktır” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE AFET RİSKLERİNE SAHİP BİR ÜLKE”
Türkiye’nin; coğrafi konumu, toplumsal ve ekonomik yapısı, yerleşimlerin bulunduğu tehlikeli zemin koşulları, yapı stoğunun durumu ve geçmişten günümüze yaşanan afet kayıpları dikkate alındığı zaman yakın gelecekte yaşanması muhtemel afet olayları karşısında yüksek düzeyde afet risklerine sahip olduğunun altını çizen Vali Pehlivan, “Son yıllarda, afet yönetimi konusundaki uluslararası anlayış afet risk azaltma çalışmalarının önemine vurgu yaparken, ülkemizde süregelen afet yönetimi yapısı da benzer bir anlayışla çalışmalarını sürdürmektedir. Bir toplumun afetler karşısında dirençli olmasını sağlamak ve mümkün olduğunca afet sonrası ortaya çıkabilecek hasarları en aza indirmek amacıyla geçmişte yapılanın tersine ön etkin (proaktif) olarak afet öncesi eylemleri, risk azaltma ve hazırlıklı olma aşamalarını ön plana çıkarmak ve uygulamaya geçirmek temel hedeflerimizdendir. Afet yönetiminde afet öncesi, sırası ve sonrasını yönelik her bir aşama için roller, sorumluluklar ve hedefler belirlenmiştir. Bu kapsamda geliştirilen planlar, afet öncesine yapılan yatırımlar afet sırası ve sonrasında gelişecek olumsuz durumları azaltacak ve daha planlı, daha koordineli, daha hızlı ve daha doğru hareket edilmesini sağlayacaktır” dedi.
“DUYARLI OLMAMIZ GEREKİYOR”
“Afetlerle mücadelenin toplumsal bir bilinç meselesi olduğu anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz İRAP İzleme ve Değerlendirme toplantılarımızda ilgili kurumlarımız ile birlikte planlamalarımızı, eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarımızı sürdürmekte, iş birliği ve güç birliği içeresinde adımlar atmaktayız” diyen Vali Pehlivan, “Afetlere hazırlıklı olmak, bir memleket meselesidir; bu meselede kayıtsız kalmak, gelecek nesillere haksızlık yapmak olur. Afet Risklerini Azaltma Planı Hazırlama Kılavuzuna istinaden; 2021 yılında Mersin İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü sekretaryasında, ilgili kurum ve kuruluşlarımızın katılımıyla Mersin İl Afet Risk Azaltma Planı hazırlanmış ve 5 yıl süreyle geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Afetlere hazırlıklı olmalıyız, afetler konusunda duyarlı olmalıyız. Adımlarımızı atarken evimizi inşa ederken kesinlikle yönetmeliklere uygun şekilde inşa etmeliyiz. Evlerimizde çocuklarımızı afet bilinci ile yetiştirmeliyiz. Okullarımızda çocuklarımıza rehberlik ediliyor, aydınlatılıyor, öğretiliyor. Evlerde de bu duyarlılığın devam etmesi çok önemlidir. Bulunduğumuz binaların sağlamlılığı ile ilgili komşularla da bir araya gelmek suretiyle değerlendirme yapmalı, devletimizin sunduğu imkanlardan yaralanarak yerinde dönüşüm ile ilgili imkanlardan faydalanılmalıdır. Devletimiz bu konuda imkanlar sunuyor. Sorumlu birimler olarak özellikle belediyelerin bu konuda duyarlı olması, kentsel dönüşümü önemsemesi ve gerekli adımları atması gerekmektedir. Yaşlanmış binalarımızın geri dönüşüm konusunda adım atılması, vatandaşlarımızın da bu süreçte iş birliği yapması gerekiyor. Eski yapı ve yerleşimlerin depreme dayanıklı hale gelmesi ancak bu şekilde mümkün olur. Yangın konusunda kampanyalar yapıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız himayesinde ‘Orman Benim’ kampanyası yapılmıştı. Ormanlar bizim, hepimizin; ormanları korumak ve kollamak yangın riski olacak en ufak unsura bile müsaade etmemek, onları bertaraf etmek sorumlu birimler kadar vatandaş olarak hepimizin görevidir. Bu konuda da duyarlı olmamız gerekiyor. En büyük temennimiz, duamız elbette ki afetlerin yaşanmamasıdır. Ama önce tedbir, sonra tevekkül diyoruz. Hem bütün kurum ve kuruluşların hem de bütün vatandaşlarımızın deprem ve bütün afetlere karşı hem bilinçli hem de tedbirli ve hazırlıklı olması hayati öneme haizdir” diye konuştu.
|