HABER MERKEZİ
Kayyum atamalarına tepki gösteren Mersin Kadın Platformu üyeleri, “Seçimle göreve gelen belediye başkanlarına yapılan kayyım atamaları, demokratik hakların; seçme ve seçilme hakkının gaspıdır” açıklamasını yaptı.
Mersin Pozcu’da bir mağaza önünde toplanan ve “Kadınlar kayyum istemiyor” yazılı pankart açan Mersin Kadın Platformu üyeleri, kayyumlara karşı eylem yaptı. Üyeler adına konuşan İrem Serin, “4 Kasım Pazartesi sabahı gözümüzü Mardin'de, Batman'da, Halfeti'de, Hakkari'de ve Esenyurt'ta halkların iradesine atanan kayyımların haberleriyle açtık. Biz kadınlar kayyım atamalarının hayatlarımız ve haklarımız için ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Son haftalarda meydana gelen kayyım atamaları önce halkların iradesine sonra da biz kadınların özellikle yerel yönetimlerde kazanmış olduğu bütün haklara yönelik apaçık bir saldırıdır. Seçimle göreve gelen belediye başkanlarına yapılan kayyım atamaları, demokratik hakların; seçme ve seçilme hakkının gaspıdır. AKP-MHP Faşist iktidarının, varlığını şiddetin her biçimi ve hukuksuzluk politikalarıyla faşizme el arttırmak sureti ile kendini sürdürme derdinde olduğunu iyi biliyoruz. Bu zorba politikalara karşı, biz kadınlar olarak, toplumsal barışı ve bir arada eşit yaşamı savunmaya devam ederek en iyi bildiğimiz şeyi yapacağız, irademize sahip çıkıp mücadeleye çoğalarak devam edeceğiz! İktidarın kayyım atamaları, yerel demokrasiyi hedef almanın yanı sıra kadınların yönetimdeki varlığını da tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.
“KAYYUMLARDAN NASİBİNİ İLK ALANLAR HER ZAMAN KADINLAR OLDU”
Kayyum atamalarının demokratik olmadığını ve bu durumun daha çok kadınların haklarının gasp edildiği anlamına geldiğini savunan Serin, “Daha önceki kayyum uygulamalarında da gördüğümüz gibi; kayyumlar göreve başladıkları gibi kadın danışma merkezlerini ve kadın sığınaklarını kapattılar. Kadınların yerel yönetimlerde, mahallelerinde kazandıkları hakları gasp ettiler, kadına yönelik şiddetle mücadele edeceğimiz her mekanizmaya engel koydular. Kayyumlardan nasibini ilk alanlar her zaman kadınlar oldu. Her yerde her gün kadın ve çocuk katliamları yaşanırken, çıkar ve rant uğruna yapılan katliamlar gündemden düşmezken Kayyum uygulamaları ile kazanılmış haklarımız gasp edilmek istenmektedir. Kadınların kendi kentlerinde söz sahibi olma hakkını gasp etmeye çalışan bu anlayış, kadın özgürlük mücadelesine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik açık bir saldırıdır. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününe sayılı günler kala buradan bir kez daha yineliyoruz. Kadınların iradesine karşı kayyım atamaktan vazgeçin, halk iradesine saygı gösterin! Demokrasinin, katılımın ve eşit yurttaşlığın olmazsa olmazı olan seçme ve seçilme hakkı, kayyımlar aracılığıyla ortadan kaldırılmaktadır. Derhal bu antidemokratik olan kayyım rejimi sonlandırın. Kadınlar olarak hayatlarımıza sahip çıktığımız gibi irademize de sahip çıkıyoruz! Kayyımları tanımıyoruz! Yereli, günlük hayatı, eşitlik mücadelesini örgütleyen kadınlar olarak kayyımları kabul etmedik, etmiyoruz” şeklinde konuştu.
|