HABER MERKEZİ
Mersin’de sağlık emekçilerinin “Vergide Adalet” eylemleri 36’ıncı haftasına girdi. Bir kez daha bir araya gelen sağlıkçılar, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe karşı da ses yükseltti.
Uzun zamandır Mersin’de farklı sağlık kuruluşları önünde toplanarak “Vergide Adalet” eylemleri gerçekleştiren sağlıkçılar, 36. Haftada Gazi Aile Sağlığı Merkezi önünde bir araya geldi. Vergi sisteminde değişiklik isteyen çalışanlar, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe karşı da ses yükseltti. “Vergide Adalet İstiyoruz” ve “Eziyet Yönetmeliğine Hayır” yazılı pankart açan çalışanlar adına açıklama yapan Hekim Birliği Sendikasından Dr. İbrahim Ethem Kerem,
“Eziyet yönetmeliğini dayatanlar, vergide adaleti sağlamayanlar, yönetemeyenler istifa etmelidir.
Eziyet Yönetmeliği’ olarak adlandırdığımız Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe karşı aile sağlığı merkezlerinde 5-7 Kasım 2024 tarihlerinde yaptığımız üç günlük iş bırakma eylemini başarıyla tamamladık. Yurt çapında büyük bir katılımla yapılan iş bırakma eylemlerinin ve kitlesel basın açıklamalarının, halk tarafından desteklendiğine şahit olduk. Sağlık Bakanlığı ise sağlık çalışanlarının taleplerine kulak kabartmak yerine eylemlerin son bulması amacıyla denetimlerini sıklaştırmaya, ikna odaları kurmaya, kamuoyunu yanıltan açıklamalar yapmaya uğraşıyor. Sağlık Bakanlığı’nın üç gün süren uyarı eylemlerini görmezden gelerek ‘Eziyet Yönetmeliği’ni ısrarla dayatması üzerine Türk Tabipleri Birliği ve birinci basamak sağlık hizmet alanında örgütlü emek-meslek örgütlerinin 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde beş günlük iş bırakma kararı aldığını hatırlatıyoruz.
Hükümet, sadece sağlık çalışanlarından değil, emeğiyle geçinen tüm kesimlerden aldığı yüksek vergilerle bazı şirketlere sermaye transferi yaparak, bu şirketlerden vergi almayarak veya vergi borçlarını erteleyerek vergi adaletsizliği politikalarını sürdürmekte ısrar ediyor. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 2024 sonu enflasyon hedefini 8 Kasım’da yüzde 44’e çıkardıklarını duyurdu. Böylece ekonomik programın nasıl delik deşik olduğu itiraf edilirken, yaratılmaya çalışılan algı da boşa düşmüş oldu” ifadelerine yer verdi.
“TOPLUM GİDEREK YOKSULLAŞIYOR”
Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 20 bin lirayı, yoksulluk sınırının ise 72 bin lirayı aştığını dile getiren Kerem, sağlık çalışanlarının taleplerinde de bahsederek, şunları söyledi:
Sağlıklı olmanın birinci şartının temel yaşam koşullarının iyi olması ve temel gereksinimlerin yeterince karşılanması olduğunu biliyoruz. Toplumun giderek yoksullaştığını, insanların temel ihtiyaçlarını yeterince gideremediğini ve birincil korunma haklarının eridiğini görüyoruz. Halkın sağlığını korumaya, hastalandığında iyileştirmeye çaba gösteren biz sağlık çalışanları bu duruma itiraz ediyoruz. Eziyet Yönetmeliği”ni geri çekmesi gerektiğini belirtti. “Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımı kamu tarafından sağlanmalıdır” diyen Kerem, “Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetleri önemsenmeli, aile sağlığı merkezi hekim başına düşen sayı 2 bin aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler kadroya geçirilmelidir. Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, performansa bağlı olmayan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Yüzde 35 vergi kesintilerinden vazgeçilip her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla %15 vergi kesintisi hayata geçirilmelidir.
|