Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, tepkilere neden olan Müftü Deresi’nde kesilen ağaçlar hakkında yaptığı açıklamada, Millet Bahçesi ve Müftü Deresi ıslahı çalışmalarında Büyükşehir Belediye Başkanı olarak işin dışında bırakıldığını, kendilerine teknik bilgi verilmediğini belirterek, “Belediye Başkanı olarak siyasi bir polemik olmasın diye, tartışma olmasın diye kan kusuyorum kızılcık şerbeti içtim diyorum” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2020 yılı Ağustos Ayı Olağan Toplantı Döneminin 2. Birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda komisyonlardan gelen 26, idareden gelen 4 madde görüşüldü. Geçtiğimiz birleşimde ilgili komisyonlara havale edilen 4 yıllık fakülte ya da bölümlere kayıt yapan öğrencilere verilen 1250 TL’lik eğitim yardımının 150 TL artırılarak, 2020-2021 eğitim ve öğretim dönemi için 1400 TL’ye yükseltilmesi konusu, meclis üyeleri tarafından oy birliği ile kabul edildi. Konu ile ilgili komisyon üyelerine teşekkür eden Başkan Seçer, “Geçtiğimiz yıl 7 bin 284 evladımıza toplamda 1250 TL yaptığımız eğitim yardımını, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında 1400 TL’ye çıkartarak yapmayı uygun gördük ve komisyondan da bu konuda olumlu bir rapor çıktı. Bu yıl da tahmini olarak 8 bin öğrencimizin bu yardımlarımızdan faydalanacağını düşünüyoruz. Toplamda bir yıl içerisinde Büyükşehir Belediyemize olan maliyeti 11 milyon 200 bin TL civarında olacak” dedi.
bir önceki birleşimde gündeme gelen ön lisans programını kazan öğrencilere bir defalık eğitim yardımı yapılması konusuna anımsatan Başkan Seçer, “Bu konu da gündemimizde, unutmuş değiliz. Kayıt işlemlerinin bitmesine müteakip, sayılara ve bütçemize bakacağız. Hangi miktarda, hangi yöntemle o çocuklarımıza da dokunabiliriz. Bunun çalışmasını yapıyoruz. Bunu da sizlere takdim edeceğiz” ifadelerini kullandı.
BU KENTİN BİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI VAR!
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer,Meclis toplantısının dilek ve temenniler bölümünde gündeme gelen Müftü Deresi’nde kesilen ağaçlar ile ilgili konuştu. Tartışmalara neden olan konu hakkında konuşan Seçer, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak işin dışında bırakıldığını dile getirerek, “Bu tip uygulamalarda vatandaşa bunu yalın bir dille anlatmak lazım. Vatandaşı işe dahil etmek lazım ki, toplumsal tepkiyi alalım. Belediye Başkanı olarak siyasi bir polemik olmasın diye, tartışma olmasın diye kan kusuyorum kızılcık şerbeti içtim diyorum. Kenti de kendimizi de yoruyoruz. Orada bu kadar önemli bir düzenleme yapılıyor. Yetkililer geliyor, orada yapılan çalışmalar anlatılıyor. Müftü Deresi ile ilgili bizim de tasarrufumuz oldu. Daha önceki yönetim DSİ ile protokol yapmış. Biz bu işlemi yapalım dediğimizde önce DSİ’den onay çıktı, daha sonra Millet Bahçesi’nin Ekim ayında açılacağı düşüncesiyle biz zaten bu işlemleri başlatmıştık ama ‘Biz bunu yapacağız’ dediler. Sorun yok, siz bunu böyle doğru görüyorsanız. DSİ yapıyor, belediye yapıyor, bir başka kurum yapıyor neticede Mersin’e bir hizmet yapılıyor. Ama keşke bu tip çalışmalarda bürokratlar o brifingleri verirken, ‘Bu kentin bir Büyükşehir Belediye Başkanı var’ deyip de o brifinglere bizlerin de çağrılması hem kentin birlik ve bütünlük açısından görüntüsüne iyi bir resim verir. Bu sözde, dilde kalmaz, hem de olası bir durumda ben de oradaki kurumu savunacak bir şey söyleyebilirim. Ama ben şimdi bir şey demeyeceğim. Çünkü ben işin dışındayım. Ben haklı ya da haksız o tartışmalara da girmeyeceğim. Benim de üzüldüğüm konu bu” dedi.
MECLİS GERİLİNCE KENT GERİLİYOR
Başkan Seçer, Meclis’te gerildikleri noktada, kavga etmeseler dahi Mersin halkının gerildiğine işaret ederek, “Siyaset yapıyoruz, yapmıyoruz mevzu değil. Siyaset yapalım, birbirimize yaralayıcı dil kullanmayalım. Siyaset olacak, bizim makamımız siyasi bir makam. Bir konu da toplumun doğru aydınlatılması, toplumun haberdar edilmesi. Aslında toplumun bu refleksinden mutlu olmamız lazım. Hangi birimiz ister yeşil katli olsun? Toplum duyarlı olsun ama bir yanlış anlamayı ortadan kaldıracak açıklamalar yapılsın. Ben de aynı sıkıntıları yaşıyorum. Bugün bir madde geçti. Bir cep otoparkı yaptık. Biz aydınlattık. Orada bir tane dahi ağaç kesmedik, olanları da abluka altına aldık. Bir yer betonlanacaksa bir tane yeşile zarar vermeden yaptık dedik. Toplumun yeşile karşı bir hassasiyeti var” diye konuştu.
