Bağışıklık sistemini destekleyici beslenmek COVID-19’a yakalanma riskini düşürür




Tarih: 21 Ekim 2020 Çarşamba 18:19


Korona virüse karşı tedavi edici herhangi bir yiyecek veya içecek olmamasından kaynaklı bağışıklık sistemini güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Özel Boğaziçi Aile Danışma Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Ada Talas, bağışıklık sistemini destekleyici nitelikte beslenmenin COVİD-19 ve diğer enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskini düşürdüğünü söyledi.

Haber – Mihriban Ermiş

Özel Boğaziçi Aile Danışma Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Ada Talas, korona virüse karşı bağışıklık sistemini güçlendirmede yapılabilecekler hakkında gazetecilere bilgi verdi. Dünya Sağlık Örgütü tarafından şubat ayında pandemi olarak ilan korona virüs için geliştirilmiş bir tedavi yöntemi olmamasından kaynaklı en etkili yöntemin “hastalıktan korunmak” olduğunun altını çizen Talas, bağışıklık sistemini destekleyici besinler hakkında bilgi verdi.

 

“SAĞLIKLI VE DENGELİ BİR BESLENME DÜZENİNİ TAKİP ETMEK ÖNEMLİDİR”

Mevcut süreçte en iyi yapabilecek korunma şeklinin bağışıklığı güçlendirmek, sosyal mesafe ve kişisel hijyen kurallarına uymak olduğunu söyleyen Talas, “COVID-19 hastalığının bulaşmasını önleyen veya tedavi eden herhangi bir yiyecek ya da içecek olmasa da sağlıklı ve dengeli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır. Bağışıklık sistemimizi destekleyici nitelikte beslenmek COVİD-19 ve diğer enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskini düşürür.Bu dönemde, yüksek miktarda mineral, antioksidan ve vitamin içeren sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzenini takip etmek önemlidir” dedi.

 

“ÇİNKO, BAĞIŞIKLIK FONKSİYONUNUN KORUNMASINDA ÖNEMLİ BİR MİNERALDİR”

Antioksidan özelliği olan E vitamini, C vitamini ve A vitamininin (beta-karoten) günlük beslenmede yer almasının önemli olduğunu vurgulayan Talas, “Beta-karoten havuç, ıspanak, turuncu ve koyu yeşil yapraklı besinler ve turuncu meyvelerde bulunur. C vitamini kaynakları turunçgiller, çilek, domates, kuşburnu, yeşil yapraklı sebzelerdir. E vitamininin başlıca besin kaynakları ise, bitkisel yağlar, tam tahıllar, fındık, badem, ceviz vb. sert kabuklu yemişler, yeşil yapraklı sebzelerdir. Çinko, bağışıklık fonksiyonunun korunmasında önemli bir mineraldir. Çinkodan zengin besinler; tam tahıllar, et, yumurta, karaciğer, deniz ürünleridir. Bu besinlerin günlük beslenmemizde dengeli olarak bulunması bağışıklığı destekleyecektir” açıklamalarında bulundu.

 

“SAĞLIKLI BİRBAĞIŞIKLIK İÇİN DİYETİN YETERLİ PRE VE PROBİYOTİK İÇERMESİ GEREKLİDİR”

Bağışıklık sistemi üzerindeki etkisinden sıklıkla bahsedilen prebiyotikler, kolon bakterilerinin aktivitesini arttıran fermente, sindirilemeyen karbonhidratlar olduğunu belirten Talas, sözlerine şu şekilde devam etti: “Pırasa, yer elması, bamya, enginar, kereviz, domates, soğan, sarımsak, kuru baklagiller, tam buğday, yulaf, karabuğday, kepekli pirinç, ceviz, badem, fındık, keten tohumu, muz, üzüm, çilek, elma prebiyotikten zengin besinlerdir.Probiyotikler ise bağırsaklardaki mikroflorayı yararlı bakteriler lehine geliştiren, ortam pH’sını ve bağırsaklarda kısa zincirli yağ asitleri oluşturan bakterilerdir. Probiyotik zengini besinler ise; doğal yoğurt, kefir, ayran, peynir, tarhana, turşu ve şalgam suyudur. Yapılan çalışmalarda, probiyotiklerinviral akciğer enfeksiyonlarına ve pnömoniye karşı savunma fonksiyonların geliştirilmesine destek olduğu belirtilmektedir.Sağlıklı bir mikrobiyota ve bağışıklık için diyetin yeterli pre ve probiyotikiçermesi gereklidir.”

