“ARILAR YOK OLURSA İNSANLIK YOK OLUR!”

Tarih: 10 Ekim 2025 Cuma 11:36

Uzman Biyolog İsa Değirmenci, arıların yaşam alanlarının daralması ve tarım ilaçlarının yol açtığı ölümler konusunda önemli uyarılarda bulundu. Değirmenci, “Eğer arılar yok olursa, insanlık da yok olur. Bu kaçınılmaz bir sondur” dedi.

“DOĞAYI, İŞİMİZE GELDİĞİ GİBİ ŞEKİLLENDİRİYORUZ”

Biyolog Değirmenci, doğanın insanoğlu tarafından hoyratça tüketildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Gezegenimiz, canlılara geçici bir süreliğine ev sahipliği yapıyor. Ancak biz bu kısa zamanda suyu, toprağı, havayı ve kendimizle birlikte tüm doğayı tüketiyoruz. İnsanoğlu doğayı kendi çıkarına göre şekillendiriyor. Diğer canlıların yaşam hakkına saygı duymuyoruz. Bu dünyada yalnız biz varmışız gibi davranıyoruz. Tüm canlılara dünyayı dar ettiğimiz gibi, arılara da bu soluk mavi gezegeni dar ediyoruz” dedi.

“ARILARIN YOK OLMASI İNSAN YAŞAMINI DOĞRUDAN TEHDİT EDİYOR”

Değirmenci, “İnsan yaşamı için çok kritik bir öneme sahip olan arılar yok olursa, gerçekten insanlar da yok olur mu? Cevap kesinlikle evet. Arılar yok olduğunda insanlık hemen bitmeyecek, ama bu süreç zamanla gerçekleşecek. Arılar olmadan bitkiler, bitkiler olmadan hayvanlar, hayvanlar olmadan da insanlar yaşayamaz” diye konuştu.

DEĞİRMENCİ’DEN UYARI

İnsanoğlunun kısa vadeli düşünme eğiliminin tehlikeli olduğunu vurgulayan Değirmenci, “Bir gün arılar yok olacak. O zaman insanlar hâlâ yaşıyor olacak ama bu sadece geçici bir süre olacak. Sonrası kaçınılmaz bir son” sözleriyle uyarıda bulundu.

PESTİSİTLER: ARILARIN GÖRÜNMEZ DÜŞMANI

Arı ölümlerinin en büyük nedenlerinden biri, tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar.

“Arılar her yıl yoğun biçimde ölüyor. Bu ölümlerin temel nedeni pestisitler, yani zehirli tarım ilaçları,” diyen Değirmenci, pestisitlerin yalnızca arılara değil, ekosistemin tamamına zarar verdiğini belirtti.

Değirmenci şöyle devam etti: “Pestisitler verimi artırıyor gibi görünse de hem doğayı hem de insan sağlığını tehdit ediyor. Ülkemizde olduğu gibi dünyada da pestisit kullanmadan üretim yapmak neredeyse imkânsız hale geldi. Bir sektörün mutluluğu diğerinin mutsuzluğu olmamalı. Arıcı da olsanız, serada biber yetiştirseniz de ekonomik olarak ayakta kalmak zor. Ancak doğayı zehirleyerek kazanılan her gelir, geleceğimizi kaybettiriyor.”

TÜRKİYE BAL ÜRETİMİNDE DÜNYA İKİNCİSİ

Türkiye’nin arıcılıkta önemli bir konumda olduğunu belirten Değirmenci, balın arılardan elde edilen en değerli ürünlerden biri olduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle sürdürdü: “Bal, arıların çiçek nektarlarını toplayıp kendi salgılarıyla dönüştürdükleri doğal bir mucizedir. Türkiye, yılda ortalama 110 bin ton bal üretimiyle Çin’in ardından dünyanın ikinci büyük bal üreticisi konumundadır. Eskiden dedelerimiz, köyde her şeyini kendi üretirken balını da kendisi üretirdi. Şimdi arıcılık bile hile ve sahteciliklerle dolu profesyonel bir alana dönüştü. Köye, toprağa dönmek isteyenlerin aklının bir köşesinde arıcılık da olmalı.”

“ARILARLA BİRLİKTE TÜM GEZEGENİ KORUMALIYIZ”

Biyolog İsa Değirmenci, arıların korunmasının yalnızca bir çevre meselesi değil, insanlığın geleceği açısından da zorunluluk olduğunu belirterek, “Doğa dostu üretim modelleri geliştirmeliyiz. Küresel ısınmayı azaltacak teknikler bulmalı, karbon salınımını düşürmeli, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz. Pestisitler yerine biyolojik yöntemler kullanmalıyız. Daha yaşanabilir bir dünya için doğayla barışmamız gerekiyor” dedi.

Değirmenci, sözlerini şu çarpıcı ifadeyle noktaladı: “Yarın çok geç olabilir. Arılar yok olursa, insanlık yok olur!”