“HALKIN BURADA NE OLDUĞUNU BİLMESİ LAZIM”
Marina Kavşağı ile ilgili alınan UKOME kararı ile ilgili de ilk kez konuşan Başkan Seçer, “Demokratik refleksi olan bir Belediye Başkanı normalde bunu kabul etmez. Ama ben bunu sindirdim, sindirmek zorundayım. UKOME kararı ile bir kavşağı kapatma kararı çıkacak, bana uygulaması düşecek, ben hukuku uygulayacağım ve bir müddet sonra bana haber verilmeden ‘de facto’ bir karar alınacak, UKOME’de uygulanacak ve bundan Belediye Başkanı haberdar edilmeyecek. Şimdi bu da ona benzer bir şey. Geçtiğimiz günlerde de bunu dile getirdim. Burada yapılan her türlü yatırıma Belediye Başkanı olarak bizim karşı çıkmamız mümkün değil. Kentte taş üstüne taş koyana biz teşekkür ederiz. Ağaç konusunu tabii ki bende basından takip ediyorum. Halkın burada ne olduğunu bilmesi lazım. Bu tip tepkilere bir tampon görevi görür. Bu da benim Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görüşümdür” dedi.
BİZİM KENT AİDİYETİMİZ OLSUN
Mersin’in önemine işaret eden Başkan Seçer, “Ekonomik açıdan önemliyiz. Tarihsel birikimimiz, medeniyet birikimimiz, stratejimiz, coğrafya ve arsa değerimiz, her açıdan çok önemli bir kentiz. Ama en önemli meselelerden biri de Mersin küçük bir Türkiye. Burada hepimiz varız. Burada herkesi görmek mümkün. Zaten hepimiz Mersinliyiz. Bizim kent aidiyetimiz olsun. Nasıl olur? Birbirimize saygıyla, sevgiliyle, kenti kalkındırarak, kenti ihya ederek. O zaman herkes ‘Mersinliyim’ diyor. Mersin'de üzülen, dışlanan, horlanan, aç kalan bir insana ‘Mersinliyim’ dedirtemezsiniz. Bizim de çabamız bu yönde” ifadelerini kullandı.
Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nün “Ben de Kaskımı Takıyorum” kampanyasına kask desteği sağlanmasına ilişkin madde de mecliste kabul edildi. Başkan Seçer, farkındalık yaratmak için kampanyaya katkı vermek istediklerini belirterek, “Türkiye’deki motosiklet kazalarında en çok ölümlü vakaların olduğu illerin başında geliyor Mersin. Böyle bir tablo var. Burada farkındalık yaratmak için biz de bu kampanyaya katkı verelim istiyoruz” dedi.
“ESNAFIMIZI MAĞDUR ETMEYECEĞİZ”
Akdeniz İlçesi, Mahmudiye Mahallesi ve Camişerif Mahallesi’ndeki 1. Etap Proje Alanı’nın belirlenmesi, diğer etapların daha sonra belirlenmesi ve tüm işlemlerin 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkındaki Kanun ve uygulama yönetmeliğinde yer alan hükümler gereğince yapılmasına ilişkin madde de görüşülerek kabul edildi. Başkan Seçer, yenileme çalışmaları sürecinde esnafın durumunun ne olacağı ile ilgili değerlendirmede bulunurken, “Biz orada Kırmızı Lacivert İş Hanı, Özel İdare İş Hanı gibi o binaların teknik olarak uygun olmadığına dair elimizde raporlar var. Değerlendirilmesiyle zaten yıkacağız. Yine orada Zafer Çarşısı var, orada önemli bir sorun yaşanıyor. Oranın da bu düzenleme alanına katılması lazım” dedi.
Esnafla ilgili alternatif bir çalışma yaptıklarını kaydeden Başkan Seçer, Akdeniz ilçesi sınırları içerisinde bazı bölgelerde yer tespitleri yapıldığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Biz orayı kent meydanı olarak düzenlemek istiyoruz. Makul sayıda ticari bir alan olarak yapmayacağız. Kentin meydanı olsun ama ticari alanlar da olsun. O bölgeyi ziyaret edenler, o bölgeden alışveriş etsin. Farklı alanlarda iş yerlerini biz yine oradaki hak sahiplerine verelim. Dediğim gibi o çarşı esnafını da mağdur etmeyecek bir çalışma yapıyoruz. Diğer taraftan yine bu 1. Etap kapsamında olan Kasaplar Çarşısı var, Taş Han var, Büyük Hamam var, o bölgedeki birçok tarihi yapıları kapsıyor. Biz bunları zaten kamulaştıracağız. Satın alacağız. Daha önce de açıkladım. Yaklaşık 70 milyonun üzerinde bir bedele ihtiyacımız olacak. Bunu belki bölüşeceğiz, başka belediyelerimiz yapmak isteyecek. Kurumlarımız yapmak isteyecek. Sivil toplum örgütleri var. Restorasyon çalışmalarında Deniz Ticaret Odamız, Borsamız gibi bazı meslek odaları, sivil toplum örgütlerinin de elini taşın altına koyacağı bazı yapılarımız olacak. Yani orada yapacağımız çalışmalarla şu anda ekmeğini oradan kazanan esnaflarımızın mağdur edileceğini düşünmeyin, bilakis oranın yapısı iyileştikçe onların durumu daha da iyi olacak. Yıkılan yerlerde ortadan kalkan çarşılarda da dediğim gibi geçici olarak başka yerlere alıp daha sonra oraya yapacağımız yapılaşmalara hak sahibi olarak, öncelikli olarak onlara tahsis edebiliriz. Çalışmayı zaten yeni başlatıyoruz. Alanımız şu anda 1. Etap’ta belirlendi. Kısa süre içerisinde biz de acele ediyoruz. Yani uzun süredir konuşulan, her gelen yönetimin konuştuğu bir durum ama şu ana kadar bir netice almamış. Umut ediyorum bu dönemde hep beraber güzel neticeler alabiliriz
|