 

D VİTAMİNİN SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINI AZALTIYOR

D vitamininin, karantina, dış mekânda daha az zaman harcanması, mevsimin yazdan kışa dönmesi ve güneş ışınlarının kış aylarında ülkemize yeterli açıda düşmemesi gibi sebeplerden eksikliği en çok görülen vitamin olduğundan bahseden Talas, vücutta bulunan yeterli seviyedeki D vitamininin solunum yolu enfeksiyonlarını azalttığını dile getirdi. Talas, “D vitamininin, pnömoniye yol açan sitokin fırtınası riskini azalttığı belirtilmektedir. D vitamininin en temel kaynağı güneştir. Gereksinimin %90’ı güneş ışığı aracılığı ile vücutta sentez edilmekte, sadece %10’u diyetle karşılanabilmektedir. Uygun dozda D vitamini takviyesi ile bağışıklığın sürdürülmesi önemlidir. Yapılan çalışmalar, D vitamini eksikliğinin akciğer fonksiyonlarında azalma, inflamasyonda artış ve immünitede azalma ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda covid-19 geçiren hastaların D vitamini seviyeleri tedavinin seyrini ve sonucunu etkilemektedir. Düşük D vitamini seviyesindeki hastalar hastalığı daha ağır geçirirken D vitamini seviyeleri yeterdi düzeyde olan hastaların hastalığı daha hafif semptomlarla geçirdiği gözlemlenmiştir” şeklinde konuştu.

 

OMEGA 3 GEREKSİNİMİNİ KARŞILAMAK İÇİN BALIK TÜKETİLMELİ!

Talas, Omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerinin anti-inflamatuar özelliklere sahip oldukları ve inflamasyonun giderilmesinde önemli bir rol oynadığı bilinmekte olduğunu söyleyerek, “Bakteriyel ve viral enfeksiyonlar sırasında bağışıklık hücreleri üzerinde hareket edebilir ve çeşitli inflamatuar süreçleri düzenleyebilirler. Kaynakları: Somon, uskumru, morina balığı, sardalya, Keten tohumu, semizotu, soya fasulyesidir. Omega 3 gereksinimini karşılamak için haftada 2 öğün kızartılmamış balık tüketilmesi gereklidir. Bunu sağlayamayan beslenme biçimlerinde takviye omega-3 alınmalıdır.

Karantinanın duygu durumunda yarattığı olumsuzluklarla baş etmede en etkili beslenme modeli; meyve, sebze ve tam tahıllı ürünlerden zengin, doymuş yağ içeriği düşük olan “Akdeniz Diyeti” modelidir. İçerdiği meyve, sebze ve tam tahıl ürünleri hem seratonin hem triptofan kaynağı olan sağlıklı karbonhidrat kaynaklarıdır” dedi.

 

UYKU DÜZENİ DE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ETKİLEYEN ÖNEMLİ FAKTÖRLERDEN BİRİ

Günlük beslenme modeli olarak “Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi, tabak modeli” örnek alınabileceğini söyleyen Talas, her ana öğünde tabağın bir çeyreği sebzelerden, diğer çeyreği tam tahıl ürünlerinden ve kalan yarısının eşit üç parça halinde meyvelerden, yüksek proteinli gıdalardan (kuru baklagiller, et, yumurta, balık, tavuk, yağlı tohumlar, vb.) ve süt ürünlerinden (süt, yoğurt, ayran, peynir vb.) oluşması gerektiğini belirtti. Talas sözlerini şu şekilde tamamladı: “Günlük beslenmede zeytinyağı kullanılmalıdır. Doymuş yağ tüketimi sınırlandırılmalıdır. (Margarin, tereyağı, kuyruk yağı, iç yağı vb)Bunların yanı sıra yeterli su tüketiminin sağlanmalıdır.Alınan sebze ve meyveler, iyi yıkanmalı, hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.Ev içinde veya hijyen kurallarına uyularak açık havada yapılacak egzersizlerle fiziksel aktivite düzeyi artırılmalıdır.Uyku düzeni de bağışıklık sistemini etkileyen önemli faktörlerden biridir. Uykuyu düzende tutmak için seratonin ve melatonin sentezini teşvik eden yiyecekler akşam öğünlerine eklenebilir. Bunlar köklü sebzeler (havuç, patates vb), koyu yeşil yapraklı sebzeler, badem, muz, yulaf, süt ve süt ürünleridir.Rafine hazır gıdalardan, hamur tatlılarından, hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Şekerli yiyecek ve içecek tüketimi sınırlandırılmalıdır.”


Etiket: özelboğaziçiailedanışmamerkezi, beslenmevediyetuzmanı, koronavirüs, burcuadatalas, bağışıklık


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA