“Kamu emekçileri derhal görevlerine iade edilmedir”




Tarih: 1 Kasım 2020 Pazar 17:30


OHAL Komisyonunun derhal lağvedilmesi gerektiğini söyleyen KESK Mersin Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mahmut Sümbül, “Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir” dedi.

Haber-Behzat Özgür Beyazlar

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu ve Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel İş Mersin Şubesi, üyelerinin ihraç edilişinin 5. Yılı dolayısıyla ortak basın açıklaması yaptı. Eğitim-Sen Mersin Şube binasında yapılan basın toplantısında ortak hazırlanan metni okuyan KESK Dönem Sözcüsü ve aynı zamanda Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, 15 Temmuz darbe girişimin fırsata çevrildiğini iddia ederek, “Darbe girişimi üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hala başta toplantı, gösteri, yürüyüş ve toplu eylem hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanımı neredeyse imkânsız hale getirilmiştir. Geldiğimiz aşamada çokça ifade edildiği üzere ülkemiz anayasal devlet değil anayasası olan devlet durumuna düşürülmüştür” dedi.

 

“ON BİNLERCE KAMU EMEKÇİSİ İHRAÇ EDİLMİŞTİR”

OHAL döneminde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük kamu görevlisi tasfiyesi yaşandığını savunan Sümbül, “12 Eylül döneminde 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu kapsamında yaklaşık beş bin kişi kamu görevinden çıkarılırken 20 Temmuz sivil darbesi sonrası bunun tam 26 katı, yaklaşık 130 bin kamu emekçisi ihraç edilmiştir. Bilindiği üzere; ‘kişiye özgü çıkarılan’ KHK’ler eliyle Resmi Gazete’de isimlerinin yayınlanmasıyla on binlerce kamu emekçisi ihraç edilmiştir. Bu şekilde hukuk düzeninin en temel ilkelerinden biri, ‘yasama organının tasarruflarının idare tarafından değiştirilemeyeceği’ ilkesi pervasızca ihlal edilmiştir. Kamu emekçilerinin hukuka uygun olarak kazanılmış sosyal ve ekonomik hakları, masumiyet karinesi, lekelenmeme hakkı, savunma hakkı da ihlal edilerek idari tasarrufla hukuka aykırı olarak ellerinden alınmıştır” ifadelerini kullandı.

 

“KARARA BAĞLADIĞI DOSYALARIN YÜZDE 88,5’İNİ RET ETMİŞTİR”

OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu’nun kuruluşunu hatırlatan Sümbül, “OHAL İnceleme Komisyonuna bazı kanun hükümlerini geçersiz kılma yetkisi verilerek hukuksuzluk devam ettirilmiştir. Bir idari organa yargı yetkisi verilmiş, kişilerin savunması dahi alınmayarak bu yönüyle yargının da üzerine çıkarılmıştı. 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK’si ile iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla görevlendirilmiş olmasına rağmen aradan neredeyse 4 yıl geçmiş, Komisyon hala 16 bin 50 dosyayı karara bağlamamıştır. Karara bağladığı dosyaların yüzde 88,5’ini ise ret etmiştir. Başvurusu ret edilenlerin itiraz ettiği İdare Mahkemeleri de Komisyonun hızıyla karar almakta olup yıllara yayma görevini devam ettirmektedirler. Genelde 4 bin 284’ü KESK ve 4 bini aşkın DİSK üyesi KHK ve güvenlik soruşturmaları ile işinden olurken Mersin’de 133’ü KESK ve bir o kadarı da DİSK-Genel iş ten olmak üzere çok sayıda emekçi işinden edilmiştir. Dört bir yandan kuşatmaya dönüştürülen bu cezalandırma politikası nedeniyle insanlar yaşamlarını yitirmiş, ağır hastalıklara yakalanmış, tedavi olanağı dahi bulamamışlardır. Yurtdışında tedavi görenler pasaport yasağı nedeniyle gidememiş, hastalıkları ilerlemiş, yaşamlarının geriye kalan kısmını yatağa bağımlı halde geçirenler olmuştur” şeklinde konuştu.

