HABER MERKEZİ
CHP Tarsus İlçe Kadın Kolları Başkanı Figen Acıyiyen, “Bugün burada, Sıla bebeğin, Narin’in ve tüm kız çocukları ile kadınların yaşam hakkını savunmak için toplanmış bulunuyoruz. Sessiz kalmayacağız! Bu ülkede her bir kız çocuğu özgürce büyüme, eğitim alma ve güven içinde yaşama hakkına sahiptir. Her bir kadın, şiddetten uzak, eşit bir toplumda yaşama hakkına sahiptir” dedi.
CHP Tarsus İlçe Kadın Kolları, Dünya Kız Çocukları Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı. İlçe binası önünde toplanan kadınlar adına konuşma yapan CHP Tarsus İlçe Kadın Kolları Başkanı Figen Acıyiyen, son zamanlarda yaşanan kız çocukları ile kadınlara yönelik şiddet ve cinayetlere dikkat çekerek, sessiz kalmayacakları mesajını verdi.
“YAŞAM HAKLARI İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”
Açıklamasında, “Kız Çocukları ve Kadınların Yaşam Hakkı İçin mücadele ediyoruz” diyen Acıyiyen, “Bugün, dünyanın her köşesinde milyonlarca kız çocuğunun hakkını savunmak için sesimizi yükseltmemiz gereken bir gün. Ancak Türkiye’de, ne yazık ki bu özel günde bile kutlama yapamıyor, yas tutuyoruz. Kız çocukları ve kadınlar her gün şiddete maruz kalıyor, katlediliyor, istismar ediliyor. Artık bu kanayan yarayı görmeyenlere sesleniyoruz! Yakın zamanda yaşadığımız acı olaylar, ülkemizde kız çocukları ve kadınların yaşadığı trajedilerin boyutunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Henüz hayatının başında, daha bir bebek olan Sıla bebek şiddet ve istismar sebebiyle hayatını kaybetti. Sıla bebek, bu ülkede kız çocuklarının nasıl bir tehlike altında olduğunu simgeliyor. Ve Narin... kaybolduktan tam 19 gün sonra cansız bedenine ulaşıldı. Narin'in cinayeti hala aydınlatılmadı. Narin, Sıla ve onlar gibi sayısız kız çocuğu ve kadın, bu ülkenin adaletsizliğinin kurbanı oldular. Bu kız çocukları ve sayısız kadın ev içinde en yakınları tarafından katledildi” ifadelerine yer verdi.
ŞİDDET VE İSTİSMAR VERİLERİ KORKUTUCU BOYUTLARDA!
Türkiye’de her gün ortalama 3 kadın cinayete kurban gittiğini dile getiren Acıyiyen, “Resmi verilere göre, sadece 2023 yılında 600'den fazla kadın öldürüldü. Ayrıca, her yıl yüzlerce kız çocuğu istismara uğruyor, okula gitme ve özgür bir yaşam sürme hakları ellerinden alınıyor. Adalet sistemindeki eksiklikler, cezasızlık ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği bu şiddetin yayılmasına sebep oluyor. Çocuk istismarı ve kadın cinayetleri, sadece bireysel suçlar değil, toplumsal bir krizdir. Kız çocukları ve kadınları koruyamıyor, hakları ihlal ediliyor ve devletin yeterli önlemleri almadığı her bir gün, yeni bir kayıp daha yaşıyoruz. İstatistikler sadece sayılar değil, arkasında Sıla bebek, Narin ve daha nice hayat var” şeklinde konuştu.
SESSİZ KALMAYACAĞIZ!
Yaşanan şiddet ve cinayetlere sessiz kalmayacaklarını ifade ederek, İstanbul Sözleşmesi’ni vazgeçilmemesi gerektiğini de söyleyen Acıyiyen, “Bugün burada, Sıla bebeğin, Narin’in ve tüm kız çocukları ile kadınların yaşam hakkını savunmak için toplanmış bulunuyoruz. Sessiz kalmayacağız! Bu ülkede her bir kız çocuğu özgürce büyüme, eğitim alma ve güven içinde yaşama hakkına sahiptir. Her bir kadın, şiddetten uzak, eşit bir toplumda yaşama hakkına sahiptir. Toplumun her kesimini, devletin tüm birimlerini bu insanlık suçlarına karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. Çocukların istismara, kadınların katledilmeye devam ettiği bir ülkede ne özgürlükten ne de adaletten bahsedebiliriz. Yeter diyoruz! Her bir çocuğun, her bir kadının hakkını arıyoruz! Sıla’nın, Narin’in, yaşam hakkı elinden alınan kız çocuklarının ve kadınların sesi olmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçenleri hatalarından dönmeye davet ediyoruz!6284 sayılı yasanın ve Çocukları Koruyan Lanzarote Sözleşmesi’nin etkin uygulanmasını istiyoruz. Şiddeti önleyen, kadını, çocuğu koruyan sözleşmeleri, yasaları etkin uygulamak devletin görevidir! Bugün burada, tüm toplumun vicdanına sesleniyoruz. Katillerin cezasız kaldığı, şiddetin normalleştirildiği bir ülke istemiyoruz. Adalet hemen, eşitlik şimdi!” dedi.
|