 

“BASKILARLA MEDENİ KANUNDAKİ TEMEL HAKLARI GASP EDİLMİŞTİR”

İhraç edilen üyelerinin anayasal ve uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış olan çalışma hakkının gasp edildiğini savunan Sümbül, “İhraç edilenlerin çalıştırılmaması için işverenler el altından tehdit edilmiş, geçen haftalarda ihraç edilenlere iş bulması için yardım edenlerin gözaltına alınmasıyla aşiret devletlerinde görülebilecek, hukuk ile izah edilemeyecek bir aşamaya varılmıştır. Pasaportlarına el konularak seyahat hakları, eğitim hakları engellenerek eğitim görme hakları, bankaların hesap dahi açtırmak istememesi, çalışma ruhsatlarının ve diplomalarının kısıtlanması, sigorta şirketlerinin ihraç edilenlere ödeme yapmaması gibi baskılarla medeni kanundaki temel hakları gasp edilmiştir. Seçilen Belediye Başkan ve belediye meclis üyelerinin mazbatalarının verilmemesi, sendika yönetim kurullarına seçilen sendika üyelerine yönetici olamayacakları gerekçesiyle davalar açılması, oturdukları apartmanlarda yönetici dahi olamayacaklarına dair KHK hükmü vb uygulamalar ile seçme seçilme hakları ellerinden alınmıştır” şeklinde konuştu.

 

“HALA KARARA BAĞLANMAYAN 16 BİN 50 BAŞVURUNUN 2 BİN 441’İ KESK’LİLERE AİTTİR”

Komisyonun, son resmi açıklamasını 2 Ekim günü yaptığını ifade eden Sümbül, “Hala karara bağlanmayan 16 bin 50 başvurunun 2 bin 441’i KESK’lilere aittir. Oransal olarak yüzde 15’e denk gelmektedir. Tüm başvurulardan hala yüzde 13’ünün karara bağlanmadığı göz önüne alındığında kalan dosyalar içerisindeki KESK’lilerin oranının yüksekliği bilinçli bir geciktirme ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Karara bağlanmayı bekleyen dosyaların çoğunluğunun barış akademisyenlerinden ve haklarında istihbarat raporları, mahkeme kararları, savcılık soruşturmaları vb. herhangi en ufak bir isnat bulunmayanlardan oluştuğu bilinmektedir. Komisyon ve iktidar oyalamayı uzatabildikçe uzatmayı, mağduriyeti işkenceye dönüştürmeyi, bu arada üniversitelerde ve kamuda kadrolaşmasını tamamlamayı düşünmektedir. Bu vesile ile bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; süreç daha fazla uzatılmamalı, hukuksuzca ihraç edilenler derhal görevlerine iade edilmelidir! Hukuken de aklanan yüz akımız Barış Akademisyenlerinin başvuruları kabul edilerek işlerine, kürsülerine, öğrencilerine dönmelerinin önü açılmalıdır” dedi.

 

“TEMEL İNSAN HAKLARI HİÇE SAYILMAKTADIR”

Devletin tüm vatandaşlarını fişlediğini ileri süren Sümbül, “Fişlemeler olağan hale getirilerek keyfi ve hukuksuz şekilde binlerce insanımız anayasa ile güvence altına alınan çalışma ve kamu görevine girme hakkından yoksun bırakılmaktadır. Arşiv kaydı araştırması ve güvenlik soruşturması adı altında muhalifler damgalanırken ve kamuda çalışanları ihraç edilirken yerleri mevcut ittifak güçlerinin kadrolarıyla doldurulmaktadır. Güvenlik soruşturması ve arşiv kaydı araştırması adı altında Kişisel Verilerin Korunması başta olmak üzere temel insan hakları hiçe sayılmaktadır. Mahkemelerin beraat kararı verdiği, savcıların takipsizlikle sonuçlandırdığı dosyalar dahi güvenlik soruşturmalarına konu edinilmekte, nasıl ve hangi kriterlerle hazırlandığı bilinmeyen, itiraz edilemeyen istihbarat raporları esas alınmaktadır. Kamu kurumlarında mülakatla ya da açıktan atamalarla yapılan işe alımlarda donanım ve gerekli özellikler itibari ile uygun olan başvurucular arşiv kaydı araştırması ve güvenlik soruşturması yöntemiyle elenmektedir. Ayrıca valilikler tarafından, kamu içinde yer değiştirmek isteyen tüm çalışanlara da uygulanmaktadır” diye söyledi.

 

“OHAL KOMİSYONU DERHAL LAĞVEDİLMELİDİR”

Sümbül, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Komisyon ve idare mahkemeleri eliyle süreci uzatma bir şeyi değiştirmeyecektir; KESK ve DİSK’liler dün olduğu gibi bugün de iktidar politikalarına biat etmeyecek, boyun eğmeyecektir. Askıya çıkardıkları ekmekleri almayacak, ellerinden aldıkları ekmeğin mücadelesini vereceklerdir. Açlıkla terbiye etme politikaları karşılık bulmayacaktır. Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. Bunlar gerçekleşinceye, ihraç kamu emekçilerinin mağduriyetleri giderilinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”

 


Etiket: kesk, disk, mahmutsümbül, ihraç


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
 
  BASIN İLAN
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA